Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1134 E. 2022/1134 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1134 Esas
KARAR NO : 2022/1134

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/01/2023

Davacı vekili tarafından açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın malik ve işleteni olduğu diğer davalı ….’un sürücüsü olduğu, davalı …. Sigorta A.Ş. Nezdinde sigortalı …. plakalı araç ile müvekkiline ait …. plakalı araca çarpması neticesinde 05.10.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, kazanının oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin maliki olduğu …. plakalı aracın kaza sonrasında hasar gördüğünü, mevcut hasarın giderimi için davalı …. Sigorta A.Ş.ye başvurulmuş ancak sigorta şirketi tarafından hasarın karşılanmayacağının bildirildiğini, müvekkili aracını kendi imkanlarıyla tamir ettirdiğini; taraflar arasındaki hasar bedeline, değer kaybına ve araçtan faydalanamama tazminatına ilişkin miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 Sayılı HMK 107. Maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, dava neticeleninceye kadar aracın el değiştirmesini engellemeye yönelik, teminatsız olarak davalı … adına kayıtlı … plakalı araç yahut diğer davalı …. adına kayıtlı diğer araçlardan zararın giderilmesi sağlamak amacıyla trafik tescil kaydına tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 14.500,00-TL hasar bedeli ve 2.000,00-TL araç değer kaybı bedeli ile 100,00-TL araçtan faydalanamamaktan kaynaklanan zarar olmak üzere toplam 16.600,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı …. SİGORTA A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımına ilişkin itiraz ettiklerini bu itirazlarının kabulü ile davanın reddine, sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından davanın reddine aksi halde kusura ilişkin rapor alınmasına, davacıya ait araç kendi kasko sigortacısı olan …. Sigorta A.Ş tarafından onarılmış olduğundan hasar onarım bedeli talebin reddine ve diğer yasal işlemlerin yapılmasına, değer kaybı yönün bilirkişi incelemesi yapılacak olması halinde, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortası Genel Şartları uyarınca değer kaybının tespiti için konusunda uzman ve ehil bilirkişiler kanalı ile incelenmesine, araç mahrumiyet bedeline ilişkin talepler poliçe teminatı dışında olduğundan, talebin müvekkili şirket yönünden reddine, avans faizi talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ve davacı tarafın tacir olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını; Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizliğine, zamanaşımı dolduğundan davanın usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, her durumda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı gerçekleştiğinden davanın zamanaşımından reddine, müvekkilinin ekonomik menfaati ve ticari itibarı göz önünde bulundurularak işleten sıfatının değişmesi sebebiyle işbu davaya konu zarardan müvekkilinin sorumlu olmadığı açık olduğundan uzun dönemli kira sözleşmesi nedeniyle işleten değiştiğinden ve işleten sorumluluğu kiralayan kişide iken kaza aracı çalan kişiler tarafından yapıldığından davanın usulden reddine, davanın diğer davalı …. ‘a yöneltilmesine, dava dışı …. ‘a (TCKN:….) dosyanın ihbar edilmesine, aksi halde; müvekkilinin meydana gelen kazada kusuru bulunmadığından, kusursuz olduğundan müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini, eğer mahkeme gerekli görürse müzekkere yazılarak …. Müdürlüğü Kiralık Araç Bildirim Sistemi kayıtlarının olay tarihini kapsar şekilde celbine, kusur durumu ve hasar tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İş bu dava trafik kazası sebebi ile davacının aracında meydana gelen hasar nedeni ile onarım bedeli ,günlük araç kiralama bedeli ve değer kaybı tazmin talebine yönelik olup;
05/10/2019 tarihinde davacının maliki olduğu …. plakalı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu …. plakalı ,…. un sürücüsü, ,… ‘nın maliki olduğu araç tarafik kazasına karışmış olmakla ,davacı yan aracın onarımının yapıldığını kaza sebebi ile araçta değer kaybı meydana geldiğini iş bu sebeple belirsiz alacak davası olarak iş bu davayı açtıkları anlaşılmakla;
Davalı aracın ZMMS poliçesi incelendiğinde 01/11/2018-01/11/2019 tarihlerini kapsadığı dava konusu kazanın poliçenin yürürlükte olduğu tarihte meydana geldiği ve de iş bu davanın davalılara karşı yöneltilebileceği anlaşılmakla;
Davalıların ayrı ayrı cevap dilekçelerinde “zamanaşımı defi” ileri sürdükleri anlaşılmakla yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 146-161.) maddelerinde düzenlenmiş bulunan zamanaşımı, alacak hakkının, belli bir süre kullanılmaması yüzünden “dava edilebilme” niteliğinden yoksun kalmasını ifade etmektedir.Borcun zamanaşımına uğramasıyla, borç (alacak) sona ermez, sadece alacaklının dava yoluyla alacağını elde etme olanağı, “alacağın dava edilebilme niteliği” ortadan kalkar. Zamanaşımına uğramış bir borç, ifa edilebilen, fakat dava edilemeyen eksik bir borçtur. Zamanaşımına uğramış borç ifa edilirse, ifa geçerlidir, bir bağışlama veya alacaklı yönünden bir “sebepsiz zenginleşme” söz konusu değildir. Borçlu, borcun zamanaşımına uğradığını bilmediğini, bu nedenle hataen (yanılarak) ödemede bulunduğunu ileri sürerek verdiğini geri isteyemez TBK m. 78/2Zamanaşımı hukuki açıdan “def’i” (kişisel savunma nedeni) niteliğindedir. Borçlu borcunu ifadan kaçınmak istiyorsa, zamanaşımı def’inde bulunup, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava edilebilme niteliğini kaybettiğini ileri sürebilir TBK m. 161. TBK m. 161’de açıkça belirtildiği üzere, “zamanaşımı ileri sürülmezse, hakim bunu kendiliğinden gözönüne alamaz”.Bir alacağın zamanaşımına uğraması yani alacağın “dava edilebilme” niteliğini kaybetmesi için, “zamanaşımı süresi”nin geçmesi gerekir.
Trafik kazasından kaynaklanan maddi zararlara yönelik 2918 Sayılı Yasanın 109. maddesinde zamanaşımı süreleri düzenlenmekle “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri içinde geçerlidir. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” hükmüne yer verilmiştir.
2918 Sayılı Yasada zamanaşımı, maddi zararlar açısından TBK’dan ayrı olarak düzenlemiş ise de sürelerinin kesilmesine ve durmasına ilişkin olarak, TBK’daki hükümler ile uyuşmazlıkta uygulanma imkanı bulunan diğer kanunlardaki hükümler KTK’dan kaynaklanan maddi zararlar açısından da uygulanır.
6325 sayılı yasanın 18/A-15 bendi “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.”düzenlemesi karşısında; 05/10/2019 tarihinde kazanın meydana geldiği,davacının 29/09/2021 tarihinde arabulucuya başvurduğu,25/10/2021 tarihinde son tutanağın düzenlendiği,kaza tarihi itibari ile 05/10/2021 de zamanaşımı dolacaksa da arabuluculuk sürecinde geçen 27 günlük sürenin eklenmesi ile dava tarihi 31/12/2021 tarihinde zamanaşımın dolduğu anlaşılmakla davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70- TL maktu harcın 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 21,40 TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.360,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı …. vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2022

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.