Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1026 E. 2022/1152 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1026 Esas
KARAR NO : 2022/1152

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :20/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, mensucat ve makine sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, borçlu firma ile de senelerdir ticaret yapmakta olduklarını, Ödenmeyen faturalara ilişkin müvekkili tarafından borçlu şirket aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup söz konusu icra takibine ilişkin olarak borçlu firma vekili tarafından ‘Alacaklı olduğunu iddia eden tarafın, davacı şirketten tahakkuk eden ve de muaccel olan herhangi bir alacağı bulunmamaktadır.” demek suretiyle icra takibine itiraz ettiğini ve iş bu itiraz neticesinde icra takibinin durdurulmuş olduğunu, Davalı/Borçlunun, müvekkilinden değişik zaman dilimleri içerisinde makina, yedek parça ve makine bakımlarına ilişkin çeşitli ticari ilişkileri olmuş olduğunu, bu ticarete yönelik olarak davacı firma tarafından düzenlenen E- faturalar borçlu firma tarafından teslim alınmış olup iş bu faturalara ilişkin herhangi bir itiraz söz konusu olmadığını, borca konu olan faturaların, hem müvekkili hem de borçlu firma tarafından ticari defterlere işlenmiş olduğunu, Türk Ticaret Kanunu 23. Maddesi gereğince faturayı teslim alan tacirin sekiz gün içerisinde itiraz etmediği müddetçe faturayı kabul etmiş sayılacağını, Yukarıda arz ve izah olunduğu üzere Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibine vaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, icra takibine haksız yere itiraz eden davalı / borçlu şirketin %20 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı / borçlu şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olsa da, davacı tarafın, müvekkili ile mutabık kalınan nitelikte iş ve işlemlerini yerine getirmemiş olduğunu, eksik ve ayıplı bu hizmetlere rağmen, müvekkili tarafından bir kısım ödemeler gerçekleştirilmiş olunup, davacı taraftan bu eksikliklerin ve ayıpların giderilmesi istenmiş, ancak bir netice alınamamış olduğunu, bu haliyle de müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, Davacının edimlerini gereği gibi ve niteliğinde yerine getirmediğinin yapılacak teknik incelemelerle görüleceğini, dolayısıyla edimlerini belirlenen şart ve koşullara göre gerçekleştirmeyen davacının bu aşamada alacaklı olduğunu bildirmesinin kabul edilir olmadığını, Davacının dosyaya ibraz ettiği faturalar ve muavinin, defter kaydının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, fatura ve muavin defier kaydı birlikte incelendiğinde davacı şirket kayıtlarının kendi içerisinde dahi uyumsuz olduğunun görüleceğini, davacının, müvekkili tarafından düzenlenen 2.256,01-TL tutarındaki iade faturayı dosyaya ibraz etmesine rağmen muavin defter kaydında işbu tutarı yeniden müvekkili hesabına borç olarak girmiş olduğunu, ayrıca dosyaya sunulan muavin defter kaydında yer alan faturaların tamamının sunulmamış olduğunu, davacının yalnızca bir kısım faturalara yer vermiş olduğunu, davacı tarafın bu şekilde müvekkilinin borçlu olduğu şeklinde bir intiba yaratarak mahkememizi yanıltmaya çalışmakta olduklarını, fakat tarafların tüm ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığının görüleceğini, Sayın Mahkemece keşif suretiyle yaptırılacak bilirkişi incelemeleriyle de, davacının tek taraflı tanzim ettiği faturalara konu hizmetleri belirlenen niteliklere uygun yapmadığının görüleceğini, Davacının faturalara konu işleri ve hizmetleri yerine getirmemesi nedeniyle, müvekkilinin zararlarına neden olduğunu, dolayısıyla bu aşamada; anılan zarar ve kayıpların bilirkişi aracılığıyla tespitini talep etmekte olduklarını, Yapılacak bu tespit neticesinde; müvekkilinin takas ve mahsup konusu edilecek alacaklarının ortaya çıkacağını ve de mahkememizce bu hususun yargılama aşamasında dikkate alınmasını talep etmekte olduklarını, Eldeki davada harca esas tutarın, takibe konu edilen tutardan daha fazla olduğunu, İtirazın iptali davasının niteliği gereği takibe konu miktardan fazlasına hükmedilebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, mahkememizce davacının gerçek dışı iddialarına itibar etse dahi, aşkın 5.562,98.-TL ) iden davanın reddinin gerekmekte olduğunu, Davacının edimlerini belirlenen niteliklerde yerine getirmediği de değerlendirildiğinde, bu yönüyle teknik bilirkişi incelemeleri yapılması gerekeceğinden, bu sebeplerle de alacağın likit olmadığının anlaşılmakta olduğunu, dolayısıyla, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerekmekte olduğunu, yukarıda izah edilen nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, davacı aleyhine, reddolunacak miktarın %20’sinden az olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki makine, yedek parça satım sözleşmesi ve bakım hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme kapsamında davacı tarafından dava ve takibe konu faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edilmesine ve bakım hizmetinin verilmesine rağmen fatura bedellerinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 29.324,93 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası Uyap ortamından celp edilmiş, incelenmesinde; … tarafından … aleyhine …’dan satın alınan tutkal sürme sisteminin ayıplı olduğu iddiası ile ayıplı olup olmadığının, ayıplı olması halinde ayıbın nelerden kaynaklandığının ve zararının tespiti talep edilmiş, Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; ayıplı olduğu sistemin bulunduğu makinenin sisteme bağlı olup çalıştırma imkanı bulunmadığından makinenin çalışıp çalışmadığının incelenemediği, delil tespiti talep eden tarafından sunulan video kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı, video kayıtları üzerinden yapılan incelemede aleyhine tespit istenen … Makine tarafından üretilen soğuk tutkal fışkırtma makinesinin, ürünler ve makine
çevresine tutkal püskürttüğü, sistemde mevcut çalışmakta olan diğer bir makinenin sorunsuz çalıştığının görüldüğü tespit edilmiş ve
aleyhine tespit istenen … Makine San. ve Tic. A.Ş. tarafından üretilen …. marka soğuk
tutkal fışkırtma makinesinin hatalı üretim olduğu ve ayıplı olarak kabul edilmesi gerektiği görüş ve
kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların BA ve BS formları ve SGK kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” ben davacı şirkette 2016 yılından bugüne kadar ve halen bakım teknisyeni olarak çalışıyorum. Davalı şirket bizim faaliyet kapsamındaki makinelerimizi kullanmaktadır. Bizde davalıya ait makinelerin bakım ve onarımını yapıyorduk. Ayrıca davalıya makine, yedek parça satımı da yaptık. Davalıyla aramızdaki ticari ilişkin hangi yıllar arasında olduğunu bilmiyorum. Davalı tarafa sıcak tutkal ekipmanları ile soğuk tutkal sistemi makinesi sattık ve bunların bakımını yaptık. Davalıya yaptığımız bakım onarım işlerinde bir veya iki kere eksik ya da arızanın tespit edilememesinden kaynaklı sorunun çözülemediği durumlar oldu. Davalı taraf bize bildirdi. Bizde sorunu çözdük. Ancak bu husus yaklaşık 2- 2,5 yıl önce olmuştur.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” ben davacı şirketin ortağıyım. Şirketin 2004- 2005 yılından beri ortağıyım. Tekstil ve makine üzerine iş yapıyoruz. Makine yapıştırma sistemlerini yurtdışından getirtip yurt içinde satıyoruz. Davalıyla yaklaşık 2015 yılından beri ticari ilişkimiz vardır. Davalıya makine satımı, yedek parça satımı ve makine bakım onarım işlerini yaptık. Son bir yıldır alacağımızı alamamaktayız. Davalıya soğuk makine sistemlerinde kullanılması için 2018 veya 2019 yılında aplikatör vermiştik. Ve o dönem uygun bir fiyata verdik. Kendilerine ilk önce makineyi deneyin tamam derseniz alım satım işlemini yapalım dedik. Davalı taraf 4 ay parçayı makinede kullandı. Daha sonra onay verdi. Ve kendilerine makineyi sattık. Deneme süresinde de ücretsiz kullandılar. Daha sonra sıkıntı olduğunu söylediler. Biz bakım ekibini gönderdik. Fotoğrafladık ancak parçanın kendisinden değilde kullanım hatasından, temizliğin iyi yapılmamasından kaynaklı sıkıntı olduğunu gördük. Parçayı kendilerinden alarak 3 kez temizliğini yaptık. Fotoğraflamasını yapıp kendilerine nasıl kullanılacağını söyledik. En son tekrar sıkıntı olduğunda makine için keşif çıkardık. Çünkü makinede, makineyi temiz tutmamalarından dolayı sıkıntı olmuştu ancak buna dönüş yapmadılar. Bu bakım onarım işi hatırladığım kadarıyla 2021 yılının başlarında oldu. Tam tarihini hatırlamıyorum ancak buna ilişkin belgelerimiz, maillerimiz mevcuttur. Biz bu bakım onarım işini de ücretsiz yaptık.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” ben davalı iş yerine 2013 yılında işe girdim. Yaklaşık 9 yıldır çalışıyorum. Yapıştırma ustası olarak çalışıyorum. Ben davacı şirketi bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla bizim şirket davacıdan makine almış. Makine tutkal sürme makinesidir. Davacıdan alınan makinenin tutkal sürümünde sıkıntı vardır. Sürekli tutkal sıçratıyordu. Bunun yanında makineden randıman alamadık. Davacı şirkete durumu bildirdik. Benim şahit olduğum kadarıyla davacı iki kere sıkıntıyı çözmek için geldi ancak çözemedi bizde başka bir firmadan makine satın aldık. Benim şahit olmadığım zamanda başka gelip gelmediklerini bilmiyorum. Benim bildiğim kadarıyla makinede sıkıntı vardı. Ancak sıkıntının davacı tarafından satılan makinede mi yoksa parçada mı olup olmadığını bilemiyorum. Bu sebeple üretimimiz azaldı ve müşterilerden şikayetler geldi.” demiştir.
Davalı tanığı …. duruşmadaki beyanında; ” ben davalı şirkette yaklaşık 14 yıldır bakım onarımda çalışıyorum. Bizim şirket davacı şirketten tutkal sürme sistemi almıştır, biz bunu tutkal sürme makinemizde kullanıyoruz. Tutkal sürme sistemi düzgün atış yapmadığı için üretimde sıkıntı oldu. Davacı tarafa durumu bildirdik. Sorunu çözmek için yaklaşık 10 – 15 kere geldiler. Ancak sorun çözülemedi. Ben sistemin davacı şirket tarafından davalıya denenmesi için belirli bir süre için verilip verilmediğini bilmiyorum. Sistem geldiği günden itibaren sıkıntı çıkarmıştır. Davacı tarafta sorunu çözemedi. Neden sıkıntı çıkardığı tespit edilemedi. Bu sıkıntıdan dolayı üretimde büyük aksaklık oldu. Bizde aynı makineden 3 tane daha vardır. Onların günlük iş yaptığı miktar 80 bin adet olmasına rağmen dava konusu makinenin iş günlük 20 bin miktar adetinde kalmaktadır. Makine yüksek basınçla çalıştığı için kağıda baskı yaptığından tutkal etrafa sıçramaktadır ve bundan dolayı ana makine de büyük zarar görmüştür. Davacıdan aldığımız sisteme streçleyip kaldırdık. Şuan fabrikada durmaktadır. Biz başka bir firmadan aynı sistemin farklı bir versiyonunu aldık. Makinenin hangi tarihte ve yılda aldığımızı hatırlamıyorum ancak aldığımız günden itibaren sorun çıkarmıştır ve durumu hemen karşı tarafa bildirdik onlarda gelip işlem yapmıştır. Ancak sorun çözülememiştir.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; “ben 15 yıldır davalı şirkette yapıştırma makinesi operatörü olarak çalışıyorum. Davalı taraftan tutkal makinesi sürme sistemi aldık. Makine sistemi geldiği günden beri sıkıntı çıkardı. Sistem diğer çalıştığımız ve sorun olmayan makinelere göre fazla tutkal sıçratıp fazla basınç uyguluyordu bundan dolayı etrafa tutkal sıçratıyordu ya da tutkal atmıyordu. Ya da tutkalı sürmek istediğimiz noktaya sürmeyip başka bir noktaya sürüyordu. Diğer makinelerdeki gibi bu sistemden randıman alamadık. Karşı tarafa hemen bildirdik onlarda yaklaşık 8-10 defa baktılar. Ancak sorunu çözemediler. Ben deneme için makinenin verilip verilmediğini buna ilişkin bir süre belirlenip belirlenmediğini bilmiyorum. Üretim çok fazla düştü. Yaptığımız işleri zamanında teslim edemedik. Müşteriden hatalı ürün olduğundan şikayet aldık. Makineyi hangi yıl teslim aldığımızı hatırlamıyorum. Şuanda sistemi kaldırıp başka bir firmadan diğer makinelerini de kullandığımız sistemin aynısını aldık.” demiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, tarafların BA ve BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, icra dosyası, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı, dava konusu makine, faturalar ve servis kayıtları, taraflar tarafından sunulan belgeler, tanık beyanlar “yapılan ödemeler ve tüm dosya kapsamı birlikte incelenerek bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 30/10/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın 2019 yılı ticari defterlerinin bulunamadığı belirtilerek inceleme için sunulmamış olduğu, 2020 ve 2021 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yanın 2019,2020 ve 2021 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı …ın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 06.10.2021 tarihi itibariyle, davacı …ın davalı …dan 29.324,93 TL alacaklı oldukları, Davalı …ın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 06.10.2021 tarihi itibariyle, davalı …ın davacı ….a 17.977,24 TL borçlu olduğu, Davacı …. tarafından davalı ….a düzenlenmiş ve davalı … tarafından davacı …a düzenlenmiş tüm faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Tarafların ticari defterleri ve sunulan belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı …ın, icra takip tarihi olan 06.10.2021 tarihi itibariyle hesaplanmış alacak tutarının 31.183,54 TL hesaplanmış olduğu, davacı tarafından icra takibinde 29.324,93 TL takip yapılmış olduğu, davalı tarafından İcra Müdürlüğü’ne 18/01/2022 tarihinde masraflar dahil 23.000,-TL ödeme yapılmış olduğu, Tarafların birbirine düzenlemiş olduğu ayıp vs herhangi bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, Taraflar arasında hiçbir sözleşme ve şartname bulunmadığı için ürünün ayıplı veya uygun olup olmadığına dair değerlendirme yapılamadığı, Bir başka deyişle, davalının eksik ve ayıplı ifa iddiasının ispata muhtaç olduğu, bu bakımdan davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Somut davada; davacı vekili taraflar arasında makine yedek parçası satımı ve bakım hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme olduğunu, bu sözleşme kapsamında faturalara konu ürünün davalıya teslim edildiğini ve bakım hizmetinin verildiğini, ancak davalı tarafından fatura bedellerinin bakiye kısmının ödenmediğini ve alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davacı tarafından teslim edilen makine sisteminin ayıplı olduğunu ve bu ayıbın giderilmesi için davacı tarafça yapılan hizmetin ayıplı olduğunu, bu sebeple davacıya borçlu olmadıklarını ve ayıptan dolayı zararlarının olduğunu, davanın reddine karar verilmesini ve takas ve mahsup taleplerinin olduğunu talep etmiştir. Taraflar arasında makine yedek parçası satımı ve bakım hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme olduğuna ve bu sözleşme kapsamında dava ve takibe konu faturalara konu makine sisteminin davalıya teslim edildiğine ve bakım hizmetinin verildiğine dair ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu makine sisteminin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde ayıbın hangi sebepten kaynaklandığı ve bu ayıptan dolayı davalının zararının olup olmadığı, davalının takas ve mahsup savunmasının yerinde olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacaklı olması halinde miktarı hususlarındadır.
Mahkememizce davalının ayıp iddiası üzerine davacı tarafından davalıya satılarak teslim edilen dava konusu makine sistemi üzerinde teknik bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmıştır. Teknik bilirkişi tarafından makine çalıştırılmak suretiyle yapılan inceleme ve düzenlenen raporda; Yapılan keşif ve incelemede mezkur makinenin … marka otomatik konveyörlü
tutkal sürme makinesine entegre soğuk tutkal sürme sistemi olduğu, dava konusu makinenin ve sistemin çalışmasının incelemesinde, dava konusu soğuk tutkal
sürme sisteminin düzgün atış yapmadığı, atış esnasında
tutkalı homojen dağıtamadığı ve tutkalı sağa sola etrafa sıçrattığı, ayrıca davalının fabrikasında mezkur dava konusu davacının üretimi soğuk tutkal sürme
sisteminin yerine satın alınan ve kullanılan İtalyan menşeili … marka
soğuk tutkal sürme sistemi incelendiğinde makinenin en yüksek hız ve devirde
çalıştırılmasına rağmen ithal sistemin düzgün ve nokta atışı yapabildiği, atışta tutkalı homojen
şekilde bıraktığı ve etrafa sıçrama vs. hiçbir problem yaratmadığı görüldüğü, her iki sistemin incelenmesine müteakip yapılan piyasa araştırması ve teknik araştırmalar
neticesinde;
İthal ürün makinenin primer (tek) aşamalı olduğu, sensörlerle kartonun ve atış
noktasının algılanmasına müteakip elektrik bobininin manyetik etkisi ile manyetik
olarak valf ile iğneyi çekip aplikatörü devreye alması ile seramik nozullardan atışı
gerçekleştirdiği ve tutkal sürme işlemini yerine getiren sistem olduğu,
davacının üretimi yerli makinenin sekonder (ikincil) aşamalı olduğu, sensörlerle
kartonun ve atış noktasının algılanmasına müteakip ithal üründen farklı sistem
olarak selonid valf aracılığı ile pnömatik olarak hava vasıtası ile iğneyi çekip aplikatörü devreye alması ile pirinç nozullardan atışı gerçekleştirdiği ve tutkal sürme işlemini yerine getiren sistem olduğunun tespit edildiği, yerli ve ithal sistem aralarındaki bu teknik farklılık avantaj olarak yerli pnömatik sekonder
sistemin ithal elektronik primer sisteme göre daha ucuz olması avantajı sağlamakta, ancak dezavantaj olarak sistemlerin entegre edildiği otomatik konveyörlü tutkal sürme makinesinin seri
ve yüksek kapasitede üretim maksadıyla yüksek hız ve devirde çalıştırılması durumunda ithal
sistemin sorunsuz çalışmasına rağmen yerli sistemin davalı tarafın şikayette bulunduğu
problemlere sebep olmasına (makinenin düzgün atış yapmaması, atış esnasında tutkalı homojen
dağıtamaması ve tutkalı sağa sola etrafa sıçratması) yani vazifesini yerine getirememesine ve
ayrıca etrafa tutkal sıçratması neticesinde hem kendine hem entegre olduğu tutkal sürme
makinesine zarar vermesine sebep olduğunu, taraflar arasında mezkur makinenin alım satımında hiçbir sözleşme, şartname vs.
yazılı akid bulunmaması sebebiyle ürünün ayıplı olup olmadığı veya uygun olup olmadığı
hususunda değerlendirme yapılamadığı, davalı tarafın makine hakkındaki tüm şikâyetleri
tarafımızca da keşif esnasında tespit edilmiştir ancak davacı taraf da dosyada beyanında ürünün
düşük devirde ve kapasitede kullanmaya uygun olduğunu belirtmektedir ve ürünün davalı
tarafından dört ay süre ile ücretsiz deneme olarak kullanıldığını ve buna müteakip satışın
gerçekleştiğinin beyan edildiği, dava konusu davacının üretimi soğuk tutkal sürme sisteminin bağlı olduğu otomatik konveyörlü tutkal sürme makinesinin
ancak düşük devirde ve kapasitede çalıştırılması durumunda verimli olabileceği ve iş
görebileceği, yüksek devir ve kapasitelerde çalıştırılmaya uygun sistem olmadığı ancak
taraflar arasında hiçbir sözleşme ve şartname bulunmadığı için özellikle ürünün bağlı
olduğu makinenin yüksek kapasitede çalıştırılmasına yönelik sistemin ayıplı olup olmadığı
veya uygun olup olmadığına dair değerlendirme yapılamayacağı tespit edilmiştir.
Söz konusu teknik tespitlerden davacı tarafından davalıya teslim edilen sistemin üretiminde ayıp olmadığı, sistemin düşük devirde ve hızda çalıştırılması halinde düzgün çalıştığı ve tutkal sıçratmadığı, ancak daha yüksek devirde ve hızda çalıştırıldığında tutkal sıçrattığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında davalıya satılan makine sisteminin teknik özelliklerinin, atışı ve devir hızının ne şekilde olacağına ilişkin yazılı olan bir sözleşme dosyaya sunulmamış veya tarafların sözlü olarak mutabık olduğu bir beyanda bulunulmamıştır. Davalı tarafça dava konusu makine sisteminin kendilerine ait ve dava konusu olmayıp sorunlu olmayan makinenin yüksek devrinde veya hızında çalıştırılabileceğinin ve bu makine kadar üretim yapabileceğinin davacı tarafından kendilerine vaat edildiğini ispatlar bir delil dosyaya sunulmamıştır. Yapılan incelemede davalı tarafça makinenin özelliklerine uygun çalıştırılmaması sebebiyle tutkal sıçrattığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla makinenin üretiminde bir ayıp olmadığı tespit edilmiştir. Davalı tarafça makinenin üretiminden kaynaklı olarak ayıplı olduğu ve davacı tarafça bakım hizmetinin ayıplı olduğu hususları, davacının kendisine makinenin vaat ettiği özelliklerinin neler olduğu ve makinenin bu vaatlere uygun olmadığı hususları ispat edilmemiştir. Davalı vekili tarafından makinenin ayıplı olduğuna ilişkin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporuna delil olarak dayanılmış, ancak söz konusu rapor makine çalıştırılmadan, makinenin özellikleri incelenmeden, davalı tarafından sunulan video kayıtları üzerinden inceleme yapılarak düzenlenmiş rapor olup, itibar edilebilecek nitelikte usul ve yasaya uygun bir rapor değildir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesindeki teknik tespitler dikkate alındığında davalı vekilinin makine sisteminin ve bakım hizmetinin ayıplı olduğu savunmalarına ve davalı tanıklarının bu yöndeki beyanlarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı vekili tarafından ayıp ihbarının yapılmadığı veya süresinde olmadığına dair bir iddiada bulunulmadığından Mahkememizce bu yönde bir irdeleme yapılmamıştır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeler üzerinde ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 29.324,93-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya17.977,24-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtları arasındaki farklardan 1.136,00-TL nin tarafların Euro ödemesinin farklı kurlardan kayıtlara alınmış olmasından, 8.656,50-TL nin davalı tarafından davacıya ödendiği belirtilen çek açıklamalı ödemesinin davacı ticari defter ve kayıtlarında yer almamasından ve bu ödemeye ilişkin davalı tarafından dayanak belge sunulmamasından, 1.376,20-TL nin senet ve çek iadelerinin iki tarafça farklı olarak kayıtlara alınmasından kaynaklandığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki söz konusu farklılıklarının düzeltilmesi halinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 31.183,54-TL alacaklı olduğu, davacının 29.324,93-TL bedel üzerinden icra takibi başlattığı, dava takibinden sonra davalının 23.000,00-TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalıya düzenlenen tüm faturalar davalının ticari defter ve kayıtlarına alınarak, davalı tarafından düzenlenen tüm iade faturaları da davacının ticari defter ve kayıtlarına alınarak kaydedildiği, tarafların sehven yapılan hata dışında BA ve BS formlarının da birbirleri ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafın defter ve kayıtlarına alınması ve BA formlarında bildirilmesi ile davalı makine sisteminin teslimini ve bakım hizmetini karine olarak kabul etmiştir. Taraflar arasında bu hususta herhangi bir ihtilaf yoktur. Davacı tarafından makine sisteminin davalıya teslim edildiği ve bakım hizmetinin verildiği ve alacaklı olduğu hususu tarafların birbirleri ile örtüşen BA ve BS formları, defter ve kayıtları, taraf beyanları ve tanık beyanları ile sabittir. Davalı tarafça ayıp savunması ve zararı ispat edilemediğinden davacı alacağından herhangi bir mahsup ve takas yapılmamıştır. Davacının defter ve kayıtlarına göre icra takibi tarihi itibariyle 31.183,54-TL alacaklı olduğu, ancak icra takibini 29.324,93-TL bedel üzerinden başlatması sebebiyle talebi gibi bu bedel üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne, bu bedel üzerinden icra takibinin devamına ve davalı tarafından yapılan ödemenin infaz aşamasında gözetilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafça dava 34.887,91-TL bedel üzerinden açıldığından fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Alacak faturalar, tarafların defter ve kayıtları ve BA ve BS formları ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 29.324,93-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı tarafından dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin icra dairesi tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.003,18 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 449,18 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.554,00 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.562,98 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 449,18 TL peşin harç olmak üzere toplam 508,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 2.872,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 481,36 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin 1.108,80 TL sinin davalıdan tahsili ile, 211,20 TL sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
10-6100 sayılı HMK’nun 405 maddesi uyarınca değişik iş dosyası asıl dosyanın eki sayıldığından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasının Mahkememiz dosyasının ekinden sayılmasına ve dosyanın aslının Mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır