Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/952 E. 2022/501 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/952 Esas
KARAR NO : 2022/501

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
YAZIM TARİHİ : 10/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirketin davalıya kumaş ve çeşitli tekstil ürünlerin satışını yaptığını, davacı müvekkilin bu borcunu özen ve dikkatle yerine getirmesine karşın davalının iş ilişkisinin kurulduğu tarih ve sonrasında ödeme borcunu yerine getirmediğini, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olan bu tutumunun sebebiyet verdiği zararların giderilmesi ve ödenmeyen faturaların bedelinin davalı tarafça ödenmesi için arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak müvekkili ile davalı arasında anlaşmaya varılamadığını, 51.878,87-USD alacağın ödenmesi için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu belirterek, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin şimdilik 8.000,00 USD bedelin ödeme günündeki kur bedeli üzerinden ve vade tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 19 adet fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle açılan işbu davada, alacağın dayanağı olarak gösterilen 10 adet faturaya karşılık olmak üzere müvekkili şirketçe iade ve fiyat farkı faturaları kesildiğini, davacı tarafın müvekkili şirketçe kesilen bu faturalara herhangi bir itirazda da bulunmadığını, davaya konu edilen faturaların tarihlerinden sonra 60.000,00 USD tutarında çek verildiğini ve bu çek bedelinin ödendiğini, bu ödemeler dikkate alındığına müvekkili şirketin söz konusu faturalar ile ilgili olarak davacı tarafa borçlu olmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddi savunmuştur.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden B formları getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, açık hesaba dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların ticari ilişki içerisinde bulundukları hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu kapsamda taraflardan ticari defterleri istenmiş, davacı tarafça sunulan ticari defterler üzerinde inceleme yapılmış, davalı tarafça ticari defterler sunulmamıştır.
17/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı ticari defter kayıtlarındaki davalı ile arasındaki ilişkiyi gösterir kayıtlar rapora yansıtılmış, davacı tarafından düzenlenen faturalar ile davalı tarafından iade edilen faturalar karşılıklı değerlendirilmiş, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden getirtilen B formları da rapora yansıtılmıştır. Yine faturalar döviz cinsinden düzenlenmekle, bilirkişi raporundaki hesaplamalarında döviz cinsinden yapılması yerinde bulunmuştur. Bu itibarla, 17/02/2022 tarihli bilirkişi raporu denetime elverişli olarak kabul edilmiş, esasa etkili kanıt olarak değerlendirilmiştir.
TBK’nin 99/3 maddesi uyarınca, ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu hükme göre, davacının döviz cinsinden alacağını ödeme günündeki kur üzerinden istemesi hukuka uygundur.
Taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı tarafın bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalıya 19 adet toplam 51.878,87-USD bedelli fatura düzenlediğini, bu faturalara karşılık davalı tarafın 8 adet toplam 15.781,16-USD bedelli iade faturası düzenlediğini, düzenlenen iade faturalarının davacı kayıtlarında mevcut olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 11 adet toplam 36.097,71-USD bedelli faturalardan kaynaklandığını, bu faturaların davacı kayıtlarında mevcut olduğunu, tarafların dosya içerisinde bulunan BA ve BS formlarının birbiriyle uyumlu olduklarını, davacının dava konusu ettiği 19 adet toplam 51.878,87-USD bedelli faturalardan, davalının düzenlemiş olduğu ve davacının kabulünde olan 8 adet toplam 15.781,16-USD bedelli fatura alacağının indirilmesi ile davacının kalan 11 adet faturadan dolayı 36.097,71-USD alacaklı olduğu, davalı tarafça ticari defter ile kayıtlarının incelemeye sunulmadığı, bu bağlamda davacı ticari defterlerinin aksini gösterir dosyaya yansıyan bir kanıt bulunmadığından HMK’nin 222/3 maddesi gereğince davacı tarafın aradaki ticari ilişki kapsamında alacağı olduğunu kanıtladığı değerlendirilerek, dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyaya yansıyan bir kanıt da bulunmadığından faiz isteminin dava ve ıslah tarihinden itibaren işletilerek 17/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davacının davasının kabulüne karar gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 36.097,71-USD’nin 8.000,00-USD’sinin 23/12/2020 dava tarihinden itibaren işleyecek, 28.097,71-USD’sinin 03/03/2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıyla birlikte fiilen ödeme günündeki kur üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 31.218,67-TL harçtan peşin alınan 1.058,81-TL peşin harç ile 7.610,00-TL ıslah harcının indirilmesiyle geriye kalan 22.549,86-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.058,81-TL peşin harç ile 7.610,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.668,81-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 12,30-TL vekalet pulu, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 72,50-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.947,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 39.900,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/05/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır