Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/875 E. 2021/770 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/875 Esas
KARAR NO : 2021/770

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu toplamda 6 adet fatura bedelinin ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu belirterek, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu 12.927,03 TL asıl alacaktan dolayı ilgili borca, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı adına dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hava yolu taşıma hizmet satışından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya vermiş olduğu hava yolu taşıma hizmeti karşılığında düzenlemiş olduğu fatura bedellerinden kaynaklı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 12.927,03 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, davalının süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/06/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2020 yılı yevmiye ve defteri kebir e-defterlerinin açılış beratları ile dönem sonunda yapılması gereken yevmiye e-defterlerinin kapanış (görülmüştür) beratlarının ve envanter defterlerinin açılış noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğunu, davacı şirkete ait ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı şirketin incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde, davalı tarafın 2019 yılından 19.080,33 TL borçlu olduğunu, 2020 yılında davalı tarafa 7.755,38 TL tutarında 7 adet fatura düzenlendiğini, karşılığında 16.603,00 TL tahsilat yapıldığı, takip ve dava tarihi ile yıl sonu itibariyle davalı tarafın 10.232,71 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın incelemeye iştirak etmemiş ve ticari defter kayıt ve belgelerini sunmadığını, davacı şirket vekilinin, takip talebinde 694,32 TL işlemiş faiz talep ettiğini, bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerektiğini, davacı şirketin takip öncesinde dosyaya karşılıklı bir anlaşma ve belirlenmiş bir vadeye ilişkin belge ya da takip öncesi bir ihtar sunmadığını, bu nedenle takipten önce işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığını, davacı şirketin 2020 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, takip ve dava tarihi ile yılsonu itibariyle davacı şirketin davalı taraftan 10.232,71 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, ibraz edilen tüm belgelerin ticari defterler ile uyumlu olduğunu, davalı tarafın incelemeye iştirak etmediği ve ticari defterlerini sunmadığının tespit edildiğini, davacı şirketin 2020 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin davalı taraftan takip tarihi itibariyle 10.232,71 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, ibraz edilen tüm belgelerin ticari defterler ile uyumlu olduğunu, davalı tarafın incelemeye iştirak etmediğini, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceğini, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa hava yolu taşıma hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak taşıma hizmet sunduğu, ancak davalı tarafından bu hizmet bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriği ile sabittir. Davalı tarafından taşıma işinin yapılmadığı yönünde bir itiraz ileri sürülmemiştir ve defter ve kayıtları da incelemeye sunulmamıştır. Bu nedenle davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, fatura teslim olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği kabul edilerek açılan davanın kısmen kabulüne, takipten önce davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler ve faturalar ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ İLE; Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında yapılan takibe davalı tarafça yapılan itirazının kısmen iptali ile takibin 10.232,71-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacağın (10.232,71-TL) % 20’si oranında 2.046,54-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca alınması gereken 698,99 TL maktu karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 156,13 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 542,86 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 156,13 TL peşin harç olmak üzere toplam 210,53 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 700,73 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine müteakiben dosya arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin…….. esas sayılı icra takip dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.