Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/1123 Esas
KARAR NO : 2022/638
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 18.06.2013 tarihli Alt İşverenlik sözleşmesi, 01.05.2018 tarihli Standart Yer Hizmetleri Anlaşması (uçak özel güvenlik hizmeti) sözleşmeleri akdedildiğini, davacı tarafın sözleşme gereği tüm yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın sözleşme gereği müvekkilinin hak etmiş olduğu ödemleri düzenli olarak yapmadığını, bu hususta davalıya Kadıköy ….Noterliği 25.02.2021 tarih …. ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davalının borcu ödememesi üzerine Kadıköy ….Noterliği 26.05.2021 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, davalı borçlu tarafından Mart 2020 tarihinden itibaren herhangi bir ödeme yapılmadığını, ikili görüşmelerde ekonomik nedenlerle ödeme yapamadıklarının belirtildiğini, akabinde müvekkili tarafından Kadıköy …..Noterliği 02.06.2021 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek Sözleşme ve UÖG(uçak özel güv.) Sözleşmesi kapsamından verilen hizmetlerin 11.06.2021 tarihi saat 23:59 itibari ile sonlandırılacağının bildirildiğini, hizmetin sonlandırıldığı tarih itibari ile davalı taraftan 357.069,05 TL alacaklı olduklarını ve Bakırköy .. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak, icra takibi alacağı kadar davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarının ihtiyaten haczine, itirazın iptali ve takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkilinin davaya konu takibe ilişkin veya başka herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline herhangi bir mal veya hizmet sunulmadığını savunarak davanın reddini, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu taraflar arasındaki güvenlik hizmeti sözleşmesi kapsamında davacının edimini yerine getirmesine rağmen davalı tarafça hizmet bedelinin ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 357.069,05 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları, SGK kayıtları, davacının güvenlik hizmeti vermesi için gerekli izinlere sahip olup olmadığına dair izin belgesi ve davalı ile aralarında güvenlik hizmetinin verilip verilmediğine ve güvenlik planına ilişkin Valilik kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşmeler, ihtarnameler, Valilik cevabi yazısı, faturalar, BA-BS formları, dosya kapsamı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, taraflara ait ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi , taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların hak ve yükümlülükleri, tarafların edimleri, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacı tarafından dava konusu hizmetin verilip verilmediği ve takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte cari hesaba konu fatura ve sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmının açıkça liste halinde yazılmasının, alacağa konu faturaların vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi ve tespitinin belirlenmesine, bu hususlarda rapor alınmasına karar verilmiş, 13/05/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin, bakiye 357.069,05 TL’nin tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı yan tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyası ile 09.07.2021 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 30.12.2021 tarihinde T.C. Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, Davacının 2019-2020-2021 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davacının 2019-2020-2021 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının 2019-2020-2021 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davacının 2019-2020-2021 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı şirketin kendi ticari defterlerine göre 09.07.2021 takip tarihi itibari ile 357.069,05 TL davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirketin kendi ticari defterlerine göre 437.202,58 TL borçlu olduğu, aradaki farkın davalı tarafından ödenen 07.02.2021 ve 14.02.2021 tarihlerinde ödenen toplam 80.133,54 TL (20.000 Euro) ödemenin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması nedeni ile kaynaklı olduğu , netice itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 09.07.2021 takip tarihi itibari ile 357.069,05 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin 09.07.2021 takip tarihi itibari ile talebi ile bağlı kalarak faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava ve takibe konu faturalardaki hizmetin davalı tarafa verildiğini, ancak davalı tarafça bedellerin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise faturalara konu hizmetin verilmediği savunmasında bulunmuştur.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi lehlerine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 357.069,05-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 437.202,58-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtları arasındaki bu farkın davalı tarafça davacıya yapılan 80.133,54-TL (20.000 Euro) ödeminin davalı ticari defter ve kayıtlarına kaydedilmemesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyuştuğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen tüm faturaların davalı tarafından BA bildirimlerinde bildirilmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf davacının kendisine düzenlediği tüm faturaları itiraz etmeksizin ticari defter ve kayıtlarına kaydetmekle ve BA larında bildirmekle davacının faturalara konu hizmeti verildiğini kabul etmiştir. Ayrıca Valilik tarafından gönderilen belgelerden de davacı tarafından davalıya sözleşmede belirtilen güvenlik hizmetini verdiği hususu ispat edilmiştir. Tarafların defter ve kayıtları ve BA ve BS formlarının birbiri ile uyuşması sebebiyle davacı tarafından faturalara konu hizmetin verildiği davacı tarafça karine olarak ispatlanmıştır. Davalı tarafça ise bu karinin aksini ispatlar delil dosyaya sunulmamıştır. Davacı taraf davalıdan alacaklı olduğunu tarafların usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formları ile ispatlamış, ancak alacağın ödendiği davalı tarafça geçerli ve kesin bir delil ile ispatlanamamıştır. Davacının davalıdan alacaklı olduğu taraf şirketin ticari defter ve belgeleri ve tarafların BA ve BS formları ile sabit olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kabulüne, davacının alacağı tarafların ticari defter ve kayıtları, faturalar ve tarafların BA ve BS formları ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 24.391,38 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 4.312,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 20.078,88 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 33.444,83 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 4.312,50 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 4.371,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.308,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2022
Katip ….
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır