Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1129 E. 2022/196 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1129 Esas
KARAR NO : 2022/196

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve Davalı … söz konusu borca dayanak olarak sunmuş olduğu 12.10.2016 tarihli protokolün imzalandığı tarihte … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. de %50 şer hisse ve münferit imza yetkisi ile ortak olarak bulunduklarını, şirketin ticaret yapmış olduğu … İnşaat A.Ş. ye olan 530.500 TL lik borcun ödenememesi neticesinde söz konusu borcun şirket ortakları olan … ve … tarafından ödeneceğine dair protokol düzenlendiğini, söz konusu borca müvekkili ile … nın “kayıtsız şartsız borçlu olduğu” sözleşme ile hüküm altına alındığını, Sözleşme ile müvekkilinin ayrıca kendi adına kayıtlı bulunan, …. ili …. İlçesi Ada Çiftliği mevkii, …. Pafta No lu , … Ada No lu, … Parsel No lu, 24 Numaralı Bağımsız Bölümü üzerinde borca teminat olması amacıyla Alacaklı Şirket … İnş. A.Ş. lehine 530.500 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, sözleşme kapsamında 6 adet çek hakkında düzenleme yapıldığını, 30.09.2016 vade tarihli …. ve … nolu 100.000 ve 45.000 TL lik çek Borçlu firma … Tekstil San. ve Ltd. Şti ye iade edildiğini ancak çekin ödenmediğini, 21.10.2016 vade tarihli … Bankası, …. nolu … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. ye ait 100.000 TL lik çek vadesinde ödendiğini, 30.10.2016 vade tarihli … Bankası A.Ş., …. nolu 100.500 TL bedelli Borçlu … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. ye ait çek şirket tarafından ödenemediğini, 18.11.2016 vade tarihli …. Bankası A.Ş., … Nolu … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti ye ait 100.000 TL lik çekin ödenemediğini, 15.01.2017 vade tarihli …. Bankası A.Ş. …. Tekstil Dış Tic. Ltd. Şti. ye ait 85.000 TL lik çekin ödendiğini bunun neticesinde davacı tarafın alacaklı şirket lehine vermiş olduğu ipotekli taşınmaz ipotek icrai yolla satılmadan davacı tarafından borcun ödenmesi maksadıyla haricen satıldığını ve … İnş. A.Ş. ye 250.000 TL bedel ödendiğini, kalan borç ve alacaklı şirketin yapmış olduğu ipotek tapu masrafları toplamı 100.000 TL için borçlu şirket … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. alacaklı … İnş. A.Ş. Ye ayrıca senet verdiğini, bu senet alacaklı şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Numaralı dosyası ile icra takibine konu edilmiş ve davacı tarafından faizli olarak 142.000 TL ye ödendiğini, borcun bu şekilde sonlandığını, davacı, ortağı … ile müştereken ve müteselsilen 530.500 TL borçlu olduğu halde ödemeler yalnızca kendisi tarafından yapıldığını, borcun müştereken ve müteselsilen taraflara ait olduğuna dair hiçbir kuşku olmadığını çünkü ticari borçlarda doğrudan borçluluk müşterek ve müteselsil şekilde kurulacağını, kanunen borcun eşit paylaştırılması gerektiğinden borçluların kefili olan …’na karşı icra takibi başlatıldığını, taraflarca haksız olarak icra takibine itiraz edildiğini belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların tacir olmadığından mahkemenin görevsiz olduğunu, arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, protokolden itibaren 5 yıllık süreyi geçtiğini zamanaşımı itirazının bulunduğunu, protokol, davalı …’ın davacı lehine borç ikrarını içeren bir belge olmadığını, protokolün lehtarının davacı değil, dava dışı … A.Ş. İsimli bir şirket olduğunu, davacının dava dışı … A.Ş’nin, … Tekstil Ltd. Şti’ ndeki alacağını tasfiye etmek amacıyla düzenlenen protokole dayanarak davalı …’a rücu etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın davalı … yönünden reddedilmesi gerektiği ve …nın kefaletinin geçerli olmadığını, davalı … nın azami kefalet tutarı belli edilmediği, kefaletin geçerlik süresinin yazılmadığı, ayrıca kendi el yazısıyla kefaleti kabul şerhinin bulunmadığını, davalı … yönünden de temerrüt mevcut olmadığını, bu nedenle bir an için takip haklı görülse bile takip tarihine kadar ticari avans faizi hesaplanmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca davacının ticari avans faizi talep etmesi de yasaya aykırı olduğunu, çünkü taraflar tacir olmadığı gibi dayanak alınan protokol de ticari bir iş amacıyla düzenlenmediğini, bu nedenle davacının faiz talebi haklı görülse bile ticari avans faizi değil olsa olsa takipten itibaren yasal faize karar verilebileceğini belirterek davalılar vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İş bu dava itirazın iptali istemine yönelik olup;
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda tarafların tacir olmadığı uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır