Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/985 E. 2022/371 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/985 Esas
KARAR NO : 2022/371

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket vekili tarafından verilen 26.04.2017 tarihli harç makbuzlu dava dilekçesinde özetle ; müvekkil davacı şirket ile davalı şirket arasında münakit …. konutları projesinin elektrik tesisatı imalat ve montajına ilişkin sözleşmenin davalı tarafın temerrüdü sebebiyle feshedildiğini, sözleşmenin feshinden önce hak ediş alacaklarına mahsuben davalı şirkete teslim edilen …. Bank … İstanbul Şubesi …. numaralı 30.01.2017 keşide tarih ve 200.000,00 TL meblağlı çekin iade edildiğini ve fakat iade edileceği beyan edilmesine rağmen aym bankanın … numaralı 30.04.2017 keşide tarih ve 200.000,00 TL meblağlı çekin iade edilmemesi sebebiyle iade edilmesini teminen davalı tarafa ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye verilen cevapta sözleşmenin feshedildiği kabul edilmiş ve fakat hukuki dayanaktan yoksun olarak özel siparişe ve bakiye hakedişe dayalı alacakların ödenmediği iddiası ile bu alacakların ödenmesi halinde çekin iade edileceği, aksi takdirde işleme konulacağının bildirildiğini belirterek, dava konusu çekin ibrazında arkasının yazılmaması ve karşılıksızdır şerhi verilmemesi, herhangi bir borca karşılık olarak teminat olarak gösterilmemesi, 3. Kişilere devir ve ciro yolu ile temlikinin önlenmesi, ihtiyati haciz, tedbir ve icra takiplerine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava konusu çeke dayalı olarak davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket vekili tarafından verilen 06.06.2017 havale tarihli dilekçesinde özetle , Davacı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari bir işten kaynaklı taşeron sözleşmesi yapıldığını, yapılan ticari sözleşme gereği davacının ödeme temerrüdüne düştüğünü, daha sonra davaya konu çek davacıdan ödeme amaçlı alındığını, davacı şirketin ödemeleri yapmadığını, ticari işin sıkıntıya girdiğini ve davacımn talebi ve müvekkilin kabulüyle sözleşmenin sözlü fesih edildiğini, fesih kabul edilse dahi müvekkilin ticari iş gereği hakkediş ve malzeme siparişinden kaynaklı alacakları doğduğunu, davacı tarafın fesih anlaşmasının şartlarına da uymadığını, sözleşme ve fesih sözleşmesi edimlerini yerine getirmeyen davacının ödemeleri yapmadığı ve özel ürünleri teslim almadığı halde ihtarname göndererek haksız ve mesnetsiz olarak çeki istediğini, davacı tarafın bu kez huzurdaki dava ile çekin ödenmesini engellemeye çalıştığını, çekin ödenmesini engellemeyi başaramayan davacı şirketin aylardır müvekkilden almadığı ürünleri hemen teslim aldığını, çekin tahsiliyle taraflar arası herhangi bir alacak ve borç kalmadığını belirterek, davacının haksız ve mesnetsiz iddiasının küllen reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Mahkememizce verilen … Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen karar İstinaf denetimine tabi tutulmuş olup;
Mahkeme gerekçesinde ve hükme esas alınan 24.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu 06.02.2017 tarihli ve … nolu irsaliyeli fatura üzerinde teslim alan olarak davacı şirketin kaşe ve imzasının yer aldığı belirtilmiş ise de, yapılan incelemede, faturada davacı tarafın kaşe ve imzasının bulunmadığı tespit edildiğinden mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak faturadaki imza nedeniyle fatura içeriği malın davacı tarafça teslim alındığı ve süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
O halde, mahkemece yapılacak iş, 06.02.2017 tarihli ve …. nolu irsaliyeli faturada davacı tarafın kaşe ve imzası bulunmadığından, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan 04-05.05.2017 tarihli, teslim eden- teslim alan kaşesi ve imzası bulunan teslim belgelerindeki malların değerinin tespiti için 24.11.2017 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan mali müşavir bilirkişiye, elektrik mühendisi bilirkişi eklenmek suretiyle oluşturulacak kuruldan ek rapor aldırılması ve davacı yanın istirdat talebi de gözetilerek sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava davacı tarafça davalıya verilen çekten dolayı İİK 72.madde uyarınca açılmış menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak taraflar arasındaki davalı şirket arasında …. konutları projesinin elektrik tesisatı imalat ve montajına ilişkin sözleşme Trabzon …. Noterliği’nin 17.03.2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile tebliğ mazbatası, Büyükçekmece …. Noterliği’nin 20.03.2017 Tarih ve …. yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi, örneği dilekçemiz ekinde sunulmuştur. Tarafların ticari defter ve belgeleri, Çeklerin davalı şirket tarafından teslim alındığına ilişkin belge, örneği dilekçemiz ekinde sunulmuştur. … Bank’ın Avcılar …. Şubesi’ne ait … numaralı 30.01.2017 keşide tarih ve 200.000,00 TL meblağlı çekle ilgili görüntü ve ibraz ve ödeme belgeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Somut davada çekin dayanağının taraflar arasındaki temel ilişki olan eser sözleşmesi olması sebebiyle çözümü teknik bilgiyi gerektiren mesele olması sebebiyle HMK 266.madde kapsamında mali müşavirden ödemelerle ilgili alınan raporda özetle,apılan mali inceleme neticesinde davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin 205.149,68 TL borçlu olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde ise davacı şirketin 11.629,68 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında 193.520,00 TL cari hesap farkı bulunmaktadır ve bu fark davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği 06.02.2017 tarih ve … no.lu faturadan kaynaklanmaktadır. Söz konusu fatura irsaliydi fatura olup, faturada “Güzelce, Gürpınar ve Beykoz şantiyeleri malzemeli elektrik tesisat işleri bedeli” açıklaması yapılmış ve fatura üzerinde teslim alan olarak davacı şirketin kaşe ve imzası bulunduğu görülmüştür. Tarafların B formlarının incelenmesi neticesinde davacı şirketin bu faturayı kayıtlarına almadığı ve BA formunda beyan etmediği, davalı şirketin ise düzenlediği bu faturayı kayıtlarına aldığı ve BS formunda beyan ettiği tespit edilmiştir. İnceleme esnasında fotokopi olarak ibraz edilen fatura üzerindeki teslim alanın kaşe ve imzasının davacı şirkete ait olduğuna karar verilmesi durumunda, davacı şirketin 30/04/2017 keşide tarihli 200.000,00 TL tutarındaki çek nedeniyle davalı şirkete borçlu olduğu ancak davalı şirketin davacı şirkete 11.629,68 TL borçtan sorumlu olduğu, fatura üzerindeki teslim alanın kaşe ve imzasının davacı şirkete ait olmadığına karar verilmesi durumunda ise davacı şirketin 30/04/2017 keşide tarihli 200.000,00 TL tutarındaki çek nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığı ve bununla birlikte davalı şirketten 5.149,68 TL alacaklı olacağı yönünde görüş bildirmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre uyuşmazlık Söz konusu sözleşme kapsamında davalıya verilen çekten dolayı davacı şirketin gerek hakkedişten gerekse de iddia edilen özel siparişle dayalı bir borcunun bulunup bulunmadığı davaya konu …. Bank … Şubesi’ne ait …. numaralı 30.04.2017 keşide tarih ve 200.000,00 TL eblağlı çeke dayalı olarak davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı hususundadır.
Kural olarak TTK’nun 692. maddesindeki kambiyo senetlerine ait tüm şartları ihtiva ettiği anlaşılan iş bu davadaki çekte HMK 204.madde ve devamı hükümlerine göre ispat yükü üzerinde olan davacının, bu çekten dolayı borçlu olmadığını avans olarak verildiği gibi husuları yine aynı mahiyetteki yazılı delillerle ispat etmesi gerekir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı taraf davacı taraf davalı ile yapılan elektrik tesisatı ve montajına ilişkin sözleşmenin davalının temmerrüdü sebebi ile feshedildiğini, fesihten önce hakdeşi alacaklarını mahsuben davalıya veriler iş bu çek sebebi ile davanın temerrüde düşmesi sebebi ile iş bu çekten dolayı borçlu olmadığının tesiptini talep etmiş, davalı ise davacının sözleşme gereği temerrüde düştüğünü çekin ödeme amaçlı alındığını, tarafların kabulü ile sözleşmenin feshedildiğini ancak edimlerini yerine getirirken fesih öncesi yapılan iş bedellerinin malzeme siparişten kaynaklı alacağın ödenmediğini, davacı açılmadan ve sözleşme feshedilmeden önce davacının davalıya yapması gereken ödemeleri yapmadığını, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir. Taraflar beyanları ve sunulan beyanlara göre davacı davalının temerrüde düştüğünü sözleşmesinin feshi önce TTK 18/3 maddeye uygun şekilde noter aracılığı, e- posta, taahhütlü mektup gibi ispata yarar delillerle davalının temerrüde düştüğünü ıspatlayamamıştır. Davalının sunmuş oludğu başka firmalardan aldığı faturalar ve incelenen ticari defterlere göre BA -BS formları dikkate alınarak davalı şirketin hakediş ve özel siparişler kapsamında düzenlemiş olduğu faturanın irsaliyeli fatura olduğu ve fatura üzerinde teslim alan kısmında davacı şirketin kaşe ve imsasının bulunduğu ,anılan irsaliyeli fatura aslının Mahkememizce görüldüğü ve de aslı gibidir şerhi ile dosya arasında olduğu dikkate alındağında davacı taraf bu hususta ve fatura içeriğindeki ürünleri teslim aldığı hususunda davalı tarafından sunulan 04/05/2017 ve 05/05/2017 tarihli ürünlerin teslim edildiğine dair davacı şirketin beyanının tespiti için davacı şirket temsilcisinine isticvap davetiyesi talimat ile çıkartılmış ise de; davacı şirket yetkilisi yapılan ihtarata rağmen talimat Mahkemesinde hazır bulunmamış olup, daha önce sunduğu dilekçe ile de malların teslim alındığını ancak değerinin faturada ki değer olmadığı daha düşük değer olduğunu iddida etmiş ve de İstinaf ilamında faturanın imzasız olduğu anlaşılmakla rayiç hesabı yapılması gerektiği belirtilmiş ise de ;irsaliyeli faturada davalının imzasının olduğu ve de faturaya itiraz etmeyerek içeriğini kabul etmiş sayılcağı anlaşıldığından rayiç hesabı yapılmasına gerek kalmamakla ; İncelenen defter kayıtlarına göre davacının söz konusu …. nolu fatura itiraz ettiğine dair delil sunmamıştır. Türk Ticaret Kanunumun 21.maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Bîr faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün İçinde münderecatı (içeriği* hakkında bir itirazda bulunmamışsa, mıirtderecatmı (İçeriğini) kabul etmiş sayılır.’ demektedir, Faturaya tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmemiş olması durumunun, sadece o faturanın miktar ve fiyat yönünden kapsamının kabul anlamını taşıdığı açık olup davacı fatura içeriği malı sunulan dilekçe ve isticvap davetiyesi sonucuna göre teslim almış olup buna süresinde itiraz etmediği anlaşıldağından incelenen taraf defterleri, sunulan delillere göre davacı davalının temerrüde düşmesinde sulh olduğunu ispat edemediği gibi söz konusu iş sebebiyle davalının hakdediş ve sipariş alacaklarının teslim alınan fatura dikkate alınarak bunun aksini ispat edemediğinden sunulan dellillere göre davaca davalı şirketten sadece 11.629,68 TL alacaklı olması sebebiyle bu miktar yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı taraftan yerinde görülmeyen fazlaya ilişkin çek bedeli yönünden talebin kabulü ile dava devam ederken çek bedeli ödendiğinden dava istirdat davasına dönüştüğünden ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile alacıağın kısmen kabulü ile aşağıda şekilde talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-Davacının davaya konu … Bank …. şubesine ait …. nolu 30/04/2017 keşide tarihli çekten dolayı davalıya bu çekin 11.629,68 TL’sinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davacının bu kısım yönünden istirdat talebinin KABULÜNE, 11.629,68 TL’nin ödeme tarihi olan 30/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin menfi tespit ve istirdat talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 794,42 TL karar harcından peşin alınan 3.415,50- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.351,08- TL’ nin davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 31,40 -TL başvurma harcı, 3.415,50- TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 760,25- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3,941,75 – TL yargılama giderinin kabul (% 5,81) red (% 94,19) oranına göre hesaplanan 197,09- TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen 4,60 TL vekalet harcı ve 14,00 TL yargılama giderin olmak üzere toplam 18,60 TL kabul (% 5,81) red (% 94,19) oranına göre hesaplanan 17,52- TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen maktu 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 21.635,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır