Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/858 E. 2021/860 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/858 Esas
KARAR NO : 2021/860

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, takip tarihi itibariyle 21.153,21 TL alacakları olduğunu, bakiyenin ödenmediğini, Bunun üzerine davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan etmiştir. Davacı şirket, yukarıda açıklanan nedenlerle, itirazın 21.153,21 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraftan metal aksesuar kaplanması konusunda hizmet aldıklarını, alınan hizmetin ayıplı olduğunu, Bu durumun davacı tarafa bildirilmesine rağmen giderilmediğini, davacı tarafın ürünlerin ayıplı olduğunu kabul ettiğini, herhangi bir borçlarının olmadığını beyan etmiştir. Davalı şirket, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, davanın reddine, davacının %20 tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava cari hesap alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 21.153,21 TL asıl alacak 95,62 TL işlemiş faiz toplamı 21.248,83 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 21.153,21 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı ile davalı arasında metal aksesuarların kaplanması işine dair cari hesap şeklinde yürütülen ticari ilişki olduğu her iki tarafın da kabulündedir.
Davacı yan edimini ifa ettiğini ve cari hesap alacağını talep etmekle ,davalı yan davacının edimini ayıplı yaptığını bir kısım ürün kaplamalarının ayıplı ifa edildiğini savunmuştur.
İş bu davada çözülmesi gereken uyuşmazlık; davacının metal aksesuarların kaplanması işi sebebi ile faturadan kaynaklı alacağı olup olmadığı davalının ayıp iddiasının yerinde olup olmadığı ayıbın niteliği açık/gizli/üretim/kullanımdan olup olmadığı ayıp ihbarının süresinde ve usulune uygun yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalının tanık deliline dayandığı anlaşılmakla aşağıda ifadeleri aktarıldığı üzere tanıkları dinlenilmiştir.
Tanık …,: Ben davalı şirkette depoda üretim bölümünde çalışmaktayım. Dava konusu uyuşmazlığa hakimim. Biz tekstil aksesuarları işi ile uğraşmaktayız. Ham maddeyi alırız zımpara vibrasyon işlemleri kalite kontrol montaj işlemleri yaptıktan sonra firmalara ürünlerimizi göndeririz. Dava konusu ürünleri de işlemleri yaptıktan sonra davacı tarafa kaplama işini yapıp geri göndermesi için gönderdik ürünlerimiz 2-3 gün içinde işlem yapılıp geri geldi. Gelir gelmez biz ertesi gün kalite kontrolünü yaptık. Ürünlerde siyah free nikel kaplamalarda renk değişimi oldu. Ürünlerin üzerinde kaplamadan kaynaklı janjanlı renk ve matlıklar olduğu görüldü. Askı kaplamadan kaynaklı izler oldu. Bunlar derhal davacı taraf yetkilisi … ve … Bey e iletildi. Durumdan haberdar ettik mailler ve telefonla bildirdik. Şirketimiz tarafından ürünler davacı tarafa gönderildi onlar kabul etmedi ürünler 1-2 gün davacı tarafta kaldı. Ürünlerimizi iade ettiler. Bizde reklamasyon faturası kestik şeklinde beyanda bulunmuşur.
Tanık tanığı …: Davalı şirkette satış ve pazarlama görevi yapıyorum. Biz ürünlerimizi enjeksiyon aşamasından başlayarak üretmekteyiz. Ancak kaplama işini fason çalışmaktayız. Dava konusu ürünleri biz fason olarak davacı şirkete verdik. Ürünler geri geldiğinde farklı kaplama renklerinin gözle görülür şekilde istediğimiz şekilde yapılmadığı ve ayıplı olduğu anlaşıldı. Yüzeyde kabarcıklar, rengarenk janjanlı görüntüler, korozyon lekemi görüntüler, elektrolak işleminde hatalı olduğunu ve kaplama ile birlikte çatlama olduğunu çizikler matlıklar olduğu gördük. Ürürnler gelir gelmez davacı tarafa imalat müdürümüz önce şifai olarak bu kusurları bildirdi. Sonrasında ise 1 gün sonra yazılı olarak bildirdik şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davalı şirket merkezinde bulunduğu anlaşılmakla bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor tanzimi istenilmiş;
30/08/2021 Tarihli Mali Müşavir ,Tekstil Mühendisi ,Metalurji Mühendisinden oluşan Bilirkişi Raporunda özetle;
21.09.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 39.169,17 TL borçlu olduğu ve 39.016,07 TL tutarlı kayıt işlemi ile borcun 0,10 TL küsurat tutarına düştüğü, 31.12.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 0,10 TL borçlu olduğu, MUTABAKAT FARKI açıklamalı kayıt işlemi ile bakiyenin sıfırlandığı,Taraflar arasında ticari defter ve kayıtlarda takip tarihi itibariyle 21.153,21 TL tutarlı bir farkın olduğu, iş bu farkın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına yaptığı 3 adet tek taraflı fatura kayıt işleminden kaynaklandığı, Davacı … TEKS. METAL KAP. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ tarafından yapılan kaplama işlemi aynı hammaddeye yapıldığından, kaplama olan yüzeyin belirli noktasal kısımlarında kalmış olan yağ kalıntılarının etkisi ile ürün yüzeyinde ayıplı noktasal bölgeler oluşturduğu kanısına varılmıştır. Davalı, davacı şirkete yaptırdığı kaplama işleminin büyük çoğunluğunun sağlam olduğunu, sadece bu partide büyük sorun yaşadıklarını, diğer partilerde az miktarda ayıplar meydana geldiğini beyan etmiştir. Davalı … TEKSTİL VE YAN ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. iş yerinde yapılan inceleme sırasında ayıplı ürünler partiler halinde olduğu görüldü ki; o partilerde yapılan işlemlerin tam olarak kaplama öncesi hazırlık yapılmadığı kanısına varılmıştır.Takas mahsup işlemi sonrasında davacının davalıdan alacağının kalmadığı kanaati ile rapor düzenlenmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesi mi satım sözleşmesi mi olduğu noktasında değerlendirme yapıldığında ;
Davacı yan , davalı yana ait boyamaya hazır haldeki metal aksesuar ürünlerinin boyama/kaplama işini yapmaktadır.Taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesi kapsamında olup, davanın çözümlenmesinde uygulanması gereken hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddeleridir.
Eser sözleşmesinin unsurları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre bir eser meydana getirme, eser ve iş bedelidir. Satım akdinin unsurları da satılan mal, satış bedeli ve tarafların anlaşmasıdır.
Eser sözleşmesinde yüklenici faaliyette bulunmak suretiyle bir sonucu gerçekleştirmektedir. Meydana getirme (imal) unsuru eser sözleşmesi ile satış sözleşmesi arasındaki en önemli farktır. Satış sözleşmesinde satıcı sözleşmenin yapıldığı sırada hazır olan bir şeyi, eser sözleşmesinde ise yüklenici iş sahibinin siparişi üzerine kendisinin meydana getirdiği şeyi bir bedel karşılığında teslim etmeyi üstlenmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.04.1978 gün ve E:3, K:4 sayılı ilâmında satış ve eser sözleşmeleri arasındaki ayırt edici unsurun imal (meydana getirme) olgusu olduğu vurgulanmıştır.

Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunu düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır.
Davacı ve davalı yan ba- bs formları ve ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış;taraflar arasında üç adet faturadan kaynaklı cari hesap farkı olduğu anlaşılmış iş bu farkın davaya konu alacağın kaynağı olan üç adet faturadan kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Toptan Satış Faturası açıklamalı 1.751,12 TL ,İade faturası açıklamalı 13.602,71 TL , Toptan Satış Faturası açıklamalı 5.799,29 TL olmak üzere faturalar toplamı 21.153,12 TL hesap farkı ile davacının tek taraflı alacak kaydettiği görülmüştür.
Teknik bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede kaplama işine yönelik bir kısım açıklama sonrasında kaplama yapılmış malzeme üzerindeki hataların göz ve el ile yapılan temasta açıkça fark edildiği ve davalı iş yerinde bulunan ham haldeki malzemenin çapak alma ve zımparalama yapılmadan hazır halde olduğu bu hali ile davalının kusurunun bulunmadığı ifade edilmekle ;
Yapılan inceleme ile davacının bir kısım kaplama işini ayıplı yaptığı (renk farklılığı,matlaşma,kabarcık oluşması vs…) ve de bunun açık ayıp olduğu ve de davalı tarafından ivedi davacıya e-mail ile ihbar edildiği tespit edilmiştir.Kaldı ki dinlenen davalı tanık beyanları da davacının ayıplı üretimini ispata ve de süresinde ihbara yöneliktir.
1.751,12 TL lik fatura içeriğininin davacının ayıplı olan bir kısım ürünleri tamir ettikten sonra davalıya artı fatura keşide etmesinden kaynaklandığı anlaşılmış olup ayıplı olduğu ve de süresinde ayıp ihbarı yapıldığı anlaşılan ürünlerin davacı tarafından tamir edildiği görülmekle ayrıca kendi kusurundan vechile davacının tamir bedelini davalıya yansıtamayacağı ,13.602,71 TL lik ve 5.799,29 TL faturanın davalı tarafından bir kısım ayıplı ürün sebebi ile kestiği faturalar olup, davacı tarafından iade edildiği anlaşılmış olup ,yerinde incelenen ürünlerde fatura içeriği ürün ve miktar denetimi yapılmış olup davalının iadesinin haklı olduğu bu sebeple davacının iade faturası olarak düzenlediği iş bu faturaların yersiz olduğu her üç fatura yönünden de davacının alacak talebinin haksız olduğu anlaşılmış olup ispatlanamayan davanın ve şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30- TL harcın 255,01 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 195,71‬‬ TL bakiye harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-1.320,0 TL arabulucu ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır