Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/945 E. 2022/42 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/945 Esas
KARAR NO : 2022/42

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :14/02/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ( … Sanayi ve Dış ,Ticaret A.Ş ) suni deri alanında faaliyet gösterdiğini, davalı ile aralarında, ticari faaliyetlerden kaynaklı olarak bir cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, davalıdan işbu cari hesap ilişkisine istinaden iplik ürünlerinden oluşan mallar sipariş etmiş olduğunu, işbu siparişin tamamına karşılık 110.000,00 USD bedeli 20.03.2019 tarihinde davalı şirketin banka hesabına gönderdiğini, bahse konu sipariş edilen mallara yönelik davalı taraf, yalnızca 65.995,00- USD’lik kısmı göndermiş, kalan kısmı ise göndermediğini, davacı şirket söz konusu ipliklere ihtiyacı olduğunu, ürünlerin gönderilmesini defalarca kez talep etmiş ise de, davalı şirket yetkilileri ve çalışanları tarafından her defasında farklı bir bahaneyle oyalandığını, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen, söz konusu ürünler halen davacı şirkete gönderilmediğini, davacı şirket teslim edilmeyen mallara yönelik bedel iadesi talep etmiş, fakat davalı taraf 43.754,76 USD’lik bedeli iade edeceğini belirtmiş ise de, çeşitli bahanelerle iş bu bedel iadesini de gerçekleştirmediklerini, bedelin iade edilmemesi üzerine haklı olarak davalı borçlu şirket aleyhine kasten zarara uğratmış olduğundan, huzurdaki davamızın kabulünün gerekli olduğunu, davalının itirazı üzerine takip durmuş olduğundan alacağına kavuşamayan davacı şirket adına huzurdaki davayı ikame etmeden evvel taraflarınca zorunlu arabuluculuğa başvurularak dava şartı yerine getirildiğini, taraflarca uzlaşma sağlanamadığını, davalı taraf itiraz dilekçesinde hiçbir somut itiraz sebebi ileri sürmediğini, yalnızca böyle bir borcunun olmadığını belirterek takibe, tüm faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takibe konu cari hesap alacağı bulunmakta olup, işbu hususlar her iki tarafın da ticari defterlerinde ve cari hesap kayıtlarında da yer aldığını, davacı firma, yüklü miktarda ürün siparişi vermiş, ürün bedelini peşin olarak ödemiş olmasına rağmen, davalı taraf sipariş edilen ürünlerin tamamını teslim etmemiş, peşin aldığı tutardan teslim etmediği ürün bedeline karşılık olan kısmı da iade etmediğini, davalı tarafın, malları teslim etmemesine rağmen bedelini iade etmemesi ve başlatılan takibe gerekçe sunmaksızın itiraz etmesi, davalı tarafın tahsili geciktirmek adına kötü niyetle hareket ettiğinin açık göstergesi olduğunu, davacı şirketin tüm iyi niyetli çabalarına rağmen bakiye alacak ödenmeyince, haklı olarak yasal takip başlatıldığını, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılacak inceleme ile de davalı tarafın borçlu olduğu hususu sübuta ereceğini, davalı tarafça, var olan borcun ödenmesini ertelemek veya borçtan kurtulmayı sağlamak ve özellikle de tahsili geciktirmek maksadıyla takibe itiraz edilmiş olup, yapılan itiraz haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile sabit olduğu üzere; inkâr tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz edip durduran ve tahsili, itiraz ederek engelleyen ve geciktiren borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğunu, davaya konu alacağın miktarı belli, sabit ve bilinmesi mümkün nitelikte olduğunu, alacağın, likit ve muayyen olduğunu, somut olay açısından icra inkâr tazminatı koşulları oluşmuş olduğundan, kötü niyetle takibe itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi taleplerinin bulunduğunu, davalı tarafın 70.000,00-USD tutarında sipariş verilen malların bedelini peşin aldığını, sipariş edilen 43.754,76-USD tutarındaki malı teslim etmediğini, işbu bedeli de iade etmediğini, davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının iptaline, takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı firma ile karşı taraf ticari faaliyetten kaynaklı cari hesap ilişkisine dayalı iplik alım satımı konusunda anlaşılmış olup taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında malların tam olarak teslim tarihi de kararlaştırılmamış, davacı, davalıdan iplik ürünlerinden oluşan malları sipariş ettiğini ve davalı tarafından malların 65.995,00-USD lik kısmının gönderildiğini, kalan kısım ise davalı, iplik temin eden üretici firmanın gecikmesinden kaynaklı olarak davacı tarafa gönderilemediğini, davalının da söz konusu üretici firmanın gecikmesinden dolayı mağdur olduğunu, müvekkilinin gecikmenin kendi elinde olmayan nedenlerden üretici firmadan kaynaklandığını davacı firmaya ilettiğini, davalı malları üretici firmadan gecikmeli de olsa almış karşı tarafa malların depoda olduğunu ve malları teslim edebileceğini belirtmiş, ancak davacı yan mallan teslim almak istemediğini, davacı, davalı aleyhine Büyükçekmece … .İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyasından icra takibi başlatmış ve haksız takibe tarafımızca itiraz edilmiştir. Dosva ile ilgili olarak arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını, davacı geç gelen malları teslim almak istememiş bedelin iadesini istemiştir. 6098 sayılı TBK” nun 117. maddesinde muaccel bir borcun borçlusu alacaklını ihtar ile temerrüde düşer, hükmü ile temerrüdün gerçekleşmesinin yolunu göstertiğini, borçlu temerrrüdünün söz konusu olabilmesi için borcun ödenebilir hale gelmiş olması yeterli olmadığını, bundan başka alacaklının borcun ifası için borçluya ihtarda bulunması da gerektiğini, ancak bu iki şartın gerçekleşmesi ile borçlunun temerrüt haline sokulmuş olduğunu, istisna olarak borçlu ile alacaklı arasındaki sözleşmede ifa için kesin bir gün belirlenmişse, ihtara gerek olmaksızın temerrüt gerçekleşeceğini, örneğin; taraflar borcun ifa edileceği vadeyi beraberce belirlemiş olabilirler. Bu vadenin gelmesi ile birlikte borçlu temerrüt haline girmiş olur: artık alacaklının ayrıca bir ihtarda bulunmasına gerek olmadığını, dava konusu ticari ilişkide yazılı bir sözleşme olmadığı gibi vade veya ifa tarihi de tam olarak kararlaştırılmadığını, davacı yan, davalıya temerrüt ihtarı da göndermediğini, dava ile ilgili olarak alacaklının direnimi söz konusu olduğunu, davalı malları geç de olsa davacı yana her ne kadar teslim tarihi sözleşme ile belirlenmemiş olsa da teslim etmek istemiş ancak davacı malları teslim almaktan kaçındığını ve bedelin iadesini istediğini, alacaklı direnimi, ifaya alacaklının katılmasının gerekli olduğu bir borçta, alacaklının kendisine sunulan ifayı haklı bir neden olmadan kabul etmemesi veya ifanın gerçekleşmesi için kendisinin yapacağı şeyleri yapmamasıdır, davalı, haklı bir gerekçe göstermeden malları teslim almayan karşı tarafa, iyi niyetli olarak 78.72.2020 tarihinde /3.000.00-USD firmanın … Bankası …. Şubesi hesabına yatırdığını, tarafların aralarında yazılı bir sözleşme olmaması ve ifa zamanının sözleşme ile kararlaştırılmamış olması malların davalı üretici firma tarafından geç gönderilmesi ve davacının malları teslim almaktan kaçınması nedeniyle davalı mağdur olduğunu, bu gerekçelerle davacı tarafından açılan icra takibi ile itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya bedelinin ödendiği halde eksik teslim edilen ürün bedelinin davacıya iade edilmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davalının davacıya sipariş verilen malları teslim etmek istediği, davacının da bu talebi kabul etmeyip parayı iade istediği, davacı tarafından bedeli ödendiği halde davalı tarafından ipliklerin davacıya teslim edilip edilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 43.754,76 USD’ nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 28/10/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dosya kapsamı içindeki bilgi ve belgeler gözetilerek yapılan tetkik ve incelemeler neticesinde; Davacı şirket ile davalı borçlu şirket arasında süregelmekte olan ticari ilişki taraflar arasındaki Ticari Şartlar Anlaşmaları çerçevesinde devam ettirilmiş olduğu, Tarafların karşılıklı iddia ve talepleri doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde; Davalı tarafça verilen sipariş üzerine; 110.000,00-USD’ nin hesaplarına geçtiği ve sipariş karşılığı: 65.995,00-USD Bedelindeki Malı Teslim ettiği ve 13.000.00-USD Banka Havalesi İade Ödeme yaptığı, davalı tarafın Teslim ettiği mal bedeli ve İade ödeme olarak yaptığı Banka havalesi neticesinde Kalan Borç Bakiyesi olarak : 31.005,00-USD. borçlu. Olduğu, Tarafların karşılıklı olarak Ödenen miktar karşılığında, teslim edilen mal bedeli ve son olarak davalı tarafça yapılan iade banka havalesi ile ödemeye itirazlarının bulunmadığı, Tüm işlemlerin Fatura, Banka Dekontları ile sabit olduğu, ve Mahkemenin… 04.06.2021Tarihli CELSE : 2: de taraf vekillerinin beyanları ile de sabit olduğu, taraflar arasındaki kalan bakiye borcun, davalı tarafından sipariş tarihindeki üreticiden kaynaklı gecikme ile siparişin tamamlanarak malın teslimi teklif edilmişse de, davacı Tarafça Nakit ödeme şeklinde geri ödemesi istenmesi neticesinde davaya konu alacak icra Takibi ile tahsil yoluna gidilmiş, 43.754,66-USD üzerinden Takip talebinin başlatıldığı, Davalı tarafça ödeme emrine yapılan itiraz neticesinde, çıplak Alacak Miktarı: 31.005,00-USD ( İşlemiş faiz ve fer’i leri hariç ) Takip Talebi olarak 43.754,66-USD üzerinden( işlemiş faiz ve fer’i leri dahil) 13.10.2020 tarihli Büyükçekmece … İcra Dairesi …. Esas Sayılı dosyaya Borçlu : …. Tekstil ve Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ nin vekili tarafından Borca , Faiz ve ferilerine itiraz edildiği, her iki tarafında karşılıklı olarak davacı tarafın; %20 İcra İnkar Tazminatı talep ettiği, davalı tarafın da % 20 kötü niyet Tazminatı talep ettiği, yapılan inceleme ve değerlendirme ile yukarıda detayları ile açıklandığı üzere davacının …. Sanayi ve Dış ,Ticaret A.Ş. Ticari alış-veriş neticesinde Bakiye NET Alacağının : 31.005,00-USD olduğu ( İşlemiş faiz ve fer’i leri hariç ) tarafların karşılıklı alacak faiz oranı ve fer’ileri ile ilgili iddia ve taleplerinin yine karşılıklı % 20 Tazminat taleplerinin değerlendirmesi tamamen Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davamızda; davacı vekili tarafından davalıya iplik ürünü siparişi verildiği ve peşin olarak 110.000 USD bedelinin davalının hesabına gönderildiği, ancak davalı tarafça 65.995 USD bedele karşılık gelen miktarda ürün teslimi yapıldığını, bakiye miktar karşılığında ürün teslimi yapılmadığını ve bakiye bedelin iade edilmediği ileri sürülmüştür. Davalı tarafça davacının iddiaları kabul edilmiş, ancak gecikmenin üretici firmadan kaynaklı olduğu ve üretici firma tarafından kendilerine geç teslim edilmesi sebebiyle geciktikleri ve malların teslimine hazır oldukları ileri sürülmüştür. Her ne kadar davalı vekili tarafından üretici firmadan kaynaklı gecikme yaşandığı ve ürünleri teslime hazır olduğu ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça ürün bedelinin 20/03/2019 tarihinde ödendiği, davacı tarafça takibe geçildiği tarih olan 24/09/2020 tarihine kadar ürünlerin tesliminin yapılmadığı, davalının ürünleri teslim aldığı firma ile arasındaki ilişkiden kaynaklanan sebeplerin davacı tarafa ileri sürülemeyeceği ve davacının bedelini ödediği ürünlerin teslim edilmemesi sebebiyle davacının sözleşmeden dönmesinin ve ödenen bedelin iadesinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça icra takibinden sonra davacıya 13.000 USD iade edilmiştir. Davalı tarafından davacıya icra takibinden sonra 13.000 USD iade edildiğinden davacı tarafından bu bedelin mahsup edilerek dava açması gerekirken bu bedel mahsup edilmeden dava açılmıştır ve bu kısma ilişkin dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalının karşılığında malları teslim etmediğini ikrar ettiği bedeli davacıya iade etmekle yükümlü olduğundan 31.005,00 USD üzerinden davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 31.005,00 USD asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (47.761,96-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 16.313,09 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 4.064,18 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 12.248,91 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.166,69 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.221,04 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 4.064,18 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.118,58 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 627,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.