Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/966 E. 2022/41 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/966 Esas
KARAR NO : 2022/41

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :14/02/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile reklam hizmeti sunulması konusunda anlaştıklarını, davalı tarafa 2.045,00 TL tutarında fatura düzenlendiğini, bakiyenin ödenmediğini, bunun üzerine davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, açıklanan maddi olaylar, hukuksal neden ve yasal dayanaklar karşısında; Davalının/Borçlunun, ‘icra takibine, tüm ferilerine borca işleyen faize’ hakkında kanun ve usul hükümlerine aykırı olarak kötü niyetle yaptığı ‘İtirazların İptali’ ile ‘Takibin devamına’. Ayrıca, %20’den az olmamak üzere ‘İcra İnkar Tazminatı’na dair karar verilmesini, her türlü harç ve yargılama giderlerinin davalıya bırakılmasını, vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile aralarında herhangi bir ticari ilişkileri olmadığını, davacı tarafın alacağını somut olarak açıklamak zorunda olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve borç alacak durumlarının ticari defterler ile sabit olduğunu, davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, reklam hizmeti verilmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya vermiş olduğu hizmet karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 2.065 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 12/07/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) muddesinde “Taraflardan biri tacir almasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayı lir.” ifadesi yer aldığı, Davalı tarafın 02.07.2021 tarihli detter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, bu sebeple davalı tarafın ticari defter ve Kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, bu hususla ilgili nihai takdir sayın mahkemeye bırakıldığı, Davacı tarafın davalı tarafa takibe konu ettiği 1 adet ve KDV dâhil 2.065,00 TL tutarlı fatura düzenlediği, davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işleyip işlemediğinin tespit edilemediği, 28.02.2019 Tarihli …. Seri Ve Sıra Numaralı Faturanın, açıklama kısmına “….)” diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatının belirtildiği, faturanın teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığı, Takibe konu olan 1 adet KDV hariç 1.750,00 (KDV dâhil 2.065,00 TL) tutarlı faturanın ilgili olduğu 2019 yılı Şubat ayında BS-BA FORMU yasal beyan sınırının altında kaldığından taraflarca beyan edilmediği-edilemediği, Davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2019 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 28.02.2019 tarihli 2.065,00 TL (B) tutarlı ş takibe konu olan fatura kayıt işlemi ile başladığı, 2019 yılında başkaca herhangi bir kayıt işleminin bulunmadığı, 20Z0 yılı: 13.08.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 2.065,00 TL alacaklı olduğu, alacağın şüpheli ticari alacaklar hesabına virman yapıldığı ve bu hesapta izlendiği, Davalı tarafın dosya muhteviyatına ticari defterlerini, kayıtları ve belgelerini sunmadığı, Davacı tarafın dosya muhteviyatına delil olarak 1 adet görsel doküman sunduğu, 1 adet “Gönderi Sorgulama Raporları” başlıklı belgede, Barkod Numarasının …., kabul tarihinin 07.03.2019, alıcı adının … Hizmetleri A.ş. …. Şubesi, Aktif Alıcı Adresinin … Mah. … Cad. No:…, gönderi durumunun teslim olarak gözüktüğü, Davacı tarafın takip tarihi itibariyle 2.065,00 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, takip tarihinden itiharen Vo 9,00 faizi talep edebileceği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin Mahkemenin takdirlerine ait olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben davacı şirkette 2015 yılının Aralık ayından beri reklam grup satış müdürü olarak çalışıyorum. Davalının sahibi olarak bildiğim ….ı tanıyorum. Davalının talebi üzerine gazetemizde davalı şirkete ait okulların reklamını yaptık. Ücretin bildiğim kadarıyla ödenmediğini biliyorum. … beyle görüştüğümde davalı şirkete ait okul başka bir okul ile birleşmiş . Bu sebeple muhasebede karışıklık olmuştur.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben davalı şirkette kurucu yardımcısıydım. 03/09/2018 tarihinde işe başlayıp 2019 yılının haziran ayında ayrıldım. Davacı şirketle aramızda reklam yayınlanması için sözleşme imzalandı ancak hizmetin alınmadığını biliyorum.” demiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafça davalı tarafa dava konusu faturaya konu reklam hizmetinin verildiği, ancak davalı tarafça hizmet bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı tarafça ticari defter ve belgeler bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Davacının ticari defter ve belgelerine göre davalıdan 2.065,00-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından reklam hizmetinin verildiğine ilişkin gazete nüshası dosyaya sunulmuştur. Davacının davalıdan alacaklı olduğu ticari defter ve kayıtları ve hizmetin verildiğine dair gazete nüshası ile ile ispatlanmıştır. Bu nedenle açılan davanın kabulüne, davacının alacağı davacının ticari defter ve belgeleri ve faturaları ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (413,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 141,06 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 86,66 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 2.065,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 924,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.