Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1016 E. 2022/310 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1016 Esas
KARAR NO : 2022/310

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :21/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, … İli, …. İlçesi, …. Parselde yapılacak Güneş Enerjisi Santralı için davalı ile arasında 05/10/2017 tarihli “Güneş Enerjisi Santralı (GES) Yapım Sözleşmesi imzaladığını, toplamda 3 Milyon USD değerli proje bedeli olan bu işin elektrik malzeme alımı ve işçiliği davalıya devredildiğini, sözleşmenin 7.5 nolu maddesine göre işin tamamlanarak teslim tarihinin başlangıç tarihinden itibaren 11 hafta olup, ancak davalı bu sürede işini tamamlamayarak sözleşmeyi ihlal edip müvekkil şirketi zarara uğrattığını, üretim sahası için ihtiyaç duyulan malzemelere ait proforme faturalar davalı tarafından imzalanarak müvekkiline sunulduğunu, davalı şirket sahibi ….; ” malzemeler hazır, parayı yatırın alalım” diyerek müvekkilinini güvenini kötüye kullandığını, 200.000,00 USD’ nın kendi hesabına yatırılmasını sağladığını, yapılan tedarik anlaşmasında kararlaştırılan … marka dağıtım merkezi, köşk binası ve hücreler sonradan belirlendiği üzere ayıplı ve eksik olarak sahaya muvazaalı bir şekilde sevkedildiğini, davalının ortağı olduğu söylenen ….. isimli şahıs kurulumu yapacağı söylenen kepçe operatörüne bir takım ölçüler vermiş, malzemelerin konulacağı alanın bu ölçülere uygun olarak kazdırmış, kendince kuruluma hazır hale getirdiğini, ancak daha sonra … firması görevlileri kurulum için sahaya geldiklerinde bu yerin kuruluma müsait olmadığını, bu şekilde prefabrik yapının sığdırılmasının mümkün olmadığını belirttiklerini, davalı tarafından hazırlanan beton zeminin çok ince olduğu, bu betonun kurulacak prefabrik yapıyı taşımayacağının ortaya çıktığını ve müvekkiline … firması tarafından bildirildiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin yetkilileri … ve …., davalıdan, … firması tarafından tespit edilen hataların ve ayrıca inverter ve köşk binası yerlerinin eğri olarak yapılmış olan betonlarının düzeltilmesini istediklerini, Santralın Enerji Nakil Hattı işini yapan firma haritacısı koordinatları girdiğinde inverter ve köşk binasının yoldan geçtiğini tespit ettiğini, sözleşmede teslimi kararlaştırılan …. Elektrik Panosu (…. Markalı) ürün, 28 Kasım 2017 tarihinde, sözleşmede belirtilen şartlara uygun olmayan ayıplı bir biçimde teslim edildiğini, ürün muvazaalı bir şekilde davalı tarafından teslim edildiğinde, 16 adet panonun eksik malzeme kullanımı nedeniyle projeye uygun olmadığı tespit edildiğini ve bu hususta 30/11/2017 tarihli tutanak düzenlendiğini, Konu ile ilgili yüklenici …’ ya o andan itibaren ulaşılamamaya başlandığını, makul bir süre işin düzeltilmesini bekleyen müvekkil şirketin, faydalı bir sonuç alamayacağını anlayarak, davalıya Bakırköy … Noterliğinin 09/02/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek, ürünün ayıbını resmi yolla ihtar ettiklerini, bu ihtarnameyle ürünün değişimini, aksi takdirde bedelinin iadesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin yetkilisinin sahada olmadığı bir tarihte davalı firmanın elemanları sahaya gelmişler, davalının kepçe operatörü çalışma yaparak sahada bulunan klp kablosunu kopardığını, belirlenemesin diye de üzerini toprakla örttüğünü, bu konuda müvekkil şirketin zamanında bilgi edinemediğini, davalının, elektrik malzemesi tedarik ettiği … isimli firma yetkilisi, müvekkil şirketin yetkilisini telefonla arayarak 100.000,00 USD ödenmediği takdirde malları teslim etmeyeceğini belirttiğini, bunun üzerine müvekkil firma yetkilisi …, yüklenici davalı …’ ya bu konuda 200.000,00 USD ödediklerini belirttiğini, ancak, … yetkilileri; ” malzemeleri istiyorlarsa, proforme faturada yazan fiyatı değil, güncel zamlı fiyatı ödemeleri gerektiğini” söyleyerek müvekkil şirketten ayrıca para talebinde bulunduğunu, davalı ve kendisiyle iştirak halinde olan kişileri, müvekkilini baskı ve tehdit ile işini yapamaz hale getirdikleri için bu durumda müvekkilinin yetkilisi … ve …. bu defa Konya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, davalı kendisine düşen edim sorumluluğunu yerine getirmediğinden, müvekkil şirketin ve şirket sorumlusu … ile …., maddi ve manevi bakımdan büyük kayıba uğradıklarını, davalı, müvekkil şirkete sunmuş olduğu proforme faturada yer alan malzemeler arasından sadece, 5,9,10,11,12,13,20,35,36,37,38 nolu gösterilen ürünleri teslim etmiş, 7 nolu malzemeyi hatalı olarak teslim ettiğini, kalan malzemeleri ise hiç teslim etmediğini, davalı yükümlülüklerine uymadığını, kendisine ödenen fazla meblağı geri ödemediğini, müvekkilinin büyük meblağda maddi kayıplar yaşadığını, müvekkilinin alacağın ödenmesi için icra takibi başlattığını ancak davalı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, Ek …. Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Teknik Raporu’ nda görüleceği gibi açıkca davalının hileli yolla teslim ettiği panolar ve mütemmim malzemeleri işe ve projeye uygun olmadığını, kullanılamadığını, bedelinin geri iadesi gereken ayıplı “….” panoları davalı tarafından usulsüz ve ticari kurallara aykırı olarak zorla yetkili olmayan kişilere imza karşılığı tutanakla teslim edildiğini, davalı, proformelerle örtüşmeyen ve teslim edilen malzemeleri kapsamayan faturalar tanzim ettiğini ancak bu faturalar da müvekkiline usulüne uygun tebliğ ve teslim edilmediğinden daha sonra haksız bedel talep edilen faturalar da müvekkilinin sorumlu olduğu yani ödenmesi gereken faturalar olmadığını, bu faturaları, davalı yan haksız ele geçirdiğini 200.000,00 USD meblağa el koymak için şişirme olarak ve gerçeği yansıtmayan şekilde tanzim etmiş olup bu yüzden de ödemeye esas olabilecek vasıfta olmadıklarını, davalının edimi sadece malzeme olmayıp sözleşme gereği sistemi kurup çalışır vaziyette tesimi de kapsamaktadır. Davalı yanın ayıplı ve eksik teslimi sadece … panolarla ilgili olmayıp, önceki maddelerde bahsettikleri proforme fatura kapsamında belirgin olan malzemeler ve bunun yanında eksik işlemlerin mevcut olduğunu, davacı müvekkilin yetkilisi ….’ün ticari defterleri ile davalının ticari defterleri incelendiğinde cari hesaplarda müvekkilinin 48.000,00-USD alacaklı olduğunu, belirsiz alacak davanın kabulü, borçlunun borcunun tespiti ile icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu fer’ ileri ve faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili yerde açılmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığını, davacı, alacaklı olduğu gerekçesiyle müvekkilinin aleyhine icra takibi başlattığını, davacı, itirazın iptali davası açmış ancak icra takibinden bağımsız bir alacak davasıymış gibi beyanlarda bulunduğunu, davacı, öncesinde alacak davası açmış ancak alacağın varlığını ispat edemediğinden davasının kabul edilmediğni, davacının davasının öncelikle usulden, mahkemeniz aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı yoktur. davacının açıkça kötü niyetli olduğunun sabit olması nedeniyle, davacı aleyhine, takip tutarının %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki güneş enerjisi santralı yapım sözleşmesi kapsamında davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle davacının ödemiş olduğu ve davalının sebepsiz yere zenginleştiğini iddia ettiği bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 213.017,81 TL ‘nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6/1 maddesi; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmünü içermektedir.
Yine 6100 Sayılı HMK’nun “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10/1 maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmünü içermektedir. 6098 Sayılı TBK’nun 89. Maddesi; “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından davalıdan alacağın tahsili için başlatılan itirazın iptali davasında sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılmış ve taraflar arasındaki sözleşmeye dayanılmamıştır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir davadır. Davacı tarafça sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmakla iş bu davada genel kural uyarınca davalının dava tarihideki ikametgahı Mahkemesi olan Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olup, alacaklığının ikametgah Mahkemesi olan Mahkememiz yetkili değildir. Bu nedenle Mahkememizce yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili Mahkemenin Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır