Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/88 E. 2020/109 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/88
KARAR NO : 2020/109

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 31/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır Türkiye ‘de yaşayan Iraklı bir yabancı olduğunu, müvekkilinin yatırım amacı olarak davalı şirketin …. projesinden … … Blok …Kat …. nolu bağımsız bölümü 16/02/2015 tarihinde yapılan sözleşmede yapılan ödeme planı ile belirlenen 196.440,00 USD karşılığında satın aldığını, müvekkilinin aylık dönemler halinde davalı şirkete toplam 77.055,00 USD ödediğini, davalı şirketin söz konusu daireyi 30/11/2017 tarihinde teslim edeceğini vaad etmesine rağmen vade tarihinde dairenin bitirilmediği için dairenin teslim edilmediğini, müvekkilinin dairenin teslimini istediğinde kendisine dairenin hazır olmadığını, bunun yerine Bulgaristan ‘daki projeden bir daire verebileceklerini, aksi halde ödemiş olduğu paranın da kendisine iade edilmeyeceğinin söylendiğini, müvekkilinin ödediği paranın ödenmeyeceğini öğrendikten sonra Bulgaristandaki iki tane daireyi 16/10/2015 ve 30/10/2015 tarihli sözleşmeler ile kabul etmek zorunda kaldığını, müvekkilinden bu sözleşmeler yapılırkende bir miktar para alındığını, ancak bu dairelerinde vade günü geldiğinde halen bitirilmediğini ve tesliminin gerçekleşemeyeceğini öğrendiğini, müvekkilinin ödediği para ve uğramış olduğu zararların kısmen tahsili amacıyla Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, daha sonra davalı şirket ile arabuluculuğa gidildiğini, ancak davalı şirketin ödemeye yanaşmaması nedeniyle anlaşamadıklarını, bu nedenlerle haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şirket aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davalının para cezasına çarptırılmasına, davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, her ne kadar dava dilekçesinde müvekkili şirket taraf olarak gösterilmiş ise de, müvekkilinin olan … …. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin söz konusu davada hiçbir taraf sıfatı bulunmamakta olması hasebiyle sıfat yokluğundan işbu davanın reddi gerektiğini, husumet itirazlarının saklı kalmak kaydıyla, “….” Konut Satış Sözleşme’nin “Uyuşmazlıklar” başlıklı 12. maddesi ile Sofya Mahkemeleri yetkili yargı yeri olarak belirlendiğinden huzurdaki dava hakkında yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davada müvekkili şirketin taraf sıfatının olmaması sebebiyle davanın husumetten ret edilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız olarak iş bu davayı ikame ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin tarafı olmaması sebebiyle davacı tarafından sözleşme kapsamında talep edilen bedellerin iadesi talebiyle ikame edilmiş olan işbu davada müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını ve ortada taraflar arasında kurulmuş bir sözleşme mevcut olmadığı gerekçesiyle işbu davanın esastan reddi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın esastan reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, taşınmaz satım sözleşmesi kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonunda mahkememizin 11/10/2019 gün ve …. E-… K sayılı davada tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin kararının istinafı üzerine BAM … H.D.sinin 16/01/2020 gün ve …. E- … K sayılı kararı ile özetle:”Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının dava konusu taşınmazı yatırım amaçlı aldığını, elde ki davanın icra takibine konu edilen alacaklardan kaynaklı itirazın iptali davası olup, mutlak ticari davalardan olduğunu beyan ederek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, tacir vasfı bulunmayan davacı gerçek kişinin yatırım amaçlı olarak davalıdan taşınmaz satın aldığı, vade tarihinde teslim edilemeyen daireler sebebiyle davalıya ait Bulgaristanda ki projeden ilk satımda yaptığı ödemelere karşılık iki adet daire satın aldığı, ancak bu dairelerinde vadesinde teslim edilememesi sebebiyle yapılan ödemelere karşılık icra takibi başlattığı, davalı borçlunun itirazı ile takibin durduğu ve eldeki davanın itirazın iptali talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Tacir vasfı bulunmayan davacı gerçek kişinin yatırım amacıyla ve birden fazla taşınmaz satın almış olması sebebiyle 6502 sayılı Yasanın 3/k maddesinde düzenlenen tüketici vasfına haiz olmadığı, tacir ve tüketici olmayan davacının mutlak ticari dava niteliğinde olmayan itirazın iptali davası sebebiyle Asliye Ticaret ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olmayıp, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, ilk derece mahkemesince tüketici mahkemelerine yönelik verilen görevsizlik kararının isabetli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, kamu düzenine ilişkin olan görev hususunun yargılamanın her aşamasında ve resen gözetilmesi gerektiği sebebiyle HMK m.353/1-a-3 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılması üzerine istinaf kaldırma kararı gerekçesine göre iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,

2- HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Kararın taraflara tebliğine,
4-Yargılama giderleri ve gider avansı konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/01/2020

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.