Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/831 E. 2022/1011 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/831 Esas
KARAR NO : 2022/1011

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :15/12/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı … A.Ş. arasında ticari ilişki bulunmakta olduğunu, bu ticari ilişkiye istinaden davacının …. inşaat projesinin yapı malzemelerini tedarik etmeyi üstlenmiş olduğunu, siparişle birlikte davalının 12.02.2019 tarihinde, 46.819,87 TL tutarında bir kısmi bir ödeme yapmış olduğunu, davacının davalı ile arasındaki ticari ilişkiye istinaden hizmet bedeli olarak … numaralı 21.03.2019 tarihli ve 83.764,87 TL bedelli faturanın davalıya kesilmiş, ancak davalının, borcunun geri kalanını ödememiş olduğunu, Davalı tarafından faturaya herhangi bir şekilde itiraz edilmediği gibi davalı adına kesilen faturadaki metrajdan net alanı düşerek; 10.04.2019 ve 13.05.2019 tarihinde 11.517,86 TL bedelinde iki adet fatura keserek, aradaki farkı davacıya faturalandırmış olduğunu, Taraflar arasındaki yazılı görüşmelerle ve onaylanan Proje Satış Formu’yla da sabit olduğu üzere; tesviye şapı, fire ve KDV’nin PVC birim fiyatına dahil olmadığı, malzeme metrajının gönderilen ve kullanılmayan malzeme arasındaki fark alınarak hesaplandığı davalıya açıkça da bildirilerek; bu bağlamda net metraj üzerinden hesaplanan iade faturalarının kabul edilmesinin mümkün olmadığının iletilmiş olduğunu, Dolayısıyla davalı şirket, 12.02.2019 tarihinde 46.819,87 TL tutarında kısmi bir ödeme yapmışsa da, borcunun bakiye kalan kısmına ilişkin herhangi bir ödeme yapmamış ve herhangi bir hakka dayanmadan takibe itiraz etmiş olduğunu, Açıklanan nedenlerle, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının 36.945,00 TL asıl alacağa, TL takip öncesi faize ve borcun ferilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin, takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı firma ile davacı arasında; davalı şirketin …. ilinde inşa ettiği … inşaatı zemin kaplama işi çerçevesinde ticari ilişkisi olmuş ve bu çerçevede davacı tarafından yapılan zemin kaplama işi nedeni ile davacı şirket 21/03/2019 … sayı ve 83.764,87-TL tutarlı faturayı tanzim ederek davalı şirkete göndermiş ancak yapılan zemin kaplama miktarı daha düşük olduğu tespit edilmiş ve davacının yapmadığı işin kısmına denk gelen tutar nedeni ile — 10/04/2019 tarihli … numaralı 11.517,86TL tutarlı iade faturası düzenleyerek davacıya göndermiş ancak davacı sürekli olarak işbu faturayı iade düzenleyerek alacak iddiasında bulunmuş olduğunu, davacı yapmadığı işin bedelini talep etmekte olduğunu, davacının yapmış olduğu zemin kaplama işi ….’de inşa edilen okul olduğunu, ve Mahkemece bu okulda yapılacak olan keşifte davacının iddia ettiği işi yapmadığının sabit olduğunu, Davalının, davacının eksik işi nedeni ile kestiği fatura üzerine davacının sürekli iade faturası kesmesi üzerine davalı firma Bakırköy … Noterliğinde 20 Mayıs 2020 tarih ve …. yevmiye numarası ile keşide ettiği ihtarname gönderilmiş olduğunu, Davacı eksik iş yapmış olup, eksik işe rağmen alacak iddiasında bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının davacıya bir borcu bulunmamakta olduğunu, davalının davacının yaptığı işe denk gelen borcu ödemiş olduğunu, Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının davasının reddine ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi, asıl alacağın 9620 den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki davacının yüklenici olarak zemin kaplama işini üstlendiği , davalının ise iş sahibi olarak yapılan işin bedelini ödeme borcu altına girdiği …. İnşaat Projesi kapsamında davacı tarafından yapılan işlerin bedelinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Tarafların BA ve BS formları, ticaret sicil kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 36.945,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tarafından yapılan işin ve ne kadar metrekare alan için iş yapıldığının tespiti için yerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için inşaat mühendisi bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 06/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından yapılan zemin kaplama işinin KDV hariç bedelinin 83.135,20-TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce davacı tarafından düzenlenen faturadaki birim fiyatları dikkate alınarak ve faturada belirtilen m2 ile yerinde yapılan incelemede davacının yaptığı işlerin m2 si değerlendirilmek suretiyle davacının fiilen yaptığı zemin kaplama m2 si üzerinden davacının yaptığı işler bedelinin tespiti için inşaat mühendisi bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, inşaat mühendisi bilirkişisi 11/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının fiilen yaptığı alan ve faturadaki birim fiyatları dikkate alınarak yaptığı işler bedelinin KDV dahil 75.416,14-TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, taraflar arasındaki cari hesap, faturalar, bilirkişi raporu, icra dosyası, BA ve BS formları, proje satış formu ve yazışmalar, tarafların defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin iddiaları ve talepleri, davalı vekilinin savunması ve talepleri hususunda ve davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, faiz ve türü hususlarında rapor düzenlenmesi için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına ve rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişisi 28/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı yan 2019 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2019 tarihi Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 22/05/2019 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 36.945,- TL alacaklı oldukları, Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 22.05.2019 tarihi itibariyle, davalı yanın davacı yana 25.427,17 TL borçlu oldukları, yukarıda detayları ile açıklanmış olduğu üzere, davacının, davalı yandan 29.769,03 TL Alacaklı olduğu kanaatine varılmış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, 3095 sayılı yasaya istinaden davacı yan icra takip tarihi olan 22.05.2019 tarihinde itibaren, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, 9619,50 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Mali müşavir bilirkişisi 06/09/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Yukarıda detayları ile açıklanmış olduğu üzere, davacının, davalı yandan 28.596,27 TL Alacaklı olduğu kanaatine varılmış olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, 3095 sayılı yasaya istinaden davacı yan icra takip tarihi olan 22.05.2019 tarihinde itibaren, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, 9619,50 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davamızda; taraflar arasında davacının yüklenici olarak zemin kaplama işini üstlendiği , davalının ise iş sahibi olarak yapılan işin bedelini ödeme borcu altına girdiği … İnşaat Projesine ilişkin eser sözleşmesi akdedilmiştir. Bu hususta taraflar arasından herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşme kapsamında kendilerinin yüklenici olarak üzerlerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafın bakiye iş bedelini ödemediğini ve alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise davacının dava konusu yerde zeminde daha az alanda iş yapmasına rağmen dava ve takibe konu davacı tarafından düzenlenen faturada daha fazla alan üzerinden fatura düzenlendiğini, davacının yapmadığı alana ilişkin işin bedelini talep ettiğini, bu nedenle kendileri tarafından bu kısma ilişkin iade faturası düzenlediklerini, davacıya borçlarının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 470. maddesinde; Eser sözleşmesinin yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleme olduğu şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm uyarınca da somut davamıza konu taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu hususunda kuşku yoktur. Bu nedenle somut olayımıza 6098 sayılı TBK hükümleri uygulanacaktır. Aynı Kanunun 471 ve devamı maddelerinde yüklenicinin borçları hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler uyarınca yüklenicinin borçlarından kurtulması için üzerine düşen edimi zamanında, ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirmesi ve bu hususu ispat etmesi gerekmekte olup, somut davamızda ispat yükü davacı üzerindedir. Yüklenici iş sahibinden ancak yaptığı işler bedelini talep edebilir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve taraflar lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 36.945,00-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacıya 25.427,17 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından sözleşme kapsamında düzenlenen faturalar davalı tarafından defter ve kayıtlarına alınmış, BA larında beyan edilmiştir. Dolayısıyla davacı tarafından sözleşme kapsamındaki işlerin yapıldığı karine olarak ispat edilmiştir. Zaten taraflar arasında bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının sözleşme kapsamında zeminde m2 olarak daha az alanda zemin kaplama işi yapmasına rağmen faturada zeminle uyuşmayan miktarda fazla m2 üzerinden fatura düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple davalı tarafından fazla m2 alan için davacı tarafa 11.517,86-TL bedelli iade faturası düzenlenmiş, davacı tarafından söz konusu fatura kabul edilmeyerek davalıya iade edilmiş, davalı tarafından bu iade faturası kayıtlarına alınmamış ve BAlarında bildirilmemiştir. Mahkememizce davacının dava konusu proje kapsamında işin yapıldığı yerde ne kadar m2 alanda zemin kaplama işi yaptığının ve taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan ve faturada düzenlenen birim fiyatlar üzerinden davacının yaptığı iş bedelinin tespiti için yerinde inceleme yapılmak suretiyle inşaat bilirkişisinden rapor alınmış ve inşaat mühendisi tarafından davacının dava konusu yerde 840,82 m2 alanda zemin kaplama işi yaptığı, faturadaki birim fiyatları dikkate alınarak hesaplama yapıldığında davacının sözleşme kapsamında yaptığı işlerin bedelinin 75.416,14-TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı ise 919,60 m2 alan üzerinden fatura düzenlemiştir. Davacı tarafından zeminde yaptığı zemin kaplama işinden 78,78 m2 fazla alan üzerinden fatura düzenlediği tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen fatura bedeli ve zeminde yapılan işin bedeli dikkate alındığında davacının davalıya 8.348,73-TL fazla bedel üzerinden fatura düzenlendiği tespit edilmiştir. Davacının düzenlediği bu bedel ve davalı tarafından yapılan ödeme mahsup edildiğinde davacının davalıdan 28.596,27-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ve Mahkememizce bu bedel hükme esas alınarak bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulü ile icra takibinin devamına, alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasına konu icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 28.596,27-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.953,41 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 630,93 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.322,48 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 8.348,73 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 630,93 TL peşin harç olmak üzere toplam 685,33 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 4.267,88 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin, 1.016,40 TL sinin davalıdan tahsili ile, 303,60 TL nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır