Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/803 E. 2021/1187 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/803 Esas
KARAR NO : 2021/1187

DAVA : Tazminat (Taşıma Sözleşmesine Aykırılıktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :18/01/2022
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, alışveriş marketi zincirlerini işlettiği, özellikle Hotel, Restaurant ve Cafe gibi yiyecek ve içecek sektöründe hizmet veren kuruluşlara çeşitli ticari ürünlerin üretim ve pazarlamasını yaptığını, Norveç’teki … isimli firmadan donuk somon ithal etmek üzere sözleşme akdettiğini, donuk somonların taşınması ve depolanması sürecinde davalı ….’dan hizmet aldığını, yapılacak taşıma ve depolama işleminde ortam sıcaklığının -18 derecenin üzerine çıkmaması gerektiğini, davalı firmanın kargo uçakları ile, bu koşulların sağlanmasının amaçlanarak ithal edilen donuk somonların soğuk zincirinin korunarak sağlıklı şekilde ülkemize getirilmesi amacıyla anlaşma sağlandığını, bahsi geçen ürünlerin dava dışı … firmasından satın alındığı ve 05.11.2019 tarihinde davalı yana teslim edildiğini, davalı firmanın söz konusu ürünleri 06.11.2019 tarihinde …. Havalimanına indirdiği ve kendi deposunda muhafaza ettiğini, davalı tarafın vermiş olduğu hizmetlere ilişkin olarak davacıya hammaliye ve ardiye bedeli için fatura düzenlendiğini, yapılan nakliye işlemi için de dava dışı …. Kooperatifi tarafından fatura tanzim edildiğini, söz konusu faturalara ilişkin bedellerin davacı tarafından eksiksiz bir şekilde ödendiğini, ancak davalının dava konusu ürünleri uygun şartlarda taşımaması ve depolama koşullarının uygun olmamasından ve soğuk zincirinin kırılmış olmasından dolayı toplam 1000 kg tonajında ve 70.058,76-TL değerindeki ürünlerin tamamının bozulmuş ve kullanılamaz hale geldiğini, dava dışı … firmasından ithal edilen donuk somonların davalı tarafından gerçekleştirilen taşıma ve depolama işlemi esnasında bozulmuş olduğunun fark edildiği ve davalının derhal söz konusu ürünler üzerinde incelemeler yaptığını, inceleme Sonucunda ithal edilen ürünlerin buzunun çözüldüğünün tespit edildiği ve “Damage Survey Report” yani zarar tespit tutanağı düzenlendiğini, işbu tutanakla da davalı yanın yanlış depolama yaptığını kabul ettiğini, ithal edilen ürünlerin donuk ürün olması sebebi ile soğuk zincirinin hiçbir şekilde kırılmaması gerektiğini davalı yanın iyi bildiğini, buna rağmen davalı yanın bu yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini, bu durumun ısı kayıt cihazından alınan kayıtlar kapsamında da sabit olduğunu, dava dışı …. firması ile davacı arasında akdolunan sözleşmenin 4.sayfasında yer alan “KALİTE GÜVENCE” başlıklı 5.maddesinin birinci fıkrasındaki —”..Ürünlerin tedarik zincirinde izlenebilirliğini sağlamak için tasarlanmış etkili bir kalite yönetim sistemi kurdurtmayı, işletmeyi ve sürdürmeyi taahhüt eder.” şeklindeki düzenleme kapsamında, dava dışı firma söz konusu ürünlerin içerisine datalogger, yani ısı kayıt cihazları yerleştirdiği, bu “….” isimli ısı kayıt cihazlarının tüm sıcaklık değişimini anlık bir şekilde gösterebildiğini, ısı kayıt cihazlarından alınan veri kayıtları incelendiğinde ürünlerin davalı tarafından yapılan taşıma ve depolama esnasında çözülmüş olduğunu, ürün sıcaklıklarının -18 derecede olması gerekirken +1| derecelere kadar çıktığının açık bir şekilde görüldüğünü, davalı yanca uygun olmayan taşıma ve depolama koşulları neticesinde soğuk zinciri kırılan dava konusu ürünlerin davacının nakliye firması tarafından dava dışı …. A.Ş.’ye ait antrepoya taşındığını, … Servisleri A.Ş.’ne örnekleme metodu ile inceleme yaptırıldığını, yapılan inceleme sonucunda söz konusu ürünlerin davalı yanca yapılan yanlış taşıma ve depolama işlemi sebebi ile bozulmuş olduğunu, ticari satıma elverişli olmadığının açıklığa kavuştuğunu, davacının toplam 1000 kg tonajında ve 70.058,76-TL değerindeki ithal ettiği ürünlerden, taşıyıcı olan davalı yanın haksız eylemleri sebebi ile zarara uğradığı gibi işbu durumun tespiti için de pek çok masraf yaptığını, dava dışı …. Servisleri A.Ş.’ne yaptırılan gözetim ve denetim için toplamda 2.704,70-TL, yine dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’ne yaptırılan analiz için toplamda 145,73-TL bedelinde, dava dışı …. Hiz. A.Ş.’ne yaptırılan analiz için toplamda 4.746,79-TL ve yine davalı yanın Veteriner Sınır Kontrol Noktası Müdürlüğü’ne hayvansal ürün analizi ve resmi araç bedeli için toplamda 418,00-TL ödeme yaptığını, ayrıca davacının ithal ettiği ürünler için gümrükleme ve depolama masraflarında da bulunduğunu, bu noktada yaptığı harcamalarla da büyük bir yük altına girdiğini, davacının, zararını davalı yandan tazmin edebilmek adına öncelikle 18.11.2019 tarihinde davalı yana “Kargo Tazminat Başvurusu” yaptığı, ancak davalı yanın davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine 05.12.2019 tarihinde davacının Bakırköy …. Noterliği’nden davalı yana … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek bir kez daha durumu izah ettiği ve hukuka aykırı fiil ile davacının uğramış olduğu zarar ve ziyanın -fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak- davalı yanca karşılanmasının talep edildiğini, davalı yanın söz konusu ihtarnameye herhangi bir cevap vermediği, davacının zarar ve ziyanın karşılanması konusunda da herhangi bir aksiyon alınmadığı, davacının bu defa Bakırköy Arabuluculuk Bürosuna başvurduğunu, ancak Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun … Büro dosya numaralı dosyası üzerinden gerçekleştirilen arabuluculuk toplantılarında taraflarca bir anlaşmaya varılamadığını, en nihayetinde 29.01.2020 tarihinde yapılan son toplantıda anlaşmama şeklinde tutanak düzenlenerek görüşmenin bu şekilde sonlandırıldığını, izah olunan nedenlerle, davalı yanın haksız fiilleri sebebi ile davacının pek çok zarara uğradığını, söz konusu zararın taşıyıcı konumunda olan davalı yandan tahsilinin gerektiğini, davacının-fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla- 70.058,76-TL ürün bedeli, 8.015,22-TL analiz ve gözetim bedeli, 6.633,50-TL nakliye, hammaliye ve ardiye masrafi, 7.632,85-TL gümrükleme/depolama masrafı olmak üzere TOPLAMDA 92.340,33-TL maddi zararın ürünlerin davalı yanca teslim alındığı 05.11.2019 tarihten itibaren başlayan ticari avans faizi ile birlikte davalı yandan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşımanın Oslo-İstanbul arasında gerçekleştirilen uluslararası bir taşıma olduğunu, bu sebeple, dava konusu uyuşmazlığa 28.05.1999 tarihinde imzalanan ve Türkiye açısından 26.03.2011 tarihinde; Norveç açısından ise 28.06.2004 tarihinde yürürlüğe giren “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” (Montreal Konvansiyonu 99) hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacının, emtiaların tamamının zayi olduğuna ilişkin iddiasını ispatla mükellef olduğunu, dava konusu emtiaların tamamına yönelik bir hasar tespiti yapılmadığı gibi, örnekleme yöntemi ile yapılan incelemede emtiaların ticari satışa elverişsiz hale geldiğine ilişkin hiçbir tespit ve değerlendirme bulunmadığını, Davacının, davalı tarafından taşınan emtiaları 07.11.2019 tarihinde herhangi bir aksaklık kaydı bulunmadan tam ve eksiksiz teslim aldığı, nitekim, davacının dava dilekçesi 7 numaralı eki ile sunmuş olduğu tutanakta da, Davacı gümrük müşaviri … tarafından bu hususun imza altına alındığını, dava dosyasında davacı tarafından dava konusu ürünlerin tamamında bir ekspertiz incelemesi dahi yapılmadığı, “örnekleme” metodu ile ürünlerden rastgele seçilen 10 kg üzerinde inceleme yapıldığını, davalı tarafından taşımaya konu emtiaların toplamda 100 adet kutu ve toplam 1123 kg ağırlığında olduğunu, emtiaların yalnızca çok küçük bir bölümünün incelemeye tabi tutulduğunun görüldüğünü, tüm emtiaların zayi olduğu iddiasında bulunan Davacı yanın öncelikle emtiaların tamamı üzerinde bir ekspertiz incelemesi yaptırmakla mükellef olduğunu, bununla birlikte, dosyaya sunulan 08.11.2019 inceleme tarihli Ekspertiz Raporunda, malların bozularak kullanılamaz hale geldiğine ilişkin hiçbir değerlendirme ve kanaate bulunulmadığını, kaldı ki “İncelememiz esnasında numune alınan malların görünen kısımlarında malların üzerinde siyah renk veya morarma gözlenmemiştir.” denilerek emtiaların esasen durumunun normal olduğu veya yalnızca görünüş olarak yumuşamış olduğunun ifade edildiği, malların bozulduğuna ve satıma elverişli olmadığına yönelik hiçbir kanaate yer verilmediği, emtiaların “Durumu: Genel, Ortalama” olarak tespit edildiğini, raporun son sayfasında tespitin hızlı analiz yöntemiyle yapıldığı ve uluslararası alanda kabul görmüş bir laboratuvarda farklı sonuçların elde edilebileceğinin yazıldığını, davacı yanın, emtiaların -18 derecede muhafaza edilmesi gerektiği iddiasında bulunduğu, 235- 51439286 numaralı konşimentoda malın taşıma ve muhafaza koşullarına ilişkin herhangi bir kayıt yer almadığı, yalnızca taşınan emtiaların muhteviyatının donuk deniz ürünleri olduğu ve bu itibarla donuk muhafaza edilmesi gerektiğine dair “keep frozen” kaydı yer aldığı, emtiaların taşıma ve muhafaza koşullarına ilişkin özel durumların varlığı halinde bunun konşimentoya kayıt altına alınması gerektiğini, bununla birlikte, davalıdan kargo taşıma hizmeti satın alan her alıcının, taşıma konusu emtiaların muhteviyatına göre (ilaç, bozulabilir ürünler, değerli ürünler, hassas ürünler, tehlikeli maddeler, canlı hayvanlar vb.) uyması gereken çeşitli rezervasyon aşamalarının yer aldığı, davacı rezervasyon aşamasında da donuk muhafaza edilecek ürünlere uygun bir rezervasyon gerçekleştirmediğini, bu sebeple iddia olunan zararın meydana gelmesinde davalının hiçbir kusur ve ihmali bulunmadığını, davalı tarafından, dava konusu donuk emtialara yönelik “TK Fresh Taşıma Talimatı” isimli bozulabilir. ürünlerin taşınmasında uyulacak kural ve yükümlülüklerini düzenleyen doküman düzenlendiği, TK Fresh Taşıma Talimatı isimli dokümana göre, sistemde taşınacak kargoların tanımlanması için IATA standartlarında belirlenmiş özel handling kodlarının (… (….)) rezervasyon sistemine girilmesi gerektiğini, davalı tarafından hazırlanan Rezervasyon Kitapçığında, emtiaların türüne göre rezervasyon aşamasında sisteme girilmesi gereken kodlar ve ısı değerlerinin seçimi gösterildiği, Rezervasyon Kitapçığının “Bozulabilir Kargolar (…)” başlıklı bölümünde, kargonun muhteviyatına göre (çikolata, peynir, tavuk, et, deniz ürünü vb.) farklı kodların girileceğinin açıklandığı, taşıma konusu deniz ürünü gönderileri için … kodunun girileceğini, taşınması talep edilen ısı aralıklarına göre de, … (4) hanesine +2 derece +8 derece için …; +15 derece +25 derece için …; +2 derece +25 derece için … ve -15 derece -20 derece için … kodlarının kullanılması gerektiğinin açıklandığı, ancak davacı yan tarafından gerçekleştirilen rezervasyon işleminde, yalnızca “…” kodu girildiği, emtiaların hangi ısı aralıklarında taşınması gerektiğine dair herhangi bir kod sisteme girilmediğini, ürünün niteliğine ve taşınma koşullarına ilişkin özel kod hanesinde (….) tanımlanmasının yapılmadığını, kargoların operasyon aşamasında davalı çalışanları tarafından iddia olunduğu şekilde -18 derecede muhafaza edilmesi gerektiğinin bilinebilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki, anılan belgeye göre, SCC hanesinde ürünün kodu girildikten sonra davalı personeli tarafından gönderilerin ısı değerlerine göre etiketlenmesi gerçekleştirildiğini, gönderinin ısı değeri dikkate alınarak, örneğin “Keep Frozen (at -15*C to -20*C)”, “Keep Cool (at 2“C to 8’C) etiketlerinin yapıştırıldığını, gönderilerin etiketlerinin rezervasyondaki kodlarıyla uyumluluğu davalı personeli tarafından kontrol edilerek kargonun kabul işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davalı tarafından emtialar konşimentodaki “keep frozen” kaydı uyarınca 0*C derecenin altında taşındığı ve muhafaza edildiğini, davalının gerek taşıma gerek muhafaza aşamalarında üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davacı tarafından dava dosyasına sunulan ısı kayıt cihazından alınan kayıtların bulunduğu grafikte, emtianın davalı bünyesinde bulunduğu süre zarfında O*C’nin üzerine çıkmamış olduğunun anılan grafikte açıkça görüldüğünü, Isı kayıt cihazından alınan kayıtların sıralı olarak yer aldığı dokümanda, 11/07/19 13:21:24 ile 11/07/19 13:27:24 dakikaları arasında emtianın derecesinin 0,4 ve 0,2*C olduğu yazılmış olmasına karşın, emtiadaki sıcaklık değişiminin düzenli aynı aralıklarla azalmakta olduğu evraktan anlaşılmakta olup, 0,2*C’nin sonrasında ve 0,4“C’nin öncesinde yer alan kayıtlar da incelendiğinde anılan aralıktaki derece azalmasının düzensiz bir şekilde bir anda değiştiğinin görüldüğü, kayıtların tamamında emtialardaki ısı değişimleri düzenli ve sıralı bir şekilde değişmekte iken, emtianın 0,4*C olduğunun yer aldığı 7 Kasım 13:21 anındaki değişimin düzensiz olduğu; bunun da ancak rakam hatası veya anlık sapma sebebiyle meydana geleceğinin açıkça ortada olduğu, nitekim, kayıtların yer aldığı grafikte de “sınır” olarak kalın işaretlendiği, 0*C’nin üzerinde herhangi bir verinin de olmadığının açıkça görüldüğünü, meydana geldiği iddia olunan hasarın, Davacının dava konusu iddialarına dayanak olarak göstermiş olduğu hasar raporuna göre “hatalı paketleme” sebebiyle meydana geldiği, davalının hatalı paketlemeden kaynaklanan zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, dosyada mübrez Kargo Hasar Raporu incelendiğinde hasarın nedeninin “yetersiz paketleme” olduğu aşikar olduğu, Davacının dava konusu iddialarını ve Müvekkil Ortaklığın meydana gelen neticede kusur ve sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dava konusu taşımaya ilişkin …. sayılı konşimentoda malın değerine göre değil, ağırlığına göre beyan edildiği ve konşimentoda NVD — No Value Declared değer beyan edilmediğine ilişkin kayıt yer almadığı, Bu sebeple, Davacı tarafın 05.11.2019 tarihli taşımada bozulma sebebiyle zayi olduğu iddia olunan emtianın bedeli ve analiz, nakliye, depolama masrafı olarak toplam 92.340,33 TL talep etmişse de davalının sorumluluğu 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu madde 22/3; “Kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolması ya da kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumluluğu 17 Özel Çekme Hakkı ile sınırlıdır.” Montreal Konvansiyonu madde 24/1; “Madde 25’in koşullarına zarar vermeden ve aşağıda verilen paragraf 2’ye tabi olmak kaydıyla, Madde 21, Madde 22 ve Madde 23’te öngörülen meblağlar, Depoziter tarafından 5 (beş) yıllık zaman dilimlerinde gözden geçirilecektir.” hükmü gereği … tarafından limitlerin gözden geçirilmesi neticesinde 17 SDR’lik limit 19 SDR’ye yükseltildiği, Ekspertiz raporunda değerlendirilen emtianın 10 kg olduğu dikkate alındığında, 10 kg x 19 SDR — 190 SDR üst limit olup, Bu limiti aşan taleplerin reddi gerektiği, bununla birlikte, söz konusu kargonun kilogramı ile 19 SDR’nin çarpımı sonucu bulunacak üst limitin ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, Davacı tarafın bu sınırlı sorumluluk limitleri içinde kalmak kaydıyla ancak ispat ettiği ölçüdeki gerçek zararını talep edebileceğini, Davacı taraf ile gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmelerinde de, hasar tespiti yapılan 10 kg emtia üzerinden Davacı yana iyi niyet göstergesi olarak 4000 USD ödeme teklifi yapıldığı, ancak teklifin Davacı tarafça reddedildiği, davanın reddini, bu talebin kabul edilmemesi halinde Montreal Konvansiyonu hükümleri uyarınca Müvekkilinin Ortaklığının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk limitleri içerisinde kalmak kaydıyla belirlenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait ürünlerin taşıma ve depolama işlemleri esnasında davalının haksız fiilleri sebebi ile davacının uğramış olduğu zararın tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının ithal ettiği ürünlerin davalının kusuru sonucu hasarlanıp hasırlanmadığı (bozulup bozulmadığı) bozulmuş ise miktarı ve bedeli, davacının davalıdan tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarı ne olduğu hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 92.755,22 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle dosya üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 05/10/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu donuk fileto somonların taşınması ve depolanması aşamalarında -18*C43 sıcaklıkta taşınması gerekirken, soğuk zincirinin kırılarak uygun olmayan sıcaklıklara maruz kaldığı, bu durumun ısı kayıt cihazı veri kayıtları ile ispatlandığı, Dava konusu donuk fileto somonların soğuk zincirinin kırılmasından dolayı yapısının bozulduğunun ve genel görünümlerinin yumuşamış vaziyette olduğunun SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.’nin hazırlamış olduğu rapordan anlaşıldığı, Dava konusu donuk fileto somonların tüketilmesinin insan sağlığı açısından zararlı olduğu, Dosyaya sunulan AWB detayları doğrultusunda taşıma sözleşmesinin mevcut olduğu, AWB detayları değerlendirildiğinde davacı yanın gönderilen (alıcı) davalı yanın ise sürecin fiili taşıyıcısı olduğunun tespit edildiği, Havayolu ile Uluslararası Eşya/Kargo taşıması örneği olan davanın MK hükümleri doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği, MK uyarınca taşıyıcının Md.İ8/1 uyarınca taşıyıcının teslim aldığı ürünleri zarara uğramasında sorumlu olduğu, Dosyadaki AWB detaylarında açık şekilde ürünlerin teslim aşamasında hasarlı veya zararına ilişkin herhangi bir şerh olmadığı, yüklerin taşıyıcı yanca sorunsuz teslim alındığının değerlendirildiği, Yine AWB detaylarından ürünlerin Donuk olarak taşınmasına ilişkin “KEEP FROZEN” talimatının kayıt edildiği, bu kaydın taşıyıcıya talimat niteliği taşıdığı, Ürünün ambalaj/etiket eksikliğine yönelik herhangi bir eksiği olmadığı, dava dışı SGS’nin kontrollerinde ambalaj üzerinde etiketin var olduğu, teknik incelemede de bu hususun tespit edildiği, ayrıca AWB üzerinde ürünlerde ekstra kuru buz kaydının da olduğu, dolayısıyla ambalaj/etiket eksikliğinden söz edilemeyeceği, Zararın taşıma sürecinde meydana geldiği değerlendirildiğinden taşıyıcının zarardan sorumlu olacağı, Teknik incelemede ürünlerin tamamının (1.123 kg.) zayi olduğunun tespit edildiği, “Doğrudan (Gerçek) zararın ürün fatura tutarı (70.058,76-TL) olduğu; Diğer masrafların ise dolaylı olduğu ancak zarara sebep olan taşıyıcıdan talep edilebileceğinin değerlendirildiği, Özellikle taşıma’navlun ücretinin MK koşullarınca — taşıyıcı tarafından gerçekleştirilemeyen taşıma süreci sebebiyle iadesi gerektiği, takdirin sayın mahkemede olduğu, MK uyarınca taşıyıcının Md.22/3 uyarınca sınırlı. sorumluluk limiti uygulamasından faydalanabileceğine kanaat getirildiği, bu doğrultuda SDR üst limitinin 21.337 SDR olarak hesaplandığı, SDR tutarının TL karşılığının MK Md.24/1 uyarınca yargılama tarihinde yapılması gerektiği, Taşıma (AWB) tarihinden örneklenmesi amacıyla hesaplandığında 168.619,9 TL üst limit tutarı olduğu, Üst limit tutarının yalnızca doğrudan (gerçek) zarar tutarı ile kıyaslanması gerektiği, bu durumda 70.058,76-TL zarar tutarının hesaplanan üst limitin altında kaldığı için taşıyıcının sorumluluğunda olduğu, Dolaylı olan diğer masrafların taşıyıcıdan talebi dahilinde 92.340,33-TL’nin taşıyıcıdan talep edilebileceği, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada, davacı tarafından dava dışı yurtdışı firmasından satın alınan ve ithal edilen donuk somonların taşınması ve depolanması için davalı şirket ile aralarında taşıma ve depolama sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı tarafça ithal edilen donuk somonların uygun koşullarda taşınmaması ve depolanmaması sebebiyle zarara uğradığı ve ithal edilen ürünlerin bozulması sebebiyle davalı taraftan satın alınan ürünlerin bedeli, analiz ve gözetim bedeli, ürünlerin nakliye, hammaliye ve ardiye masrafı, gümrükleme ve dopolama masrafı talep edilmiş ve davalı tarafın ayıplı ifada bulunduğu ileri sürülmüştür. Davalı tarafça davacı iddiaları kabul edilmemiş ve dava konusu ürünlerin taşıma sırasında zarar gördüğüne dair delil sunulmadığı ileri sürülmüştür. Taraflar tarafından dosyaya sunulan belgeler Mahkememizce incelenmiş ve Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlığın teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapor uyarınca dava konusu donuk fileto somonların taşınması ve depolaması aşamalarında -18 derece sıcaklıkta taşınması gerekirken soğuk zincirinin kırılarak uygun olmayan sıcaklıkta taşındığını ve bu hususun ısı kayıt cihazı veri kayıtları ile sabit olduğunun, taşınmadan sonra alınan raporda yapısının bozulduğunun ve görünüm itibariyle yumuşamış olduğunun ve tüketiminin insan sağlığı açısından tehlikeli olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca taşımaya konu ürünlerin davalı tarafça hasarsız bir şekilde teslim alındığı ve davalı tarafın iddia ettiği gibi ürünlerde ambalaj/etiket eksikliğinin bulunmadığı ve buna ilişkin bir kaydın da yer almadığı, ayrıca donuk taşıma talimatı verildiği, dolayısıyla zararın taşıma sırasında meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu nedenle davalı savunmalarına itibar edilmemiştir. Taraflar arasında hava yoluyla uluslararası eşya-kargo taşımacılığı söz konusu olduğundan taraflar arasındaki ihtilafa Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Montreal Konvansiyonu’nun 22. maddesi uyarınca davalının taşıma sırasında meydana gelen zarardan sınırlı sorumlu olduğu, ancak hüküm tarihi itibariyle hesaplanan sınırlı sorumluluk miktarının davacının uğradığı gerçek zarardan yüksek olması sebebiyle davacının ürünlerin bedeli ve ürünlerin taşınmasına ilişkin yaptığı masraflar olmak üzere toplam 92.340,33-TL zararı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi heyet raporu Montreal Konvansiyonu hükümleri uygulanarak düzenlendiğinden ve dosya kapsamı ile uyumlu olup, usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce hükme esas alınarak davalının taşıma sırasında taşınan ürünlerin zarar uğraması sebebiyle davacıya vermiş olduğu ve davacının talep ettiği zararın hüküm altına alınmasına ve açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
Davacının dava konusu taşıma sebebiyle uğramış olduğu 70.058,76-TL ürün bedeli, 8.015,22-TL analiz ve gözetim bedeli, 6.633,50-TL nakliye-hammaliye-ardiye masrafı, 7.632,85-TL gümrükleme-depolama masrafı olmak üzere toplam 92.340,33-TL zararının ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 06/12/2019 tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 6.307,76 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.576,95 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.730,81 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.722,33 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.576,95 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.631,35 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.046,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzene karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.