Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/874 E. 2022/886 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/874 Esas
KARAR NO : 2022/886

DAVA : Alacak (Sözleşmeden Dönülmesi Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/11/2022
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında yapılan 4 adet (3 adet 200 ton, 1 adet 160 ton) makine alımı konusundaki anlaşma neticesinde makinelerin bedelleri toplamı olan 140.000 Euro’nun yarısının 6 adet çek ile yarısının ise elden nakit olarak verilmesi kararlaştırılmış olduğunu, Bu anlaşma neticesinde müvekkili tarafından davalıya; ….bank … Şube …. Çek No. 20.05.2020 Vade tarihli 12.717 $, ….bank …. Şube …. Çek No. 20.06.2020 Vade tarihli 12.717 $, …bank … Şube …. Çek No. 20.07.2020 Vade tarihli 12.717 $, ….bank …. Şube …. Çek No. 20.08.2020 Vade tarihli 12.717 $, ….bank …. Şube …. Çek No. 20.09.2020 Vade tarihli 12.717 $, ….bank …. Şube … Çek No. 20.10.2020 Vade tarihli 12.717 $, Toplam 70.000 Euro ya denk gelen 76.302 $ bedelli 6 adet çek verilmiş olduğunu, Kalan bedeli davalının elden ödenmesini istemiş, bu sebeple müvekkilinin bankalardan belirtilen bedelini toplamaya çalıştığını, ancak ülkedeki COVİD-I9 salgınının en kritik dönemleri olması sebebi ile bankaların çalışma saatleri kısaltıldığını ve çalışma şeklinde değişiklikler yapılmış olduğunu, bu nedenle müvekkilinin çok zor şartlarda parayı ancak TL olarak toparlayabildiğini, hem salgından dolayı, hem de miktarın yüksek olması sebebi ile TL’yi Euro ya çevirmesinin mümkün olmamış olduğunu, müvekkilinin, içinde bulunulan olağanüstü dönemden dolayı ödemeyi fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL olarak getirdiğini, ödemenin yapılmasının ertesi günüde herhangi bir kur farkının olması halinde bu farkında ödeneceğini davalıya bildirilmiş olduğunu, ancak ödeme davalı tarafından kabul edilmediğini, davalı tarafın müvekkiline makineleri satmaktan vazgeçtiklerini ve sözleşmeyi feshettiklerini bildirilmiş olduklarını, müvekkilinin, mevcut makinelerinin gelen talebi karşılamada yetersiz kalması nedeniyle acil makine ihtiyacı ortaya çıkması sebebiyle sıfır 5 enjeksiyon makinesi alımı için başka bir satıcı ile anlaşılmasına rağmen gümrük işlemlerinin uzayacağı bildirilince acil ihtiyacın karşılanması adına davalının ikinci el makinelerini almak için davalı ile anlaşmış olduklarını, müvekkiline makinelerin bir an önce tesliminin firması tarafından hayati öneme sahip olduğunun davalı tarafça bilinmesine rağmen iş makinelerin tesliminin gerçekleştirilmemesinin davacıyı çok zor duruma sokmuş olduğunu, Davalı ile yapılan şifahi anlaşmada ödemenin mutlak suretle Euro olarak yapılacağının kararlaştırılmadığını, davalının dolar olarak 6 adet çeki alması tarafların sözleşmede aynen ödeme kararlaştırmadıklarını da ortaya koymakta olduğunu, Davalı tarafa Gaziosmanpaşa … Noterliği 11.05.2020 tarih ve …. yevmiye numarası ile sözleşmenin haksız feshedilmesi sebebi ile ödenen çeklerin taraflarına iadesi ihtar edildiğini, bu ihtara cevaben davalı taraf makinelerin demonte hale getirilmesi sebebine bağlı olarak şirketin 100.000 TL’yi aşan tutarda zararı olduğunu bu kapsamda bu zarara karşılık 20.05.2020 tarihli 12.717 $ tutarlı çek bedelini tahsil ettiklerini belirtmiş olduklarını, Davalı taraf zararı olduğu gerekçesi ile 20.05.2020 tarihli ve 12.717$ bedelli çeki tahsil edip kalan 5 adet çeki taraflarına iade etmiş olduklarını, ancak davalı tarafın haksız olarak tahsil ettiği bu çek bedelinin davalıdan tahsilinin zaruri olduğunu, zira ödeme gününde yapılan ödemeyi kabul etmeyerek sözleşmeyi fesheden ve müvekkilini ağır mağdur eden tarafın davalı olduğunu, davalının iş bu çeki tahsil ederek uhdesine almasının hukuki hiçbir dayanağı bulunmamakta olduğunu, davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olduğunu, müvekkiline maddi ve manevi zarar vermiş olduğunu, taraflarınca çekilen 11.05.2020 tarihli ihtarnameye rağmen davalının söz konusu 20.05.2020 tarihli ve 12.7178 bedelli çeki iade etmeyerek haksız ve hukuka aykırı olarak çek bedelini bankadan tahsil etmiş olduğunu, Yukarıda arz ve izah edilen, mahkemece re’sen dikkate alınacak sebeplerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalması kaydı ile; Davalı tarafa ödenen 12.717 USD’nin 20.05.2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, I.maddedeki aynen ödeme taleplerinin kabul edilmediği takdirde 12.717 USD’nin fili ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kurundan hesaplanacak TL karşılığının 20.05.2020 tarihinden itibaren 3195 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği en yüksek faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 1.maddedeki aynen ödeme ile 2.maddedeki fiili ödeme tarihindeki TL cinsinden ödeme yapılması talepleri kabul edilmediği takdirde 12.717 USD’nin dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 99.192,02 TL’nin 20.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 3 adet 200 ton ağırlığında ve 1 adet 160 ton ağırlığında makinelerin 140.000 EURO bedelle satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, bu bedelin bir kısmının çekle (dökümleri dava dilekçesi ve ekte yer alan fesih anlaşmasında bulunan) vade ve miktarlarda, geri kalan kısmının ise nakit olarak teslim anında ödeneceği konusunda bir ihtilaf bulunmamakta olduğunu, makinelerin davalı şirket merkezinden demonte olarak teslim alınacağı konusunda da bir ihtilaf olmadığını, müvekkilinin, Covid-19 pandemisinin en yoğun olduğunu, panik dönemi başlangıcı olan 2-3 Nisan 2020 tarihinde sözleşmedeki şartlara uygun olarak 20 kişilik bir teknik ekip oluşturduğunu, 3 adet 200 ton ağırlığında ve I adet 160 ton ağırlığında bulunan makineleri taşınabilir ve yüklenilebilir bir biçimde depolama alanında hazır bulundurmuş olduklarını, Davacı yan teslim tarihi olan 03.04.2020 tarihinde ödemesi gerekli 70.000 EURO’yu mesai saatleri içerisinde getirmemiş ancak mesai saati sonrasında takriben saat 19:30 civarında eksik olarak ve TL cinsinden getirmiş olduğunu, TL olarak getirilen bedel ise 70.000 EURO miktarında değil bundan daha az miktarda bir bedel iken davacı şirket eksikliği ertesi gün giderebileceklerini iletmiş olduğunu, Varılan anlaşmaya uygun olmayan bu teklif davalı tarafından kabul edilmediğini ancak sözleşme fesih de edilmemiş ya da sözleşmeden dönülmemiş olduğunu, ancak davacı şirkete eksik bedelin tamamlanması halinde makinelerin teslime hazır biçimde beklediğinin bildirilmiş olduğunu, nitekim buna ilişkin birden fazla elektronik yazışmanın mevcut olduğunu, Davacı yan satış sözleşmesinin alıcıya yüklediği satış bedelini kararlaştırılan tarihte ödemeden imtina ettiği gibi ilerleyen zamanda da bedeli ödememiş ve makineleri teslim almamış olduğunu, Söz konusu uyuşmazlığa ilişkin taraflar arasında karşılıklı ihtarnameler ve elektronik posta iletileri ile bildirimlerde bulunulmuş ancak sonuç alınamamış olduğunu, Davacı yan sözleşmeye uymadığı için müvekkili sözleşme kapsamında kendisine verilen 20.05.2020 vadeli ve 12.717 USD bedelli çeki menfi ve müspet zararlarının bir kısmına mahsuben tahsil etmiş olduğunu, müvekkilinin , adi edimli bir sözleşme olan satış sözleşmesine konu makinelerin zilyetliğinin ve mülkiyetinin devri borcuna ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, makineleri demonte olarak yüklemeye ve teslime hazır halde bulundurmuş olduğunu, davacı şirketin ise kendisine düşen satış bedeli yükümlülüğünü tam olarak ve belirlenen tarihte yerine getirmediği gibi sonrasında da bu borcunu yerine getirmek ve makineleri teslim almaktan kaçınmış olduğunu, Davacı şirketin sözleşmenin kendisine yüklediği malların teslim alınması ve satış bedelinin zamanında ve tam olarak yapılmaması sebebiyle davalının hem makinelerin sökümü ve yükleme alanına taşınması masraf ve külfetine katlanmış (ve akabinde tekrar eski haline getirme giderleri oluşmuş) hem de makineleri aynı koşullarda başka müşterilere satma olanağını yitirmiş olduğunu, bu durumda davalı şirketin menfi ve müspet zararları oluşmuş olduğunu, Dava konusu çek bedeli bu nedenle tahsil edilmiş ve davacı şirkete ödenmeyerek bu zararlara mahsuben alınmış olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın reddedilmesi gerektiğini, Davacı yan yetkilisi ….’in 29.05.2020 tarihli teslim/tesellüm ve fesih protokolü ile bu koşulları kabul ettiğini ve sözleşme gereği davalı şirkete satış bedeline esas olmak üzere teslim edilen 5 adet toplam 63.585 USD tutarlı çeki teslim almış olduklarını, hiçbir ihtirazı kayıt sunmaksızın gerçekleşen bu işlem ile taraflar sulh olmuş olup, huzurdaki davanın bu nedenle kabul edilebilir olmadığını, Davacı yan ile müvekkili arasında yapılan sonraki görüşmeler uyarınca sözleşmenin feshi prosedürünün gerçekleşmiş olduğunu, müvekkili açıkça tahsil edilen dava konusu çek bedelini iade etmeyeceğini, zararının daha fazla olmasına rağmen bu bedel karşılığı sözleşmeyi feshetme isteğini davacı yana sözlü olarak bildirmiş olduğunu, Taraflarca bu kapsamda yapılan 29.05.2020 tarihli görüşmede davacı şirket yetkilisi …. hukuki ihtilafı ortadan kaldırmak istediğini beyan ettiğini ve teslim / tesellüm tutanağını hiç bir ihtirazı kayıt sunmaksızın imzaladığını ve kabul etmiş olduğunu, aynı gün içerisinde dava konusu satış sözleşmesinin eki niteliğinde ki bir vincin satış bedeli davacı tarafça ödendiğini ve bu vincin teslim alınmış olduğunu, Davacı yan ile yapılan 29.05.2020 tarihli anlaşmanın iki tarafı bağlayan bir fesih anlaşması niteliğinde olduğunu, bu nedenle dava konusu talebin hukuki mesnetten yoksun olup reddinin gerekmekte olduğunu, Arz ve izah olunan nedenlerle; davanın reddi ile vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki makine satım sözleşmesi kapsamında sözleşmeye konu makinenin teslim edilmemesi sebebiyle davacı tarafından davalıya verilen ve iade edilmeyen dava konusu çek bedelinin iadesine ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Tarafların ticari sicil kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Tarafların tanıklarının beyanları Mahkememizce alınmıştır.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, taraflarca sunulan belgeler, yazışmalar, ihtarnameler ile, tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği, tarafların edimleri edimlerin eksiksiz bir şekilde yerine getirilip getirilmediği, sözleşmenin davalı tarafça feshinin haklı olup olmadığı, davalı vekilinin savunmasında belirttiği şekilde dava konusu makinelerin demonte hale getirilip, taşınması ve bekletilmesi sebebiyle dilekçelerinde belirttiği zarar miktarları makinelerin bir kısmının başkasına satım tarihine kadar, bir kısmının ise satılamaması sebebiyle, uğradığı zarar miktarı, kâr kaybı, başkasına satışı sebebiyle uğradığı zarar miktarının olup olmadığı varsa miktarı, davalının savunmalarında belirtilen sebeplerle uğradığı toplam zarar miktarı, dava konusu çeki bu nedenle tahsil etmesinin yerinde olup olmadığı, tarafların talepleri, faiz oranı, türü ve miktarı ve başlangıcı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 15/08/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı yanlar tarafından incelemeye sunulan 2020 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı ve davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, dava tarihi olan 04.12.2020 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 12.717,-USD alacaklı oldukları, 12.717,-USD’ın dava tarihi olan 04.12.2020 tarihi itibariyle, Merkez Bankası USD Satış Kuru olan 7,8614 TL üzerinden TL karşılığının (12.717,-USD*7,8614 TL) 99.973,42 TL hesaplanmış olduğu, Davalı tarafın zararının 9.563,00 TL olabileceği, Davacının, davalı yanın uğrayabileceği tespit edilen 9.563,-TL zarar düşüldükten sonra davalı yandan kalan alacağının dava tarihi olan 04.12.2020 tarihi itibariyle (99.973,42 TL-9.563,-TL) 90.410,42 TL olarak hesaplanmış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, dava tarihi olan 04.12.2020 tarihinden itibaren 90.410,42 TL alacağına, ticari avans faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; taraflar arasındaki sözleşmeye konu makinenin davalı tarafından davacıya satımı konusunda anlaşma yapılmış, makine bedelinin 140.000 Euro olarak belirlenmiş, söz konusu bedel için davacı tarafından davalıya altı adet 12.717 USD bedelli çek verilmiş ve geri kalan bedelin elden ödeneceği hususunda anlaşmaya varılmıştır. Davacı tarafından davalıya elden verilecek makinenin kalan bedeli davacı tarafça yabancı para olarak verilmemesi ve TL olarak verilmek istenilmesi sebebiyle davalı tarafından sözleşmeden dönülmüş ve makine davacıya teslim edilmemiştir. Bunun üzerine davacı tarafından davalıya teslim edilen çeklerden beş adedi davacıya iade edilmiş, ancak bir adet dava konusu çek iade edilmemiştir. Bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davalı tarafça davacıya iade edilmeyen dava konusu çekin davalı tarafça makinenin teslimi hazırlığı için yaptığı masraflara mahsup edilip edilemeyeceği hususlarındadır.
Davalı vekili tarafından dava konusu makinenin teslimi için masraf yapıldığını, bu masraf karşılığında dava konusu çekin davacı tarafa iade edilmediğini, sözleşmeden dönülmesi ve çeklerin iadesi ile dava konusu çekin masraflar için davacıya iade edilmemesi hususunda davacı şirket yetkilisi ile 29/05/2020 tarihli teslim-tesellüm tutanağı ile anlaşıldığı, davacı şirket yetkilisinin söz konusu tutanağa herhangi bir ihtirazi kayıt koymadığını ve dolayısıyla davacının dava konusu çekin masraflara binaen davalıda kalmasını kabul ettiğini beyan etmiştir. Ancak davalı vekili tarafından sunulan 29/05/2020 tarihli tutanak incelendiğinde; taraflar arasındaki makine satım sözleşmesinin feshi sebebiyle davacı tarafından davalıya verilen beş adet çekin davacı şirket yetkililerinden …. ‘e iade edildiği, bir adet dava konusu çekin ise masraflara mahsup edildiğinin belirtildiği, davacı şirket yetkilisi …’in ise teslim alan olarak tutanağı imzaladığı, davalı tarafın tutanakta isim ve imzasının bulunmadığı görülmüştür. Davalı vekili her ne kadar davacı şirket yetkilisi … ihtirazi kayıt koymadan tutanağı imzaladığını ve bu nedenle çekin masraflara mahsuben kendilerinde kaldığını kabul ettiklerini beyan etmiş ise de; davacı şirket yetkilisinin dava konusu çekleri aldığına dair tutanağı imzaladığı, tutanağa ihtirazı kayıt koymamasının dava konusu çekten açıkça belirtilmediğinden feragat ettiğine veya çeki mahsuben davalıya verdiklerine dair kabul anlamı taşımadığı açıktır. Bu sebeple davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Mahkememizce sözleşme konusu makinenin teslim için hazırlanma masrafları bilirkişi marifeti ile hesaplattırılmış ve hesaplanan bedel ile çek bedeli karşılaştırıldığında masraflara göre çok yüksek miktarda olan dava konusu çekin davalıda masraflara mahsuben bırakılmasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve davalı savunmalarını desteklemediği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı tarafça makinenin teslimi için masraf yapıldığı hususu tanık beyanları, davalı tarafından sunulan belgeler ve işin olağan akışı ile kabul edilebilir ise de, bu davalıya tek başına davacı tarafından makine bedeli olarak teslim edilen çekin davacı ile açık anlaşma yapılmadan tek taraflı olarak masraflarına mahsuben kendisinde alıkoyma yetkisi vermemektedir. Söz konusu masraf bedeli ise ayrı bir yargılamanın konusu olduğu gibi, davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde açıkça takas ve mahsup talebinde bulunulmamıştır. Bu sebeple davalının yaptığı masraflar davacı alacağından mahsup edilmesi mümkün değildir ve Mahkememizce davacı alacağından mahsup edilmemiştir. Sözleşmeden dönülmesi halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Davamıza konu sözleşmeden dönülmesi sebebiyle dava konusu makine davacıya teslim edilmemiş ve bunun karşılığında da davalı tarafça ödenen bedelin ve dava konusu çek bedelinin davacıya iade edilmesi gerektiğinden açılan davanın kabulüne, davacı tarafından çeklerin iadesi için gönderilen ihtarnamenin 20/05/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 3 günlük sürenin araya tatil günleri girmesi sebebiyle son günün 27/05/2020 tarihi olduğu ve çek iadesi için davalının 28/05/2020 tarihinden itibaren temerrüte düştüğü anlaşılmakla Mahkememizce bu tarihten itibaren faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Taraflar arasındaki sözleşmeden dönülmesi ve davalı tarafından davacıya iade edilmeyen çek sebebiyle 12.717 USD’nin 28/05/2020 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 6.839,43 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.709,17 TL peşin harcın mahsubu ile 5.130,26 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 16.018,52 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.709,17 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.763,57 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.719,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır