Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/743 E. 2022/240 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/743 Esas
KARAR NO : 2022/240

DAVA : Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından dolayı haksız , hukuka aykırı, M.K 2. maddesi ve iyiniyet kurallarına aykırı bir şekilde icra takibi başlatıldığını, iş bu icra takibine müstenit olan senet metni yaklaşık 15 yıl önce müvekkili tarafından senet metninden anlaşıldığı üzeri ….’na ciro edilerek zilyetliği teslim edildiğini, müvekkili ile ciranta diğer davalı … arasındaki ödünç para alma akdinin teminatı olarak teslim edildiğini, müvekkili davalı ve ciranta ….’na ödünç para borcunu iade ettikten sonra senedi iade etmesini defaeten söylemesine rağmen davalı ciranta …. in senedi kendine teslim edeceğini defaeten bildirmiş olup nihayetinde senedi imha ettiğini sonrasında da kaybettiğini beyan ettiğini, iş bu vakıalar 15 yıl önce gerçekleşmiş olup bugün itibari ile müvekkilim kötüniyetli icra takibine maruz kaldığını, senedi icraya koyan alacaklı sıfatındaki davalı ciranta …’ın diğer cirantaları icra takip talebinde borçlu olarak göstermemiş olmasının da açıkça kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin mernis adresi dava dilekçesinde yazılan adres ile aynı olduğunu, ancak icra takip talebinde müvekkiline ilişkin adresin farklı yazıldığı ve ödeme emri tebligatınında farklı bir adrese tebliğe çıkarıldığını, müvekkilinin kötüniyetli olmadığı için muttali olduğu ödeme emrine karşı 10.10.2019 tarihinde muhabere yoluyla göndermiş olduğu itiraz dilekçesinde dürüstlük kuralları gereği imzaya itiraz etmediğini, borca itiraz ettiğini, yaklaşık 15 yıl önce müvekkili ile davalı ciranta Mehmet arasındaki ödünç para sözleşmesinin teminatı olarak vermiş olduğu iş bu belge bedeli müvekkili tarafından ödenerek bedelsiz kaldığını, senet metninin aslı incelendiğinde çıplak gözle ne kadar eski bir belge olduğu anlaşalabileceği gibi gramafalok ve adli tıbba gönderilmesi durumunda şüpheye yer bırakmayacak şekilde senetin yaklaşık 15 yıllık senet olduğunun ortaya çıkacağını, takibe konu edinmiş olan senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, zira senet incelendiğinde tanzim tarihi bulunmadığı gibi vade tarihinin de bulunmadığını, dolayısıyla kambiyo vasfına haiz olmayan senetin piyasada tedavül ve dolaşım niteliği olmadığından dolayı üçüncü kişi cirantaları ve yetkili hamili hak sahibi ve müraacat alacaklısı yapmayacağını, dolayısıyla kabul anlamına gelmemek kaydıyla yazılı delil başlangıcı niteliğinde olabilecek bir belge İ.İ.K 68/a mddesindeki belirtilen itirazın kaldırılması davasında olması gereken belgelerden birisi olmadığını, dolayısıyla Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin vermiş oluğu kararın salt imzaya itiraz edilmemiş olmasından dolayı yazılı delil başlangıcı niteliğindeki yıpranmış ve tahrip olmuş bir kağıdı İ.İ.K 68/a daki belgelerden biri olarak kabul edip itirazın kaldırılmasına karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu durumun esasen borçlu olmayan ve bedelsiz kalmış bir senetin iyiniyetli olarak imzaya itiraz etmemesinden dolayı İcra Hukuk Mahkemesi’nin iş bu takibe olan itirazın kaldırıması müvekkilini şeklen borçlu hale getirdiğini, öncelikle ve ivedilikle teminatsız yahut teminat mukabili olarak tedbiren Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine ve icra takibinin durdurulmasına, davanın kabulüne ve Borçlu olmadıklarının tespitine Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibinin iptaline, alacağın yüzde yirmisinden ( %20 ) az olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf davalılar üzerinde müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Yaklaşık 14-15 sene önce aralarında yaptıkları borç para alış verişine karşılık davacı ….’ün kendisine bir senet imzalayarak verdiğini, daha sonra bu senet bedelini kendisine ödediğini, alacak verecek ve herhangi bir borç karşılıklı olarak kalmadığını, davacı Sadettin Küçük’ün kendisinden senedi iade etmesini istediğini, ancak o yıllarda senedi bulamadığını bulduğu zaman kendisine iade edeceğini ve hatta kendisinin yırtıp imha edeceğini söylediğini, ancak senedin bilgisi dışında kaybolduğunu, senede hiçbir şekilde imza atmadığını, adının yazıldığı imza ve cirosunun olduğu senette ne isim, soy isim ne de imzanın kendisine ait olmadığını, davacı … ile ve diğer davalılar … ve …’ın birbirini tanıdıklarını, arkadaşlıkları ve ticaretlerinin olduğunu, davalı alacaklı …’ın bedeli ödenmiş ve karşılığı olmayan bir senedi bildiği halde, bilgisi dahilinde olmasına rağmen neden ciroladığını ve neden icraya koyduğunu anlamadığını, her ne kadar bu davaya ilişkin tebligat tarafına ulaşmış olsa da pandemi dolayısıyla ve yaşından dolayı dışarıya çıkamadığından bugün itibariyle cevap ve beyanlarını verdiğini, davalı … da davalı … da bu davaya konu senetten dolayı hiçbir alacak verecek borç ilişkisi olmadığını bildiği halde bu şekilde icra ve dava yollarına geçmiş olmasının doğru olmadığını ve dürüstlüğe aykırı olduğunu, senedin kaybolduğu gibi 14-15 sene gibi zaman aşımına da uğradığını, ….ün ne kendisine ne de Senette yazılı olan kişilere bir borcunun olmadığını beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi sunmamış olup, duruşmadaki beyanında;”Davalı ….in davayı kabul etmesi bizi etkilememektedir. Müvekkilim ciro yoluyla senedi almıştır. Bu nedenle davacıya başvurabilir. Davanın reddine karar verilsin.” demiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamış olup, duruşmadaki beyanında; “Ben senedin lehdarı … ile iş yaptım. İş karşılığında …. bana biraz nakit verdi. Geri kalanını dava konusu senedi verdi. Ben davacıyla iş yapmadım. Senedi ….ten aldım. Senedi aldıktan sonra ortağım Sinana ciroladım. Daha sonra o bana ciroladı. Daha sonra ben tekrar Sinana ciroladım. ….ten dava konusu senedi aldım ve nakit alıp hesabımızı kapattık. Senedi de icraya koyduk. Davayı kabul etmiyorum. Reddine karar verilsin.” demiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının dava ve takibe konu senet bedelini ödemiş olması sebebiye icra takibine konu alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespite ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takip miktarından dolayı davacının davalılara borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Bakırköy … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından davacı borçlu aleyhine 3.000,00 EUR alacağa dayalı olarak ilamsız icra takip yolu ile davaya konu senede dayalı olarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; Bakırköy … İcra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının alacaklısı … tarafından davalı … aleyhine icra takibine itirazın kaldırılması davası açılmış, yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilerek itirazın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Davaya ve takibe konu senet incelendiğinde; düzenleyenin …., lehtarın …, senet arkasındaki ilk cirantanın …, sonraki ciranların sırasıyla …, …, …, … olduğu, senet üzerinde vade tarihinin ve düzenleme tarihinin bulunmadığı, senedin 3.000,00 EUR bedelli olduğu ve malen kaydının bulunduğu görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nun 776. Maddesinde bononun unsurları düzenlenmiş olup, bunlar “(1) Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka
bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını,
içerir.” şeklindedir.
B) Unsurların bulunmaması
6102 Sayılı TTK’nun “Unsurların bulunmaması” başlıklı 777. Maddesinde ise (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda
düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu maddeler ışığında somut davamıza ve takibe konu senet incelendiğinde bonoda zorunlu unsurlardan olan vade ve keşide tarihi bulunmamaktadır. Bu hali ile takibe konu senet kambiyo senetlerinden olan bono vasfında değildir. 6102 Sayılı TTK’nun 825/1. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir. Dava ve takibe konu senetin geçersizliğine ilişkin defiler herkese karşı ileri sürülebileceğinden davacı tarafça takip alacaklısına karşı ileri sürülebilir.
Takibe konu senet davacı tarafça imzası ikrar edildiğinden adi senet niteliğindedir. Takibe konu senedin adi senet olması sebebiyle senetten dolayı borçlu olmadığını ispat yükü davacı üzerindedir. Davacı adi senetten dolayı borçlu olmadığını kesin deliller ile ispat etmek zorundadır. Dava konusu senet davacı tarafından düzenlenerek davalı … lehtar olarak gösterilmek suretiyle ….’e verilmiştir. … tarafından sunulan cevap dilekçesinde davacının kendisinden borç aldığını, bu borç karşılığında dava konusu senedi kendisine verdiğini, senet bedelini kendisine ödediğini ve borcunun sona erdiğini, takibe konu senedi kaybettiğini, diğer davalılara ciro etmediğini beyan etmiş ve davayı kabul etmiştir. Davalı … duruşmadaki beyanında davacı ile aralarında alacak verecek ilişkisi olmadığını, davalı … ile aralarında alacak verecek ilişkisi olduğunu ve senedi davalı …’ten aldığını beyan etmiştir. Senet davalı … tarafından davalı …’a verilmiştir. Dava konusu senet kambiyo senetlerinden olan bono vasfında olmadığından senedi elinde bulunduran kişiler kambiyo senetlerine özgü talep haklarını kullanamazlar. Dava konusu senet adi senet hükmünde olduğundan davacı ile senet lehine düzenlenen davalı … arasındaki alacak verecek ilişkisinden kaynaklı olarak taraflar arasında talep edebilecekleri haklar ve defiler ileri sürülebilir. Senedin diğer cirantaları olan diğer davalılar tarafından davacı ile aralarında alacak ve borç ilişkisi olmadığından ve bu husus davalılar tarafından da kabul edildiğinden davacıya karşı senetten dolayı ileri sürebilecekleri bir hak ve alacak bulunmamaktadır. Davacı dava konusu adi senetten dolayı davalılara borçlu olmadığını davalıların ikrarı ile ispatlamıştır. Dava konusu senet kambiyo senedi vasfında olmadığından senedin arka yüzünde hamil olarak gözüken davalı … tarafından senedin düzenleyeni olan davacıya karşı kambiyo senedinden kaynaklı olan haklar ileri sürülemeyecektir. Davacı tarafından dava konusu senetten dolayı davalılara borçlu olmadığı ispatlandığından açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasındaki takibe konu senetten dolayı ve icra takibinden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine,
-Davalıların kötü niyeti ispatlanmadığından davacı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.049,30 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 512,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 512,33 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 566,73 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 128,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin, davalı şükrünün ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı Mehmetin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.