Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2022/553 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/142 Esas
KARAR NO : 2022/553

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :13/06/2022

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2020/23 ESAS
SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :13/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/01/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … San.ve Tic.A.Ş.’nin kurucusu olduğunu ve hissesinin şirket sermayesinin % 15’ine karşılık geldiğini, müvekkilinin şirket kuruluşundan bugüne kadar şirket kar payının tam olarak kendisine verilmediğini ve aldığı kar paylarını davalının kendi uhdesine geçirdiğini, müvekkilinin şirketin aile şirketi olması ve kurucuların kardeş olması nedeniyle şirkete yapılan işlerin yasalara uygun yapıldığını, verdiği paraların açılan yeni şirketlerde hisse sahibi olacağını zannettiğini, davalının müvekkilinin sağladığı finansman sayesinde …. grup şirketlerinde ortak olduğunu, bu şirketleri holding çatısında toplayarak servetine servet kattığını, kar payı adı altında müvekkilinin hesabına gönderilen paraların tamamı müvekkilinin iyiniyeti suistimal edilerek davalının hesabına aktarıldığını ya da elden teslim edildiğini, …. tarafından müvekkiline ve aynı gün müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemelere ilişkin 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait …. Bankası hesap hareketleri delilleri arasında bulunduğunu, müvekkilinin kendi hesabına yapılan para transferinin tamamının davalıya aktarıldığını, müvekkilinin saflığını kullanmak suretiyle bu paraları kendi uhdelerine geçirdiğini, müvekkilinin yaşının ilerlemiş olduğundan akli melekelerindeki zayıflığı, saflığı ve akrabalık bağları nedeniyle şirketin yönetici ortakları tarafından kolaylıkla ikna edilebildiğini ve iyiniyetinin kurbanı olduğunu, holdingin diğer şirketlerinin …. Endüstriden elde edilen iktisadi ve mali güç ile ve bu şirketin finansal verileri ve kredibilitesini kullanarak oluşturulduğunu, yönetici ortakların müvekkilinin sırtından milyarlarca dolarlık servet edindiğinin ortada olduğunu, kardeşlerin ortak serveti olması gereken bu mali güçün müvekkilinin dışındaki ortakların kişisel servetine dönüştüğünü, müvekkilinin ödediği paraların iadesi için 12/06/2018 tarihinde Beyoğlu …. Noterliğinin … yevmiye nolu ile davalıya ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın bu ihtarname cevap vermediğini, bu konu ile ilgili tanıklarının hazır olduğunu, tanıklarının dinletildiğinde müvekkilinin nasıl aldatıldığı ve mağdur edildiğinin gözler önüne serileceğini, bu nedenle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyadan yapılan itirazın iptali ile takibe konu alacağın tamamı üzerinden takibin devamına, davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama, harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili 10/01/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … San.ve Tic.A.Ş.’nin kurucularından ve hissesinin şirket sermayesinin % 15’ine karşılık geldiğini, müvekkilinin şirket kuruluşundan bugüne kadar şirket kar payının tam olarak kendisine verilmediğini ve aldığı kar paylarını davalının kendi uhdesine geçirdiğini, müvekkilinin şirketin aile şirketi olması ve kurucuların kardeş olması nedeniyle şirkete yapılan işlerin yasalara uygun yapıldığını, verdiği paraların açılan yeni şirketlerde hisse sahibi olacağını zannettiğini, davalının müvekkilinin sağladığı finansman sayesinde …. grup şirketlerinde ortak olduğunu, bu şirketleri holding çatısında toplayarak servetine servet kattığını, kar payı adı altında müvekkilinin hesabına gönderilen paraların tamamı müvekkilinin iyiniyeti suistimal edilerek davalının hesabına aktarıldığını ya da elden teslim edildiğini, … tarafından müvekkiline ve aynı gün müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemelere ilişkin 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait .. Bankası hesap hareketleri delilleri arasında bulunduğunu, müvekkilinin kendi hesabına yapılan para transferinin tamamının davalıya aktarıldığını, müvekkilinin saflığını kullanmak suretiyle bu paraları kendi uhdelerine geçirdiğini, müvekkilinin yaşının ilerlemiş olduğundan akli melekelerindeki zayıflığı, saflığı ve akrabalık bağları nedeniyle şirketin yönetici ortakları tarafından kolaylıkla ikna edilebildiğini ve iyiniyetinin kurbanı olduğunu, holdingin diğer şirketlerinin …. Endüstriden elde edilen iktisadi ve mali güç ile ve bu şirketin finansal verileri ve kredibilitesini kullanarak oluşturulduğunu, yönetici ortakların müvekkilinin sırtından milyarlarca dolarlık servet edindiğinin ortada olduğunu, kardeşlerin ortak serveti olması gereken bu mali güçün müvekkilinin dışındaki ortakların kişisel servetine dönüştüğünü, müvekkilinin ödediği paraların iadesi için 12/06/2018 tarihinde Beyoğlu … Noterliğinin …. yevmiye nolu ile davalıya ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın bu ihtarname cevap vermediğini, bu konu ile ilgili tanıklarının hazır olduğunu, tanıklarının dinletildiğinde müvekkilinin nasıl aldatıldığı ve mağdur edildiğinin gözler önüne serileceğini, bu nedenle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyadan yapılan itirazın iptali ile takibe konu alacağın tamamı üzerinden takibin devamına, davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama, harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın, icra takiplerine vaki itirazları nedeniyle, alacağının ticari bir alacak olduğu gerekçesi ile dava şartı bulunduğunu gözeterek arabuluculuğa müracaat ettiğini, İstanbul Arabuluculuk Bürosu’ nun …. Büro Dosya, … Arabuluculuk Dosya numarası ile arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, davacının görüşmelerdeki beyanında alacağın şirket ortaklık ilişkisinden kaynaklı kar paylarına ilişkin olduğunu beyan ettiğini, icra takiplerinde borcun sebebinin belirtilmediğini, alacağın likit olmadığını, takip taleplerinde kar paylarına ilişkin talepte bulunulduğu hususunda herhangi bir kayıt olmadığını, 13. 11. 2019 tarihinde anlaşamamaya dair tutanak tanzim edildiğini, dava dilekçesinde, …. Endüstri Tekstil Mak. San ve Tic. A.Ş.’ nin kurucularından olduğunu, şirket hissesinin % 15′ lik kısmının ise kendisine ait olduğunu beyan ettiğini, şirket kar payları dağıtılırken haksızlık yapıldığını, kendisinin yeni kurulan şirketlere ortak edilmediğini, diğer ortakların kendisinin sırtından servet yaptığını beyan ettiğini, bir kısım grup şirketlerden ve ortaklarından alacaklı olduğunu iddia ettiğini, böyle bir durumun olmadığını, ssla kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının böyle alacakları varsa da, bunun muhatabının müvekkil … olmadığını, davacı ve davalının iki öz kardeş olduğunu, bahsi geçen …. Endüstri Tekstil Mak. San ve Tic. A.Ş.’ de tarafların belli oranda ortaklıkları bulunduğunu, ancak davacı eğer, iş bu şirketteki kar paylarının dağıtımında bir usulsüzlük olduğunu düşünüyor ise, bu usulsüzlüğün çözümünü Ticaret Mahkemeleri nezdinde açacağı bir dava ile araması gerektiğini, böyle bir davada ise görevli mahkemenin “Asliye Ticaret Mahkemeleri” olduğunu, eğer davacı ticari bir alacağı olduğunu iddia ediyorsa davasını Ticaret Mahkemeleri nezdinde ve kar payı dağıtımında usulsüzlük yaptığını düşündüğü şirket tüzel kişiliğine açması gerektiğini, davacının iddiası bu ise hem mahkemenin görevine itiraz ettiklerini, ayrıca bu şekilde bir talebin müvekkiline yönlendirilmesi mümkün olamayacağından husumet itirazında da bulunduklarını, gerek asıl gerekse birleşen davaya konu icra takiplerine istinaden yapmış oldukları itirazlarında da belirttikleri gibi müvekkilinin davacıya hiç bir borcu bulunmadığını, asla borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının tüm talep haklarının zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, sonuç olarak usuli itirazların kabulü ile hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya adi ortaklık kapsamında verildiği iddia edilen paranın tahsiline ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy 7. Asliye Hukuk mahkemesinin 2020/24 esas sayılı dosyasıyla, Bakırköy 7. Asliye hukuk Mahkemesinin 2020/23 esas sayılı dosyaların aynı taraflar arasındaki itirazın iptali davası olduğundan dosyaların birleştirildiği anlaşıldı.
Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/24 esas sayılı asıl dosya ve birleşen dosyada görevsizlik kararı üzerine Mahkememize … Esas sayısıyla tevdi olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Dairesinin …. esas sayılı icra dosyasını incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 150.000,00-TL asıl alacak ve 15.460,27-TL işlemiş faiz talebi üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takibe süresinde itiraz üzerinde icra takibinin durduğu görülmüştür.
Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 154.698,47-TL asıl alacak ve 16.001,36-TL işlemiş faiz talebi üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takibe süresinde itiraz üzerinde icra takibinin durduğu görülmüştür.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Somut davada; davacı vekili tarafından davalıya adi ortaklık kapsamında para verildiği ve bu verilen para karşılığında dava dilekçesinde belirtilen dava dışı şirketlere davacının da hisse sahibi olacağının davalı tarafından vaad edildiğinin iddia edilmesine rağmen davalı tarafça açılan yeni şirketlere davacının hissedar yapılmadığını ve bu nedenle davalıya verilen paraların iadesinin talep edildiği beyan edilmiştir. Davacı vekili tarafından ayrıca taraflar arasında adi ortaklık olduğu, bu adi ortaklık kapsamında dava konusu paraların davalıya verildiğini, ancak davalı tarafça açılan yeni şirketlere davacının hissedar yapılmadığını beyan etmiştir. Taraf vekillerinin beyanları ve Mahkememizce tarafları tacir olup olmadığına ilişkin yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda tarafların her ikisinin de tacir olmadığı anlaşılmıştır. Adi ortaklık 6102 Sayılı TTK’nda düzenlenmeyip 6098 Sayılı TBK’nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla adi ortaklığa ilişkin ihtilaflarda tarafların sıfatına göre görevli Mahkeme belirlenecektir. Somut davamızın tarafları tacir değildir. Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/24 esas ve … karar sayılı ilamı ile davanın şirket ortakları arasında kar payının eksik ödenmesi, ödemenin kandırılarak davalı ortağa havale edilmesi, elden ödenmesi temeline dayandığı ve bu haliyle şirketler hukukunu ilgilendirmesi sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak dava dilekçesi, davacı vekilinin aşamalarda vermiş olduğu dilekçeler ve sözlü beyanları dikkate alındığında; tarafların dava konusu olmayan … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin ortakları olduğu, bu şirket nezdinde davacıya ödenen kar payının davacı tarafından davalıya aralarındaki adi ortaklık kapsamında dava dilekçesinde belirtilen şirketlerde hissedar olunması amacıyla verildiği, ancak davalı tarafça söz konusu şirketlere hissedar yapılmadığını ve bu nedenle davalıya verilen paraların iadesine karar verilmesinin talep edildiği, bu haliyle talebin TTK’nda düzenlenen şirketler hukukunu ilgilendirmediği, tarafların ortak olduğu şirkete ilişkin eksik kar payı alımı veya diğer bir ihtilafın bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından davalıya adi ortaklı kapsamında ödendiği ve dava dilekçesinde belirtilen şirketlere hissedar yapılmaması sebebiyle ödediği paranın iadesine ilişkin olup ticari iş ve ticari dava olmadığı ve Mahkememizin görevli olmayıp, genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan Mahkememizin karşı görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK nun 20. maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır