Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1012 E. 2022/866 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1012 Esas
KARAR NO : 2022/866

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/11/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve davalı tarafın tacir olduğunu, davalı tarafın müteahhitlik yapmakta olduğunu, müvekkilinin ise hafrivat taşıma ve benzeri işlemleri yapan firma olduğunu, taraflar arasında davalı tacirin inşaat işlerini sürü sahanın hafriyat ve molozlarının taşınması için anlaşma sağlandığını ve işin gerçekleştirilmiş olduğunu, (….) müvekkili firma tarafından davalıya yapılan iş karşılığı olarak fatura kesildiğini, bu faturalara istinaden bir kısım ödeme yapıldığını ancak bakiye kalan 150.000-TL’nın ödenmemiş olduğunu, …. Bölgesi için; … numaralı 436.600,00 TL bedelli fatura, … Bölgesi için; … numaralı 389.400,00 TL bedelli fatura, kesilmiş olduğunu, Toplam 826.000-TL tutarında iş yapılmış ve fatura kesildiğini, davalı tarafça bunun karşılığı olarak 676,000-TL ödeme yapıldığını ancak bakiye 150,000-TL’nın ödenmemiş olduğunu, Davalı tarafın, borcu ödeyeceğini gerek arayarak gerekse … mesaj yoluyla belirttiğini, ancak ödeme yapmamış olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenler ve resen nazara alınacak hususlardan dolayı; davalarının kabulüne ve Bakırköy … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin işleyecek reeskont avans faizi ile devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış ve davalı duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça dava ve takibe konu faturalardaki işin davalı tarafa yapılmasına rağmen davalı tarafça iş bedellerinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 152.133,90 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları, SGK kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepler irazı, taraflar tarafından sunulan belgeler, BA ve BS formları, tarafların ticari defter ve belgeleri ile tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; taraflar arasındaki ticari ve hukuki ilişkinin niteliği, tarafların edimlerinin ne olduğu, taraflar tarafından edimlerin eksiksiz yerine getirilip getirilmediği, davacı tarafından dava konusu faturadaki hizmetin verilip verilmediği, davalı tarafça hizmet bedellerinin ödenip ödenmediği, davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde miktarı, faiz oranı, davalının miktarı ve temerrüt tarihi, bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, Tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespiti için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 24/06/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2020 ve 2021 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliği sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, Davalı tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 23/09/2021 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 826.000,- TL alacaklı oldukları, Davacı tarafından davalı yana 2020 yılında 2 adet fatura karşılığı toplam olarak 826.000,-TL’lik fatura düzenlenmiş olduğu, davalı yan 2020 yılında işletme esasına göre defter tuttuğu için BA BS Bildirim yükümlülüğünün bulunmamış olduğu, bu nedenle işbu faturaların davalı yan tarafından kabul edilip edilmediği tespitinin yapılamamış olduğu, ayrıca davacı tarafından işbu faturaların davalı yana teslimine ait imzalı belgeye dosya içerisinde rastlanmamış olduğu, Davacı yan ticari defterlerine göre, davacı yanın davalı yandan 826.000,-TL alacaklı olduğu, ancak davacı yanın 150.000,-TL fatura alacağı için icra takibi yapmış olduğu, aradaki farkı oluşturan (826.000,-TL-150.000,-TL) 676.000,-TL tahsilat varsa da, inceleme sırasında talep edildiğinde davacı yan tarafından bir belgenin sunulmamış olduğu, Taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme veya tarafların birbirine göndermiş olduğu bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, icra takip tarihi olan 23.09.2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi yıllık 9016,75 oranında ve değişen oranlarda işleyecek Reeskont Avans Faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava ve takibe konu faturalardaki işin davalıya yapıldığı, davalının iş bedellerini ödemediğini iddia etmiştir. Davalı tarafından takibe itiraz edilmek suretiyle ve davaya cevap verilmemek suretiyle davacı iddiaları inkar edilmiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve belgeler incelemeye sunulmamıştır. Davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre davalıdan iki adet fatura bedeli olan 826.000,00-TL alacaklı olduğu, söz konusu faturaların davacının BS lerinde beyan edilmiş olduğu, davalının işletme hesabına göre defter tutması sebebiyle BA ve BS bildirim yükümlülüğünün olmadığı ve davalının BA ve BS bildiriminde bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde ve duruşmada davalının fatura bedellerinin bir kısmını ödediğini, ancak ödenen kısma ilişkin ellerinde belge olmadığını beyan etmiştir. Kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafın tek taraflı olarak fatura düzenlemesi fatura içeriğindeki malın teslim edildiğine veya hizmetin verildiğine veya işin yapıldığına delil teşkil etmez. Alacaklı olduğunu iddia eden tarafın davalı ile aralarında faturaya konu işin yapıldığına ilişkin sözleşme ilişkisini ve işin yapıldığını ispat etmesi gerekmektedir. Davacı vekiline işin yapıldığına ilişkin belgeleri ve delilleri sunması için süre verilmesine rağmen davacı vekili tarafından talep edilen hususlara ilişkin herhangi bir delil sunulmamıştır. Davacı vekilinin kendi düzenlendiği fatura ve sadece kendi defterlerine göre alacaklı görünmesi işin yapıldığını ispatlar geçerli ve kesin deliller değildir. Davacı vekili tarafından fatura bedellerinin büyük bir kısmının davalı tarafından ödendiği belirtilmesine rağmen bu kadar yüksek meblağa ilişkin dosyaya delil sunulmamıştır. Davacı vekili tarafından sunulan delillerden dava ve takibe konu faturalardaki işin yapılmadığı geçerli ve kesin delil ile ispat edilmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.837,40 TL harçtan mahsubu ile 1.756,70 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır