Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/897 E. 2022/205 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/897 Esas
KARAR NO : 2022/205

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :04/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … İnşaat-… arasında ticari nitelikte alım-satım bulunduğunu, müvekkil şirketin malları davalı tarafa zamanında teslim ettiğini, davalı tarafından müvekkil şirkete ödeme yapılmadığını, temin edilen mallara ilişkin olarak fatura düzenlenmiş borçlu şirkete birer nüsha verlirek temin edilen malların tutarlarına karşı itiraz hakkın tanındığını, her iki tarafın da tacir olması sebebiyle, kesin vadeye bağlanmış bir alacak olduğunu, borçlu şirket tarafından faturalar itiraz edilmediğini bu yöönüyle alacaklarının kesinleştiğini, görüşmelerin neticesiz kaldığını buna ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlu şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borcundan kurtulmak maksadıyla mallarını gizleme, kaçırma veya kaçmaya hazırlanma ve bu maksatla müvekkilimizin haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunma ihtimalinin olduğunu, bu durumda müvekkil şirketin mağduriyetinin artacağını bildirerek, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile borçlunun İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, HMK m.389 vd.maddeleri gereği davalının tüm anlaşma tekliflerine karşı ödeme yapmaması ve yargılama süresinde mal kaçırma ihtimali sebebiyle davalıya ait malvarlığı için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı ve davalının yerleşim yeri adresleri incelendiğinde yargı yeri çevresi olarak iş bu davanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde görüleceğinin anlaşıldığını, taraflar arasında akdi bir ilişki bulunmamakta olduğunu, dava konusu olayda müvekkili ile davalı arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkiline herhangi bir mil teslimi de yapılmadığını, davacı taraf vergi dairesi tarafından incelemeye alındığını, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tarafların arasındaki mal alım satımına ilişkin ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; aralarında ticari ilişki olup olmadığı, icra takibine konu miktardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarındadır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 67.776,92 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Tarafların BA ve BS formları ve SGK kayıtları incelenmiştir.
Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının Uyap ortamından gönderilmiş, dosyanın incelenmesinde; davacı şirket yetkili hakkında 01/01/2016-31/12/2017 tarihleri arasında sahte fatura düzenlemeleri sebebiyle Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan yargılama yapıldığı, Mahkememiz dosyasına konu 20/04/2018 tarihli faturanın kovuşturma konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişinden rapor alınmasına karar verilmiş, 31/05/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin incelenen 2018 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış noter
tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, yevmiye defterlerinin kapanış (görülmüştür) noter tasdikinin
ise yaptırılmadığı, 2019 yılına ait yevmiye ve defteri kebir e-defterlerinin açılış beratlarının
mevcut olduğu, kapanış yevmiye e-defterinin kapanış (görülmüştür) e-defter beratının
yüklenmediği, envanter defterinin açılış noter tasdikinin yaptırılmadığı, davacı şirketin 2018 ve
2019 yıllarına ticari defterlerinin TTK. 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmadığı ve
kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, davacı şirketin incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinde, 2018 yılında davalı yana 395.906,52 TL tutarında 6 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 140.450,00 TL tahsilat yapıldığı, yıl sonu itibariyle davalı yanın 255.456,52 TL borçlu olduğu, Davacı şirketin incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinde, davalı …ın 2018 yılından davalı
…ın 395.906,52 TL borçlu olduğu (davalı …ın 2018 yılında 255.456,52 TL olan borç bakiyesi
2019 yılında 395.906,52 TL olarak kaydedilmiştir), 2019 yılına ait e-defter beratları
yüklenmediğinden taraflar arasındaki ticari ilişki tespit edilemediğini, davalı …ın incelenen 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış (görülmüştür) noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, davalı …ın 2018 ve 2019 yıllarına ticari defterlerinin TTK. 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun
tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı …ın incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinde, 2018 yılında davacı şirketten
395.906,52 TL tutarında 6 adet fatura alındığı, karşılığında 196.950,00 TL ödeme yapıldığı,
yılsonu itibariyle davacı şirketin 198.956,52 TL alacaklı olduğu, davalı …ın incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinde, davacı şirketin 2018 yılından
198.956,52 TL alacaklı olduğu, 2019 yılında 3.206,00 TL ödeme yapıldığı, takip ve dava tarihi
ile yıl sonu itibariyle davacı şirketin 195.750,52 TL alacaklı olduğu, Mali açıdan değerlendirme; Davacı şirketin ticari defterlerinin TTK 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmadığı ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, davacı yanın ticari defterlerinin ise TTK
64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip
olduğu, Davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinde davalı …ın 255.456,52 TL borçlu olduğu, ancak
2019 yılına hatalı olarak 395.906,52 TL borçlu olarak devir yapıldığı, davalı şirketin 2018 ve
2019 yılı muhasebe kayıtlarının birbirini tutmadığı, 2019 yılı e-defter beratlarının
yüklenmediği, takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirketin alacağının ticari defter ve belgeleri
üzerinde tespit edilemediği, Davalı ….ın ticari defterlerinde ise takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirketin 195.750,52
TL alacaklı olduğu, Davalı … vekilinin savunma ve cevap dilekçesi ekinde 09.10.2019 tarihinde yapılan vergi
incelemesine dair tutanak sunulduğu, bu tutanağın 7. Maddesinde davacı şirket hakkında
sahte belge düzenlemekten dolayı 29.11.2018 tarih ve … sayılı Vergi Tekniği
Raporu düzenlendiği, davacı şirket tarafından (aralarında takip ve dava konusu yapılan
60.360,07 TL tutarındaki 20.04.2018 tarih ve … sıra numaralı faturanın da bulunduğu)
davalı yana 395.906,51 TL tutarında 6 adet fatura düzenlendiği, takip ve dava konusu olan 20.04.2018 tarih ve …. sıra numaralı 60.360,07 TL tutarında
faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmasına karşın davacı şirket hakkında sahte
belge düzenlemekten dolayı Vergi Tekniği Raporu düzenlenmiş olması, davacı şirketin 2019
yılı e-defter beratlarının yüklenmemiş olması nedenleriyle davacı şirketin alacağını dayanak
delilleri olan kendi ticari defter kayıt ve belgeleri ile ispatlayamadığı, Faiz; Davacı şirket vekili, takip talebinde 7.416,85 TL işlemiş faiz talep etmiştir. Davacı şirketin
takibe konu alacağını ispatlayamamış olması nedeniyle takipten önce işlemiş faiz hesaplaması
yapılmadığı, Takip ve dava konusu olan 20.04.2018 tarih ve …. sıra numaralı 60.360,07 TL tutarında
faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmasına karşın davacı şirket hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı Vergi Tekniği Raporu düzenlenmiş olması, davacı şirketin 2019 yılı e-defter beratlarının yüklenmemiş olması nedenleriyle davacı şirketin alacağını dayanak delilleri olan kendi ticari defter kayıt ve belgeleri ile ispatlayamadığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda taraflar arasında faturaya konu ürünlerin satımına ilişkin alım satım sözleşmesi olduğu, davacı tarafça davalı tarafa faturaya konu ürünlerin satıldığı ve teslim edildiği, ancak davalı tarafça ürünlerin bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının inceleme konu ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşımadığı ve kendi lehinde delil niteliğinde olmadığının tespit edildiği, davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davalı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarından 2018 yılında 255.456,52-TL alacaklı olduğu, 2019 yılında bu alacağının yanlış olarak 395.906,52-TL olarak girildiği, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının birbirini tutmadığı tespit edilmiştir. Davalının defter ve kayıtlarından davacının davalıdan 195.750,52-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. İhtilaf konusu olan 20/04/2018 tarih, …. sıra numaralı 60.360,07-TL bedelli faturanın her iki tarafın defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu olan faturanın davalının defter ve belgelerine kaydedilmiş olması davacı tarafından ürünlerin davalıya teslim edildiğine karine teşkil etmektedir. Her ne kadar bilirkişi raporunda ve davalı vekili beyanlarında davacı şirket yetkililerinin sahte fatura düzenlemekten yargılandığını ileri sürmüş ise de; dava konusu olan fatura davacı şirket yetkililerinin yargılandığı ceza dosyasının konusu değildir. Kaldı ki söz konusu faturanın sahte olarak düzenlendiği tespit edilmiş olsa bile söz konusu fatura davalı tarafça teslim alınarak defter ve belgelerine kaydedilmiştir. Bu nedenle davalının fatura konusu ürünleri aldığı ve bu nedenle bedelini ödemesi gerekmektedir. Davacının dava konusu faturadan olan alacağı davalı defter ve belgeleri ile sabit olduğundan davanın asıl alacak yönünden kabulüne, davalı takipten önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağı davalının ticari defter ve belgeleri ve fatura ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 60.360,07-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (12.072,01-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 4.123,19 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 818,59 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.304,60 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 8.646,81 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 818,59 TL peşin harç olmak üzere toplam 862,99 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 867,52 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.