Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/779 E. 2020/658 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/779 Esas
KARAR NO : 2020/658

DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin …. Sanayi A.Ş’nin kuruluş zamanında … Bankası …. Şubesi aracılığıyla yüklü miktarda hisse senedi aldığını, dönem dönem Genel Kurul toplantılarına davet yazılarının geldiğini, bu dönemlerde şirketten bedelsiz hisse senetleri verildiğini ve karşılığında Bedelsiz Hisse Senedi Makbuzu düzenlendiğini, davalı şahsın müvekkilinin yeğeni olduğunu, müvekkilinin bazı işlemler için geçmiş dönemlerde davalıya yetki verdiğini, davalının BK 390/2 maddeye göre hareket etmesi gerekirken tam tersini yaparak davacı müvekkilini çok büyük zararlara uğrattığını beyanla davalının maliki olduğu … ili … ilçesi … mh. … cd mevkii … ada … parselde tapuya kayıtlı olan taşınmaz üzerine dava sonuçlanıncaya kadar tedbir konularak müvekkilinin … hisse senetlerini ne kadar olduğunun tespiti ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini mümkün olmadığı takdirde dava tarihi Borsa işlem rakamı üzerinden Türk Lirasına çevrilerek şimdilik 60.000,00-TL’sinin en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline bununda mümkün olmaması halinde 10/05/1996 tarihinde … A.Ş.’nin …. A.Ş’ye dönüşüm işlemindeki rakamın tespit edilerek o tarihten itibaren işleyecek en yükse banka reeskont faiziyle davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilindiği üzere, 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası ile “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü getirilmiştir.
Yine aynı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesinde ” (1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı,
Davacılar vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği gibi, bu hususta dava dilekçesine bilgi ve belge de eklenmediği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 970,25-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır