Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/784 E. 2022/567 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/784 Esas
KARAR NO : 2022/567

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :16/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket her türlü inşaat taahhüt işleri; konut, işyeri, ticarethane inşaatlarını yapmak, satmak, kendi hesabına arazi ve arsalar almak bunlar üzerinde veya başkalarına ait arsa ve araziler üzerinde kat karşılığı binalar yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler gibi alanlarda faaliyet göstermekte olduğu ve Davalı borçlu şirket ile de aralarında ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ilişkiye istinaden davacının alacağının tahsili için ihtar gönderilmiş olduğu, ardından icra takibi yapılmış olduğu, davalının takibe itiraz etmiş olduğu, davacının faturaları, irsaliyeleri ve sipariş formu mevcut malları teslim etmiş olmasına rağmen, şu ana kadar davalı tarafından malların bedellerinin ödenmemiş olduğunu, irsaliye ve faturalarda imzası teslim alan kişi olan ki …’ın SGK kayıtlarının incelenerek teslim edilmesi gerektiğini, Yukarıda arz ve izah edilenler muvacehesinde; Davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, Davalı borçlu aleyhine toplam takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Davalının mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE kararı verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış ve davalı duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi kapsamında davacı tarafça faturalara konu malların davalıya teslim edilmesine rağmen bedellerinin ödenmediği iddiası sebebiyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası Uyap ortamından celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 6.248,42 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları ve SGK kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde “yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespit edilerek rapor alınmasına karar verilmiş,11/01/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın 2018 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliği sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Davalı tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 25.10.2018 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 5.389,65 TL alacaklı oldukları, Tarafların BA BS Bildirimleri arasında bir fark olmadığı, Davacının dava konusu alacağının kaynağı olan, Davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş faturalardan 09.04.2018 tarihli 5.389,65 TL’lık …. No.lu Faturanın KDV Hariç tutarı 4.567,TL BA BS Limiti olan 5.000’nın altında kalmış olduğu için her iki tarafın BA BS bildirimlerinde mevcut olmadığı, işbu faturanın davalı tarafa nasıl tebliğ edilmiş olduğuna dair bir belgeye gerek dosyada gerek inceleme sırasında rastlanmadığı, faturanın dayanağı irsaliyede ürünleri teslim alan kişi olarak … isimli şahsın imzası olduğu, ancak, Sayın Mahkemeye Silivri Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından gönderilen cevap yazısı ekleri olan Bordrolarda çalışan olarak bu şahsın isminin bulunmadığı, Faturanın dayanağı ürünlerin siparişinin davalı yan tarafından verilmiş olduğuna dair bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, dosyaya sunulan sipariş formunun 2016 yılında farklı ürünler için düzenlenmiş bir sipariş formu olduğu, İTO tarafından Sayın Mahkemeye gönderilen cevap yazısına göre, davalı şirketin ortağı ve yetkilisinin … olduğu, davacı şirketin ortağı ve yetkilisinin … olduğu, Dosya içeriğinde davacı vekili tarafından davalı yana hitaben, 29.08.2018 tarihinde düzenlenmiş Borcun Ödenmesi İhtarı başlığı altında 5.389,89 TL Alacağın tahsili için yazılmış bir yazı mevcut olup, işbu ihtar yazısının davalı yana nasıl, hangi yol ile gönderilmiş olduğuna ve nasıl davalı yana tebliğ edilmiş olduğuna dair bir belgeye rastlanmamış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 25.10.2018 tarihinden itibaren 5.389,65 TL asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, yasal faizi talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından davaya ve takibe konu faturadaki malların davalıya teslim edilmesine rağmen davalının malların bedelini ödemediğini iddia etmiştir. Davalı tarafça icra takibine itiraz edilmekle ve davaya cevap verilmemek suretiyle davacının iddiaları inkar edilmiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 5.389,65-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların BA ve BS formları arasında fark bulunmadığı ve birbiri ile uyuştuğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturalar itiraz edilmeksizin kabul edilerek davalı BA sında bildirilmiştir. Dolayısıyla davacı tarafından fatura konusu malları davalıya teslim ettiği ve ticari defter ve kayıtlarında belirtilen miktarda davalıdan alacaklı olduğu davacı ticari defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formları ile sabittir. Davalı tarafça söz konusu borcun ödendiğine dair geçerli ve kesin bir delil dosyaya sunulmamıştır. Davacının davalıdan alacaklı olduğu kendi defter ve belgeleri ve tarafların BA ve BS formları ile sabit olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne, davacı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağı tarafların ticari defter ve kayıtları, faturalar ve BA ve BS formları ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Silivri İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.389,65 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 368,16 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 313,76 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 1.033,806 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, davacı vekilinin ve davalının yokluğunda miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır