Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/951 E. 2022/30 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/951 Esas
KARAR NO : 2022/30

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında fuar lojistiği hizmet alım sözleşmesi kurulduğunu, söz konusu sözleşmenin Almanya’nın Münih kentinde yapılan fuara katılan davalı şirketin davacı tarafından ulaştırma ve tüm fuar hizmetlerinin yapılmasına ilişkin olduğunu. sözleşme kapsamında yapılan işler için davalı tarafa faturalar düzenlendiğini, … numaralı 35.339,06 EURO tutarlı faturanın davalı tarafından sözleşme dışı olması sebep gösterilerek iade edildiğini, bunun üzerine davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 29.06.2020 Takip konusu fatura da 2 kalemin söz konusu olduğunu, bu kalemlerin yurt dışı bekleme ücreti ile yurt dışı lojistik hizmet bedeli olduğunu, bu 2 talebin haksız olduğunu, iş bu faturanın haksız ve mesnetsiz olduğu ve davalı tarafından kabul edilmeyip davacı tarafa iade edildiğini belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

24/06/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda;
Taraflar arasından akdedilen sözleşme gereği beher saat için ücret belirlenen ekipmanların kullanımında öğlen molalarının ücretlendirmeye tabi olacağı şeklinde özel bir hüküm bulunmadığı, genel uygulamadan hareketle 08:00- 17:00 saatleri arasındaki günlük çahşma/kiralama saatlerinin 8 saat olarak ücretlendirildıği, öğlen molalarının ücrctlcndirmcde dikkate alınmadığı gibi sebeplerle Davalı firma …. A.Ş.’nin uyuşmazlığa konu faturayı kabul etmemesinin doğru olduğu;
Taraflar arasındaki sözleşmede öğle aralarının ücretlendirileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, sektör uygulamasında öğle aralarının düşülerek fiyatlandırma yapılması sebebiyle davacı şirketin basiretli davranma yükümlülüğü kapsamında davalı şirketi bilgilendirmesi gerektiği,
Sonuç ve kanaattir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Uyuşmazlığın taraflar arasında fuar lojistiği hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı olduğu ;
Taraflar arasında 06.02.29019 tarihli kiralama sözleşmesi akdedildiği, davacının kiraya veren ,davalının kiracı sıfatı ile akdettiği iş bu sözleşme kapsamında kiraya veren tarafından kendisine ait olan bir kısım iş makinelerinin kiralamasından kaynaklanan iş bu dava konusu uyuşmazlık kapsamında;
T.C.
YARGITAY
…Hukuk Dairesi
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : …
KARAR NO : …..
“…….

Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında “Yolcu Taşıması İçin Araç ve Şoför kiralama” başlıklı 05/07/2010 tarihli sözleşme imzalanmış olup, sözleşmenin iş tanımı başlıklı 4. maddesinde davacının uçaklarıyla seyahat eden müşterilerin dört faklı güzergaha 25’er kişilik 2 adet minübüs ile günde iki sefer halinde ulaşımlarının sağlanması için şoförlü araç kiralanmasının sözleşme konusu olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda sözleşmenin sürücülü araç hizmeti alımına dair bir sözleşme olduğu, bir kira sözleşmesi olmadığı, hizmet alımına ilişkin bir sözleşme olduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. Maddesi dikkate alındığında uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olmadığı anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m.114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m.115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Taraflar da yargılama süresince mahkemenin görevli olmadığını ileri sürebilirler.
HMK’nın 2. maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup, bu hükme göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında istisna öngörülerek “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde nisbi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nisbi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. TTK m.5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Tüm bu açıklamalar ışığında davanın tarafları tacir olup uyuşmazlık, şoförlü araç hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakla TTK’nın 4. Ve 5. maddeleri gereğince ticari dava niteliği taşıdığı ve asliye ticaret mahkemelerinin görevli olacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiş ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir….”
Yukarıda anılan içtihat uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir kısım iş makinesi kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmekle mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2022

Katip ….
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır