Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/886 E. 2021/237 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/886 Esas
KARAR NO : 2021/237

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil aleyhine davalı şahıs tarafından Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas numarasına kayıtlı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatılmıştır. Yapılan takip açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiç bir hukuki dayanağı yoktur. Davalı faturaya dayanarak alacaklı olduğunu iddia ediyorsa bunu somut ve inandırıcı ıslak imzalı yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Bakırköy … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile müvekkili adına kayıtlı … İli, … İlçesi, … … Ada … Parsel sayılı taşınamaz üzerinde ki haczin kaldırılamasını ve müvekkili davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı taraf aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nde kayıtlı … E. Sayılı dosya üzerinden davalı müvekkil lehine olmak üzere fatura alacağından kaynaklı icra takibi başlatılmış olup işbu icra takibine davacı tarafça itiraz edilmeden takip kesinleşmiş ve haciz işlemleri başlatılmıştır ,davalının borçlu olduğu bu sebepten davanın reddine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE;

Dava, faturadan kaynaklı alacak talepli başaltılan itirazın iptali dolayısı ile açılan menfi tespit davasıdır.
Davalının tacir olup olmadığına yönelik ,Ticaret Odası,Vergi Dairesi ve Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkereler uyarınca tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda, davalının tacir olmadığı, hizmet alım işini ise spor faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirdiği, uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda anılan içtihatlar uyarınca; iş bu davanın davacı ile davalı arasında faturadan kaynaklı menfi tespit istemine yönelik olduğu, davalının tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alınarak Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/03/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır