Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1007 E. 2022/1087 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1007 Esas
KARAR NO : 2022/1087

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :03/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan istirdat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …, … San. Tic. Ltd.Şti. ünvanlı şirketin ortağı ve yetkili olduğunu, söz konusu şirketin inşaat, zemin kaplama işleri ile iştigal etmekte olup, genellikle ana yüklenicinin alt yüklenicisi olarak veya iş sahibinin yüklenicisi olarak iş almakta ve bu şekilde faaliyette bulunmakta olduğunu, Dava dışı … Ltd. Şti.nin iş alabilmesi için iş sahiplerinin fana yüklenicilerin istediği teminatı da genellikle şirkete ait çeklerin şirket tarafından keşide edilmesi akabinde müvekkili tarafından cirolanması (şahsen de sorumlu olması için) ve bu şekilde teslimi suretiyle sağlanmakta olduğunu, müvekkili … yetkilisi olduğu … Sistemleri Ltd.Şti.nin, ana yüklenici olan …. Mühendislik- … firmasından, … Mahallesi … Okulları Ana sınıfının duvar üstü döşeme işini almak için firma ile görüşmeler yapmaya başladığını, işin … Ltd. Şti tarafından alınması söz konusu olduğundan, bahse konu işte kullanılmak üzere, keşidecisi … olan aşağıda bilgileri yazılı 2 adet çekin, davacı … lehine keşide edilmiş olduğunu, Söz konusu çeklerin, lehdar sıfatı ile davacının uhdesinde iken, bahse konu ana sınıfı duvar üstü döşeme işinin … Sistemleri Ltd.Şti tarafından yapılamaması durumunun söz konusu olduğunu, dava konusu çeklerin ise bu dönemde rızası dışında elinden çıkmış olduğunu, Çeklerin müvekkilinin rızası hilafında elinden çıkması, kaybolmuş olması ve bulunamaması nedeni ile ve çeklerin kötü niyetli kişilerin eline geçme ihtimali bulunduğundan davacının söz konusu iki adet çekin iptaline karar verilmesi ve aynı zamanda çekler hakkında ödeme yasağı kararı verilmesi için Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile hasımsız olarak ödeme yasağı talepli çek iptali davası açılmış olduğunu,mahkememizce yasal mevzuata uygun şekilde ödeme yasağı kararı verildiğini ve akabinde ilan prosedi başlatmış olduğunu, Ticaret sicil gazetesinde yapılan ilan sonrasında, davalı İnterpoliüretan … San. Tic. Ltd. Şti söz konusu iki adet çekin, kendi uhdelerinde olduğundan bahisle mahkemeye müdahale dilekçesi vererek ödeme yasağının kaldırılmasını talep etmiş olduklarını, Sayın mahkeme çeklerin ilan süresi içinde mahkemeye işi tarafından ibrazı neticesinde 19.11.2021 tarihinde ara karar oluşturarak, 6102 Sayılı 818.maddesinin “s” bendinin, aynı kanunun 763.maddesine yaptığı atıf gereğince senedin iadesi için çeki ibraz eden üçüncü kişiye karşı dava açmamız için 1 haftalık süre vermiş olduklarını, bu nedenle iş bu menfi tespit ve istirdat davasını açma zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilinin meşru hamil olduğu sundukları çek görüntüleri ile de sabit olduğunu, ne müvekkili …’un ne de çekin keşidecisi olan … Sistemleri San. Ve Tic.Ltd.Şti ‘nin, çekleri elinde bulundurduğunu beyan ederek müdahale dilekçesi veren davalı …. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ ile hiç bir ticari ilişkisi, alacak borç ilişkisi veya benzer bir ilişkisi olmamış olduğunu, her ikisinin de (hem davacının hem de … Sistemleri Ltd.Şti nin) davalı İnterpoliüretan …. San. Ve Tic. Ltd.Şti.ne hiç bir borcu bulunmamakta olduğunu, müvekkili …’un söz konusu iki adet çeki davalı firmaya ciro edip vermesi için de hiç bir sebep bulunmamakta olduğunu, Davalının çek iptali davasının görüldüğü Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına verdiği müdahale dilekçesi ekindeki çek fotokopileri incelendiğinde dava konusu çeklerin davalı firmaya başka bir üçüncü kişi tarafından da geçmediği arada başka ciranta olmadığının da görüleceğini, Tüzel kişiliğe ve tacir sıfatına haiz davalı …. San. ve Tic.Ltd. Şti nin, söz konusu zayi olmuş çekleri hiç bir ticari ilişkisinin olmadığı, hiç bir alacağının bulunmadığı halde kendi uhdesine alması ve meşru hamil iddiası ile mahkemeye müracaatla müdahale dilekçesi sunması, basiretli tacir sıfatının sorumluluğunu ihlal mahiyetinde ve TTK madde 792. gereği kötü niyetle iktisap ve/veya iktisapta ağır kusur niteliğinde olduğunu, Arz ve izah edilen nedenlerle davalarının kabulüne ve müvekkilinin davalı firmaya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile müvekkilinin yetkili hamil olduğu dava konusu iki adet çekin davalı şirketten istirdatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı firmaya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …”un davaya konu …. Bankası/ … Şube’li … seri numaralı, 10.000-TL bedelli ve …. Bankası/ … Şube’li … Seri numaralı 10.000-TL bedelli çeklerin zayil olduğundan dolayı Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile çek iptali davası açmış olduklarını, Davacı … tarafından Çek ile ilgili olarak ortaya atılan hırsızlık, kaybolma vb. iddiaların gerçeği yansıtmamakta olduğunu, kaybolduğu iddia edilen ve ödeme yasağı verilen çekin müvekkilinde olması sebebiyle çek iptali davasında davaya müdahale etme zorunluluğunun doğmuş olduğunu, bunun üzerine mahkeme, davacıya istirdat davası açması için süre vermiş olup taraf davalının işbu davada davalı sıfatını almış olduğunu, Davacı şirketteki çekin, davacı tarafından iddia edildiği gibi firmalarından çalınmamış veya kaybolmamış olduğunu, dosyaya sundukları … Bankası/ … Şube’li 15.10.2021 tarihli 10.000,00-TL Bedelli, …. Seri Nolu ve … Bankası/ …. Şube’li, 15.09.2021 tarihli … Seri numaralı 10.000-TL bedelli çeklerin, ciro silsilesinden açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafından … T.C. Kimlik numaralı …’A ciroyla verilmiş, ardından davaya konu işbu çekler … tarafından müvekkiline ciro edilmeden aralarındaki ticari ilişkileri sebebiyle verilmiş olduğunu, ticari ilişkiye ilişkin faturalar ve cari hesap ekstrelerinin sunulacağını, sunulmuş olduğunu, davacının sünger üretim işi yapmakta olup …’a sünger malzemesi satışı yapmakta olup cari hesap ekstresinden ve imzalı form kağıtlarından da anlaşılacağını, Davacı her ne kadar müvekkili ile ticari ilişkileri olmadığını iddia etmişse de bu iddiaların doğru olmadığını, davalı şirket davacı tarafından …’a ciroyla verilen çekler karşılığında …’ın müvekkiline malzeme karşılığında iş bu çekleri vermiş olduğunu, kaldı ki müvekkilinin saygın bir şirket olup, yasaya aykırı hiçbir işi ve işlemlerinin bulunmamakta olduğunu çekin çalınma ya da kaybolma gibi bir durumu olmadığını, davaya konu çeklerin bizzat iş ilişkisinden doğarak müvekkiline … tarafından verildiğini, … ise müvekkiline cirosuz bir şekilde teslim etmiş, buna ilişkin cari hesap ekstresi ve sipariş formlarından da anlaşılacağını, bu sebeple, müvekkilinin davaya konu çekin meşru hamili konumunda olduğunu, çek aslı incelendiğinde bu hususun doğruluğunun