Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/921 E. 2023/438 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/921 Esas
KARAR NO : 2023/438

DAVA : Tazminat ( Sigorta İşyeri Poliçe Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta İşyeri Poliçe Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında … Sok. .. Cad. …. Mah. …. Plaza Ap. No:2 D:1 …. İstanbul adresinde bulunan iş yeri için …. numaralı iş yeri paket sigorta poliçesi imzalandığını bu sigorta poliçesinin başlangıç tarihinin 11.01.2019 bitiş tarihinin ise 11.01.2020 olduğunu, 26.09.2019 tarihinde İstanbul ilinde meydana gelen 5.8 Mw büyüklüğündeki deprem sonucunda müvekkiline ait binada ağır hasar meydana geldiğini, bu tespitin AFAD tarafından yapıldığını, İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün bu tespite ilişkin yazısının dava dilekçesi ekinde olduğunu, müvekkilinin bu tespite 06.03.2020 tarih …. sayı numaralı dilekçesi ile itiraz ettiğini, ancak T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün kararı ile itirazlarının reddedildiğini, 28.02.2020 tarihinde …. Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü tarafından da 6306 Sayılı kanun gereğince riskli yapı belirtme tesisi işlemi yapıldığını, müvekkili tarafından bu karara da itiraz edildiğini ancak itirazlarının reddedildiğini, itirazlarının reddedilmesi üzerine …. Belediyesi tarafından yıkım ruhsatı düzenlendiğini, müvekkiline ait binanın yıkıldığını, müvekkilinin sigorta şirketinden Konya ….. Noterliğinin …. numaralı 06.08.2020 tarihli ihtarnamesi ile talepte bulunduğunu ancak sigorta şirketinin müvekkiline bir cevap vermediğini, davalı tarafından yaptırılan ekspertiz raporuna katılmadıklarını, bu raporun taraflı olarak hazırlandığını, sigorta şirketinin yaptırmış olduğu ekspertiz raporu dışında müvekkili tarafından teknik rapor alındığını, bu rapora göre binanın riskli yapı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin binanın yıkılması gibi bir amacı olmadığını, binanın güçlendirilmesi için çaba sarfettiğini ancak bu taleplerinin de reddedildiğini, ağır hasar kaydına ve güçlendirme için itiraz ettiğini ve bu itirazın da reddedildiğini, müvekkilinin binayı mevcut hali ile sigortalattığını, sigorta şirketinin de sigorta yaparken binayı mevcut hali ile sigortalamayı kabul ettiğini çünkü poliçeyi imzaladığını, müvekkilinin 2017,2018,2019 yıllarında da işbu sigortayı davalıya yaptırdığını, son 4 dönemdir sigortalayan davalının müvekkiline ait binanın durumunu bilmemesi ya da bilmiyorum demesinin basiretli bir tacir gibi davranmadığını gösterdiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle sigorta poliçesinde yer alan deprem ve Y.P. (bina) ile enkaz kaldırma masrafları -fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla- 2.423.200,00-TL’nin sigorta şirketinden talep tarihi olan 06.08.2020 tarihinden avans faizi uygulanarak tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın delillerinin HMK’nun 121. Madde hükmüne aykırı olarak taraflarına tebliğ edilmediğini, davacıya ait iş yeri binasının işyeri paket sigorta poliçesi ile 11.01.2019-11.01.2020 tarihleri arasında müvekkili … Sigorta A.Ş. Tarafından sigorta poliçesinde belirtilen şartlar ve limitler dahilinde sigortalandığını, müvekkili şirket nezdinde …. nolu hasar dosyası açıldığını bu dosya üzerinden yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda, sigortalı işyerinde deprem nedeniyle meydana gelen zararların poliçede öngörülen koasürans ve muafiyet hükümleri gereğince müvekkili şirketin sorumluluğuna düşen zarar miktarının altında kaldığından sigortalının hasar tazminatı talebinin reddine karar verildiğini, ekspertiz raporunda sigortalı iş yerindeki taşıyıcı elemanlarda meydana gelen hasarın rutubet kaynaklı olarak meydana geldiği, oluşan rutubetin donatılarda korozyona yol açtığı ve bu sebeple zaman içerisinde nervürlü olmayan donatı-beton aderansının zayıflaması akabinde pas payı kısmında dökülmelerin, çatlamaların yaşandığının tespit edildiği, Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen …. Teknik raporda ise sigortalı binaya ilişkin betonarme elemanlara göre daha gevrek olan taşıyıcı olmayan bölme duvarlarda kayda değer bir hasar, taşıyıcı sistemden ayrılma ve deprem kaynaklı herhangi bir başka sorun gözlemlenmediği, betonarme taşıyıcı elemanlarda da deprem kaynaklı herhangi bir ezilme, çatlak veya başka bir hasar gözlemlenmediği, betonarme taşıyıcı elemanlarda gözlenen hasarların tümü donatı korozyonundan kaynaklanan, donatı doğrultusunda devam eden çatlaklar ve bu çatlakların ilerlemesi sonucu oluşan beton örtüsü dökülmeleri olduğu, bunların zamana, ortam koşullarına ve beton özelliklerine bağlı olarak meydana gelmiş hasar olduğunu, deprem nedeniyle oluşmadığını, daha önce yapılmış olan Riskli Bina Tespit İncelemesi sırasında sıyırma işlemi yapılmış olan bazı kolonlarda donatıların korozyona uğradığının görüldüğünü ancak korozyon düzeyinin ileri olarak değerlendirilmediği, kolonlardakine benzer korozyon kaynaklı çatlaklar sınırlı sayıda kirişte de gözlenmiş olduğu, … 26 Eylül 2019 tarihinde Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğünde deprem ilişkisinin bulunmadığı, taşıyıcı olan (kolon, perde, kiriş) ve taşıyıcı olmayan yapısal elemanlarda deprem kaynaklı herhangi bir hasar tespit edilmemiş olduğu, özellikle silikon giydirme cephe camlarının kırılmadığı/sağlam olduğu, zemin-duvar kaplamaları (seramik-mermer) ve asma tavan (alçıpan-taşyünü) hasar olduğunun tespit edildiği, teknik raporda, sigorta konusu binanın taşıyıcı olan veya olmayan yapısal elamanlarda 26.09.2019 tarihindeki 5,8 büyüklüğündeki deprem kaynaklı bir hasar oluştuğunun tespit edilmediği, yapı elemanlarında oluşan hasarların zamanla oluşan korozyon kaynaklı hasarlar olduğunun belirtildiği, tarafınca yapılan incelemelerde de binanın ağır hasarlı / pert olarak değerlendirilmesini gerektirecek boyutta deprem kaynaklı bir hasar tespit edilememiş olduğunu, bütün bu tespitler çerçevesinde hasarın yakın nedeni deprem kaynaklı olarak belirlenmiş olduğundan gerçekleşen riziko için poliçede teminat olduğu görüldüğü, hasar başlığı altında yapılan değerlendirmelerde … Deprem nedeniyle meydana gelen zarar miktarının 20.000,00-TL olduğu, muafiyet başlığı altında yapılan değerlendirmelerde deprem hasarları için teminat %100 sigorta bedelinin %20 sigortalı üzerinde kalmak kaydı ile müşterek sigorta şeklinde verildiği, bu teminat ile ilgili her bir hasarda bina sigorta bedelinin sigortacının sorumlu olduğu %80 oranındaki kısmı üzerinden %5 oranında tenzili muafiyet uygulanır şeklinde muafiyet notu bulunduğu, sonuç başlığı altında yapılan değerlendirmelerde “hasarın yakın nedeni deprem olarak belirlenmiş olup gerçekleşen hasar için poliçede teminat olduğu görüldüğü, depremin doğrudan neden olacağı hasarlar için poliçede koasürans ve muafiyet olduğu, 160.602,74 TL altındaki hasarların muafiyet altı kalacağı, son depremin doğrudan neden olacağı hasarların giderilmesi masraflarının bu muafiyet bedelinin oldukça altında kaldığı” şeklinde görüş ve kanaatinin bildirildiği; sigortalının yapmış olduğu itirazların karşılanması için yaptığı başvuru üzerine düzenlenen 05.06.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda ise “sigorta konusu binanın bodrum katındaki yapı elemanlarındaki donatılarının aşırı derecede korozyona uğramış olduğu tespit edildiği, 26.09.2019 tarihli Silivri depreminde yaşanan sarsıntı ile korozyona uğrayan donatılar üzerindeki beton örtülerin (pas paylarının) çatlamış-dökülmüş olduğu tespit edildiği, yapı elemanlarındaki pas paylarının dökülmesi hadisesinin nedeni depremin doğrudan etkisi olarak belirtilenmiş olup gerçekleşen bu riziko için poliçede teminat olduğunun görüldüğü” … Bütün bu hususlar çerçevesince, …. Teknik Raporu’nda da belirtildiği üzere, binanın ÇSB tarafından riskli yapı – ağır hasarlı değerlendirilmesinin nedeninin depremin doğrudan etkisi olmadığı belirlenmiş, oluşan hasarlar dikkate alınmış ancak hesaplanan tutar poliçedeki deprem muafiyetinin altında kaldığı” şeklinde nihai görüş ve kanaatinin bildirildiğini, ekspertiz raporunda tespit olunan hasar miktarı, sigorta poliçesinde kararlaştırılan koasürans ve muafiyet hükümleri gereği 26.09.2019 tarihli deprem rizikosu sonucunda doğrudan sigortalı binada meydana gelen zararlar esas alınarak belirlenmiş olduğundan tespit olunan hasar miktarının muafiyet altında kaldığından davacıya herhangi bir sigorta tazminatı ödeme mükellefiyetleri bulunmadığını, davacı tarafın bina teminatı ile enkaz kaldırma teminat limitinin tamamının sigorta poliçesinden tahsili talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca deprem nedeniyle meydana gelen doğrudan zararları karşıamakla mükelleft olduğunu, sigortalı binada deprem tarihinden önce süregelen ve deprem ile arasında illiyet bağı bulunmayan hasarların sigorta poliçesinden karşılanmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının sigorta poliçesinde yer alan Deprem ve Yanardağı Püskürmesi teminatı ile Enkaz Kaldırma Teminatı kapsamında talepte bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından poliçede yer alan Deprem ve Yanardağı Püskürmesi teminatı ile Enkaz Kaldırma Teminatı kapsamında ödeme yapılması için sigortalı binada meydana gelen hasarların doğrudan deprem hadisesi nedeniyle meydana gelmesi gerektiğini, deprem tarihinden önce başkaca sebepler nedeniyle meydana gelen hasarların poliçe kapsamında müvekkili şirketten tazmininin hukuken mümkün olmadığını, gerek ekspertiz raporları, gerekse de 30.03.2020 tarihli teknik rapor ile de sabit olduğu üzere sigortalı binanın yapısal elemanlarında 26.09.2019 tarihli depremin doğrudan etkisiyle meydana gelmiş herhangi bir hasarın bulunmadığının kesin şekilde tespit olunduğunu, ekspertiz raporunun davaya konu hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında kaldığını, tüm dayanakları ile ortaya koyduğunu, rapor içeriğinde iddia olunanın aksine çelişki bulunmadığını, sigortanın sebepsiz zenginleşmeye aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, binanın yıkılması ile 26.09.2019 tarihli deprem arasında herhangi bir illiyet bulunmadığından enkaz kaldırma talebinin de reddine karar verilmesini, davayı kabul anlamında olmamak üzere sigortalı talep ettiği tazminat miktarına 06.08.20202 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi talebinde bulunmuş ise de olayda müvekkili şirketin temerrüdü söz konusu olmadığından 06.08.2020 tarihinden itibaren faiz talebinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İş yeri Paket Sigorta poliçesi kapsamında tazminat ve enkaz kaldırma masraflarının sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin, dava dilekçesinde ekinde 01/11/2019 tarihli ekspertiz raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünün 30/12/2020 tarihli yazı cevabı ile İstanbul il, … ilçesi … mah. … Sokak, ….caddesi …. plaza apartmanı no:2 d:1 adresinde kayıtlı bulunan binada oluşan ağır hasar sebebiyle yıkım kararı verilmesi ile ilgili olarak yapı hakkında davacıya gönderilen riskli yapı olduğuna ilişkin yapılan tebligat, davacının kuruma sunduğu itiraz dilekçesi, kurumun yaptırdığı riskli bina tespit raporu ve inceleme raporu ile davacının itirazının reddine ilişkin yazı örneği ve ilgili bilgi ve belgelerin sureti, …. tapu müdürlüğünden gelen 08/01/2021 tarihli yazı cevabı, davalı …. Sigortadan gelen 11/01/2021 ve davalı vekilinin 15/03/2021 tarihli dilekçesi ekindeki iş yeri paket sigorta poliçesi 02/02/2020 tarihli ekspertiz raporu, … Üniversitesi İnşaat Fakültesi hocalarının hazırlamış olduğu 30/03/2020 tarihli rapor ve 05/06/2020 tarihli ekspertiz ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Jeoloji Mühendisi …., Mimar …., İnşaat Mühendisi …., Sigorta Uzmanı …… ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı-Ticaret ve Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Dr. …..’ten 22/02/2022 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; ZD grubu zeminler orta sıkı-sıkı kum, çakıl veya çok katı kil tabakalarından oluşan zemin grupları olduğunu ve bu tip zeminlerde zmine bağlı oturma şişme ve taşıma gücü yönünden problemler beklendiğini zemine göre yapı projeleri geliştirilmesini, binadaki taşıyıcı sistemlerde çok büyük hasarlar olmamasına rağmen, oluşan sorunların nedenlerinin başlıca nedenleri bodrum ve zemin kattaki kolonların su alması olduğu bundan dolayı oluşan depremden dolayı kabuk kısmının döküldüğünün görüldüğünü, söz konusu taşınmazın 1986 yılında inşa edildiğinin tespit edildiğini, o dönemdeki deprem şartnamesinin 1975 yılında Resmi Gazetede yayınlandığını, söz konusu şartnamedeki kuralları, dava konusu binanın inşa edilirken uyulmadığının tespit edildiğini, şartname göre, kolon etriyelerinin aralığına uyulmadığının görüldüğünü, c20 beton sınıfının ise günümüz şartlarında çok düşük beton sınıfı olduğunu, yapılan incelemeler sonucunda, binanın hasar görmesinde, depremden dolayı olmadığı, binanın bodrum ve zemin katında suya maruz kalması ve o dönemdeki yapı şartnamesine uygun olarak inşa edilmediğinden kaynaklandığının tespit edildiğini, davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. Tarafından, davacı sigortalısı “…. San. Ve Tic. Ltd. Şti.” ye ait …. Sokak …. Cad. ….. Mah. ….. Plaza Ap. No:2 D:1 …. İstanbul ….. adresinde bulunan iş yeri için 11.01.2019 – 11.01.2020 tarihleri arasında …. numaralı “iş yeri paket” poliçesi düzenlendiği, poliçenin hukuken geçerli bir poliçe olduğu, hasarın poliçe vadesi içinde ve poliçede deprem teminatının olduğunun tespit edildiği, poliçede deprem teminatı %80 sigorta şirketi – %20 sigortalı şeklinde müşterek poliçe yapıldığı, sigortacı üzerinde kalan kısımda %5 tenzili muafiyet uygulanacağı, sigorta şirketinin 128.482,19-TL’ye kadar olan bina hasarlarında herhangi bir ödeme yapmayacağı bunun üzerindeki hasarlarda ise sorumlu olduğu kısım üzerinden %5 olan 128.482,19-TL düşülerek/tenzil edilerek geriye kalan bakiyenin tazminat bedeli olacağı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
05/02/2023 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Davaya konu olan binanın o dönemdeki Deprem Yönetmeliğine bile aykırı olarak inşa edildiğinin tespit edildiği bodrum kattaki beton elemanları su aldığından dolayı, betonun içinde bulunan donatılarının korozyona uğradığı, oluşan korozyonun gereğinden az olan donatıları da zayıflattığı, binanın zaten sorunlu bir yapı olduğu, çekilen resimler ve belgeler ışığında; deprem olmasa bile devlet yetkilileri taşınmazda detaylı incelemede bulunsa idi yıkma kararı alabilecek durumda olduğu, 01.11.2019 tarihli teknik rapora kök raporlarının 6. Maddesinde alınan ekspertiz raporuna değinildiği, özel ekspertiz raporunda yapılan incelemeler sonucunda; binanın taşıyıcı sistemlerinde deprem kaynaklı herhangi bir hasar olmadığı, binada kullanılan beton sınıfının, C20, zemin emniyet gerilmesinin 1,85 kg/m2 olduğu, demir sınıfının S220, yürürlükte olan deprem yönetmeliğine göre istenen performansı sağlamadığı ve bundan dolayı riskli yapı sınıfında olduğunun görüldüğünü, binanın ağır hasarlı olarak değerlendirilmesinin uygun bir tutum olmadığı sadece korozyondan dolayı depremdeki sarsıntıdan dolayı dökülmeler olduğunun tespit edildiği, binada, depremle beraber herhangi bir hasar olmadığı oluşan hasarların korozyonla ilgili olduğunun tespit edildiği kök rapordaki düşüncelerinin oluşmasında 01.11.2019 tarihinde alınan raporda düşüncelerinin gelişmesinde önemli bir katkı sağladığı, açıklanan nedenlerle kök rapordaki görüş ve düşüncelerinin ek raporda da devam ettiğini; sigorta açısında değerlendirmede, heyetin teknik değerlendirmesinde, bodrum ve zemin kattaki kolonların su alması olduğu bundan dolayı oluşan aşınma, yıpranma, paslanma ve çürüme sonucu oluşan deformasyonların deprem kabuk kısmının döküldüğü, binanın hasar görmesinde, depremden dolayı olmadığı, binanın bodrum ve zemin katında suya maruz kalması ve o dönemdeki yapı şartnamesine uygun olarak inşa edilmediğinden kaynaklandığının tespit edildiği, dava konusu hasarın kök nedeninin depremden kaynaklı olmadığından dolayı …. numaralı poliçede yer alan deprem ve yanardağ püskürmesi teminatından tazminat ödemesi yapılmasının uygun olmadığı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamadığı ve arabuluculuk son tutanağını dosyamıza sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, dava dilekçesi ve ekindeki belgeleri cevap dilekçesi, sunulan deliller, mahkemece alınan bilirkişi ek ve kök raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul il, … ilçesi … mah. … Sokak, …. caddesi ….. plaza apartmanı no:2 d:1 adresinde bulunan bina için davalı …. Sigorta A.Ş tarafından … numaralı iş yeri paket sigorta poliçesi düzenlendiği, bu sigorta poliçesinin başlangıç tarihinin 11.01.2019 bitiş tarihinin ise 11.01.2020 olduğu, 26.09.2019 tarihinde meydana 5.8 Mw büyüklüğündeki deprem sonrasında, binada ağır hasar meydana geldiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Alt Yapı Ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünün tespiti ile binanın yıkımına karar verildiği ve davacı şirkete tebliğin yapıldığı, karara itiraz edildiği, itirazın da reddedildiği ve binanın yıkıldığı, davacının sigorta poliçesi kapsamında, sigorta şirketine müracaat ettiği, hasar dosyası açıldığı ve davacı şirkete ödeme yapılmadığı, davaya konu binanın, bilirkişi heyetinindeki jeoloji mühendisinin tespitleri ile ZD grubu zeminlerin, orta, sık kum, çakıl veya çok katlı kil tabakalarından oluşan zemin gruplarından olduğu, bu tip zeminlerde zemine bağlı oturma, taşma ve şişme yönünden problemler beklenmekle, zemine göre yapı projelerinin geliştirilebileceği, dava konusu inceleme günü var olmayan yapının hasarının deprem kaynaklı olabileceği gibi zemine uygun proje geliştirilmemesinden kaynaklı olabileceğinin belirtildiği, sigorta yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı sigorta şirketinin düzenlemiş olduğu poliçe kapsamında olduğu, bilirkişilerin daha önceden Teknik Üniversite ve özel kuruluşta yapılan yapı çalışmaları ile birlikteki tespitileri ile binanın 1986 yılında inşa edildiği, o dönemdeki deprem şartnamesi 1975 yılında resmi gazetede yayınlandığı, şartnamedeki kurallara, dava konusu bina inşa edilirken uyulmadığı, şartnameye göre kolon etriyelerinin aralığına uyulmadığı, C20 beton sınıfı ise günümüz şartlarında çok düşük beton sınıfı olduğu, binanın hasar görmesinde depremden dolayı olmadığı, binanın bodrum ve zemin katında suya maruz kalması ve o dönemdeki yapı şartnamesine uygun inşa edilmemesinden kaynaklandığının belirtildiği, dosyaya gelen deliler ile hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle bilirkişi heyet raporu ve ek rapora itibar edilmiş bu sebeplerle binanın inşa edildiği tarihteki yönetmeliğe uygun inşa edilmemesinden kaynaklanan iş yerinin yıkılması sonucunda oluşan tazminat ve enkaz bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı anlaşılmış, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu harcın 41.382,20-TL peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye ‭41.202,3‬0 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 220.160,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00-TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı , kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2023

Başkan ….
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.