Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/91 E. 2021/132 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/91 Esas
KARAR NO : 2021/132

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan 94.922,20 TL alacağının olduğunu, davalının ticari ilişkiden doğan bakiye borcunu müvekkili şirkete ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının yetkiye ve icra takibine itiraz ederek durdurduğu, bu nedenle yetkili Silivri İcra Müdürlüğü tarafından … esas sayılı dosya ile icra takibine devam edildiğini, davalının bu ödeme emrine itiraz ederek takibi durduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını, Silivri İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle kl%20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki ticaretin açık hesap yöntemiyle devam ettiğini, mal teslim sonrası fatura bedelleri müvekkili şirket tarafından müşteri çekleri ile ödendiğini, fatura tanzim tarihili itibariyle 90 gün içinde müvekkilinin müşteri çekleri ile ödeme yaptığını, davacı şirketin kötü niyetli olduğunu, herhangi bir hesap mutabakatı yapmadan borç ilişkisini kesinleştirmeden 94.922,20 TL üzerinden icra takibine girmiş olduğu, oysa Bakırköy İcra Müdürlüğü dosyasına sunulan tahsilat makbuzu ekinde 50.000,000 TL ödeme yaptıklarının da sabit olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı huzurdaki davanın reddine karar verilmesini , yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava ticari alım-satım ilişkisine dayanan 2019 yılına ait 4 adet fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Silivri İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 94.922,20 TL asıl alacak 1.267,80 TL işlemiş faiz toplamı 96.190,00TL üzerinden takip başlattığı ,davalının talep edilen alacak miktarının vadesi gelmediği ancak 50.000 TL lik ödeme yaptıklarını ve de ve işlemiş faize de itirazları ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 44.922,20 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı yan 05/07/2019 tarihinde davalı/borçlunun takip başlatıldıktan sonra , haberdar olmaları üzere 50.000 TL lik ödeme yaptıklarını geriye kalan asıl alacak miktarı 44.922,20 TL ve tüm dosya borcunun ticari faizi ,icra takip giderleri,ve avukatlık ücreti yönünden icra takibinin devamı talebi ile iş bu davayı açmıştır.
İcra dosyası incelendiğinde takip tarihinin 07/07/2019 ,50.000 TL lik çekin verildiği tarihin 05/07/2019,davalı/borçlunun icra takibine itiraz tarihinin 16/07/2019 ,çekin ödeme/tahsil tarihinin 15/11/2019 ,dava tarihinin ise 31/01/2020 olduğu anlaşılmıştır.
Takas ya da mahsup talebi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 139’a göre borçlu ve alacaklı tarafa tanınmış borcu sona erdiren bir haktır.Ancak;
Davacı taraf icra takip talebinde TBK 100. maddesi gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz,masraf ve ferilere mahsup edilecektir açıklaması ile talepte bulunduğu ancak iş bu dava dilekçesi netice-i talebinde mahsup talebinde bulunmadığı takip başlatıldıktan sonra yapılan kısmi ödeme sonrası bakiye asıl alacak üzerinden harç yatırdığı görülmüştür.
TBK 100 maddesi uyarınca” Borçlu ,faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise ,kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.” hükmü uyarınca Davalı/borçlunun da yaptığı ödeme karşılığ mahsup talebi olmamakla dosyaya işlemiş faiz talebine yönelik borçlunun temerrüde düşürüldüğü ya da vade üzere ticari alış-veriş yapıldığına yönelik sözleşme de ibraz edilmemiştir.
Davacı ve davalı yan defter ve belgeleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
23/10/2020 Tarihli bilirkişi raporuna göre; 10/06/2019 tarihinde davacının davalıdan 94.922,50 TL 05/07/2019 tarihinden itibaren 44.922,20 TL alacağının olduğu, davalı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına gör 11/06/2019 tarihinde davacının davalıdan 94.922,00 TL 05/07/2019 tarihinden itibaren 44.922,20 TL alacağının olduğu, davcı tarafından 2019 yılında düzenlenen faturaların davalı tarafından Ba formuyla bağlı bulanan vergi dairesine bildirdiği şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Yargıtay HGK nun 2007/159 esas -2007/220 karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere itirazın iptali davasının açılmadan önce borcun kısmen ödenmesi halinde ,alacaklının ödenen kısım için dava açmakta hukuki yararı yoktur.Zira dava ödenmeyen bakiye üzerinden açılmıştır.
Taraflar arasındaki temel borç tutarının esasen uyuşmazlık konusu olmadığı ,davalı tarafın icra takibi başlatıldıktan sonra ve çekle ödeme yaptığı ancak taraflar arasında vadeli alım-satım husunda anlaşma yapılmadığı ve daha önce vadeli çek ile ödemeler yapılmış ise de bakiye alacağın talep edilemeyeceği anlamına gelmeyeceği , taraflarca mahsup talep edilmediğinden de bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacının bakiye asıl alacak miktarının 44.922,20 TL olduğu anlaşılmakla ;takip tarihinden sonra kısmi ödeme yapan borçlu ,icra vekalet ücreti ,ödeme tarihine göre tahsil harcı,ödeme tarihine kadar işleyen faiz vs,ferilerden sorumlu olup icra takibibi başlatılmasına sebebiyet verdiği takip tarihindeki borç bakiyesi ile sabit olan davalının icraya konu asıl alacak miktarı üzerinden İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Silivri İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın talep gibi 44.922,20 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
3-94.922,20 TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4- 492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.068,63- karar harcı peşin alınan 286,21- TL harcın mahsubu ile 2.782,42- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 7,80- TL vekalet harcı ve 286,21 -TL peşin harç olmak üzere 348,41-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 798,00,- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 6.640,00- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-1.230,0 TL arabulucu ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2021
Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.