Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1061 E. 2022/893 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1061 Esas
KARAR NO : 2022/893

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Ortak Alan İşgalinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlunun müvekkili kooperatife olan borcunu ödememesi üzerine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. sayılı dosya ile davalı-borçlu aleyhine yasal takibe geçildiğini, davalı tarafın yapmış olduğu itiraz sebebiyle takibin durdurulduğunu, müvekkilinin ticaret merkezi kimliği kazanmış İSTOÇ içerisinde bulunan 4000 den fazla işyeri içerisinde düzen ve intizamı sağlamakla görevli ve sorumlu olduğu için tüm işyeri sakinlerinin ortak menfaati gereği ortak alanlar içerisinde düzeni sağlamak adına bazı kararlar aldığını, müvekkilinin ticaret merkezinde ortak kullanım alanlarına mal koyarak işgal edenlere kooperatifin 21.05.2011 tarihli olağan genel kurul toplantısı 15. Madde gereği, kooperatif ortak alanları kullanımını düzenleyen site yönetim kurallarına aykırı hareket nedeniyle Genel Kurulun Yönetim Kuruluna verdiği yetki gereğince yönetim kurulu tarafından para cezasının kesildiğini, Kooperatif yetkisinin genel kurula herhangi bir itiraz olmaması sebebiyle kesinleştiğini, 21.05.2011 tarihli olağan genel kurul toplantısı kararına dayalı olduğunu, söz konusu kararların gerek usulüne uygun yapılan genel kurul toplantısı gerekse olağan genel kurul toplantısı akabinde yasal süresi içinde açılan bir itiraz davası olmadığından kesinleştiğini, Aynı zamanda ortak alanların kullanım şeklini de düzenleyen ve ortak alanın mal, araç konularak işgal edilmemesine yönelik yasaklar içeren site çalışma esaslarının da tapuya şerhli olmakla üye-kiracı herkes için bağlayıcı olduğunu, İSTOÇ içerisinde birkaç noktada panolarla ilan edildiğini ve tüm kullanıcılar için uyulmasının zorunluluk teşkil ettiğini, Davalı-borçlunun kiracı olduğunu, ceza makbuzlarının dayanağı olan genel kurul kararı ve tapuya şerhli yönetim planı doğrultusunda ortak alanların haksız işgali sebebi ile davalı- borçlunun birkaç defe uyarıldığını, ancak ortak alanları kullanmaya devam ettiğini, bu nedenle yönetim adına makbuz tanzimini gerçekleştiren memurlar tarafından tespit edilerek Yönetim Kurulu kararı gereği; 31.10.2019 tarihinde 500,00TL, 20.11.2019 tarihinde 1.000,00 TL, 20.12.2019 tarihinde 2.000,00TL, 03.03.2020 tarihinde 500,00 TL, para cezası makbuzu kesildiğini, Davalı-borçlu tarafından cezaların ödenmemesi sebebiyle icra takibinin başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, Uyuşmazlık arabuluculuk dava şartına tabi olmamakla birlikte arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılamadığını, Davacı kooperatifin takibe konu alacağının likit, haklı ve davalı tarafından bilinen bir alacak olduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu söylemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı (alacaklı) ile müvekkilinin TTK’na göre tacir olduğunu, taraflardan birinin tacir olması durumunda dahi TTK Madde 5-(1) “Aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine (2) bakmakla görevlidir.” gereğince görevli mahkeme Ticaret Kanunun 124. Maddesinde de belirtildiği üzere ticaret şirketleri; kolektif, komandit, anonim, limitet ve kooperatif şirketlerinden ibaret olduğunu, davacının da TTK’da düzenlenen tacir sıfatında kooperatif olduğunu, davaya konu ilamsız takip müstenidi alacak iddiasının da kooperatif genel kurul kararlarına dayandırıldığını, davacı taraf ile müvekkilinin taraf olduğu itirazın iptali davası yargılamasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi değil Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının itirazın iptaline ilişkin talebine karşı HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan sayın mahkemece görevsizlik kararının verilmesi gerektiğini, Davacı kooperatif tarafından kesilen haksız ve hiçbir hukuki temeli olmayan para cezalarının hiç birinden müvekkilinin haberdar olmadığını, hiçbirinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmedi Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından kooperatif üye ve kiracılarına kendi Mallarını teşhir edebilmeleri için yer tahsisinin yapılmadığını, ortak alanlarda teşhirin yasaklandığını, davacının ceza makbuzu kesme yetkisi olduğu kabul edilse dahi, öncelikle yer tahsisi yapılması gerektiğinden genel kurul kararı gereği yalnızca teşhire yasaklama yoluna gidilerek ceza makbuzları kesilmesinin kötü niyet göstergesi olduğunu, Cezalandırma, ceza verme yetkisinin ancak ve ancak kamu yetkisi olduğunu, kamu gücü haricinde özel hukuk tüzel kişilerinin yada gerçek şahısların böyle bir yetkisi olduğunun asla düşünülemeyeceğini, Özel Hukuk hükümlerine tabi TTK ve Kooperatifler Kanununda düzenlenen davacı kooperatifin genel kurul kararında böyle bir cezalandırma yetkisini kendisine veren kararı alamayacağını, alınan kararın yok hükmünde olduğunu, hal böyle olunca dava konusu takip dayanağı cezaların hukuken yok hükmünde olduğu ifade edilmektedir.
Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/11/2021 tarih,… esas ve … karar sayılı görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından genel kurul kararına istinaden davalıya Kooperatif ortak alanına haksız işgal sebebiyle uygulanan para cezasının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 4.545,66 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı kooperatifte muhasebeci olarak çalışıyorum. Davalı şirketin işyerini biliyorum. Bankaya gidip gelirken kooperatifin üyeleri için ayırdığı ortak alana mal koyduğunu sürekli görüyorum. Mallar sadece mal indirme, bindirme sırasında koyulmuyor. Sürekli bir şekilde stoklama şeklinde mallar ortak alanda duruyor. Denetmenler para cezasını kesip bana getiriyorlar. Bende ilgili kişiler adına postaya veriyorum. Davalı tarafça para cezaları ödenmemiştir.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı kooperatifte denetleme görevlisi olarak çalışıyorum. Kooperatif ortak alanların işyeri sahipleri tarafından işgal edilip edilmediği, park yasağı olan yerlere park edilip edilmediği, mal teşhiri olup olmadığına ilişkin denetlemeleri yapıyorum. Para cezalarını düzenliyorum. Fotoğraflama yapıyorum ve para cezalarını muhasebecisine veriyorum. Ben tutanağı tutup, fotoğraflamaları yapıp yönetim kuruluna götürüyorum. Yönetim Kurulu da ceza yazılmasına karar verince, ben ceza düzenliyorum. Davalı şirketin işyeri …. Adadadır. Davalı şirket saçağın altının köşe tarafına sürekli mal koyup, teşhir yapıyorlar ve yaya kaldırımını ihlal ediyorlar. Sadece mal indirme ve bindirme sırasında mal bekletme söz konusu değildir.” demiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, taraflar tarafından sunulan belgeler, icra dosyası, fotoğraflar, genel kurul kararı, kooperatif kayıtları, para cezası makbuzları, dava konusu malların konulduğu alan, taraflar tarafından sunulan fotoğraflar, kooperatif yönetim planı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirmek suretiyle; davalı iş yerinin kooperatif açısından niteliği, davalının kooperatife üye olup olmadığı, kiracı olup olmadığı, yönetim kurulunun söz konusu para cezasını uygulama yetkisinin olup olmadığı, Para cezası uygulanan yerin kooperatif ortak alanı olup olmadığı, davalının kooperatifin ortak alanına sürekli bir şekilde mal koyup koymadığı ve işgal edip etmediği, işgal etmesi halinde uygulanması gereken para cezası miktarı, faizi, davacı kooperatife ödenmesi gereken para cezası ve faiz miktarı, oranı ve türü, davacı kooperatifin diğer üyeleri için de aynı yaptırımı Uygulayıp uygulamadığı, tarafların tüm talepleri hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 23/08/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının Ticari Defterlerini Türk Ticaret Kanunu’na ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun düzenlemelerine göre usulüne uygun tuttuğu, süresinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı, Ticari defterini birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Ticari Defterlerinin HMK 222 mad. Gereğince sahibi lehine delil vasfı niteliğinin sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, Davacı … Yapı Kooperatifi (İstoç) 21/05/2011 tarihli, Olağan Genel Kurul toplantısında; alınan kararlarında 21/05/2011 tarihli, Olağan Genel Kurul toplantısı kullanımını düzenleyen site yönetim kurallarına aykırı hareket edenlere, para cezası uygulama yetkisi ile ilgili 15.maddesinde karar alındığı, Genel Kurul Kararlarına uygun olarak “İstoç Ticaret Merkezi Toplu Yapı Yönetim Planı” nda «« işyerleri bağımsız imlerini kullanırken ortak yerleri dükkân önleri ve arkaları veya her türlü boş alanları), araç park etmek dahil, yanlarında, yakınlarında veya çevresinde bulunan işyerlerine zarar verecek şekilde kullanamazlar. … bu şekilde kullanımların önüne geçmek ve önlemek üzere, Toplu Yapı Yönetim Kurulu tarafından parasal cezai müeyyideler getirilmesi ve bu cezai parasal müeyyidelerin zarar-ziyan tazminatı olarak aidatlarla birlikte ve aidatların fortak giderlerin) tahsilindeki hukuki statüye tabi olarak tahsil edilmesi, bu yöndeki ceza ve tazminatların parasal miktarlarının belirlenmesi için karar alabilir. Davalının genel kurul kararlarının iptal edildiği yönünde bir beyanı olmadığından, iş bu kararlar çerçevesinde üyelerden tahsil edilmesine karar verilen aidat ve ödemelerinden üye sıfatıyla sorumlu bulunacağı, Davalının davaya konu düzenlemiş olduğu ceza makbuzlarını zamanında uygun olarak ticari defterine kaydettiği, Davalının davaya konu borcunu ödediği ile ilgili belgenin bulunmadığı,17/07/2020 icra takip tarihinde davacının davalıdan 79.248,24 TL alacak bakiyesinin olduğu, Davacının davalıya düzenlemiş olduğu icra takibine konu 4 adet “mal teşhir cezası” makbuzların toplamı 4.000,00 TL tutarın alacak bakiyesin ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu, Davacının davalıya düzenlemiş olduğu ceza makbuzlarını davalıya …. şubesinden taahhütlü olarak gönderdiği ancak davalı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiği, makbuzların tebliğ edilemediği, tebliğ ettiği ile ilgili de bilginin bulunmadığı bu nedenle, davaya konu asil alacağın icra takip tarihine kadar 4.000,00 TL olabileceği, Davacı; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı ile 4.000,00 TL anapara 545,66 TL işlemiş faiziyle toplam 4.545,66 TL tutarla 17/07/2020 tarihinde icra takibini başlattığı, Davacının Davalıdan icra takip tarihi itibariyle 4.000,00 TL asil alacaklı olduğu, Takdir tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere karar verilmesine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre uygunluğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Somut davada; davalı, davacı kooperatifin İstoç Ticaret Merkezi …. ada … numaralı bağımsız bölümündeki iş yerini kiracı olarak işletmektedir. Davacı kooperatifin 21.05.2011 tarihli olağan genel kurulu toplantısının 15. maddesinde, kooperatif ortak kullanım alanlarının düzenlenmesi ve bu doğrultuda cezalandırılmanın öngörüldüğü ve bu kararlar gereğince yönetim kuruluna yetki ve görev verildiği görülmüştür. Genel kurul tarafından yönetim kuruluna devredilen yetki ile site içerisindeki boş alanlara yapılan müdahalelere ilişkin işgal tazminatı niteliğinde olması sebebi ile anasözleşmede olmasa dahi verilen yetki ile temsil görevi bulunan yönetim kurulu tarafından aykırı kullanımlara cezai işlem uygulanabilecektedir. Mahallinde yapılan keşifte, davacı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflarda, davacı tanık beyanlarında davalının Kooperatifin ortak alanlarına mal koyduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple davacı Kooperatif tarafından uygulanan işgal tazminatı yaptırımında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacının iddiaları fotoğraflar , bilirkişi incelemesi, ceza tutanakları ile sabit olduğundan davalı savunmalarına itibar edilmemiştir. Davacı Kooperatifin incelenen defter ve kayıtlarında da kayıtlı diğer üyelere de aynı ve eşit şekilde cezalar uygulandığı ve davacıya farklı bir uygulama yapılmadığı görülmüştür. Davalı tarafça dava konusu işgal tazminatının ödendiğine dair dosyaya geçerli bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle davacı tarafından ispatlanan davanın rapor ile tespit edilen bedel üzerinden kabulüne, davalı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, alacağın likit nitelikte olduğu anlaşılmakla davacı lehine asıl alacağın %20 ‘si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 4.000,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 273,24 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 77,63 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 195,61 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 545,66 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 77,63 TL peşin harç olmak üzere toplam 132,03 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 3.069,88 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin, 1.161,46-TL sinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 158,54-TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Dosyamız arasında bulunan Bakırköy … İcra Dairesi’nin…. esas sayılı icra takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır