Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/115 E. 2021/933 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/115
KARAR NO : 2021/933

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili tarafından davalı borçlulara 04.09.2014 tarihli tediye makbuzu ile borçlu …’in şahsi ihtiyaçlarının görülmesi ve borçlu ……. İnşaat A.Ş.’ye de borç olarak verilmek üzere 165.000.Euro tutarında borç para verildiğini, müvekkilinin davalı borçlulardan 04.09.2014 tarihli tediye makbuzundan kaynaklanan (takip tarihi itibarıyla 1 EURO = 8,9572.-TL) 1.477.938,00.-TL alacağı bulunduğunu, müvekkilinin alacağını davalı borçlulardan defaten talep etmesine karşın, davalıların müvekkilini sürekli oyaladığını, işbu sebeple taraflarınca Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiğini, borçlular tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin takibe ve borca itiraz edildiğini, fakat borcun ödendiğine dair bir belge de sunulmadığını, itiraz dilekçesinin ekinde borç ödeme belgesi bulunmadığı gibi, ödeme emrinin ekinde gönderilen tediye makbuzundaki imzaya da itiraz edilmediğini, itiraz üzerine, taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, ……. numaralı arabuluculuk başvurularına rağmen borçlular ile anlaşma sağlanamadığını, anlaşamama tutanağı delilleri arasında sunulduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, borç ödemekten kaçınma amacı taşıdığını, bu nedenle davalıların itirazlarının iptaline ve Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalıların %20’den aşağı olmayan icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı … …… …… cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, kendisi ile davacı alacaklı olarak görünen … arasında bir ticari alışveriş söz konusu olmadığını, davalı şirket olan ……. İnşaat A.Ş’nin mali müşaviri olarak görev yapmakta olduğunu, davacı taraf kendisini alacaklı olarak göstermek için başkalarına ait belgeleri kullandığını, huzurdaki dava içerisinde en dikkat çekici hususun davacı tarafın kendisini alacaklı olarak göstermiş olduğu makbuzda başkalarına ait bazı evrakları kullanmış olduğu göze çarptığını, davacının davaya konu makbuzda kendi adı-soyadı vs. Geçmediğini, ancak, icra takibine konu evrak üzerinde yapılan incelemede makbuzun altına kaşe ile … kaşe-mühür vurulduğu gözlemlenmekte olduğunu, bu nedenle aleyhine açılan huzurdaki davanın reddine, haksız icra takibinde bulunan davacı taraf aleyhine % 20 haksız icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesi istemiştir.
CEVAP:Davalı ……. İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin, huzurdaki dosyada alacaklı olarak görünen davacı … ile ticari ilişkisi bulunmadığını, davalı müvekkili şirket ile davacı alacaklı olarak görünen … arasında bir ticari alışveriş kesinlikle söz konusu olmadığını, davalı müvekkili şirket yurt içi ve yurt dışında inşaat işleri ile iştigal etmekte olup ticari hayatını bu yönde devam ettirmekte olduğunu, davacının ne iş yaptığı hangi işle iştigal ettiği hususları incelendiğinde taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığı açık olarak ortaya çıkacağını, ayrıca, davacı tarafın o tarihlerdeki banka hesapları vs incelendiğinde taraflar arasında bir alışveriş olmadığının belli olacağını, ödemeye konu makbuzda tam olarak hiçbir taraf ismi gösterilmeden ve bildirilmeden ……. İnşaat A.Ş hesabına yatırmak üzere 165.000 Euro teslim aldım denilmesi bu hususu ispat eden başka bir durum olduğunu, bu nedenle aleyhe açılan davanın reddine, haksız icra takibinde bulunan davacı taraf aleyhine % 20 haksız icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesi istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı asilin şahsi ihtiyaçları ve davalı şirkete borç olarak verildiği iddia edilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; davacının icra takibinin dayanağı olan belge kapsamında davalılardan alacaklı olup olmadığı, davacının belgeye konu meblağı davalı …’in şahsi ihtiyaçları ve diğer davalı şirkete borç olarak verip vermediği, davalıların savunmalarına göre, davacı ile aralarında bir ticari ilişki bulunmadığı savunmasının yerinde olup olmadığı, buna göre söz konusu belgede adı geçen meblağın dava dışı …… Eğitim ve Kültür Vakfına yapılan iş karşılığı alınıp alınmadığı ve davalının üçüncü kişilere ait belgeyi sahte olarak kullanıp kullanmadığı, mahkememizin görevli olup olmadığı hususlarındandır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için davanın her iki tarafının tacir ve uyuşmazlığın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda, davalı … ‘in ticaret sicil kaydının bulunmadığı, vergi kaydına göre ise, mali müşavirlik hizmetlerinden dolayı mükellefiyet kaydının bulunduğu, davacının ise danışmanlık faaliyetinde bulunduğu, 31/01/2013 tarihinde işini terk ettiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davacının ve davalı … …… ……. tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığı, davalı asilin şahsi ihtiyaçları ve davalı şirkete borç olarak verildiği iddia edilen bedelin tahsili talebine ilişkin bu davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, kaldı ki davalıların savunmalarının da taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığına yönelik olduğu, bu nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı, iş bu davada genel görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, bu durumda somut davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2- HMK’nin 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri hususunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dair hazır taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021 09:55

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.