Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1070 E. 2023/577 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1070 Esas
KARAR NO : 2023/577

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile müvekkili sigorta şirketi arasında 08/12/2020-06/02/2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numaralı “Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi” tanzim edildiğini, dava dışı sigortalının Çin’deki satıcı şirket olan … Ltd’den satın almış olduğu 601.397,93 TL’lik emtiaların (çelik boru) Ankara’ya indirilmesi gerektiğini, boşaltma limanı olan İstanbul’da emtiaların konteynerlerden indirilerek kara yolu marifeti ile Ankara’ya ulaştırılması gerektiğini, … numaralı poliçenin İstanbul-Ankara arasındaki rizikolara karşı düzenlenmiş olduğunu, yükleme-boşaltma anındaki rizokoların da teminat kapsamında olduğunu, sigortalı ile nakliye firmasının anlaşması kapsamında kara yolu nakliyesini gerçekleştirecek araca emtiaların yüklenmesi işinin davalıya ait olduğunu, yüklenen emtiaların çelik boru olması nedeniyle hassasiyet gösterilmesi gerektiğini, ancak emtiaların bir kısmında çizilme-aşınma hasarı meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı şirkete 07/01/2021 tarihinde 11.893,00-TL ödendiğini, …. Arabuluculuk dosya numarası ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını beyan ederek belirsiz alacak niteliğindeki 1.000-TL’nin ödeme tarihi olan 07/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirtmesine rağmen davacı şirketin sigortalısına ödediği miktarın belirli olmasından dolayı işbu davanın belirsiz alacak davası olarak ikamesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu emtia hasarında hiçbir kusuru bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, yüklemeye gümrükçü … ve …. isimli kişilerin de nezaret ettiklerini, yüklemenin tam ve sorunsuz şekilde gerçekleştiğini, dava konusu hasarın liman sahasında gerçekleşmediğinin sabit olduğunu, paletli olarak yüklenen emtianın konteynırlardan forklift yardımı ile alttan kaldırılmak suretiyle elleçlendiğini ve üstü kapalı araçlara yine paletli olarak yüklendiğini, paletli emtianın konteynır içinden üstten kaldırılmak suretiyle tahliye edilmesinin mümkün olmadığını, fotoğraflardan da emtianın yukarıdan kaldırılmadığının anlaşılacağını ve bunun yapılabilmesi için gerekli aparatların bulunmadığını, liman sahasında bir hasarın meydana gelmesi halinde tutanak ile derhal tespit edileceğini, liman sahasında herhangi bir hasar bildiriminin de yapılmadığını, davacının da hasarın müvekkili şirketin yüklemesi esnasında meydana geldiğine dair herhangi bir somut belge sunamadığını, müvekkili şirketin liman işletmecisi olarak faaliyet gösterdiğini ve taşıma kaynaklı hasardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, rücu davalarında sigortacının ödediği miktarın değil gerçek zarara göre belirlenmesi ve istenilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Büyükçekmece …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosya arasına alınmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, taşıma işinden sonra tespit edilen hasara ilişkin sigortacının hasar nedeniyle sigortalısına ödediği hasar tutarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi …. numaralı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile 08/12/2020 – 06/02/2021 tarihleri arası sigortaladığı emtiaların hasarlanması nedeniyle sigortalısına ödediği hasar tutarının halefiyet yoluyla davalıdan tahsilini istemektedir.
TTK’nin 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Dosya arasında yer alan banka dekontuna göre, davacının sigortalısına 07/01/2021 tarihinde 11.893,00-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı yapmış olduğu bu ödeme ile tazmin ettiği bedel kadar sigortalısının haklarına halef olmuştur.
Dosyaya sunulu nakliyat emtia sigorta poliçesinin sigortacısının davacı olduğu, sigortalısının dava dışı …. San ve Tic Ltd Şti olduğu, poliça geçerlilik süresinin 08/12/2020 – 06/02/2021 tarihleri arası olduğu, sigorta konusunun metal boru olduğu, sevkiyat başlangıç yerinin İstanbul Gümrük ve sevkiyat bitiş yerinin Ankara Müşteri Depo olduğu, nakil vasıtasının kamyon olduğu, birçok teminat kapsamının olduğu ve bunlardan bir tanesinin kamyon klozu (yükleme, aktarma, boşaltmaya atfedilebilecek rizikolar dahil edilmiştir) olduğu görülmektedir.
Dosya arasında bulunan 08/12/2020 tarihli ve 10/12/2020 tarihli davalı şirket tarafından düzenlenmiş konteyner açma kapama tutanaklarında herhangi bir hasar kaydına yer verilmediği görülmektedir.
Dosya kapsamından hasarlanan emtiaların …. nolu konteynerdeki emtialar olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada yer alan tutanakla 12/12/2020 teslim tarihinde dava dışı sigortalı ile taşıyıcı tarafından emtiaların tahliyesi sırasında bir kısmının hasarlı olduğu belirtilmiştir.
Yenimahalle … Noterliğinin 15/12/2020 tarihli …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile dava dışı sigortalının davalıya hasar ihtarnamesi gönderdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dosya arasında yer alan 29/12/2020 tarihli eksper raporunda, liman işletmecisi …. A.Ş. tarafından aktarma boşaltma ve yükleme işlemlerinin gerçekleştirildiği, çelik boru malzemesinin yükleme işlemlerinin forklift vasıtası ile gerçekleştirildiği, çelik boru malzemesinin üretici firma tarafından balyalar halinde ambalajlandığı ve yükleme boşaltma esnasında kullanılmak üzere balyaların üst kısımlarında taşıma halkalarının bulunduğu, yüklemenin taşıma halkalarının yerine forklift ayaklarının çelik boru emtiasının iç kısımlarından tutturulmak suretiyle gerçekleştirildiği, çelik boru malzemesinin hassas ve işlenmiş iç kısımlarının hasar görmemesi maksadı ile mavi plastik kapaklar ile koruma altına alındığı, forklift ayaklarının borular içine takılması esnasında koruma kapaklarının kırıldığı ve balyaların da yırtılmak suretiyle zarar gördüğü kamyon üzerindeki emtia fotoğraflarından ve 14/12/2020 tarihinde sigortalı şirket tesislerindeki tespitlerden hasarın nasıl gerçekleştiği belirtilmiş, hasar tutarı 11.892,70-TL olarak hesaplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu edilen hasarın davalı şirketin emtiaları yüklemesi sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği, yükleme sırasında hasar gerçekleşmişse davalı şirketin hasardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise tutarının ne kadar olabileceği noktalarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında, emtiaların yükleme sırasında hasarlandıklarına ilişkin bir kayıt bulunmamakta, davalı tarafın sunduğu 11/12/2020 tarihli cfs açık yük teslim tesellüm belgesi ile de gümrük müşavir firmasınca yükün tam ve hasarsız olarak teslim alındığına ilişkin tutanak tutulmuştur. Bu durumda davalı şirketin yüklemesinden sonra ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin eşya taşımaya kabul edildiğinden taşıyıcının eşyayı tam ve sağlam olarak taşımak üzere teslim aldığı hususunda aksi kanıtlanabilir karine oluşur. Taşıyıcı bu karinenin aksini TTK’nin 878. maddesinde düzenlenen hallerden birinin olayda gerçekleştiği kanıtlarsa sorumluluktan kurtulur. Bu hallerden bir tanesi de yükleme hatasıdır.
Uyuşmazlık noktalarında sorumluluğun tespiti ile hasar tutarının belirlenmesi için aldırılan bilirkişi raporunda, liman sahalarında tahliye ve yükleme işlemlerinin işletici şirket tarafından yapılması gerektiği, konteyner açma kapama tutanağında yüklemenin davalı şirket tarafından yapıldığının görüldüğü belirtilmiş, bilirkişinin bu tespiti açma kapama tutanaklarıyla uyumlu olmakla ve davalı tarafın aksi yönde de bir savunması olmadığı gözetilerek yerinde bulunmuştur. Yine bilirkişi raporunda, eksper raporundaki tespit ile çelik boru emtiasının içinde forklift uçlarının izi/izlerinin fotoğrafta açıkça görüldüğü, boruların bu şekilde yüklenmemesi gerektiğinin iki taraftaki ağız kısımlarına kapatılan plastik kapaklardan açıkça anlaşılabildiği, dava konusu hasarın, forklift uçlarının ağızları mavi plastik kapaklarla kapatılmış çelik boruların içine kapaklar kırılmak suretiyle girmesinden kaynaklanmasına, karayolu aracından tahliyesi sırasında tespit edilmesine ve yükleme ile tahliye arasında forklift kullanılmış olamayacağına göre taşıma sürecinde değil, davalı şirketin yüklemesi sırasında ortaya çıktığı ve zararın oluşmasına kusurlu olarak sebep olmasından dolayı oluşan zarardan sorumlu olduğu değerlendirilmiştir. Bilirkişinin tespit ve değerlendirmeleri, eksper raporuyla uyumlu olması, dosya arasında yer alan hasarlı emtialara ilişkin fotoğraflarda emtiaların iç kısımlarında çizikler ve uç kısımlarında ezilmeler olması, yüklemenin forklift ile yapılması gözetildiğinde yerinde bulunmuş, hasarın forklift ile hatalı yükleme sonucu oluştuğunun kabulüyle bilirkişi raporu esasa etkili kanıt olarak değerlendirilmiştir. Bu itibarla, emtiaların yükleme sırasında hasarlanmaları nedeniyle davalının sorumlu bulunması, davacının zarar tutarını sigortalısına ödeyerek ona halef olması nedenleriyle davalının husumet itirazının kabulü olanaklı görülmemiştir.
Bilirkişi raporuyla, davalı şirketin TTK’nin 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumlu kabul edilecek bile olsa hesaplanan tutarın dava konusu istemin üstünde olduğu tespit edilmekle, dosyaya sunulu eksper raporuyla yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, hasar konusu emtianın kullanılmamış ve ithal eşya olmasından dolayı fatura değeri gibi piyasa değerini yansıttığı, karayolu taşıması İstanbul – Ankara arası olduğundan dolayı yükleme yerindeki piyasa değeri ile varma yerindeki piyasa değeri arasında bir fark olmayacağı değerlendirilmiş, dava dışı sigortalının zararı üzerinden %20 kar indirimi, eksik sigorta indirimi, poliçe gereği muafiyet indirimi uygulanarak ödenen 11.892,70-TL zarar tutarının davacı tarafça rücu edilebileceği değerlendirilmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesi ile istemini belirsiz alacak davası olarak ileri sürmüş, hasardan sorumluluk ve buna bağlı olarak zarar tutarı yargılama aşamasında belirleneceğinden, davacı istemini belirsiz alacak davası olarak ileri sürebileceğinden ve zarar tutarı belirli hale geldiğinde iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın tamamlama dilekçesi ile davacı istemini tam ve kesin olarak belirleyebileceğinden, davacının sunmuş olduğu tamamlama dilekçesine karşı davalı tarafça her ne kadar zamanaşımı savunmasında bulunulmuşsa da, cevap dilekçesi ile zamanaşımı savunmasında bulunulmadığı, ıslah isteminde de bulunulmadığı gözetildiğinde ve ayrıca yasada öngörülen sürelerinde dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı savunması dikkate alınmamıştır.
Davacı, sigortalısına 07/01/2021 tarihinde 11.893,00-TL zarar ödemesi yaptığından, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren faiz isteminde bulunabilecektir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 11.892,70-TL’nin 07/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 812,39-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL peşin harç ile 187,00-TL tamamlama harcının indirilmesiyle geriye kalan 566,09-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harç ile 187,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 246,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 135,00-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.694,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra yatırana geri verilmesine,
Dair, dava değeri itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı (e duruşmayla), davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır