Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/954 E. 2023/82 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/954 Esas
KARAR NO : 2023/82

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

BİRLEŞEN İSTANBUL …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan sözleşmenin iptali davasının Mahkememizde yapılan
Açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketten … ve …. no’lu iki adet ADSL hizmeti aldığını, Kasım 2018 tarihinde davalı firmaya ait …. İnternet hizmetinden daha iyi hizmet alacağı yönünde bilgilendirilerek ve yönlendirilerek abonelik başvurusunda bulunduğunu, anlaşma gereği …. internet teslim edildiğinde iki adet ADSL aboneliği cezasız olarak iptal edileceğini, müvekkilinden onay için imza alındığını ancak bugüne kadar internet hizmeti ve tesliminin verilmediği gibi iki adet ADSL’nin de iptal edilmediğini, müvekkilinin 2019 Haziran ayından beri itirazını sözlü ve yazılı yapmasına rağmen geri dönüşün yapılmadığını ve herhangi bir çözüm getirmediklerini, müvekkili aleyhine yasal işlem yapacaklarına dair tehdit mesajı yollayarak haksız kazanç sağlamaya çalıştıklarını, müvekkilinin mağdur edildiğini, davanın kabulü ile ayıplı hizmetten dolayı kullanılmayan tüm ….. internet faturalarının gecikme bedellerinin ve sözleşmenin iptaline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin eklerinin dosyaya sunulmadığını, davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepli davalarda arabulucuya başvurulmasının bir dava şartı olduğunu, davacı yanın ödemiş olduğu faturaların tarafına iadesini istediğini, somut olayda davacının arabulucuya başvurmaması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında davacı vekilinin 09/05/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı alacaklı …. A.Ş. (müvekkil şirket) ile ….A.Ş. (davalı borçlu) arasında 27.11.2018 tarihinde “… İnternet Teklifi, Abonelik Sözleşmesi, Abonelik Sözleşmesi …. İnternet Eki, … İnternet Başvuru Formu, ….İnternet Büyük Fırsat Kampanyası, …. İnternet Hizmetinin Verilmesine İlişkin Usul ve Esasları Düzenleyen Protokol” imzalandığını, ve imzalanan işbu sözleşmeler kapsamında gerekli işlemlerinin tamamlanmasının akabinde internet hizmeti davalının kullanıma açıldığını, davacı alacaklı mezkur sözleşmeler kapsamında davalıya tahsis etmiş olduğu internet hizmeti kullanımından doğan alacağına istinaden faturalar düzenlenmiş olup işbu fatura borçlarının ödenmemesi üzerine merkezi takip sistemi üzerinden takibe geçildiğini, bahse konu icra takibine davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz nitelikteki itirazı sonucu takibin durdurulduğunu, arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….esas sayılı dosyasında davalı vekilinin 26/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Müvekkil …Hizmetleri Aş. İle davacı … Aş. Arasında, Müvekkilim ….Hizmetleri Aş. nin ticari faaliyetlerini sürdürmekte olduğu …. Mahallesi …. Caddesi No:… Bakırköy/İST. Adresinde ADSL hizmeti verilmesi için abonelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme imzalanmasından sonra davacı firma sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemiş ve taahhüt etmiş olduğu hizmeti gereği gibi sunamadığını, müvekkil firma sağlık sektöründe hizmet verdiğini, Sağlık sektöründe hizmetler günü gününde ve o an karşılanması gerektiğini, hizmetin aksamasına veya gecikmesine sebebiyet verecek bütün unsurlar derhal ve gecikmeksizin bertaraf edilmek zorunda olduğunu, müvekkil firma yetkilileri taahhüt edilen internet hizmetinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle defalarca firma yetkilileriyle görüşmüş ve fakat hizmet kalitesi ve yetersizliğiyle ilgili sorunların giderilmesi için davacı şirket tarafından herhangi bir faaliyet gerçekleştirilemediği gibi müvekkilleri tatmin edici herhangi bir cevabında verilmediğini, sorunların giderilmesi için şirket yetkilisi ne atılan mesajlara geri dönüş yapılmadığı gibi piyasada tekel olmanın vermiş olduğu öz güvenden kaynaklanan umursamaz tavırları günümüze kadar sürdüğünü, müvekkil firma bu dönemde sözleşmenin feshi için gerekli müracaatları yapmış ve bu konuda yasal yolları kullanmayı tercih ettiğini, davacı firma aleyhine Müvekkil firma tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı dosyası ile ikame edilen dava ile hizmet kusuru nedeniyle sözleşmenin feshi talep edildiğini, açılan ve halen daha derdest olan bu dava ile Müvekkilena verilen ayıplı hizmet nedeniyle sözleşmenin feshi, … AŞ. Tarafından müvekkiline çıkarılan hizmet bedellerinin iptali istenildiğini, dolayısyla iş bu iki dava içerik olarak birbiriyle bağlantılı ve Bakırköy ….. Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından verilecek kararın huzurdaki dosyada verilecek kararı da doğrudan etkileyeceği gerçeği söz konusu olduğunu, Davacı tarafından verilmiş herhangi bir hizmet olmamasına rağmen müvekkilden hizmet bedeli talep etmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Davacı şirketin verdiği hizmet konusunda piyasada tekel olması bu tür sorunların doğmasında temel etken olduğunu, Nihai tüketici alternatifi olmaması nedeniyle sözleşmeye imza atmakta ve fakat daha sonrasında benzer sorunlarla karşılaşmakta olduğunu, Piyasada baskın olan kurum , hem hizmet kalitesini hemde hizmetin verileceği yer ve zamanı kendi programına sadık kalarak ve keyfi olarak belirlemekte, bu durum hem kurumsal olmayan nihai tüketiciyi hem hizmete bağımlı olan muhatap kurumları mağdur ettiğini belirterek, davanın yetkisiz İstanbul Asliye Ticaret mahkemelerinde açılmış olması nedeniyle yetkiye itiraz ettiklerini ve dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, dava dosyası ile Bakırköy …. Ticaret mahkemesinin …Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantı nedeniyle, birleştirilmesi konusunda karar verilmesini, yargılama sonunda haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin 11/08/2020 tarih, …esas ve …karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen ….. internet abonelik sözleşmesi kapsamında davalı tarafından sözleşme kapsamındaki hizmetin verilmemesine rağmen davalının bu abonelik kapsamında düzenlediği faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Birleşen dava; taraflar arasında akdedilen ….. internet abonelik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya verilen hizmete ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasındaki abonelik sözleşmesine ilişkin belgeler, sözleşme, faturalar celbedilerek incelenmiştir.
Merkezi Takip Sistemi … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı birleşen dosya davacı alacaklı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine toplam 36.423,57-TL alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür.
Davacı tanığı … beyanında ;” Ben davacı şirkette 2019 yılının Eylül ayından beri çağrı merkezi müdürü olarak çalışıyorum. Davalıya ait kullandığımız 2 adet internet hattımız vardı. Biz bunların iptali ile ….. internet bağlanmasına ilişkin sözleşme yaptık. İnternet hattının bağlanması uzun sürdü. Daha sonra bağlanmış ancak bize bağlandığına dair bilgi verilmedi. Kullanıma hiç açılmadı. Şuanda da kullanmıyoruz. Şuan davalının iptal etmesi gerekirken iptal etmediği diğer iki hattı kullanıyoruz. Biz çağrı merkezi sistemini ….. internete bağlatacaktık. Ancak açmadıkları için bağlayamadık. Bu sebeple Yurtdışı ile telefon interneti üzerinden bağlantı kuruyoruz. ….. internet kullanımımıza açılmamasına rağmen bu internet üzerinden fatura gelmiştir. Gelen faturalar ve dava konusu ….. internete ilişkindir. Diğer iki internet aboneliği yönünden bir sıkıntı yoktur. Buna ilişkin faturalarımızı ödedik ve ödüyoruz.” demiştir.
Davacı tanığı …. beyanında ;” Ben davacı şirkete ait hastanenin sahibinin babasıyım. Resmiyette bir ilişkim yoktur ancak işlemleri ile fiilen ilgileniyorum. Dava konusu internet bağlanmasına ilişkin süreçle ben ilgilendim. Bizim davalı nezdinde iki adet ADSL internet aboneliğimiz vardı. Ancak biz yurtdışı bağlantılı sağlık turizmi yaptığımız için bu internetler bize yetmiyordu. Bu sebeple davalı şirket size ….. internet aboneliği verelim dediler ve bu iki adet aboneliği iptal edelim dediler. Buna ilişkin sözleşme imzaladık. Sözleşmede 120 gün içerisinde abonelik bağlanmaz ise sözleşmenin iptal edileceğine dair hüküm de vardır. Ancak davalı taraf ….. internet bağlantısını kurmadı. Buna rağmen kurmuş ve kullanıyormuşuz gibi fatura gönderdi. Bu internet aboneliğine ilişkin müşteri hizmetleri olmadığı için ulaşamadık. ….un merkezine gittik. Bize ….. internetin yürütüldüğü şirketin adresini verdiler. Biz buraya dilekçe verdik. Ancak bugüne kadar dönüş yapılamadı. Gönderilen faturalar ….. internete ilişkindir. Diğer iki aboneliği kullanmaya devam ediyoruz. Bunlar düzenli bir şekilde ödenmektedir.” demiştir.
Taraflar arasındaki abonelik sözleşmeleri, davalı tarafından davacıya düzenlenen faturaların hangi abonelik sözleşmelerine ilişkin olduğu, davacı tarafın iddia ettiği gibi önceki aboneliklerin iptal talebi olup olmadığı, taraflar arasında yeni bir sözleşme düzenlenip düzenlenmediği, faturalara konu hizmetin davalı tarafından davacıya verilip verilmediği, hizmetin verilmiş olması halinde davacının davalıya borcunun olup olmadığı, borcunun bulunması halinde miktarı, düzenlenen faturaların yasal mevzuata uygun olup olmadığı ve tarafların tüm talepleri hususunda avrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 27/05/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı arasın mevcutta 2 Adet ADSL anlaşması olduğu, Davacının, davalı yönlendirmesi ile Yeni bir … internet sözleşmesi yaptığı, …. internet sözleşmesi sonrası Eski kullanılan …. ve … nolu ADSL hizmetlerinin iptal edilmesi için talebin yapıldığı, Davacıya ait … ve … hesap numaralı ADSL hatlarının kullanımına devam edildiği, ….. internet başvurusunun 27/1 1/2018 tarihinde yapıldığı, ancak hat teslimi yada hat kullanımı olup olmadığının dosya kapsamında ve davalı taraf ile yapılan görüşmelerde tespit edilemediği, davalı firmanın kesmiş olduğu “….. İnternet” kullanım faturalarının zamanında ödenmediği için, Gecikme bedelinin davacı cep telefonlarına SMS ile bildirildiği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 03/11/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Bu bilgiler ışığında, 07.08.2019 Tarihinden bu yana Davacı sistemlerinde açık ….. internet hattının aktif kullanım yapılıp yapılmadığının bilinmediği, Hattın sadece Davalı sistemlerinde aktif olarak göründüğü, ….. internet hattının Aylık veri indirme hızlarının ( Download/Upload) dosyaya eklenemediği, Davacı telefonun gelen birikmiş borç bakiye bilgisinin, detayına ait fatura bilgilerinin dosyaya eklenmediği, davacı tarafa kurulduğu söylenen ….. internet sisteminin, nereye kurulduğu, kurulu olduğu yerin fotoğraflarının dosya kapsamında olmadığı, ….. internet alt yapı kurulumlarının ADSL internet kurulumuna benzer olmadığı için, ….. internet sonlandırmasının mutlaka firewall ve benzeri cihazlarda yapılması gerektiği, Davacı sistemlerinde bu işin nasıl teslim edildiği ile ilgili dosya kapsamında bilginin olmadığı durumda, Davalı tarafın kurduğu hat aktif kalır fakat davacı internet hizmetinden yararlanamaz. Bu konu ile ilgilide dosya kapsamında net bilgi olmadığı, Davacının 7029177273 nolu ….. internet hattının kullanımı yapıldıysa, davalı tarafından gecikme ceza fatura bildirimlerinin, davacının cep telefonuna bildirim yapılmış olmasına rağmen faturaların ödenmediği, Davacıya ait olan … , … Adsl hatlarının halen açık olduğu, kullanıldığı ve çıkan faturaların güncel olduğu, Davacıya ait …. , … Adsl hatlarının yıllık sözleşmelere ve kotalı kullanıp olup olmasına ve özel indirimlere göre değişken olduğu için dosya kapsamında görülmediği, ADSL hatları için kesilen faturalar usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; taraflar arasında davacı birleşen dosya davalının iş yerine ilişkin ….. internet hizmeti verilmesine ilişkin abonelik sözleşmesi akdedilmiştir. Bu hususta taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekili asıl davada dava konusu sözleşme kapsamında davalı tarafından hizmetin verilmediğini, buna rağmen bu sözleşmeye istinaden fatura düzenlendiğini iddia etmiş ve faturalardan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dava konusu sözleşme kapsamında davalı birleşen davacının hizmeti verip vermediğinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda özetle hizmetin verildiğine, hat teslimi yapıldığına ve hat kullanımı olduğuna dair davalı tarafından dosyaya belge sunulmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce davalı birleşen dosya davacı vekiline dava konusu sözleşme kapsamında hizmetin verildiğine ilişkin tüm belgeleri ve delillerini dosyaya sunması için süre verilmiş, ancak vekil tarafından sunulmadığı gibi kuruma yazılan müzekkereye verilen cevapta da hizmetin verildiğine ilişkin herhangi bir belge ve delil dosyaya sunulmamıştır. Tek başına fatura düzenlenmesi fatura içeriği hizmetin verildiği ve fatura düzenleyicisinin alacaklı olduğu anlamına gelmemektedir. Fatura içeri hizmetin verildiği hususu faturayı düzenleyen tarafından ispat edilmek zorundadır. Davalı birleşen dosya davacısı tarafından dava konusu sözleşme ve faturalara konu hizmetin verildiği hususu ispat edilmediğinden davacı birleşen dosya davalının sözleşme kapsamında düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olduğu söylenemez. Bu sebeple asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen davada davalı tarafından icra takibine yapılan itirazda Bakırköy İcra Daireleri’nin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuştur.
2004 Sayılı İİK’nun 50. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde icra dairelerinin yetkisinin tayininde HMK’daki yetki kurallarının kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir.

6100 Sayılı HMK’nun “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK’nun uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü ,“yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü, aynı Kanun’un 448.maddesi gereğince kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı hükmünü ihtiva etmektedir.
Somut birleşen davada; davalının adresi Bakırköy/İstanbul, davacının adresi ise Şişli/İstanbuldur. Taraflar arasında yapılan abonelik sözleşmesinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır. Buna rağmen davacı tarafından Ankara Merkezi takip sistemi üzerinden takip başlatılmıştır. Ankara icra dairesi genel yetkili yer olan davalının adresinin bağlı bulunduğu icra dairesi olmadığı gibi, sözleşmede ifa yeri belirtilmediğinden para alacağının ifa yeri olan davacı alacaklının adresinin bulunduğu icra dairesi ve sözleşme ile belirlenen yetkili icra dairesi de değildir. Davacı tarafından yetkili icra dairelerinde icra takibi başlatılmamıştır. 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun 1. Maddesi uyarınca bu Kanunun amacı; “Abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” 4.maddesinde, Merkezi Takip Sistemindeki takip talebinin doldurulması ve sisteme kaydedilmesi ile takibin başlatılacağı, 5. maddesinde ödeme emrinin borçluya tebliğ şekli ve 7. Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek yetkisiz icra dairesinde takip başlatmış ve itiraz üzerin itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davalarında usulüne ve kanuna uygun yapılmış bir icra takibinin olması dava şartıdır. Yetkisiz icra dairesinde takip başlatılması sebebiyle davamızın dayanağı icra takibinin usulüne uygun olmadığı, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptali davası yönünden dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla birleşen davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Mahkememizin iş bu asıl …. esas sayılı dosyası yönünden;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının dava konusu taraflar arasında akdedilen 27/11/2018 tarihli ….. ethernet internet abonelik sözleşmesi kapsamında davacı adına düzenlenen faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.704,61 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 996,17 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.708,44 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 996,17-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.455,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
B)Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası yönünden;
1-Açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulüne uygun bir icra takibi başlatılmaması dava şartı eksikliği sebebiyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu karar harcının peşin alınan 622,03 TL harçtan mahsubu ile 442,13 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 7/2 ve 13/1 maddeleri dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı-birleşen dosya davalı vekilinin ve davalı-birleşen dosya davacı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır