Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/850 E. 2022/344 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/850 Esas
KARAR NO : 2022/344

DAVA : İtrazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlulardan ….. Tekstil Ve Temizlik Ürünleri Sanayi Ve Ticaret A.Ş. müvekkilinin bankanın …. şubesinden 28.04.2017 tarihli Genel Kredi sözleşmesine istinaden 1.300.000,00 TLticari kredi kullandığını, diğer davalı ….. bu kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olup aynı zamanda şirket ortağı ve yetkilisi olduğunu, kredi borcu taksitlerinin ödenmemesi üzerine borçlu şirket ve kefiline Büyükçekmece …..Noterliği’nin 25.10.2019 tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, İhtarname borçlu şirket ve kefillere tebliğ edilerek yasal yükümlülük yerine getirildiğini, davalıların hiçbiri tarafından ihtarname ile bildirilen hususlara itiraz edilmediğini, davalılar müvekkil bankanın alacağını ödememeye devam ettiğinden Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. D.iş sayılı ihtiyati haciz kararı uygulanmak üzere Büyükçekmece ….. İcraMüdürlüğü’nün ….. esas sayılıdosyası ile icra takibi başlatılarak 568.293,35 TL toplam alacağın işleyecek 96 20,15 akdi temerrüt faizi, BSMV si, icra harç ve masrafları ile vekalet ücretiyle birlikte tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile ödenmesi, gayri nakdi risk bedeli 32480 TL çek yaprak bedelinin depo edilmesinin istendiğini, davalılar anılan icra dosyasındaki borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davalılar borçlarını eda etmedikleri halde sadece müvekkilinin alacağını almasını geciktirmek adına itiraz işlemini gerçekleştirdiğini, davalı şirket adına sözleşmesinin teminatı olan ….. plakalı araç hakkında Dairesinin ….. es. Sayılı dosyasından Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte aracın satılması sonucu gerçekleşen tahsilat nedeniyle iş bu davayı bakiye alacak tutarı üzerinden açmak gerektiğini, Davalılar itiraz dilekçelerinde; Kredi sözleşmesine, alacağın aslına, işlemiş faize ,işleyecek faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini beyan ettiklerini, kredi sözleşmesi ….. teminatı kapsamında olduğunu, 22/11/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 2016/9538 sayılı “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Karar” hükümlerine göre davalı borçlu Şirketin müvekkil bankadan kullanmış olduğu ….. garantili ticari nitelikli kredilerde ….. A.Ş. tarafından müvekkiline, davaya konu krediye olan kefaletine karşılık ödeme yapılması, icra takibinin mükerrer olması anlamına gelmediğini, ….. garantili kredilerde ….. tarafından kefaletine karşılık ödeme yapılsa dahi, kredi veren kuruluş tarafından diğer borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine alacağın tamamı üzerinden icra takibine devam edilmesinin 22/11/2016 tarihli Resmi Gazete yayımlanan 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ve ….. ile Banka arasından imzalanan protokolün gereği olduğunu, gerek Bakanlar Kurulu kararında gerekse Kefalet Protokolünün “Hazine Destekli Kefaletlerde Takip ve Tahsilat Süreçlerine İlişkin Esaslar” düzenlemesinin 4.3. No’lu maddesinin 3 ve 5. fıkralarında …..’nin kefalet limitini tazmininden sonra da alacağın tamamı üzerinden yararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış olan takiplere kredi veren tarafından devam edileceği hükme bağlandığını, Bakanlar Kurulunun 2016/9538 sayılı Kararı’nın 6. maddesinin 1. fıkrasında “Temerrüt sonrası takip işlemleri kredi verenlerce yürütülür.” ve 4. fıkrasında “Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip işlemleri neticesinde elde ettiği tahsilat, tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır.” denilmek suretiyle ….. tarafından tazmin edilen kefalet limiti tutarındaki alacağın takibinin kredi verenlerce (bankalarca) yürütüleceği ve bu takipler neticesinde nakde çevrilen teminatlar ile takip işlemleri neticesinde elde edilecek tahsilatın tazmin edilen kefalet oranında …..’ye aktarılacağı hükme bağlandığını, Nitekim Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin 19.12.2019 tarihli, …. es. … k. Sayılı kararı; ….. A.Ş. ile davacı banka arasında akdedilen kefalet çerçeve sözleşmeleri, kefalet protokolü ve Bakanlar Kurulu kararı dikkate alındığında temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesinde ve kanuni takibe ilişkin işlemlerin kredi verenler tarafından yürütüleceği, kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilatın tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılacağı, kurum tarafından tazmin edilen tutardan iskonto yapılmaması, ….. A.Ş. tarafından yapılan kefalet ödemesi bulunması halinde banka icra takibine devam ederek tahsil ettiği bedelden tazmin edilen kefalet miktarını ….. A.Ş.’ye aktarması gerektiğini ilk derece mahkemesince dava dışı ….. tarafından dava tarihten sonra ödenen ….. TL’nin infaz aşamasında icra dairesi tarafından dikkate alınmasına ilişkin hükmü yerinde olmadığından bu yöndeki davacı vekilinin istiaf başvurusu kabul edilmiştir.”şeklinde olup açıklamaları doğrultusunda olduğunu, açıklanan nedenle müvekkil banka, kredi borcunun ….. tarafından kefil olunan kısmını tazmin etse dahi icra takip işlemlerine devam etmekle, itirazın iptalini alacağın tamamı üzerinden istemekle yükümlü olduğunu, yukarıda da belirttikleri gibi kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine, borçlu şirket ve kefiline Büyükçekmece … Noterliği’nin 25.10.2019 tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, hesap kat ihtarına davalıların yasal sürede itirazı olmadığını, katedilen tutarın kesinleştiğini, Kredi sözleşmesi davalı borçlulara önceden teslim edildiğini, anlamadıkları hükümler hakkında bilgi verilerek sözleşmeyi incelemeleri sağlandığını, Davalılar inceledikleri ve mutabık kaldıkları sözleşmeyi imzaladıklarını, Krediyi kullandıktan sonra sözleşme içeriğine itiraz edilmesi iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığını, Davalı-borçluların Faiz oranı ve faiz hakkındaki itirazları da yersiz olup icra takibinde talep edilen temerrüt faiz oranı kredi sözleşmesi ile kabul edilen akdi faiz oranının » 100 fazlası olduğunu, Bilindiği üzere TTK 8.maddesinin 1.bendi kapsamında ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebildiğini, Takip dayanağı kredi sözleşmesinin Faiz, Temerrüt Faizi, Vergi ve Masraflar, Komisyon başlıklı 4. Bendinin c fıkrasında “Müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt faizi uygulanır.Temerrüt faizi akdi faiz oranına azami 96 100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir. Ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise temerrüt faizi cari faiz oranına azami 96 100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir.” düzenlemesinin mevcut olduğunu, İcra takibinde talep edilen faiz miktarı ve faiz oranı kredi sözleşmesi şartlarına uygun olduğunu, dava şartı olan arabuluculuk aşaması tamamlanmış olup tarafların anlaşamadığını, Tüm bu sebeplerle huzurdaki davayı açmak zorunluluğunun doğduğunu, Davalıların Büyükçekmece … İcra Dairesinin ….. e. Nolu dosyaya vaki -itirazlarının 416.282,00 TL alacak yönünden iptaline, Davalı-borçluların alacağın %20’sinden az olmamak üzere lcra İnkar tazminatına mahkumiyetine, Dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini vekil olarak talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamış ve duruşmalara katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 568.293,35 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktasında bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 05/07/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile davalı kredi lehtarı …. Teks. Ve Tem. Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı/kefil tarafından mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Davalı Kefilin Sorumluğu: Davalı/Kefil … ‘nın sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 1.300.000,00 TL olduğu, İCRA tarihi itibariyle hesaplanan dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı KEFİL ….. asıl borç ve bunun sonuçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun düşünülebilineceği sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği, 3-Davalı’nın davacı bankaya kefaletinin sonlandırdığına dair ihtarname tarihi öncesi yazılı bir belge göndermediği, Davacının Bakırköy … İcra Müdi ‘nün 09.12.2019 tarih ve ….. E. sayılı dosyasına istinaden davalıdan alacağı toplam 568.293,35 TL nakdi kredilerden 32.480,00 TL çek yaprakları bedelinden dolayı alacağı olduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkememizin 18/01/2020 tarihli ara kararı ile; “Dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile davacı vekili tarafından takibe konulan miktar içerisinden asıl alacak yönünden faiz olup olmadığının ayrıştırılmasının ve yapılan 30.000 TL ödeme ile icra aşamasında araç satım nedeniyle tahsil edilen bedelin tenzil edilmesinden sonra davacının talep edebileceği asıl alacak, faiz, BSMV ve ferilerinin ayrı ayrı hesaplanmasının nakdi ve gayri nakdi alacağın ayrıntılı bir şekilde belirtimesinin ve ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, 14/01/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı banka ile davalı kredi lehtarı … Teks. Ve Tem. Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı/kefil tarafından mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Davalı Kefilin Sorumluğu: Davalı/Kefil …..’nın sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 1.300.000,00 TL olduğu, İCRA tarihi itibariyle hesaplanan dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı KEFİL ….. asıl borç ve bunun sonuçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun düşünülebilineceği sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği, Davalı’nın davacı bankaya kefaletinin sonlandırdığına dair ihtarname tarihi öncesi yazılı bir belge göndermediği, 30.000,00 TL yapılan tahsilat icra öncesi tahsilat olup yapılan hesaplamada borçtan düşülüp ayrıştırıldığı, Davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün 09.12.2019 tarih ve ….. E. sayılı dosyasına istinaden davalıdan alacağı toplam 568.293,35 TL nakdi kredilerden 32.480,00 TL çek yaprakları bedelinden dolayı alacağı olduğu, Davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün 09.12.2019 tarih ve ….. E. sayılı dosyasında icra tarihinden sonra araç rehninin paraya çevrilmesi ile yapılan tahsilat sonrası davacının alacağı 416.697,21 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Mahkememize yapılan yargılana sonucunda, davacı vekilinin iddia ve beyanları, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı ….. Tekstil ve Temizlik Ürünleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında 28/04/2017 tarihinde 1.300.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ile Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi düzenlenmiş olup, davalı ….. sözleşmeye müteselsil kefil sıfatı ile ve 1.300.000,00-TL limit ile sözleşmeyi imzaladığı, kefalet sözleşmesinin TBK’nda belirtilen şekil şartlarını taşıdığı, sözleşmeye göre ödenmeyen bakiye bedel yönünden davalıların hesap kat edilerek temerrüde düşürüldüğü, davalı şirkete davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı kefil adına çıkarılan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği, bu nedenle davalı kefil yönünden işlemiş faizin icra takibinden hesaplandığı ve bilirkişi raporunda belirtilen tutarda davalılardan alacaklı olduğu yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davanın 2004 Sayılı İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak likit olduğundan hükmedilen asıl alacak miktarın % 20’si oranında 2004 Sayılı İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalılar borçluların Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazlarının iptali ile takibin 416.282,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20 oranında (83.256,40-TL) icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 28.436,22 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 4.267,59 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 24.168,63 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 37.589,74 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 4.267,59 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 4.321,99 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.055 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.360,00 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır