Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/902 E. 2021/790 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/902 Esas
KARAR NO : 2021/790

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/10/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasında 20.02.2020 tarihli
faturaya dayalı ürün ve hizmet satışına ilişkin ticari ilişki gerçekleştiğini, söz konusu faturaya
konu edilmelerin eksiksiz yerine getirilmesine ve e-faturanın da teslim alınmasına rağmen
bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını ve davalı/borçlunun 92.040,00 TL borcu bulunduğunu,
faturaya konu alacağın noter aracılığıyla keşide edilen ihtarname ile davalı/borçludan talep
edildiğini ve tebliğ tarihinden itibaren üç gün içerisinde borcun ödenmesinin ihtaren ve ihbaren
bildirildiğini belirterek, muaccel ve teminatsız 92.040,00 TL asıl alacağın dava sonuçlanıncaya
kadar Mahkemenizce takdir ve tensip edilecek olan nakdi teminat karşılığında borçlu şirketin
menkul, taşınmaz ve 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının (ihtiyaten haciz) için öncelikle tensip ile
İİK’nun 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulü ile davalı
tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %
20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve
vekalet ücretinin de davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı şirket adına dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ürün ve reklam hizmet satışından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya vermiş olduğu ürün ve hizmet satışı karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 92.755,22 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/06/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2020 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış noter
tasdiklerinin yasal süresinde olduğunu, (yevmiye defteri kapanış tasdik zamanının gelmediği)
davacı şirkete ait ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi
lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı şirketin incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde, 2020 yılında davalı şirkete 92.040,00 TL
tutarında 1 adet fatura düzenlendiğini, karşılığında tahsilat yapılmadığı, takip ve dava tarihi ile
yıl sonu itibariyle davalı şirketin 92.040,00 TL borçlu olduğu tespit edildiğini, davalı şirket incelemeye iştirak etmediği ve ticari defter kayıt ve
belgelerini sunmadığını, davacı şirket vekili, takip talebinde 694,32 TL işlemiş faiz talep ettiğini, davacı şirket
vekilinin T.C. Bakırköy …. Noterliğinin 31.08.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi
ile davalı şirkete düzenlediği 20.02.2020 tarih ve … no.lu 92.040,00 TL
bedelli faturasını 03.09.2020 tarihinde davalı şirkete tebliğ ettiğini, aynı ihtarname ile 92.040,00
TL alacağın 3 gün içinde ödenmesinin istendiğini, ihtarname tebliğ tarihini takip eden 4. günden
başlayarak takip tarihine kadar geçen süre için % 15 temerrüt faiz oranı üzerinden 302,60 TL
takip öncesi faiz hesaplandığını, davacı şirket tarafından ayrıca 513,49 TL noter ihtarname
masrafı da talep edildiğini, takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı şirketin 2020 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme
sonucunda, takip ve dava tarihi ile yılsonu itibariyle davacı şirketin davalı taraftan 92.040,00 TL
alacaklı olduğunu davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip
olduğu, ibraz edilen tüm belgelerin ticari defterler ile uyumlu olduğu, davalı şirketin incelemeye
iştirak etmediği ve ticari defterlerini sunmadığını, davacı şirketin 2020 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin
davalı taraftan takip tarihi itibariyle 92.040,00 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin ticari
defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, ibraz edilen tüm belgelerin ticari
defterler ile uyumlu olduğunu, davalı şirketin incelemeye iştirak etmediği ve ticari defterlerini sunmadığını, davacı şirketin 302,60 TL takip öncesi faiz ve 513,49 TL noter ihtarname masrafı ve takip tarihi
itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceğini, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa ürün ve reklam hizmet satışı gerçekleştirdiğini, buna ilişkin olarak düzenlendikleri faturayı davalı tarafa gönderdiklerini ve faturaya itiraz edilmediğini, ancak davalı tarafın hizmet ve ürün bedelini ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriği ile sabittir. Davalı tarafından hizmetin ifa edilmediği ve ürünün teslim edilmediği yönünde bir itiraz ileri sürülmemiştir ve defter ve kayıtları da incelemeye sunulmamıştır. Bu nedenle davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığından ve davalı tarafça ödeme yapıldığının iddia ve ispat edilmediğinden açılan davanın kabulüne, takipten önce davalı taraf ihtarname ile temerrüte düşürüldüğünden işlemiş faize ve ihtarname noter masrafını talep etmekte haklı olduğundan bu taleplerin de kabulüne, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler ve faturalar ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin .. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacak olan 92.040,00-TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.287,25.-TL nisbi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.111,48.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.175,77.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.693,80.-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.111,48.-TL peşin harç, 54,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.165,88.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 895,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
9-Mahkememiz ilamının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.