Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/884 E. 2023/348 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/884 Esas
KARAR NO : 2023/348

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :22/05/2023
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.01.2018 vadeli 5.000 TL’lik senet, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.02.2018 vadeli 5.000 TL’lik senet, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.03.2018 vadeli 5.000 TL’lik senet, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.04.2018 vadeli 5.000 TL’lik senet, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.05.2018 vadeli 5.000 TL’lik senet, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.06.2018 vadeli 5.000 TL’lik senet için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, icra takibine dayanak bononun üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davaya ve takibe konu senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespit edilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Takibe konu senetin emre yazılı bir senet olduğunu ve kambiyo hukuku kuralları çerçevesinde amaç kıymetli evrakların tedavülünün kolay ve hızlı kılınması olduğundan senedin ibrazı üzerine senet üzerindeki imzaların doğruluğunun tespiti yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının ileri sürmüş olduğu imzaya ilişkin itirazlar, … Yapı – …. ile …. arasındaki iç ilişkiden ileri gelen bir uyuşmazlık olup müvekkili şirket bu ilişkinin içinde yer almadığından davacı tarafın itirazlarını yönelteceği taraflar arasında müvekkili şirketin bulunmadığını, söz konusu senetlerin iade edildiğini, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini, davayı 2 yıl 1 ay sonra ikame etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, … Yapı- … ve … İnşaat Nalbur- … davanın ihbarının gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava ve takibe konu bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı ve bonolardan ve icra takibine konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası uyaptan celp edilmiş, incelenmesinde; davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusuna karşı 5.000,00 TL lik 6 adet bonolara dayalı olarak toplam 31.018,25 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Dava konusu senetler incelendiğinde kambiyo senet vasfını taşıdığı ve unsurlarının tamam olduğu görülmüştür.
Davacı tanığı …. beyanında; ” Davacı komşum olur, bu sebeple tanırım. Davalı şirketi bilmiyorum. Davacı ile aynı apartmanda oturuyorum, Bizim apartmanın dış cephe boyası yapılacaktı, bu sebeple boyayı yapacak …. isimli kişi ile anlaştık, Bizden her biri 130 TL miktarlı imzamızın bulunduğu hatırladığım kadarıyla 20-22 adet bono aldı. Ancak binanın dış cephe boyasını yapmadan bırakıp gitti. Daha sonra bizim imzaladığımız senetleri ve imzamızı kullanarak kendisi başka senetler hazırlamış. Benim adıma da bu sebeple icra takibi yapıldı. Benimde bunlardan dolayı dosyam vardır. Benim adıma takibe koyduğu senetlerin miktarı 130 TL idi. …. isimli şahıs bütün apartmandan 130 TL lik senetler aldı. 800 TL de peşin para vermiştik. ….yi tanımıyorum. “demiştir.
İcra takibine dayanak olarak bonalardaki imzaların davacıya ait olmadığının tespiti için rapor alınmasına karar verilmiş, 22/02/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu senetlerdeki imzalar ve el yazıları ile ….’in karşılaştırma belgelerindeki imzaları ve el yazıları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki saptanmaması nedeni ile alacaklısı ….- …. Yapı, keşidecisi …. olan, 20.07.2017 düzenleme tarihli, 5.000 TL bedelli; 15.01.2018, 15.02.2018, 15.03.2018, 15.04.2018, 15.05.2018 ve 15.06.2018 ödeme tarihli senetlerdeki imzaların ve el yazılarının karşılaştırma belgelerindeki imzalarına ve el yazılarına kıyasla, ….’in eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı sonucu bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili, dava konusu bonolardaki düzenleyene ait imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu sebeple dava ve icra takibine konu bonolar ve icra takibine konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu bonoların iyi niyetli hamili olduğunu, bu sebeple imzaların sıhhatini araştırma yükümlülüğü olmadığını, dava konusu bonoları düzgün ciro silsilesine göre iktisap ettiğini ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6102 Sayılı TTK’nda düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan bono sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Kural olarak menfi tespit davalarında alacaklı olduğunu iddia eden taraf alacaklı olduğunu geçerli deliller ile ispat edecektir. Ancak kambiyo senetlerinde ispat yükü ters çevrilmiş ve kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olmadığını iddia eden taraf iddiasını geçerli ve kesin deliller ile ispat edecektir.
6102 sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “…keşideci, lehtarla arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 825. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir. Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.
Bu haliyle davacının senet metninden anlaşılan ve senedin geçersizliğine neden olan imzanın kendisine ait olmadığını ve sahte olduğunu davalıya karşı ileri sürmesi mümkündür. Davacı tarafından dava konusu senetler üzerindeki kendisi adına atfen atılan imzaların kendisine ait olmadığı ve senetlerden dolayı borçlu olmadığı iddia edilmiş, bu iddiaya istinaden Mahkememizce dava konusu senet asılları üzerinde imza incelemesi yaptırılmış ve alınan bilirkişi raporuna göre senetlerdeki düzenleyen kısmındaki davacıya atfen atılan imzaların davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Somut davamızda, davacı vekili tarafından imza inkar edilerek menfi tespit talebinde bulunulmuştur. Davacı tarafça senedin istirdatı talebinde bulunulmamıştır. İstirdat talebinde bulunulması halinde davalının kötü niyetli hamil olduğunun ispatlanması gerekecektir. İstirdat talebi olmadığından davacının davalının kötü niyetini ispat etme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Dava konusu senetlerdeki davacı adına atfen atılan imzalar ile davacının huzurda alınan ve belge asıllarındaki imzalarının çıplak gözle dahi bariz bir şekilde farklı olduğu Mahkememizce de görülmüştür. Bu sebeple ve usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere dava konusu senetlerde davacıya atfen atılan imzaların davacıya ait olmadığı ve imza inkarının menfi tespit talebi yönünden davalı hamile karşı ileri sürülmesi mümkün mutlak bir defi olduğu anlaşılmakla davacının dava konusu senetlerden ve icra takibine konu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı şartları oluşmadığından davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının dava ve Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine konu 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.01.2018 vadeli 5.000 TL’lik, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.02.2018 vadeli 5.000 TL’lik, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.03.2018 vadeli 5.000 TL’lik, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.04.2018 vadeli 5.000 TL’lik, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.05.2018 vadeli 5.000 TL’lik, 20.07.2017 düzenleme tarihli 15.06.2018 vadeli 5.000 TL’lik senetlerden dolayı ve icra takibine konu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Kötüniyet tazminatı şartları oluşmadığından davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.049,3‬0 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 512,33 TL peşin harcın mahsubu ile 1.536,97‬ TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 512,33 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 566,73‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.249,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben kasada bulunan evrak asılları ve senetlerin celp edildiği mercilere İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır