Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1060 E. 2023/497 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1060 Esas
KARAR NO : 2023/497

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin üretmiş olduğu ticari emtiayı sevk irsaliyeleri ile birlikte davalıya teslim ettiğini, ardından takip konusu faturaları düzenleyerek davalı borçluya teslim ettiğini, müvekkilinin icra takibi tarihi itibarıyla davalıdan 45.346.67-TL alacağı olduğunu, defalarca bu alacağın talep edildiği halde davalının fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap özetle; müvekkili şirketin davacı şirket’e herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili Şirketin 89 nolu faturayı davacıya iade ettiğini, işbu iade faturasının kesilmesinin sebebi müvekkilinin davacıdan satın aldığı kimyasalların bozuk olması sebebiyle, işbu kimyasalların kullanıldığı kumaşların müvekkiline müşterileri tarafından iade edilmesi ve Müvekkilinin büyük zarara uğradığını, müvekkilinin müşterilerine reklamasyon (iskonto) yapmak, belirli müşterilerine de ücret iadesi yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin davacıdan satın alınan kimyasalların bozuk olması sebebiyle uğradığı zarar, takip konusu borçtan kat be kat fazla olduğunu, bu nedenle taraflar arasında devam eden ve süreklilik arz eden ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket’in davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, ilgili vergi dairelerinden B formları istenmiş, Büyükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyası UYAP aracılığıyla dosya kapsamına alınmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine itirazın iptali ile davacının icra inkar tazminatı, davalının kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, toplam 45.346,67-TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, icra takibinin faturalara dayandığı, davalı tarafından 18/10/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davacının davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı, davacıdan aldığı kimyasalların bozuk olması nedeniyle kimyasalların kullanıldığı kumaşların müşterileri tarafından iade edilmesi ve davalının büyük zarara uğraması, müşterilerine reklamasyon yapması, belirli müşterilerine de ücret iadesi yapmak zorunda kalması nedeniyle davalının uğradığı zararın takip konusu tutardan fazla olması nedeniyle borçlu olmadığını savunmaktadır. Davalının bu savunması kapsamında kanıtlarını sunması istenmiş, ancak davacı tarafa ayıp bildiriminde bulunulmadığı, davacıdan satın alınan ürünlerin ham madde olarak hazır olmadıkları, hepsinin işlendiği, işlenen ürünlerin iade edildikleri, ürünler 2021 yılında iade edildikleri için mevcut olmadıkları, ürünlerin iade alındıktan sonra muhtemelen çöpe atıldıkları, hatta çoğunun müşteriden gelmediği çöpe atıldığı şeklinde beyanda bulunmuş, bu beyanlara göre davalının savunmasına konu ettiği ayıp iddiasına konu davacıdan satın alınan ürünler üzerinde inceleme yaptırılması olanaklı olmamıştır. Bu itibarla davalının ayıp iddiası ispatlanamadığından, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı yönünde taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporuyla taraf defterlerinin yöntemine uygun tutuldukları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldıkları saptanmakla, yasaya uygun olarak tutuldukları belirlenmiştir. Bilirkişi raporuna göre taraf defter kayıtlarına göre, davalının ayıp iddiasına konu ettiği 14.492,61-TL’lik fatura taraflarca karşılıklı birbirlerine iade edilmiş, bu fatura dışında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 30.854,06-TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı ayıp iddiasıyla davacıya 14.492,61-TL’lik faturayı iade etmişse de, yukarıda da değinildiği üzerine davalı tarafından ayıp iddiası ispatlanamadığından, davalının düzenlemiş olduğu bu iade faturası dikkate alınmamıştır. Bu kapsamda bilirkişi raporuyla belirlenen tutar ile ayıp iddiasına konu fatura tutarı kadar davacının davalıdan alacaklı kabul edilmiştir.
Bu bağlamda davacının ticari defterleri lehine kanıt niteliğinde olmakla ve yöntemine uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirlerinden ayrılamayacakları gözetildiğinde davalının ticari defter kayıtlarında da davacının alacaklı olduğu görülmekle, HMK’nin 222/3 maddesi gereğince davacı tarafın alacağının varlığını kanıtladığı değerlendirilerek, davacının davasının kabulüne, davacının alacağı yönünden takip tarihinden itibaren davalı temerrüde düştüğünden davacının faiz isteminin ve taraflar tacir olmakla uygulanmasını istediği faiz türünün yerinde olduğu, davalı açısından bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olan alacağa davalı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının 45.346,17-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu tutar üzerinden kaldığı yerden aynı koşullarla devamına,
İİK’nin 67/2 maddesi uyarınca 9.069,23-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 3.097,60-TL harçtan peşin alınan 547,68-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 2.549,92-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 547,68-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 86,50-TL posta ve davetiye gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.145,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı (e duruşmayla), davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır