Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1074 E. 2022/257 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1074 Esas
KARAR NO : 2022/257

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın ….. Mobilya Aksesuarları ve Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. ile 15/02/2010 ve 07/12/2013 tarihli iki adet Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve bir adet Business Card Sözleşmesi imzaladığını, İlgili sözleşmeler uyarınca düzenlenen geri ödeme planlarına uymayıp teminatları karşılıksız çıkan ve kredi kartı ödemelerini düzenli yapmayan şirkete karşı icra işlemlerine başlandığını, Borçlu ….. Mobilya Aksesuarları ve Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün ….. sicilinde kayıtlı şirket olduğunu, İlgili şirkete karşı yapmış olduğumuz takipler kesinletiğini ve şirket tarafından itiraz ile karşılaşılmadığını, Ticaret Sicili Gazetesi üzerinden yapılan sorgulamalar sonucu borçlu şirketin 28/09/2021 tarihinde Genel Kurul kararı ile terkininin ilan edildiğinin görüldüğünü, Müvekkilin terkini yapılan şirketten alacaklı olduğu birçok derdest icra takibi bulunduğunu, deliller kısmında takip numaraları belirtilen icra dosyalarının çoğunun 2018 yılı esaslı olduğunu, İlgili terkin işleminin uzun zamandır alacağına kavuşamayan ve birçok yüksek miktarlı derdest dosyası bulunan müvekkilin karşısında aktif bir muhatap bulamamasına, böylece borcun ödenmesinin imkansızlaşmasına sebep olacağını, Anlatılagelen durum üzerine şirketin borçlardan kaçma amacıyla kötüniyetli bir yöntem izlediğinin aşikar olduğunu ve dolayısıyla borçlu şirketin bu aşamada terkininin mümkün olmadığını, terkin işlemi ile borçlu şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği karine olarak kabul görse dahi, tüzel kişiliğinin kesin olarak sona erdiğinden bahsedilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekmediğini, Yargıtay’ın yerleşik görüşü de; tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile sona ermeyeceğinden, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamanlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, firma ticaret sicilinden silinse bile alacaklı sıfatıyla genel mahkemelerde “ihya” davası açılması ve mahkeme kararına istinaden firmanın sicil kaydının canlandırılmasının mümkün olabileceği yönünde olduğunu, bu nedenlerle, davalı şirketin sicil kaydının canlandırılmasını talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; alacaklı konumunda olan ve derdest birçok icra takibi bulunan müvekkil bankanın işlemlere devam edebilmesi için davalı şirketin ihya edilmesinde hukuki yararı olduğu göz önünde bulundurularak; Şirketinin ihyasına karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulmaması gerektiğini, ihya (ek tasfiye ) davasında husumet, ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmiş ise de, yargılama giderlerinin yasal hasım niteliğindeki ticaret sicil müdürlüğüne yükletilmesi doğru olmadığını, her ne kadar husumet Ticaret Sicili Müdürlüğüne yöneltilmeli ise de, ortaya çıkacak yargılama giderleri Ticaret Sicili Müdürlüğüne yüklenemeyeceğini, Çünkü Ticaret Sicili Müdürlüğü sadece yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına da sebep olmadığını, davalı ticaret sicil memurluğunun yasal hasım olduğunu, tasfiye işlemlerinde her hangi bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını, davanın açılmasına ticaret sicil müdürlüğünün sebep olmadığı anlaşılmakla, mahkemece verilen karar yerinde olup davacı vekilinin her iki davalıya karşı davanın kabulüne karar verilmiş olunmasına rağmen, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hüküm edilmediğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmediğini, müvekkil yönünden davanın reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise müvekkil aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, limited şirketin ihyasına ilişkindir.
Bilindiği gibi şirketin ihyası-ek tasfiyesi talebinin kabul edilebilmesi için şirketin şeklen tasfiyesinin tamamlanmış ve bu nedenle sicilden terkin ve bu şekilde tüzel kişiliğinin sona ermiş olması ve TTK 547. maddesi gereğince ek tasfiyenin gerekli bulunması yeterlidir.
Diğer yandan ihyası istenen şirketin terkininden önceki merkez adresine göre davayı görmeye mahkememiz görevli ve yetkilidir.
İhyası istenen şirketin tasfiyesini tamamlayarak ticaret sicilinden 28/09/2021 tarihinde terkin edildiği ve bu hususun da tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.
İhyası istenen şirketin, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip açıldığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ihyası istenen şirketin terkin ile sona eren tüzel kişiliğinin yeniden kazandırılması ve ek tasfiyesi zorunludur.
Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince talebin kabulü halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekir. Mahkememizce terkinden önceki tasfiye memuru olan davalının, yeniden tasfiye memuru olarak atanması uygun bulunmuştur.
Hal böyle olunca ek tasfiye koşulları mevcut olduğundan aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin … numarasında kayıtlı iken tasfiye yolu ile terkin edilen TASFİYE HALİNDE ….. MOBİLYA AKSESUARLARI VE YAPI MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin TTK 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar YENİDEN TESCİLİ suretiyle İHYASINA, TTK 547 maddesi gereğince önceki tasfiye memuru ….. ‘in tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin TTK 547/2. maddesi gereğince tescil ve ilanına,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile 21,40 TL bakiyesinin davalı …. yasal hasım olduğundan davalı tasfiye memurundan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … yasal hasım olduğundan davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 441,40-TL yargılama giderinin davalı …. yasal hasım olduğundan davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansları konusunda HMK 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalının yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/03/2022

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır