Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/935 E. 2021/964 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/935
KARAR NO : 2021/964

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı “… Otomotiv Turizm. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti.’ nin % 50′ şer ortakları ve şirketin kuruluşundan beri davalının imza yetkilisi iken tarafların 24.02.2019 tarihli mal paylaşım sözleşmesi yapmak suretiyle ortaklığa son verdiklerini, müvekkilinin bu mal paylaşım sözleşmesine istinaden şirketteki payını Bakırköy …. Noterliğinin 26.02.2019 tarih ve … yevmiye sayılı satış sözleşmesi ile davalıya sattığını ve pay değişikliğinin 30.03.2019 sayı 9791 Türkiye Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkilinin payını devir ettikten sonra şirket yetkilisinin kendisine doğru bilgiler vermediğini tespit ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin GOPaşa …. Noterliğinin 13.03.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile kendisinden gizlenen alacaklarını kalem kalem tespit etmek suretiyle davalıdan istediğini, davalınin cevabi ihtarname ile borcu olmadığını bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin görevi kötüye kullanmak ve dolandırıcılıktan dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma dosyası ile şikayette bulunduğunu, ancak Cumhuriyet Başsavcılığının konunun hukuki mesele olduğundan bahisle şikayetleri hakkında takipsizlik kararı verdiğini, bu gelişmelerden sonra müvekkilinin 01.10.2020 tarihinde arabuluculuğa müracaat ettiğini, ancak tarafların anlaşamaması üzerine 09.11.2020 tarihli anlaşmama tutanağı tutulduğunu, bu nedenlerle davalı tarafın 24.02.2019 tarihli ortaklığın giderilmesine ilişkin mal paylaşım sözleşmesinde şirket yetkilisi/vekilinin gizlediği ve şirketin tek yetkili temsilcisi olarak şirketten ödemeler yaparak imza yetkisini/vekalet yetkisini kötüye kullanmak suretiyle kendi şahsına edindiği mal ve ödemelerden elde ettiği yukarıda 2/a – e başlıklarda talep ettikleri menfaatin tespit edilecek değerlerinden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları mahfuz kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL’ nin ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, dava harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin dahi davalıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafın 50.000 TL üzerinden harç yatırdığını, ancak davacı tarafça müvekkiline gönderilen bu davaya da dayanak olarak gösterdikleri 13.03.2020 tarihli Gaziosmanpaşa … Noterliğince düzenlenen …. yevmiye numaralı ihtarnamcde talep ettiği davaya konu tutarların toplamının 5.000.050 TL olduğunu, davacı tarafa bu tutar üzerinden harç yatırılması için kesin süre verilmesi gerektiğini, kesin süre içerisinde gerekli harç tutarı yatırılmadığı takdirde davanın usulden reddedilmesini, müvekkili … ile dava dışı …’ın ticaret sicil kayıtlarından da görüleceği üzere 1997 yılında 2 ortak olarak gerçek bir ortaklık ilişkisi çerçevesi içinde … Otomotiv İnşaat Turizm İthalat İhracat ve Sanayi Limited Şirketini kurduklarını, 2003 yılında …’ın ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğunu, o dönemki TTK hükümleri gereğince Limited Şirketlerin tek ortaklı olarak faaliyetlerini sürdürmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkili … kardeşi … ‘ün de şirket kurma yasağı bulunduğundan görünürde kardeşinin eşi olan davacı … ile ortak olduklarını, hatta … ile … arasındaki hisse devri bedeli ücretinin de müvekkili … tarafından ödendiğini, müvekkili …’ün yıllarca şirketi tek yetkili kişi olarak yönettiğini, faaliyetleri ile şirketin büyümesini ve gelişmesini sağladığını, görünürde ortak olarak gözüken …’ün şirketin işleri ile hiç ilgilenmediğini, ortaklığın her zaman kağıt üzerinde kaldığını, bununla ilgili olarak dava konusu dışında yürütülen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosya kapsamında … ve eşi …’ün polis tarafından alınan ifadelerinde davacı …’ün şirketin hissedarı olduğu ancak şirkete hiç gidip gelmediğini, şirket işleri ile hiç ilgilenmediğinin açıkça ifade edildiğini, davacı tarafin şirket üzerinde hiçbir hakkı olmamasına rağmen Büyükçekmece …Noterliğinin 13.12.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinden bir takım menkul ve gayrimenkullerin kendilerine devrini talep ettiğini, bu talepler üzerine müvekkili ve davacı taraf arasında 24.02.2019 tarihli 5 şahit huzurunda ( …, …, …, ve …..) bir mal paylaşım sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin, davacı tarafın 2018 tarihli ihtarnamesinde talep ettiği hususlarda açıkça ibra edildiğini, davacı 24.02.2019 tarihli mal paylaşımı sözleşmesi kapsa mında kendisine taahhüt edilen menkul ve gayrimenkullerin mülkiyetini devraldığını, yine mal paylaşım sözleşmesi kapsamında sadece görünürde ortak oldukları şirket hisselerini müvekkiline devrettiğini, anılan sözleşme kapsamında müvekkili ibra etmiş ve dava konusu yapılmayacağına ilişkin şahitler huzurunda imza altına alarak davacı ve müvekkili arasındaki ilişkinin tasfiye edildiğini, davacının şahitler huzurundaki açık ibrasına rağmen aynı taleplerle huzurdaki davayı açmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle huzurdaki davada öncelikle harcın tamamlatılması için kesin süre verilmesini, kesin süre içinde harcın tamamlanmaması halinde davanın usulden reddine, 24.02.2019 tarihli mal paylaşım sözleşmesi ve sözleşme dahilindeki müvekkilinin ibra edildiğine dair hüküm göz önüne alındığında davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; … … Şirketinin ortakları arasındaki; 24/02/2019 tarihli ” … Ailesi, Aile Mal Paylaşım Sözleşmesi” kapsamında; davalının davacıdan gizlediği iddia edilen mallardan kaynaklanan alacak davası olup; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğinin ne olduğu, bu kapsamda davacının şirkete ait bir kısım malların davalı tarafından davacıdan saklandığı iddiasının yerinde olup olmadığı, buna göre davacının bu mallara ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı hususlarındandır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
… Otomotiv Turizm. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti.’ nin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; Bakırköy …. Noterliğin’nin 26/02/2019 tarihli 17502 sayı ile tastik edilen aynı tarihli genel kurul kararı ile …’ün %50 olan hissesini …’e devri ile şirketin tek ortağının … olduğu, öncesinde tarafların %50 ortak oldukları anlaşılmıştır.
Taraflar arsındaki uyuşmazlığı konu olan …. Ailesi, Aile Mal Paylaşım Sözleşmesi başlıklı İstanbul 24.02.2019 tarihli belge incelendiğinde; birinci sayfada başlık ta taraflar olarak …, … Ve ..’ün gösterildiği, ikinci ve üçüncü (son) sayfada taraflar başlığında …, …. ve ….’ün de isimlerinin bulunduğu fakat imzalarının bulunmadığı, …, … Ve … ile 5 adet şahidin ise imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmenini konusu başlığında: “1. … ve ….” ün, Büyükçekmece …. Noterliği … Yevmiye Nolu 13 Aralık 2018 tarihli ihtarnamesindeki iddialarından vazgeçtiği, iddiaları ile ilgili konularda …’ ü ibra ettiklerinin beyanıdır.
2. …. ve eşi … ile … arasında yapılan bu sözleşmeyle aşağıdaki maddelerde karşılıklı olarak mutabık kalınması ve tarafların ibralaşmasıdır.
3. Bu sözleşmede karar altına alınan menkul, gayrimenkul ve şirket hisse deviri ve varlık paylaşımıyla ilgili hiç bir ihtilaf, itiraz kalmadığından, hiçbir şekilde dava konusu da yapılmayacağıdır.” şeklinde belirtilmiş olduğu,
Açıklamalar başlığında;
1. …’ün 19 yıl önce … Otomotiv Ltd.Şti’ni TTK Hükümlerine göre tek başına kuramadığından kardeşi …. (…) ile ortak oldukları, ancak kendisinin şirket kurma yasağı, bulunduğundan eşi … ile kurucu ortak oldukları, bu sözleşme ile … şirketteki %50 hissesini, 10.000 TL (Onbin) hissesinin tamamını … ‘e devir edeceği,
2. Bu şirketin hissesi ve gayrimenkul paylaşım karşılığında …’ün; … ve …. ‘e 100.000 TL (YüzbinTL) nakit ödeyeceği,
3. …’ün, … ve …’e Tablo 1 deki araçları( 5 adet) devreceği,
4. -…’e devredilecek gayrimenkuller ve % oranlarının TABLO-2 deki şekilde ( 8 adeti %100, 1 adeti %50, 1 adeti ise %35 hisse oranında olmak üzere 10 adet taşınmaz) olduğu,
– …’te kalacak gayrimenkuller ve % oranları TABLO-3 deki şekilde ( 5 adeti %100, 1 adeti %50, 1 adeti ise %35 hisse oranında olmak üzere 7 adet taşınmaz) olduğu,
5. 6. ve 7. maddelerde ise %35+%35 =%70’i …. ve …’a verilen taşınmazın %10’ar hissesinin …, …. ve ….e verilmesinin kararlaştırıldığının yazıldığı,
Sonuç başlığında; bu aile mal paylaşım sözleşmesi hükümlerinde yazılı şekli ile tarafların mutabık kaldıkları, tarafların iş bu 3(üç) sayfa, 5 (beş) nüshadan ibaret sözleşmenin birer nüshası taraflarda kalacak şekilde aşağıdaki şahitlerce hazırlanmış ve yine şahitlerin gözetiminde müştereken imza altına alındığı, bu aile mal paylaşım sözleşmesi hükümlerine uymayan tarafın dava konusu yaptığında karşı tarafa 250.000 TL (İkiyüzellibinTL) nakit para ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerinin yazıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda içeriği yazılan sözleşme incelendiğinde davacının iddiasına konu şirketin tüm mal varlığının tespit edilip tasfiyesinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede, şirket kurulduğu dönemdeki mevzuata göre … tarafından tek başına kurulamadığı için kardeşi … ile ortak oldukları, ancak kendisinin şirket kurma yasağı, bulunduğundan eşi … ile kurucu ortak olduklarından bahsedilmektedir. Sözleşmede şirket malvarlığının ne kadar olduğuna ilişkin bir tespit yapılmamış olup, bu nedenle tespitin eksik yapıldığından da bahsedilemeyecektir. Sözleşme kapsamında davacıya ait şirket hissesinin davalıya devredileceği, bunun karşılığında davalının davacı ve eşine 100.000,00 Tl vereceği ve bir kısım taşınmazların nasıl paylaşılacağından bahsedilmiş, hatta sözleşmede imzası bulunmayan …, … ve …’e de bir taşınmazdan %10’ar hisse verileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin konusu başlığına bakıldığında, davacının Büyükçekmece …. Noterliği …. Yevmiye Nolu 13 Aralık 2018 tarihli ihtarnamesindeki iddialarından vazgeçtiği, iddiaları ile ilgili konularda …’ ü ibra ettiği, tarafların karşılıklı olarak mutabık kaldıkları ve ibralaştıkları bu sözleşmede karar altına alınan menkul, gayrimenkul ve şirket hisse deviri ve varlık paylaşımıyla ilgili hiç bir ihtilaf, itiraz kalmadığından, hiçbir şekilde dava konusu da yapılmayacağı hususlarında olduğu görülmektedir.
Davalı tarafça sunulan ve protokolde geçen Büyükçekmece …. Noterliği’nin 13.12.2018 tarıhli …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının Beşiklaş Etiler’deki ve Bağcılar Mahmutbey’de bulunan … adlı taşınmazların 1/2 hissesini talep ettiği, 24.02.2019 tarihli protokolde davacının bu ihtarnamedeki taleplerinden vazgeçtiğinin kabul edildiği, davacının bu kez dava dilekçesinde aynı taşınmazların kendilerine düşen hisse bedellerini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı, devirden önce şirketin %50 ortağıdır. Davacının hissesini devredip karşılığında bir kısım ödeme almak ve bir kısım taşınmazları devralmak şeklinde tarafların anlaştığı ve ibralaştıkları nazara alındığında, bu anlaşma sonrasında davacının şirket mal varlığından haberdar olmadığını, bir kısım malların gizlendiğini ileri sürerek iş bu talepte bulunması yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle taraflar arsındaki protokol hükümleri nazara alınarak davanını reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2021 10:48

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.