görüleceğini, davacı taraf iş bu çekin meşru hamili olduğunu ispatlaması ve çalındığını ispata yönelik elinde delil ve belge sunması gerekmekte olup ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, müvekkilinin bulunduğu konum itibariyle böyle usulsüz iş ve işlemlere girişmeyeceği, müvekkilinin tüm kayıtlarının, gerek ilgili kurumların ve gerekse mahkememizin denetimine açık olduğunu, Davacı tarafla …’ın ticari ilişki içerisinde bulunduğunun ve … ile müvekkili arasında ticari ilişkinin ispatlandığının, davacı tarafın ödeme yasağını talep etmesinin borcun tahsilini geciktirmek amaçlı olduğundan bahisle açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddinin gerekmekte olduğunu, davacı yan söz konusu … ve … seri nolu çekleri …’A teslim etmiş olup, çek …’ ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkiline verildiğini, … ın tanık olarak dinlenmesini ayrıca … ın çeklerin müvekkiline teslim edildiğine dair yazılı beyanı ve beyanlarını dosyaya ibraz edeceklerini, davalı şirketçe … a verilen malzemeler ile ilgili yükleme listesini mal teslim fişlerini dosyaya ibraz ediyor olduklarını, Davacı’nın haksız ve hukuka aykırı olarak açtığı davanın reddi ile, müvekkilinin meşru hamili olduğu …. ve … Seri Nolu çekler üzerindeki ödeme yasağının kaldırılmasına, davacının davalıya karşı bu haksız davaya girişmesinden dolayı kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının rızası dışında elden çıktığını iddia ettiği çekler sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit ve çeklerin istirdadı talebine ilişkindir.
Tarafların BA-BS formları celp edilerek incelenmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından dava konusu çeklerin iptali talebi ile dava açıldığı, yapılan yargılama sırasında davalı tarafça çeklerin kendisinde bulunduğuna ilişkin müdahale dilekçesi sunması üzerine davacı tarafa çek istirdadı davası açması için süre verildiği, davacı tarafından Mahkememize çek istirdadı davası açılması üzerine konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Dava konusu 2 adet çekin incelenmesinde; çeklerden birinin 15/10/2021 keşide tarihli 10.000 TL bedelli keşidecisinin …, lehtarının … olduğu, çek nosunun …. olduğu çekin arka yüzünde ilk cirantanın lehtar … sonraki cirantanın …. Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi olduğu, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, bu haliyle çekin tüm yasal unsurlarının mevcut olduğu, çeklerden diğerinin 15/09/2021 keşide tarihli 10.000 TL bedelli keşidecisinin …, lehtarının … olduğu, çek nosunun …. olduğu çekin arka yüzünde ilk cirantanın lehtar … sonraki cirantanın …. Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi olduğu, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, bu haliyle çekin tüm yasal unsurlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” davacı ve davacı şirket … biliyorum, kendisiyle ticari iş yapıyoruz. Dava konusu çeklerin kaybolmasına ilişkin bir bilgim yoktur. Davalı şirketi bilmiyorum. …ı tanımıyorum. Davacı şirketten ve davacıdan …’ın ve davalı şirketin ismini hiç duymadım. Davacı taşeron olarak bana birçok kez iş yapmıştır. Ben iş yapılmadan önce davacı tarafa avans veriyorum davacı tarafta bana teminat çeki vermektedir, en son davacı bana duvar çarpma minderleri yapacaktı. Bunun karşılığında avans verdim. Ancak çek vermedi ve işi yapmadı. Ben paramı geri aldım. Dava konusu çeklere ilişkin bilgim yoktur.” demiştir.

Davalı tanığı … beyanında; ” Ben davacıyı tanıyorum. Davacının yetkilisi olduğu …i de biliyorum. Ben davacı ve yetkilisi olduğu şirkete spor salonlarının duvar döşeme işini yapıyorum. Yaklaşık 7 yıldır kendilerini tanıyorum. Ben davalı şirketten de malzeme almak sebebiyle davalı şirketi biliyorum. Dava konusu çekleri yaptığım iş karşılığında davacı bana verdi. Bende bu çekleri cirolamadan aldığım malzeme karşılığında davalıya verdim. Bana göstermiş olduğunuz 30/12/2021 tarihli ismimin ve imzamın bulunduğu belge içeriği doğrudur. Bu beyanları davalı şirket yazdı. Bende imzaladım. Ayrıca davacı şirket benden birkaç iş yapmamı istedi. Ben bunları yapmadım. Kendileri ile ters düştük. Bana çekleri durduracağını söyledi. Davacı bana çekleri mahkeme aracılığıyla durduracağını söyledi. Benim yaptığım iş karşılığı davacıdan halen alacağım vardır. Ayrıca ben defter ve belge tutmuyorum. Ben resmi çalışmıyorum. Ben vergi dairesine beyan vermiyorum. Ben bu işleri hafta sonu ekstra olarak yapıyorum. Normalde başka bir firmada çalışıyorum. 30/12/2021 tarihli ismimin ve imzamın bulunduğu belgenin altındaki isim ve imza bana aittir. Beyanları da davalı taraf hazırladı. Doğru olduğu için bende imzaladım. Belge içeriği doğrudur.” demiştir.
Davalı tanığı … beyanında; ” Ben davacı ve yetkilisi olduğu … şirketini biliyorum. Davalı şirketi de tanıyorum. Ben bayrama spor salonlarının duvar döşeme işlerinde yardımcı oluyordum. Kendi kamyonum ile bu işlerin nakliyesini yapıyordum. Bu sebeple davacı ve şirketini biliyorum. Davalıdan da malzeme aldığımız için biliyorum. Ben …. şirketine bazen bayram ile birlikte gittim. Birlikte gittiğimizde bayram süleymandan çek almıştı. Ancak ben dava konusu çekleri bilmiyorum. Kim tarafından kime verildiğini bilmiyorum.” demiştir.
Davalı tanığı … beyanında; ” Ben davacı ve şirketi … bilmiyorum. Ben davalı şirkette yaklaşık 6 yıldır çalışıyorum. Bu dava konusu işlemin yapıldığı çeklerin alındığı dönemde şoförlük yapıyordum. Şuan da pazarlamaya bakıyorum. … bizden malzeme alıyordu. Ben bu malzemeleri kendisine götürüyordum. Bu sebeple kendisini tanıyorum. Dava konusu çeklerin çeki düzenleyen tarafından şirkete verildiğini biliyorum. Çekleri … vermemiştir, bunu biliyorum. Çeklerin … isimli bir şahıs olduğunu biliyorum. O dönem pazarlamacı arkadaş ile de çeki keşide eden ile de görüşmüştük. Ben çekleri bizzat görmedim. Çekleri bildiğim kadarıyla Şube müdürümüz …. almış.” demiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, dosyaya celbedilen belgeler, dava konusu çekler, tarafların ve dava dışı şahısların defter ve belgeleri ve tarafların ve dava dışı şahısların BA ve BS formları ile dosyaya celbedilen tüm belgeler dikkate alınarak; taraflar ve dava dışı şahıslar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, dava konusu çeklerin tarafların ve dava dışı şahısların defter ve kayıtlarına kayıtlı olup olmadığı, taraflar ve dava dışı şahısların birbirleri ile ticari ilişkilerinin olup olmadığı, çeklerin bu amaçla verilip verilmediği ve tarafların tüm talepleri hakkında rapor alınmasına karar verilmiş, 20/07/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın ortağı ve yetkilisi olduğu Dava dışı … Sistemleri Ltd.Şti. tarafından ve davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2021 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, dava dışı … tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, Dava dışı … Sistemleri Ltd.Şti.ticari defterlerinde, davalı yan ve … ile ilgili muhasebe kaydına rastlanmadığı ve davalı yan ticari defterlerinde davacı yan, davacı yanın ortağı olduğu … Sistemleri Ltd.Şti. ve … ile ilgili herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmamış olduğu, tarafların birbirleri ile ilgili BA BS bildirimlerinin olmadığı, tarafların birbirine düzenlemiş olduğu herhangi bir faturanın dosyada görülmemiş olduğu, Davalı tarafından cevap dilekçesi eki olarak dosyaya sunulmuş dava dışı … tarafından 30.12.2021 tarihinde yazılmış olduğu görülen ciro beyanına göre, dava konusu çeklerin davacı …’un duvar işini yapmış olması sebebiyle, davalı ….a Sünger karşılığında verdiğini ancak bu çekleri cirolamayı unutmuş olduğu ve davalı yana verilmiş olduğunun belirtilmiş olduğunun görülmekte olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye 06.12.2021 tarihinde gönderilmiş cevap yazısına göre, …. Vergi Kimlik numaralı …’un potansiyel mükellef olduğu ve herhangi bir gelir getirici kazancı olan bir faaliyette bulunmadığı ancak Büyükçekmece Vergi Dairesi … vergi kimlik numaralı mükellefi …’nin ortağı olduğunun belirtilmiş olduğu, Davalı vekili tarafından 29/03/2022 tarihinde dosyaya sunulmuş delil dilekçesi ekindeki banka dekontlarına göre, davacı … tarafından dava dışı …’a 2021 yılında farklı tarihlerde toplam olarak 8.800,-TL ödeme yapılmış olduğunun görülmekte olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davalı yan tarafından cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş ve inceleme sırasında tarafıma sunulmuş dava dışı …’a ait cari ekstreye ve yükleme listelerine göre, davalı ile … arasında ticari ilişki olduğu görülmekte, ancak bu ticari ilişkiye ait herhangi bir fatura ve ödeme makbuzu dosya içeriğinde görülmemiş olduğu ve davalı ticari defterlerinde bu ticari ilişkiye ait herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmamış olduğu, dolayısıyla satışların Vergi Mevzuatına Uygun yapılmamış olduğu, cari karta göre, 03.06.2021 ve 10.06.2021 tarihlerinde dava konusu çeklerin … tarafından davalı yana verilmiş olduğu görülmekte, bu çekler tahsil edilemediğinden 01.06.2022 tarihinde … cari hesabının borçlandırılmış olduğu, …’ın bu iki çekin toplamı olan 20.000,- TL kadar davalı yana borçlu olduğu görülmekte olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nda düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan çek sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Çek bir ödeme aracıdır ve çekin temelinde nitelikli bir havale ilişkisi yatar. Çek bir ödeme aracı olduğundan mevcut bir borcun ifası anlamına gelmektedir ve bunun aksi ve bedelsizlik iddiası ancak kesin deliller ile ispat edilebilir.
6102 sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “…keşideci, lehtarla arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 790. Maddesi uyarınca Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır hükmünün düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 792. Maddesi uyarınca Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğu hükmü düzenlenmiştir.
Çeklerin devrine ilişkin 6102 Sayılı TTK’nın 788. maddesine göre açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilir. Keza 6102 Sayılı TTK’nın 818. maddesinin göndermesi ile aynı Kanun’un 684. maddesine göre, ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile çekten doğan bütün haklar devrolunur.
Çekin ve üzerindeki hakkın bir başkasına devri için ciro ve kişiye çekin zilyetliğinin geçirilmesi gerekir. Ciro ise 6102 sayılı TTK’nın 683. maddesine göre, çek arka yüzüne veya çeke bağlı olan ve “alonj” denilen bir kâğıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması ile mümkündür. Bu sebeple cirantanın imzasını taşımayan ciro geçerli ciro sayılmaz. Böyle bir ciro ise çek üzerinde bulunan hakkın devrini sağlamaz.
Çekte hak sahibi olabilmek için yetkili hamil olmak gerekir. 6102 Sayılı TTK’nın 790. maddesine göre, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Bu maddeden de anlaşıldığı üzere bir çeki elinde bulunduran kişi yetkili hamil olduğunu yani çek üzerindeki hakkın kendisine ait olduğunu çek üzerinde bulunan birbirini takip eden geçerli ciro zinciri ile ispat edebilir. Çek üzerindeki cirolar birbirini takip etmiyor veya ciro zincirinde bulunan cirolardan biri geçersiz veya sahte olması dolayısı ile ciro zincirinde kopukluk olması durumunda çekteki hak, kopukluktan sonraki kişilere geçmeyeceği için ciro zincirinde kopukluk olan çeki elinde bulunduran hamil yetkili hamil sayılamaz. Yetkili hamil olmadığı için de ciro zincirinin koptuğu kişiden itibaren ciranta ve keşideciden talepte bulunamaz.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava konusu çeklerin rızaları dışında ellerinden çıktığı, davalı ile aralarında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı, bu sebeple dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından dava konusu çeklerin davacı tarafından dava dışı …’a verildiğini, …’ın da kendileri ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden dava konusu çekleri kendilerine verdiğini, çeklerin yetkili hamili olduklarını ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacının, davacının ortağı olduğu … Sistemleri Ltd. Şti.nin, davalının ve davalı tarafından çekin alındığı iddia edilen …’ın defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş, davacının ortağı olduğu … Sistemleri Ltd. Şti.nin defter ve kayıtlara göre dava konu çeklerin defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu ve davacı cari hesabına virman yapıldığı, davalı ve dava dışı … ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davalının defter ve kayıtlarına göre davacı, davacının ortağı olduğu … Sistemleri Ltd. Şti. ve … ile aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, dava konusu çeklerin ticari defter ve kayıtlarına kayıtlı olmadığı, tarafların BA ve BS formlarında da birbirleri ve … adına herhangi bir beyan bulunmadığı tespit edilmiştir. Dava dışı … tarafından defter ve kayıtlar incelemeye sunulmamış ve tanık olarak vermiş olduğu beyanında ticari defter ve kayıt tutmadığını beyan etmiştir. Davalının kendi ticari defter ve kayıtlara ve BA ve BS formlarına göre … ile aralarında ticari ilişki olduğuna dair bir kayıt yer almamaktadır. Davalı vekili tarafından çeklerin …’tan alındığına ilişkin delil olarak sunulan …’ın imzalı beyanı tek taraflı olarak her zaman düzenlenebileceğinden ve …’ın duruşmadaki beyanına göre belge içeriğinin davalı tarafça yazıldığı beyan edildiğinden ve bu beyan davacıyı bağlamadığından Mahkememizce itibar edilmemiştir. Yine davalı vekili tarafından sunulan …’a ilişkin cari ekstre ve yükleme listesine ilişkin herhangi bir fatura ve ödeme makbuzu sunulmadığından bu belgelere de Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davalı vekili tarafından … ile aralarındaki ticari ilişkinin ispat edilmesi ve çeklerin …’tan alındığına ciro zinciri ile ispat edemediği ve bu nedenle ciro zincirinde kopukluk olması sebebiyle yetkili hamil olduğunu kanıtlayamadığından ciro zincirindeki kopukluktan önceki lehtar ve keşideciye başvurma hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda çekleri elinde bulunduran davalının, çeklerdeki hakkın geçerli ve birbirine bağlı ciro zinciri ile hak sahibi olduğunu ispat edemediğinden ve keşideciye ve lehtara başvuru hakkı bulunmadığından ve en son davacının dava konusu çeklerde yetkili hamil olduğu anlaşıldığından açılan davanın kabulüne, davacının dava konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin yetili hamil olması sebebiyle çeklerin istirdadına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının dava konusu
1-KEŞİDECİ :…
MUHATAP BANKA : …BANKASI …. ŞUBESİ
ÖDEME YERİ:…
HESAP NO: …
ÇEK BASIM TARİHİ 02.04.2021
ÇEK NO: …
DÜZENLEME TARİHİ 15.09.2021
BEDEL: 10.000,00-TL (Onbinlira)
LEHDAR:…
2-KEŞİDECİ :…
MUHATAP BANKA : …BANKASI … ŞUBESİ
ÖDEME YERİ:…
HESAP NO: …
ÇEK BASIM TARİHİ 02.04.2021ÇEK NO: ..
DÜZENLEME TARİHİ 15.10.2021
BEDEL: 10.000,00-TL (Onbinlira)
LEHDAR :… olan çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve dava konusu çeklerin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.366,20 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 341,55 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 400,85 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.498,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Mahkememiz kararının kesinleştirilmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
8-Mahkememiz kararının kesinleştirilmesine müteakiben Mahkememiz kasasında bulunan dava konusu çeklerin tutanak ile davacıya TESLİMİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır