Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1066 E. 2022/892 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1066 Esas
KARAR NO : 2022/892

DAVA : İtirazın İptali (Haksız İşgal Cezasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlunun müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. . sayılı dosya ile davalı-borçlu aleyhine yasal takibe geçildiğini, davalı tarafın yapmış olduğu itiraz sebebiyle takibin durdurulduğunu, Taraflar arasında dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin 22/10/2021 tarihli son oturumunda olumsuz sonuçlandığını, müvekkilinin ticaret merkezinde ortak kullarım alanlarına mal koyarak işgal edenlere müvekkilinin 21.05.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı 15. Madde gereği, müvekkili ortak alanları kullanımını düzenleyen site yönetim kurallarına aykırı hareket nedeniyle Genel Kurulun Yönetim Kuruluna verdiği yetki gereğince para cezasının kesildiğini, usulüne uygun olarak yapılmış olan genel kurul toptlantısının ve olağan genel kurul toplantısı akabinde yasal süresinde yapılan bir itiraz davasının olmaması sebebiyle kararın kesinleşmiş olduğunu, Aynı zamanda ortak alanların kullanım şeklini de düzenleyen ve ortak alanın mal, araç konularak işgal edilmemesine yönelik yasaklar içeren site çalışma esaslarının da tapuya şerhli olmakla üye-kiracı herkes için bağlayıcı olduğunu, … içerisinde birkaç noktada panolarla ilan edildiği ve tüm kullanıcılar için uyulmasının zorunluluk teşkil ettiğini, Davalı-borçlunun kiracı olduğunu, ceza makbuzlarının dayanağı olan genel kurul kararı ve tapuya şerhli yönetim planı doğrultusunda ortak alanların haksız işgali sebebi ile davalı-borçlunun birkaç defa uyarıldığını, ancak ortak alanları kullanmaya devam ettiğini, bu nedenle yönetim adına makbuz tanzimini gerçekleştiren memurlar tarafından tespit edilerek Yönetim Kurulu kararı gereği … adına; 23.03.2021 tarihinde 1.000,00TL, 31.03.2021 tarihinde 2.000,00 TL, 08.04.2021 tarihinde 500,001TL, 20.04.2021 tarihinde 1.000,00 TL, 29.04.2021 tarihinde 2.0090,00TL, 26.05.2021 tarihinde 500,00 TL, 07.06.2021 tarihinde 1.000,00TL, 14.06.2021 tarihinde 2.000,00 TL, 23.06.2021 tarihinde 500,00TL, 12.07.2021 tarihinde 1.000,00 TL, 27.07.2021 tarihinde 2.000,00T1L, 10.08.2021 tarihinde 500,00 TL, para cezası makbuzları kesildiğini, Davalı-borçlu tarafından cezaların ödenmemesi sebebiyle icra takibinin başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin davaya konu alacağının likit olduğunu, davalı-barçlu tarafından bilindiğini, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu ve zaman kazanma amaçlardığını, Yargıtay kararları doğrultusunda da görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğu ifade edildiğini, yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle birlikte; Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın takip talebindeki koşullarla iptali ile takiplerin devamına, Haksız itirazın nedeni ile davalı/borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davasını görevli mahkemede açmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu, huzurdaki davanın da haksız ve kötü niyetle açılmış olduğunu, müvekkilinin … Ticaret Merkezinde toptan olarak alınan elektronik eşyaları Türkiye’nin çeşitli bölgelerine sattığını, müvekkilinin ticari hacminin büyük olduğunu ve mal satımlarının büyük kamyonlar veya tırlarla yapılmakta olduğunu, hal böyle olunca dükkânda mal girişlerinde veya mal çıkışlarında büyük araçlar tarafından bırakılan veya yükletilen eşyaların İlk etapta dükkânın önüne bırakıldığını, İcra dosyasındaki ceza makbuzlarının da mal indirme ve yükletilme esnasında kesilmiş olduğunu, davacı… Yapı Kooperatifi’nin … Ticaret Merkezindeki dükkanlara mal geliş ve yüklemelerde adeta bu işi kazanç kapısı yaptığını, haksız ve kötü niyetli olarak ceza makbuzları kestiğini, Her mal gelişlerde veya yüklemelerde davacı tarafından hiçbir şekilde sözlü uyarı veya ihtar olmadan doğrudan gelip fotoğraf çekildiğini ve ceza yazılmakta olduğunu, müvekkili tarafın mal indirme ve yüklemede kullanabileceği başka alanın olmadığını, bu hususu bilen davacının da kötü niyetli olarak hemen gelip fotoğraf çektiğini ve ceza makbuzu düzenlediğini, Bu nedenle davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu müvekkilinin haksız olarak cezaya İtiraz ettiğini ve içra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin talebin kabul edilebilir olmadığını, Mal yükleme ve boşaltmalarda bu ortak alanların kullanılmasının zorunlu olduğunu ve müvekkilinin kötü niyetli sayılmaması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; Haksız, kötü niyetli ve Medeni Kanun’un 2, Maddesine aykırı olarak davalı aleyhine açıları huzurdaki dovanın reddine, Kötü niyetli olarak davalı öleyhine takip başlatılmış olduğundan dolayı davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından genel kurul kararına istinaden davalıya Kooperatif ortak alanına haksız işgal sebebiyle uygulanan para cezasının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.

Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası Uyap ortamından eklenmiş olup, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 14.849,35 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı Kooperatifin yönetim planı örneği celbedilerek incelenmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben davacı kooperatifte muhasebeci olarak çalışıyorum. Davalının işyerini biliyorum. Ancak davalının ortak alanı işgal edip etmediğini görmedim. Denetmenler para cezasını kesip bana getiriyorlar. Bende ilgili kişiler adına postaya veriyorum. Davalı tarafça para cezaları ödenmemiştir.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben davacı kooperatifte denetleme görevlisi olarak çalışıyorum. Kooperatif ortak alanların işyeri sahipleri tarafından işgal edilip edilmediği, park yasağı olan yerlere park edilip edilmediği, mal teşhiri olup olmadığına ilişkin denetlemeleri yapıyorum. Para cezalarını düzenliyorum. Fotoğraflama yapıyorum ve para cezalarını muhasebecisine veriyorum. Ben tutanağı tutup, fotoğraflamaları yapıp yönetim kuruluna götürüyorum. Yönetim Kurulu da ceza yazılmasına karar verince, ben ceza düzenliyorum. Davalının işyeri … Ada … Numaradır. Davalı işyerinin tüm etrafını saçak altını mal ile doldurup, teşhir etmektedir, yolu kapatmaktadır. Araba park edilecek alana da mal koymaktadır.” demiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, taraflar tarafından sunulan belgeler, icra dosyası, fotoğraflar, genel kurul kararı, kooperatif kayıtları, para cezası makbuzları, dava konusu malların konulduğu alan, taraflar tarafından sunulan fotoğraflar, kooperatif yönetim planı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirmek suretiyle; davalı iş yerinin kooperatif açısından niteliği, davalının kaoperatife üye olup olmadığı, kiracı olup olmadığı, yönetim kurulunun söz konusu para cezasını uygulama yetkisinin olup olmadığı, Para cezası uygulanan yerin kooperatif ortak alanı olup olmadığı, davalının kooperatifin ortak alanına sürekli bir şekilde mal koyup koymadığı ve işgal edip etmediği, işgal etmesi halinde uygulanması gereken para cezası miktarı, faizi, davacı kooperatife ödenmesi gereken para cezası ve faiz miktarı, aranı ve türü, davacı kooperatifin diğer üyeleri için de aynı yaptırımı uygulayıp uygulamadığı, tarafların tüm talepleri hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 26/05/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının Ticari Defterlerini Türk Ticaret Kanunu’na ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun düzenlemelerine göre usulüne uygun tuttuğu, süresinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı, Ticari defterini birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Ticari Defterlerinin HMK 222 mad. Gereğince sahibi dehine deli! vasfı niteliğinin sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, Davacı …. Kurul toplantısı kullanımını düzenleyen site yönetim kurallarına aykırı hareket edenlere, pörü cezası uygulama yetkisi ile ilgili 15.maddesinde karar alındığı, Genel Kurul Kararlarına uygun olarak “… Ticaret Merkezi Toplu Yapı Yönetim Planı” nda ” işyerleri bağımsız bölümlerini kullanırken ortok yerleri för. dükkön önleri ve arkaları veya her türlü baş alanları), araç pork etmek dahil, yanlarında, yakınlarında veya çevresinde bulunan işyerlerine zarar verecek şekilde kullanamazlar.” … bu şekilde kullanımların önüne geçmek ve önlemek üzere, …. Yapı Yönetim Kurulu tarafından parasal cezai müeyyideler getirilmesi ve bu cezai parasal müeyyidelerin zarar-ziyan tazminatı olarak aidatlarla birlikte ve aidatların fortak giderlerin) tahsilindeki hukuki statüye tabi olarak tahsil edilmesi, bu yöndeki ceza ve tazminatların parasal miktarlarının belirlenmesi için karar alabilir. Davalının genel kurul kararlarının iptal edildiği yönünde bir beyanı olmadığından, iş bu kararlar çerçevesinde üyelerden tahsil edilmesine karar verilen aidat ve ödemelerinden üye sıfatıyla sorumlu bulunacağı, Davalının davaya konu düzenlemiş olduğu ceza makbuzlarını zamanında uygun olarak ticari defterine kaydettiği, Davalının davaya konu borcunu ödediği ile ilgili belgenin bulunmadığı, davacının davalıdan 14.000,00 TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu, Davacının davalıya düzenlemiş olduğu ceza makbuzlarını davolıya … şubesinden taahhütlü olarak gönderdiği ancak davalı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiği, makbuzların tebliğ edilemediği, tebliğ ettiği ile ilgili de bilginin bulunmadığı bu nedenle, davaya konu asif afacağın İcra takip tarihine kadar 14.000,00 TL olabileceği, Davacı; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı ile 14.000,00 TL anapara 849,35 TL işlemiş faiziyle toplam 14.849,35 TL tutarla 20.09.2021 tarihinde icra takibini başlattığı, Davacının Davalıdan icra takip tarihi itiboriyle 14.000,00 TL asil alacaklı olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili, Mahkememizin iş bu yargılamada görevsiz olduğunu ve görevsizlik dava şartı sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda düzenlenen kooperatif genel kurul kararı ile alınan karardır. 6102 sayılı TTK’nun 16/1. maddesinde de bütün ticari şirketler tacir olarak sayılmış, aynı Kanunun 124/1. maddesinde ticari şirketlerin kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olduğu belirtilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’dur. Bu Kanunun 3. maddesinde kooperatif ve şubelerinin ticaret siciline tescil olunacağı, 7. maddesinde kooperatifin ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanacağı, 98. maddesinde de bu Kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda TTK’daki anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle TTK’nun özellikle anonim şirketlere ilişkin hükümleri ile 1163 sayılı Kanuna aykırı olmayan birleşme, bölünme ve tür değiştirmeye ilişkin hükümlerinin kooperatiflere uygulanacağı ve kooperatiflerin de defter tutmak zorunda olduğu, ayrıca 99. maddesinde tarafı olduğu hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlendiği gibi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 179. maddesindeki düzenleme uyarınca kooperatiflerin iflasa tabi olduğu hükmü düzenlenmiştir. Tüm bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatiflerin ticaret şirketi ve tacir olduğu açıkça görülmektedir. Davalı ise gerçek kişidir. Ancak dava konu yer iş yeridir ve davalı ticaret ile uğraşmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1 maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın 4/1-a bendinde Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ile diğer alt bendlerde belirtilen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı ve TTK’nun 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Somut uyuşmazlık her iki taraf için ticari iş olduğunda yukarıda açıklanan yasal mevzuat gereğince iş bu yargılamada görevli Mahkeme Ticaret Mahkemeleridir. Bu sebeple Mahkememiz iş bu yargılamada görevli olduğundan davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Somut davada; davalı, davacı kooperatifin … Ticaret Merkezi …. ada … numaralı bağımsız bölümündeki iş yerini kiracı olarak işletmektedir. Davacı kooperatifin 21.05.2011 tarihli olağan genel kurulu toplantısının 15. maddesinde, kooperatif ortak kullanım alanlarının düzenlenmesi ve bu doğrultuda cezalandırılmanın öngörüldüğü ve bu kararlar gereğince yönetim kuruluna yetki ve görev verildiği görülmüştür. Genel kurul tarafından yönetim kuruluna devredilen yetki ile site içerisindeki boş alanlara yapılan müdahalelere ilişkin işgal tazminatı niteliğinde olması sebebi ile anasözleşmede olmasa dahi verilen yetki ile temsil görevi bulunan yönetim kurulu tarafından aykırı kullanımlara cezai işlem uygulanabilecektedir. Mahallinde yapılan keşifte, davacı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflarda, davacı tanık beyanlarında davalının Kooperatifin ortak alanlarına mal koyduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple davacı Kooperatif tarafından uygulanan işgal tazminatı yaptırımında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacının iddiaları fotoğraflar , bilirkişi incelemesi, ceza tutanakları ile sabit olduğundan davalı savunmalarına itibar edilmemiştir. Davacı Kooperatifin incelenen defter ve kayıtlarında da kayıtlı diğer üyelere de aynı ve eşit şekilde cezalar uygulandığı ve davacıya farklı bir uygulama yapılmadığı görülmüştür. Davalı tarafça dava konusu işgal tazminatının ödendiğine dair dosyaya geçerli bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle davacı tarafından ispatlanan davanın rapor ile tespit edilen bedel üzerinden kabulüne, davalı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, alacağın likit nitelikte olduğu anlaşılmakla davacı lehine asıl alacağın %20 ‘si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 14.000,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 956,34 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 179,34 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 777,00 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 849,35 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 179,34 TL peşin harç olmak üzere toplam 238,64 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 4,416,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00-TL nin, 1.240,80 TL’ sinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 79,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kabul edilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, red edilen miktar yönünden kesin olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır