Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/138 E. 2022/300 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/138 Esas
KARAR NO : 2022/300

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/042022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 22.01.1981 yılında kurulmuş olduğunu, “….” ifadesinin müvekkilinin ticaret unvanına ana belirleyici, çekirdek unsur olduğunu, müvekkilinin ….. markasmı tescil ettirdiğini, ticaret unvanının ana belirleyicisi olan “…..” ifadesinin yurtiçinde ve yurtdışında tanınmış bir isim ve marka haline geldiğini, davalı tarafın müvekkil şirket gibi gıda alanında faaliyet gösterdiği ve 22.10.2020 tarihinde kurulduğunun öğrenildiğini, davalının ….. unvanını kullanmasının ticaret unvanına tecavüz teşkil ettiğini, bu sebeple davalıya öncelikle noter kanalı ile ihtarname gönderildiğini, anılan ihtarın ofisin sanal ofis olmasından ötürü iade olduğunu, TTk md. 50-52 hükümleri kapsamında işbu davanın açılmış olduğunu, müvekkilinin öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu “…..” ifadesi üzerinde davalının kullanımının müvekkilinin haklı ününden ve prestjinden haksız kullanım teşkil ettiğini, anılan durumun tecavüz teşkil ettiğini ve ….. ifadesinin sicilden terkin edilmesinin gerektiğini, aynı alanda iştigal eden şirketlerin unvanlarının çekirdek kısımlarının aynı olmasının iltibasa neden olduğu ve haksız rekabeti de beraberinde getirmekte olduğu, müvekkil şirketin davalıdan 39 yıl önce sicile tescil edildiğini, mahkemenin görevli olduğunu belirterek, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil, …. oda sicil no.lu davalı’nın ticaret unvanındaki …. ifadesinin silinmesini, kararın bir örneğinin İTO sicil müdürlüğüne gönderilmesine, ticaret sicil gazetesinde kararın bir örneğinin yayınlanmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, 6102 sayılı TTK’nın 52. maddesi kapsamında ticaret unvanının korunması kapsamında davalıya ait ticaret unvanındaki ….. ibaresinin haksız bir şekilde kullanıldığının tespiti, haksız olarak kullanılan ibarenin silinmesi, tecavüzün sonucu olan maddi durumun men ‘i ile kararın ilanı talebine yöneliktir.
Ticaret siciline tescilli ticaret unvanı hem TTK’nın 52. maddesi ile özel olarak, hem de haksız rekabet hükümlerince (TTK m.54 vd.) korunabilirken; usulüne uygun olarak ilgili sicile tescil edilmemiş bulunan unvan, isim, tanıtma vasıtaları, TTK uyarınca sadece haksız rekabet hükümlerine göre korunabilir.
Ticaret unvanının sahibinden izin almadan ticaret unvanının aynısının veya benzerinin kullanılması yahut işletme adı ya da marka veya fikir ve sanat eserleri kanunu anlamında eser veya eserin önemli bir parçası olarak yahut internet alan adı olarak kullanılması halinde de tecavüz gerçekleşmiş olur.
TTK göre tacir, tacir sıfatının kazanılması ile birlikte ticaret unvanı sicili kullanmak; ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde, seçtiği ticeret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür.
Davacı ve davalı şirketlerin İTO kayıtları ,Davacının kullanımında olan ….. markasınına ait TPE müzekkere cevabı,ihtarname dosya arasında yer almakla ;
Davacının Çanakkale Ticaret Sicil Müdürlüğüne … sicil numarası ile 22.01.1981 tarihinde tescil ve ilan ettirdiği ticaret unvanı ….. GIDA SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ olup; davalının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne …. sicil numarası ile 22.01.2020 tarihinde tescil ve ilan ettirdiği ticaret unvanı ….. TİCARET ANONİM ŞİRKETİ olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sicil kaydında meslek grubunun 17-restoran ve yiyecek içecek sınıfında tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ise birden fazla alanda faaliyet koduna sahip olduğu ve de TPE nezdinde birden fazla alanda tescilli olup ,davalının benzer bir marka başvurusu olmadığı anlaşılmıştır.
27/12/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;”Davacı ile davalının aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğinin açık olduğu, davalının her ikisinin de aynı faaliyet konusunda iş benimsediği, marka ve ticaret unvanının, iş mahsulü mallarının genel itibariyle benzer ve ayniyet taşıdığı, aynı alanda faaliyet gösterdiklerinden hitap ettikleri müşteri kitlesinin aynı olduğu, aynı müşteri portföyüne yöneldikleri dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalı ticaret unvanında yer alan ….. ibaresinin sicilden terkini tecavüzün meni açısından isabetli olduğu kanaati ile rapor düzenlenmiştir.”

T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2017/985 KARAR NO : 2018/432
Ticaret ünvanı, tacirin ticari işletmesine ilişkin iş ve işlemlerinde kullandığı addır. Bu tanımdan hareketle ticaret ünvanının işlevi, taciri tanıtma ve onu diğer tacirlerden ayırt etmesidir.
Ticaret unvanı, ana unsur ve ek unsur olmak üzere iki unsurdan meydana gelir. Ana unsur, ticaret unvanının zorunlu unsurudur; ek unsur ise kural olarak zorunlu değildir. Ticaret unvanı ana unsur yanında ek unsur içeriyorsa bir bütün olarak korunur.
Anonim ve limited şirketlerde ana unsur, işletme konuları ile birlikte şirketin türünü gösteren “limited şirket” “anonim şirket” ibarelerinden oluşur. Ek ise, ticaret unvanının ikincil (yan) unsurudur. Zorunlu olmayıp isteğe bağlıdır. TTK 46/1. maddesi uyarınca, kullanılan eklerin yanıltıcı olmaması gerekir. Ticaret unvanları, eklerle birlikte bir bütün olarak korumaya tabidir. Olayımızda her iki tarafın unvanlarında yer ala “‘…..” ibaresi, unvanın eki niteliğinde olup, unvanın korunması hükümlerine tabidir.
TTK 52. maddesi uyarınca, ticaret unvanının bir başkası tarafından ticari dürüstlüğe aykırı olarak kullanılması halinde koruma talebinde bulunabilirler. Olayımızda davalının, davacıya ait unvanı dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanıp kullanmadığının, yani davacının unvanına bir tecavüz bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekir.
Kanuna uygun olarak seçilmiş ve kullanılan bir ticaret unvanının kullanılması, sahibi tacir için hem bir hak hem de kanuni bir yükümlülüktür (TTK. m. 50). Gerçekten de kanuna uygun olarak seçilmiş bir ticaret unvanının, Türkiye’nin başka bir yerinde başka bir şirket tarafından seçilmesi ve kullanılması yasaktır. Nitekim, TTK. m. 52/1 bu hakkı açıkça ortaya koymuştur. Buna göre, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde, bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir, maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.
Davacı şirketin ticaret unvanı ” ….. GIDA SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ “, davalı şirketin ticaret unvanı ise ” …TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ” şeklinde olduğu görülmektedir. Her iki unvanda şirketin türünü gösteren ibare anonim şirketi ifadesidir. Şirketin işletme konularını gösteren ibareler ise, davacının ” GIDA SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ – ” şeklinde, davalı şirketin ise ” ….. TİCARET ANONİM ŞİRKETİ şeklindedir.”
Davacı şirketin ticaret unvanı ticaret sicil müdürlüğüne1981 tarihinde tescil ve ilan edildiğine göre TTK 50. maddesi uyarınca korumayı talep hakkı davacıya aittir. Davalı şirketin ticaret unvanı ise davacının unvanın tescilinden sonra 2020 yılında ticaret sicilinde tescil edilmiştir.
Davacı tarafın ….. markasını tescil ettirdiği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacının “…..” işaretini kullanım sıklığı ve kapsamının yüksek olduğu ,davacının Ticaret Odasına kayıt tarihi,iştigal alanları ve de marka hakkının davacıya ait olduğu görülmekle ,iş bu markanın davacı lehine yüksek ayırt ediciliğe kavuştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacıya ait ticaret ünvanında yer alan” …..” ibaresinin davacının ticaret ünvanında yer alan “…..” ibaresinin görsel ve biçimsel olarak benzer olduğu, ortalama nitelikteki tüketicilerin bu benzerlik nedeniyle davacıya ait markalardan yararlanmak isterken davalı işaretini taşıyan ürünleri satın alma ihtimalinin yüksek bulunduğu, hatta iki farklı markanın aynı işletmeye ait olduğu yahut aralarında idari ve ekonomik bağlantı bulunduğu zannına kapılabilecekleri bu hali TTK 52 maddesinde aranan koşulların gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacı şirkete ait ticaret ünvanına davalı şirketin yaptığı tecavüzün önlenmesine,
3-İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün …. sicil, …. oda sicil nolu davalı “….. Tic. A.Ş.”nin ticaret unvanındaki ….. ibaresinin, ticaret unvanından ve ticaret sicil kayıtlarından silinmesine, terkinine,
4-Kararın bir örneğinin ilgili İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne gönderilmesine, ayrıca Ticaret Sicil Gazetesinde kararın yayımlanmasına,
5-Kararın kesinleşmesinden sonra TTK 52/2 Maddesi uyarınca ilanına, Türkiye genelinde dağıtılan ve 50.000,00 TL’nin üzerinde olan bir gazetede bir kez yayınlanmasına, ilan masraflarının davalıya ait olmasına,
6-492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcı peşin alınan 59,30- TL harcın mahsubu ile 21,4‬0- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30- TL peşin harç ve 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere 127,1‬0-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.128,50- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 5.100,00 TL- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra davacı tarafa geri verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır