Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/78 E. 2020/742 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/78 Esas
KARAR NO : 2020/742

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2020
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasında 16 adet haciz edilen makinanın müvekkiline yediemin olarak teslim edildiğini, davalı şirketin Bakırköy ….İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında alacağına mahsuben bu makinaları 409.500 TL bedel ile icradan satın aldığını, ancak davalı şirketin satın almış olduğu bu makinalardan 4 adet makinayı müvekkilin deposundan teslim almadığını, ihale tarihinden 16 ay sonra müvekkilin deposundan makinaları teslim almaya geldiğini, bu esnada bu 4 adet makinanın satın alınan makinalardan farklı olduğu gerekçesiyle davalı depodan bu 4 adet makinayı da teslim almadığını ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, Cumhuriyet Savcılığınca müvekili şirketin yetkilisi diğer müvekkili … hakkında Bakırköy ….Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava sonucu müvekkilinin beraat ettiğini, beraat kararı kesinleşmiş olduğunu, davalıya makinaların depodan alınması için noterlikten ihtarname keşide edildiğini, davalının buna rağmen makinaları almadığını, bu nedenle şimdilik 10.000 TL yedieminlik ücreti ve müvekkillerinin asılsız şikayetler nedeniyle 25.000 er TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava ediyoruz etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş oluduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açamayacağından hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, esasa ilişkin ise davacılar mahçuz malları müvekkiline teslim edemediğinden müvekkilinin davacılara her hangi bir borcunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … esas …karar sayılı usulden reddine dair kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesinde; davacı tarafından saklama ücretinden kaynaklı 10.000 TL alacağın HMK nın 107.maddesi gereğince belirsiz alacak davası şeklinde tahsili talep edilmiş, mahkememizce belirsiz alacak davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul BAM ….Hukuk Dairesinin 30/12/2019 tarih …-… esas – karar sayılı ilamı ile HMK nın 31.maddesinde düzenlenen aydınlatma ödevi kapsamada davacıya talebinin açıklatılarak karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkememiz kararı kaldırılmıştır. Mahkememizce yeniden yapılan incelemede davacı tarafından sunulan 24/09/2020 tarihli dilekçe ile davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmiştir. Bu durumda davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmayacağı ile sonucuna göre davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Mahkememizce yapılan yargılamada davacı, davasını açıkça belirsiz alacak davası olarak nitelendirmiştir. Dava ve açıklama dilekçesindeki açıklamalara göre taraflar arasındaki sözleşmede saklama ücreti birim olarak belirlenmiş olup, davacı keşide ettiği ihtarla 540.000 TL saklama ücreti bulunduğunu hesaplayarak davalıya ihtar ettiğinden alacağın belirsiz olduğundan söz edilemez, esasen açıklama dilekçesi ve dayanılan sözleşme dikkate alındığında dava tarihin itibariyle davacı alacağın belirlenebilir nitelikte olup keşide edilen ihtarda da sözleşme gereğince belirlenen alacak tespit edilerek ödemesi talep edilmiştir. Bu durumda davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, dilekçe ve açıklama kapsamında davanın kısmi dava olarak açılmadığı ve belirsiz alacak davası olarak açıldığı dikkate alınarak kanunun izin vermediği durumda belirsiz alacak davası açılamayacağı ve dava şartı olan hukuki yararın sonradan tamamlanamayacağı anlaşılmakla maddi tazminat davasının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; TBK nın 58.maddesi gereğince kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir para ödenmesini isteyebilir. Kural olarak kişilik hakları zedelenen tüzel kişilerin manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmelidir. Ancak sözleşme ilişkisindeki borcun zamanında ödenmemesi kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmayıp borcun sözleşmeye uygun şekilde ifa edilmemesi manevi zarar olarak değerlendirmeyeceği için toplanan deliller ve dosya kapsamındaki beyanlara göre kişilik hakları zedelenmeyen davacı yararına manevi tazminat hükmedilemeyeceği anlaşılmakla bu kısma ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının HMK 114/1-h maddesi gereği alacak miktarı davacı tarafça bilindiğinden belirsiz alacak davası açılamayacağından HMK 115/2 maddesi gereği dava şartı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine reddedilen maddi tazminat yönünden AAÜT nin 7/2 maddesi gereğince takdir edilen 1.500.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı lehine reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT nin 7/2 maddesi gereğince takdir edilen 4.080.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 1.024,65.-TL harcın mahsubu ile bakiye 970,25.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacılar vekili Av. …, Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.