Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/895 E. 2021/586 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/895 Esas
KARAR NO : 2021/586

BiRLEŞEN BAKIRKÖY 2021/123 ESAS 2021/121 KARAR Sayılı dosyası

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/03/2019 tarihinde yaya geçidenden karşıya geçen davacıya davalı …. Turizm ve Seyahat Acentası Ltd. Şti. Adına kayıtlı sürücü diğer davalı …. sevk idaresinde …plakalı araç çarptırmıştır. Yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek kuralını ihlal ettiğinden dolayı %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacıya ait kusur yoktur. Davalı ….. Turizm ruhsat sahibi olduğu için sürücü ile beraber müşterek ve müteselsil sorumludur. Bahse konu kazadan sonra davacı çok ağır bir şekilde yaralanmış ve birçok yeri kırılmıştır. … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden maluliyet raporu alınmış olup davacının %24 oranında engelli kaldığı tespit edilmiştir. Davacıda meydana gelen iş görememezlik tazminatı için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapılmıştır. Maddi tazminat talebimiz değerlendirilmiş ve maddi tazminat talebimiz hüküm altına alınmıştır. Tahkim dosyasında davalının %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı taksiye çıkmakta iken şu anda ayağındaki ameliyat sebebi ile araba sürmesi zora girmiş ve işini yapamaz hale gelmiştir. Taksi şoförlüğü yapan davacı işini ayağıyla yapması mecburiyeti bulunmaktadır. Ancak bu kazadan dolayı ayağını kullanamadığı için işini yapamaz duruma gelmiştir ve çalışma imkanıda kalmamıştır. Davacı taraf kaza tarihinden 01.03.2019 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ¨ 100.000,00 manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde iddia ettiği ilişkileri ve olayları, hangi delile neden dayandığını açıklaması gerekmektedir. Ancak davacı, dava dilekçesinde ve eklerinde hangi deliline hangi iddiasını ispata yönelik başvurduğunu belirtmemiştir. Somutlaştırma yükümlülüğüne riayet edilmeden hazırlanan dava dilekçesi, kanuni şartı yerine getirmediğinden ne sağlıklı bir savunma yapmamız ne de Sayın Mahkemenizin sağlıklı bir hüküm vermesi mümkündür. Davacının delil listesi HMK’nın 194. maddesine aykırıdır. Davacı, delil listesinde sadece delillerini saymakla yetinmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 194. maddesine göre taraflar delillerini sunarken hangi delillin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini belirtmek zorundadır. Müvekkil, aracı düşük hızda kullanmış olup aracıyla U dönüşü yapacağı sırada durarak sağ taraftan gelen başka bir araca yol vermiş olduğundan zaten bir anda yüksek bir hıza çıkmayacağı da aşikârdır. Daha sonra hareket ettiğinde müştekinin aracın kör noktasına denk gelmiş olmasından dolayı bir an için yayayı görememiştir. Müvekkilin düşük hızda olması, yaya geçidinin dönüş yolunun hemen başından başlaması, yaya geçidi levhasının ve müştekinin aracın kör noktasına denk gelmesi halleri mevcut olduğundan neticeyi öngöremeyen müvekkilin, olayda herhangi bir kusuru yoktur. Müvekkil; kazanın gerçekleşmesi akabinde de, anında aracı olay yerinde bırakarak müşteki …’nın yanına gitmiş, ambulans ve polis ekiplerine de bizzat kendi haber vermiştir. Müştekinin elinden kaçan kedisini de bulup yanına götürmüştür. Yani müvekkil, kazanın akabinde de anında müşteki İlker Sarıkaya’nın yardımına koşmuş, kendisinden beklenecek her şeyi yapmıştır. Olayın akabinde de müştekiyi ziyaret etmiştir. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, tamamen farzı muhal olarak, bir an müvekkilin kusuru olduğu kabul edilse dahi; davacının talep etmiş olduğu 100.000,00 TL’lik manevi tazminat son derece fahiştir ve davacı tarafın zenginleşme amacı güttüğü açıkça ortadadır.Bunun yanı sıra; davacı yanın, üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğü yerine getirmediğinden meydana gelen kazada müterafik kusuru bulunduğu göz ardı edilmemelidir. Trafik kurallarına uygun davranan ve U dönüşü yasağı olmayan yerde U dönüşü yapmış olan müvekkilin yanı sıra; davacı yanın, ışığa uymadan ve yola bakmadan karşıdan karşıya geçmeye çalışmış olması kuvvetle muhtemeldir. Davalı vekili davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

İş bu dava trafik kazası sebebi ile manevi tazminat istemli olup,
Davacı yanın SSK lı çalışan olduğu tacir olmadığı ,aracın sigorta şirketine karşı açılan bir dava da olmadığı anlaşılmakla ;
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin bu dosya ve birleşen dosya uyarınca GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/06/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır