Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/782 E. 2022/559 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/782 Esas
KARAR NO : 2022/559

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı … Organizasyon AŞ. arasında 08.03.2019 tarihinde 700.000,00 TL+KDV bedel üzerinden “…. Sözleşmesi” akdedilmiş olduğunu, İşbu sözleşme ve sözleşmenin iki teknik şartnamesi kapsamında, davalı şirket 2019 Nisan aynıda belirlenen bir günde …. ile ….’ün reklam ve tanıtımı ve 2019 Ramazan (Mayıs) ayında belirlenen bir günde de …. ve ….’nin reklam ve tanıtımı İçin 15 uluslararası sosyal medya fenomen İle ücretli İşbirliği gerçekleştirilmesi hususu kararlaştırılmış olduğunu, teknik şartnamelerde açıkça belirtildiği üzere; uluslararası sosyal medya fenomenleri ile gerçekleştirilecek ücretli işbirliğinin yanı sıra ulaşım, konaklama, tanıtım turları, yemek. transfer, rehberlik, fotoğraf ve video çekimi gibi hususlar da sözleşeme bedeline dâhil olup kararlaştırılan sözleşme bedeli, davalı şirkete eksiksiz olarak ödenmiş olduğunu, Ancak davalı şirketin sözleşme kapsamındaki organizasyonları teknik şartnamede belirtilen sayıda medya fenomen ile gerçekleştirmediği ve dolayısıyla sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini tamamıyla yerine getirmediği tespit edilmiş olduğunu, bu husus, davacı şirkete teslim edilen etkinlik raporlarında görülebildiği gibi Sayıştay denetimine tabi olan davacı şirketin 2019 yılı Sayıştay raporunda da edilmiş olduğunu, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin “Sözleşmenin Şanları” başlıklı 4. maddesinin 3. fıkrasındaki “Yüklenici. İdareden yazılı izin olmadan yüzleşmede yer alan hizmetlerden hiçbirinin tarihini, yerini, içeriğini, miktarını ve kalitesini değiştiremez. Yüklenici. Sözleşme ve eklerine aynen riayet edecek ve herhangi bir problem olması halinde durumu derhal İdareye bildirecektir.” hükmüyle açıkça belirtildiği üzere davalı şirket, Organizasyonlara katılım sağlaması gereken sosyal medya fenomeni sayısını tek taraflı olarak ve davacı şirketin izni olmaksızın değiştiremeyecek olduğunu, Yine sözleşmenin “Cezalar” başlıklı 1. maddesinin 2_fıkrasında davalı şirketin sözleşme ve eklerine uygun olmayan her eylemi için “1000 TL” ceza uygulanacağı kararlaştırılmış olduğunu, Bahsi geçen sözleşme hükümleri gereğince davacı şirket tarafından davalı şirkete ödenmiş olan sözleşme bedelinin eksik ifaya tekabül eden kısmının faizi İle birlikte geri ödenmesi ve sözleşmeye aykırı eylemler için uygulanması kararlaştırılan cezai Şartın ödenmesi için İstanbul …. Noterliğinden 20.02.2020 tarih ve … sayılı İhtarname gönderilmiş olduğunu, davalının cevabı ihtarnamesinde davacı şirketin hak ve alacağı bulunmadığını beyan etmesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatılmış davalının borca ve yetkiye itirazı ile işbu takip durmuş olduğunu, davalı İcra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz etmiş olduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında …. sözleşmesi” ismiyle dünyaca ünlü sosyal medya ünlüleri vasıtasıyla İstanbul’un tarihi ve turistik mekanlarının tanıtımına yönelik bir sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmeye göre etkinliklerin iki kısım olarak ve her kısımda 15 sosyal medya fenomeninin katılması şeklinde organize edilmesi ve söz konusu etkinlikler karşılığında davalı firmaya 700.000TL+KDV ödenmesi kararlaştırılmış olup, mezkur sözleşmeye göre etkinliklerin 1. Kısmı 18-21 Nisan 2019 tarihleri arasında davetli sosyal medya fenomenlerinin katılımı ile “…” ismiyle gerçekleştirilmiş, 2. Kısmı ise yine davetli sosyal medya fenomenleri ile 26-29 Mayıs 2019 tarihleri arasında “….” ismiyle gerçekleştiğini, davacı tarafça yapılan etkinliklere ilişkin olarak 2 taksit halinde ödeme yapılmış buna göre ilk taksit 350.000TL olarak 03.05.2020 tarihinde 2. Taksit ise 5 Eylül 2019 tarihinde 469.364TLetkinlikler tamamlandıktan 4 ay sonra Müvekkil firmaya ödendiğini, davacı tarafça 20.02.2020 tarihinde İstanbul … Noterliği’nin …. yevmiye nolu ihtarnamesiyle ihtarname gönderilerek; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olarak bazı sosyal medya fenomeninin etkinliklere katılmadığı bu sebeple 93.333,333TL+KDV fazla ödemenin ve 8.000TL ceza’i şart tutarının geri ödenmesi talep edildiğini, davalı firma tarafından davacı tarafa gönderilen 27.02.2020 tarihli cevabi ihtarname ile; “…. Sözleşmesi ile Müvekkile verilen işler azami titizlikle eksiksiz bir şekilde yerine getirilmiş olup, neticesinde Müvekkil tarafından yapılan iş, hizmet Muhatap tarafından kabul edilerek Müvekkil ibra edilmiştir.” şeklinde cevap verilerek Davacı tarafın talepleri reddedildiğini, bunun üzerinde davacı tarafça Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını takibe itiraz edildiğini belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
TANIK ….: 7 yıldır davacı şirkette kurumsal iletişim uzmanı olarak çalışıyorum. Dava konusu sözleşmenin takibini doğrudan ben yapmadım onunla ilgilenin arkadaşlar halen davacı şirkette çalışmıyorlar. Sayıştay denetiminden sonra davalının sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediği anlaşılınca dava açıldı. Bu durum denetimden sonra tarafımızca irdelendi. Davalı ile 15 fenomenin Türkiye ye getirilip kültür varlıklarının gezilip tanıtımının yapılması hususunda anlaşıldı. Bu kişilerin otel konaklama ve sair gider masrafları oldu bu kalemlerin tümü anlaşılan 15 kişi üzerinden davalı firmaya ödeme yapıldı ancak 13 kişi getirildiği için davalı sözleşmeyi eksik ifa etmiş oldu. Davalı vekilinin sorusu üzerine; davalı tarafça bildiğim kadarı ile yazılı olarak kurumumuza bir rapor sunulmadı şayet sözlü ya da yazılı olarak kurum bilgilendirilmiş ise de ben bizzat sözleşmeyi yürütmediğim için bundan haberim yoktur, dedi,
TANIK ….: Davalı şirketin etkinlik ajans görevlisi olarak çalışmaktayım sözleşmenin başlangıcından itibaren organizasyonda faal idim . Süreçten haberdarım. 15 fenomen katılacaktı ancak 1 tanesi pasaportunu kaybettiği diğeri de sağlık sorunları sebebi ile etkinliğin yapılacağından 1-2 gün önce mazeret bildirdiler biz bu mazereti belediyeye bildirdik bunun yazılı veya sözlü olup olmadığını şirket temsicileri bilir yine belediyeye 2 kişinin yerine ikame olarak .. fenomen yurtdışında oldukça tanınan mavi tik işareti olan fenomen etkinliğe dahil edildi. Bu durum belediyeye bildirildi. Yazılı veya sözlü belediyeye ikame fenomen bildirilip bildirilmediğini şirket yetkilileri bilir. …. diğer gelmeyen fenomenler ne yapacaksa aynısını yaptı. Fotoğraf ve video çekerek sosyal medya hesabında paylaştı. Davalı taraf ödeme yaparken itirazi kaydı koymadığını biliyorum, dedi.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile 110.133,32 TL asıl alacak, 5.144,58 TL işlemiş faiz,8.000,00 TL cezai şart,373,00 L işlemiş faiz toplamı123.651,60 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının icra dairesinin yetkisi ile borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 123.651,60 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraz öncelikle incelendiğinde ;Her iki taraf da tacir olup akdedilen sözleşmede Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmakla Bakırköy İcra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 08/03/2019 tarihli “…. Sözleşmesi” ve “Teknik Şartnameler ” akdedildiği ,davacının iş bu sözleşmenin eksik ifa edilmesi sebebiyle alacak ve de cezai şart talebi ile icra takibi başlattığı görülmüştür.
Tarafların kabulünde olan sözleşme, teknik şartname ve davacının davalıya keşide ettiği ,İstanbul .. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ve icra takip dosyası dosya arasında yer almaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme 2019 yılı Nisan ayında … ve …. 2019 Mayıs ayında …. ve … müzesinin tanıtımını içerdiği söz konusu etkinliğin iki bölümden oluştuğu ve de 15 uluslararası sosyal medya fenomeni ile işbirliği içerdiği ancak 15 uluslararsı fenomenin her iki etkinlikte aynı ya da farklı kişiler olacağına yönelik sözleşmede açıklık bulunmadığı, işbirliğinin ulaşım,konaklama,yemek vs. hususları kapsadığı anlaşılmıştır.
Davacı yeterli sayıda sosyal medya fenomeni katılımı olmadan sözleşmenin eksik ifa edildiğini iddia etmiş,davalı taraf sözleşmeyi gereği gibi ifa ettiklerini mayıs ayı etkinliğine ellerinde olmayan sebeplerle iki sosyal medya fenomeninin katılamadığını davacının bilgisi dahilinde başkaca sosyal medya fenomenlerinin tanıtıma dahil edilerek aynı etkiye sahip olunduğunu ve de davacını itirazi kayıt ileri sürmeksizin sözleşme bedelini ödediğini bu sebeple davanın reddini savunmuştur.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan maddi tazminat hesabı konusunda rapor alınmıştır.
18/10/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda;a) Sözleşme ilişkisinin varlığının tek başına alacağın doğması için yeterli olmadığı, hatta sözleşme ilişkisine dayanılarak fatura düzenlenmesi, faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesi, faturaya sekiz gün içinde itirazda bulunulmaması dahi alacağın doğması için yeterli görülmediği, alacağın varlığı için sözleşmede kararlaştırılan mal veya hizmetin ifa edildiğinin ayrıca kanıtlanması gerektiği, aksi takdirde sebepsiz zenginleşme durumunun oluşacağı,b) Davalının üstlenmiş olduğu işi eksik ifa etmiş olduğu, eksik ifa nedeniyle davacıya ödenmesi gereken ücretin (700.000/30= 23.333 TL her bir 1 fenomen için x 2 =) 46.666 TL olarak hesaplandığı,c) Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca “sözleşmeye aykırı her bir eylem için 1.000 TL ceza uygulanması gerektiğinden, davacıya ayrıca eksik eylem ve eksik fenomenlar için 8.000-TL de cezai şart tazminatı ödenmesi gerektiği,d) Davalının temerrüdünün 25.02.2020 tarihinde oluştuğu, bu tarihten itibaren hesaplanan alacaklara temerrüt faizi uygulanması gerektiği kanaati ile rapor düzenlenmekle;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bedel karşılığı eser sözleşmesi olup uyuşmazlık iş bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında 08/03/2019 tarihli eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir.
Sözleşme; hukukî bir sonuç doğurmak üzere, iki veya daha ziyade kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının uyuşmasını ifade eder. Borç doğuran sözleşmelerden birisi olan ve tam iki tarafa borç yükleyen “Eser sözleşmesi’’ ise; sözleşmenin imzalandığı ve uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 355. maddesinde “istisna akdi” olarak adlandırılmış olup, “İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder” şeklinde ifade edilmiş; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde de, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.
Taraflara karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmelerinde; “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur bulunmaktadır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle; iş sahibi de bu çalışma karşılığında yükleniciye bedel ödemekle yükümlüdür.
Eser sözleşmeleri açısından teslim; yüklenici tarafından, sözleşmenin amacına uygun olarak meydana getirilen ve nesnel ölçüler içerisinde kullanılabilir durumda bulunan sonucun (eserin), ifa zamanında (vâdede-süresinde) iş sahibinin zilyetliğine ve kullanımına sunulması veya varsa zilyetliğe ve kullanılmaya engel hâlin kaldırılmasıdır (Selimoğlu, Y. E. : Eser Sözleşmesi, Ankara 2017, s. 138). Başka bir deyişle eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri, sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hâkimiyetine geçirmesi olarak da tanımlanabilir.
Borçlar Kanunu’nun “Müteahhidin borçları” başlıklı 356. maddesi ile bu maddenin TBK’daki karşılığı olan 471. maddesinde düzenlenen hüküm uyarınca yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) “Tacir olmanın hükümleri”ni düzenleyen 20/2. maddesine göre yüklenici, basiretli bir tacir, iş adamı ve işinin ehli bir teknik adam gibi davranıp, eser sözleşmesi ilişkisine girerek bir işi üstlenirken ekonomik gücünü, ekipmanını ve uzmanlığını en iyi biçimde değerlendirip, yeterli görmemesi durumunda o işi üstlenmekten kaçınmak zorundadır. Aksi hâlde, bunun sonuçlarına katlanır ve meydana gelen zarardan sorumlu tutulur.
Yüklenicinin özen ve sadakat borcunun gereği olarak BK’nın 357/3. maddesinde genel ihbar yükümlülüğü düzenlenmiştir. BK’nın 357/3. maddesi ve aynı Kanun’un iş sahibinin sorumluluğunu düzenleyen 361/1. maddesi uyarınca; yüklenici işinin ehli olup bedelin tamamına hak kazanabilmesi için, eseri, sözleşme ve eklerine, fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim ettiğini kanıtlaması zorunludur. Yüklenici eseri teslim etmediği veya sözleşmeye uygun olarak teslim ettiğini kanıtlamadığı sürece iş bedeline hak kazanamaz. Sözleşme ve eklerine aykırı imalat yapılmış olması hâlinde, imalatın bu şekilde yapılması iş sahibi tarafından talep edilmiş olsa dahi, yüklenici, iş sahibine karşı genel ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemişse doğacak sonuçlardan kurtulamaz.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda karine olarak akdî ilişkinin devam ettiği, yüklenicinin işi bırakmadığı, işyerini terk edip gitmediği sürece gerçekleştirilen iş ve imalatların yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Yüklenicinin işi teslim etmesi ya da eksik olarak bırakıp gitmesi veya sözleşmenin feshinden sonra bu tarihler itibariyle eksik ve kusurlu imalatlar belirlenmiş ise, bunları da karine olarak iş sahibinin giderdiği; teslim, fesih ya da terkten sonra yüklenicinin saptanan eksik ve ayıpları işe devam ederek giderdiği iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre teslim, terk ya da fesih tarihine kadar karine yüklenici lehine olup, aksinin ispatı iş sahibinin yükümlülüğündedir. Teslim, fesih ya da terkten sonra ise karine iş sahibi lehinedir ve bunun aksini ispat külfeti yükleniciye aittir. ( T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ESAS NO: 2017/15-2331 KARAR N : 2021/739 )
Davalı yüklenicinin eseri (tanıtım organizasyon) teslim ettiği ancak eksik ifa ettiği savunulmaktadır.
TMK’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Davalı yüklenici eseri eksiksiz ifa ettiğini kanıtlaması gerekir,ancak davalı taraf eksik ifa hususnu kabul etmemekle davacının onayı ile eksik fenomenlerinin yerine başka fenomenler dahil ederek işin tam olarak yerine getirildiğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin şartları başlığı altında “yüklenici ,idareden yazılı izin almadan bu sözleşmede yer alan hizmetlerden hiçbirinin tarihini,yerini,içeriğini, miktarını ve kalitesini değiştiremez”maddesi düzenlenmiştir.Davalının davacı idareden yazılı olarak onay almadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
18/10/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda her iki organizasyon şeması aktarılmış,Nisan ayı etkinliğine biri Türk olmak üzere 14 sosyal medya fenomeninin ,Mayıs ayı etkinliğine ise 14 yabancı sosyal medya fenomeninin katılımı ile organizasyonun gerçekleştiği ,zira taraf ve de tanık ifadeleri de bu doğrultuda olmakla davalının edimini eksik ifa ettiğinin kabulü gerekmektedir.
Davalı taraf ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış ,davacı tarafın incelenen defterlerine göre sözleşme bedeli %18 KDV uygulanarak davalı tarafa tam olarak ödendiği kayıt altına alınmıştır.
Toplamda her iki etkinliğin 30 kişi ile gerçekleştirileceği ve de toplamda 28 kişinin katılımı ile organizasyonun gerçekleştirildiği tartışmasız olup ,iki fenomenin katılımı olmamasından kaynaklı eksik ifa sebebi ile ( her bir fenomen için 700.000/30= 23.333 TL her bir 1 fenomen için x 2 = 46.666 TL + KDV (%18) 8.399,88 TL toplamı =) 55.065,88 TL davacının alacak talebinin yerinde olduğu ,
Usul ekonomisi gereği bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın 55.065,88 TL eksik ifadan kaynaklı alacağa resen işlemiş faiz hesabı yapılmış,
Davacı taraf gönderilen ihtarname ile davalı tarafı 25/02/2020 tarihinde temerrüde düşürmüş,06/07/2020 tarihinde icra takibi başlatmış ise de ; icra takibinde temerrüd başlangıç tarihini 04/03/2020 olarak belirlemekle fazlaya hükmedilemeyeceğinden;
(04/03/2020 – 06/07/2020 tarihleri arasında 124 gün için 55.065,88 TL x %13.75 / 365 x 124 = 2.572,26 TL) asıl alacağa 2.572,26 TL işlemiş faiz yürütüleceği ;
Davacının sözleşmeye aykırılık sebebi ile cezai şart tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise ;her iki tarafı tacir olan sözleşme edimini davalı yüklenicinin eksik ifa ettiği ,her ne kadar bilirkişi raporunda” hangi eylemelerin aykırılık teşkil ettiği açıkça belirtilmemiş ise de;Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca “sözleşmeye aykırı her bir eylem için 1.000 TL ceza uygulanması gerektiğinden, davacıya ayrıca eksik eylem ve eksik fenomenlar için 8.000-TL de cezai şart tazminatı ödenmesi gerektiği,”kanaatine varılmış ise de sözleşmeye aykırı her bir eylem kavramının sözleşmede tahdidi olarak düzenlenmediği yoruma açık olduğu bilirkişi değerlendirmesinin aksine 2019 yılı Nisan ayında …. ve …., 2019 Mayıs ayında …. ve ….nin tanıtımını işinin toplam dört ayrı yerin tanıtımına yönelik olduğu ,dört ayrı müzenin eksik fenomen katılımı sebebi ile gereği gibi tanıtılmaması eyleminin sözleşmenin dört kez ihlaline sebebiyet vereceği ayrıca eksik fenomen sebebi ile bizatihi sözleşmenin ihlalinin kabul edilmesinin tahdidi olarak düzenlenmemekle amacını aşar nitelikte olduğunun kabulü ile ;sözleşmenin dört kez ihlali sebebi ile davacının cezai şart alacağının 4.000,00 TL olduğu ,
Usul ekonomisi gereği bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın 4.000,00 TL cezai şart alacağa resen işlemiş faiz hesabı yapılmış,
Davacı taraf gönderilen ihtarname ile davalı tarafı 25/02/2020 tarihinde temerrüde düşürmüş,06/07/2020 tarihinde icra takibi başlatmış ise de ; icra takibinde temerrüd başlangıç tarihini 04/03/2020 olarak belirlemekle fazlaya hükmedilemeyeceğinden;
(04/03/2020 – 06/07/2020 tarihleri arasında 124 gün için 4.000,00 TL x %13.75 / 365 x 124 = 186,85 TL) cezai şart alacağına 186,85 TL işlemiş faiz yürütüleceği anlaşılmakla ; toplamı 61.824,99 TL üzerinden davanın kısmen kabul-kısmen reddine ancak davacının icra inkar tazminatı talebinin dava konusu eksik ifa sebebi ile alacak ve de cezai şart alacağının eser sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin ihlal edilip edilmediğinin bilirkişi incelemesi sonucu belirlendiği, likit ve hesaplanabilir olmaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 46.666,00 TL + KDV (%18) 8.399,88 TL toplamı = 55.065,88 TL, asıl alacağın işlemiş faizi 2.572,26 TL + cezai şart 4.000,00 TL, cezai şartın işlemiş faizi 186,85 TL toplamı = 61.824,99 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak yargılamaya gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.223,27 TL karar harcından peşin alınan 1.493,41- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.729,86- TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 54,40 -TL başvurma harcı, 1.493,41- TL peşin harç, 16,30 TL vekalet harcı, 3.717,00- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.281,11 – TL yargılama giderinin kabul (% 50,01) red (% 49,99) oranına göre hesaplanan 2.641,08- TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen 7,80 TL vekalet harcının kabul (% 50,01) red (% 49,99) oranına göre hesaplanan 3,90- TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 8.837,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 8.837,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk masrafı olan 1.360,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin e-duruşma ile ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır