Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/742 E. 2023/196 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/742 Esas
KARAR NO : 2023/196

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2016
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :27/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, Bakırköy …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen 24.856,23.-TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine vekili vasıtasıyla itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlu şirketin müvekkiline 22.09.2014 tarih ve …. nolu faturada da açıkça belirtildiği şekilde …. işi yapıldığını, davaya konu faturanın 22.09.2014 tarihinde yurtiçi kargoya verildiğini, 23.09.2014 tarihinde şirket çalışanı ….’ya teslim edildiğini, müvekkilinin sık sık mutabakat formu göndererek davalı ile aralarında bir sorun çıkmaması için gayret sarf ettiğini, davalıya 28.10.2014 tarihinde davaya konu fatura ile birlikte toplam 89.799,25.-TL borcu olduğuna dair mutabakat belgesi ve ekinde cari hesap bakiyesi gönderdiğini, mutabakat formuna itiraz olması halinde TTK 94 maddesi gereğince itirazda bulunulması ihtarına da yer verildiğini, ancak davalı itiraz etmediği gibi cevap verme gereği de duymadığını, itiraz edilmeyen mutabakat belgesinin kabul edilmiş sayılacağını, ayrıca Lüleburgaz … Noterliğinin 01.12.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı şirkete 28.10.2014 tarihi itibariyle 89.799,25.-TL bakiye borcu bulunduğu ve bu borcun 7 gün içinde ödenmesi hususunda ihtarname çekildiğini, davalının ihtarnameye bir itirazı olmadığı gibi cevap da verilmediğini, davalının takibe konu fatura müvekkiline ulaşmadığını, bu nedenle müvekkilinin böyle bir borcu yoktur iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve borçtan kurtulmaya yönelik bir tutum olduğunu belirterek davanın kabulü ile, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak itiraz eden davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, işbu davanın konusunu oluşturan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına kendisinden sadır olmuş olan 22.09.2014 tarih 23.009,34.-TL miktarlı faturadan dolayı alacaklı olduğu iddiasında olduğunu, müvekkili şirketi tarafından davacıdan söz konusu faturaya konu hizmetin alınmadığını, bu sebeple müvekkilinin davacıya böyle bir borcu olmadığını, takip konusu faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davacı tarafın takip konusu faturanın müvekkili şirkete kargo ile teslim edildiğini ve müvekkili şirket çalışanı tarafından tebliğ alındığı iddiasında ise de, bahsedjlen kargonun içinde ne olduğu belirli olmadığı gibi, müvekkili şirketinde … adında bir çalışanı olmadığını, söz konusu kargo evrakının içinde davaya konu faturanın olduğunu ispatın davacıya ait olduğu gibi müvekkili şirketin celp edilecek SGK kayıtlan üzerinde yapılacak incelemede de bu isimde bir çalışan olmadığının tevsik edileceğini, bu sebeple müvekkili şirketin kendisine tebliğ edilmeyen fatura sebebiyle, üstelikte almadığı bir hizmet için borçlu olduğunu iddia etmenin hukuken mümkün olmadığını, davacının hesap mutabakatı gönderdiği ve buna itiraz edilmediği babında söylemleri var ise de, müvekkili şirkete TTK anlamında usulüne uygun herhangi bir mutabakat mektubu gönderilmemiş olduğunu, bu sebeple de itiraz edilmediğini iddia etmenin mümkün olmadığını, kaldı ki davacının zikrettiği tarihler itibariyle her iki tarafın defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde bahsedildiği gibi 89.799,25.- TL gibi bir alacak borç ilişkisi de olmadığının sabit olacağından iddianın gerçek olduğunu, yine davacı tarafından takip talebi ile talep edilmiş olan faize, borç olmadığı gibi temerrüt olgusu da gerçekleşmediğinden itiraz edilmiş olduğunu belirterek davanın reddine, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet öğretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkememizden verilen 22/02/2018 tarih, … esas, … karar sayılı kararı; İstinaf .. Hukuk Dairesinin 22/09/2020 tarihli … esas, … karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından dava ve icra takibine konu faturadaki işlerin davalıya yapılmasına rağmen davalının iş bedelini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının gelmiş olduğu, yapılan incelemede davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu ) aleyhine 23.009,34 TL fatura bedeli, 1.846,89 Tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.856,23 TL alacak için ilamsız takipte ödeme emri düzenlendiği, davalının yasal süresi içerisinde takibe itiraz ettiği, takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce istinaf kaldırma ilamından önce tarafların defter ve belgeleri bilirkişi marifeti ile inceletilmiş ve mali müşavir bilirkişinin düzenlendiği 08/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle;davacının defter ve kayıtlara göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 23.009,34 TL alacaklı olduğu, dava ve icra takibine konu faturanın davacının defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, ancak söz konusu faturanın davalının defter ve kayıtlarında kayıtlı olmadığı, davalının defter ve kayıtlarına göre davacıya 0,01 TL borcun raporlandığı tespit edilmiştir. Talimat aracılığıyla Çorlu …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasında alınan 13/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu faturada belirtilen işlerin yapıldığını 2013-2014 yılları serbest piyasa rayiçlerine göre işin saat ücreti olarak 10-15 Avro daha ucuz yapıldığı, yapılan işe dair kesilen faturaların toplam 170.746,26 TL olduğu, bu bedelinde 147.736,92 TL sinin peyder pey ödendiği cari hesap tablosundan anlaşılmaktadır. Yapılan iş bedeli olan 170.746,26 TL den ödenen miktar olan 147.736,92 TL çıkardığımızda davalı şirketin iş bitim tarihinde 23.009,34 TL boru olduğunun sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Talimat aracılığıyla Tekirdağ Asliye Ticaret mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasında alınan 28/11/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dava konusu yapılan işle ilgili olarak yerinde yapılan tespitler ve davalı tarafından sunulan belgelerden ve piyasa araştırmaları neticesinde; davacı tarafından yapılmış işlerin tamamı, iş yapım tarihinden toplam 170.746,26 TL olup davalı firma tarafından yapılan ödeme tutarı 147.736,92 TL olmakla, ödenmemiş miktar: 170.746,26 TL- 147.736,92 = 23.009,34 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili davacının davalıya orbitel kaynak işi yaptığını, bu iş karşılığında düzenlenen fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ve haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili dava ve icra takibine konu faturaya konu işin davacı tarafından yapılmadığını, faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, davacıya borçlu olmadıklarını, davacı tarafın iddia ettiği mutabakat mailinin de kendilerine gönderilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 22/02/20218 tarih, … esas ve… karar sayılı ilamı ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 22/09/2020 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile; “….Dosya kapsamına göre taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı taraf savunmasında, taraflar arasında eser sözleşmesi mahiyetinde bir ticari ilişki olduğu, bir kısım işlerin yapıldığı, ancak davacının dava konusu işi yapmadığını, yaptığı işin bedelinin ödenmiş olduğunu savunmaktadır. Buna göre, taraflar arasındaki hukuki ilişki uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu faturada belirtilen işin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında iş bedeline ilişkin yazılı sözleşme bulunmadığından TBK’nın 481. Maddesi gereğince iş bedelinin işin yapıldığı yıl ve yerdeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece bu husus araştırılmamış, yalnızca faturanın tebliğ edilip edilmediği, defterlerde kaydının bulunup bulunmadığı araştırılarak karar verilmiştir. Oysa taraflar arasındaki ihtilafa göre, mahkemece, mahallinde keşif yapılarak, fatura konusu işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne miktar iş yapıldığı, yapılan işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçlerine göre bedelinin belirlenip, varsa ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye alacağının tespiti ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur…” gerekçesi ile Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememiz kararının İstinaf incelemesi ile kaldırılması üzerine Mahkememizce mahalline teknik bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına ve rapor alınmasına karar verilmiştir. Teknik bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporunda davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara konu işlerin dava konusu yerde yapılan incelemesinde hepsinin yapıldığı, dava konusu olan 22/09/2014 tarihli faturaya konu işinde davacı tarafından yapıldığı, söz konusu iş bedelinin yapıldığı yıl ve yerdeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre bedelinin KDV dahil 23.009,34 TL olduğu tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu dosya kapsamı ve istinaf ilamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce bilirkişi raporuna itibar edilerek hükme esas alınmıştır. Davalı vekili tarafından bilirkişi kök ve ek raporuna itiraz edilmiş, ancak itirazında dava konusu olmayan fatura yönünden itiraz edilmiş, bilirkişi tarafından söz konusu iş bedeli yapıldığı yıl ve yerdeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre işin yapılmaya başlandığı tarihteki kur dikkate alınarak tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından dava konusu fatura tarihindeki kur dikkate alınmamış, ancak bu hususa aleyhine olan davacı vekili tarafından itiraz edilmediğinden kesinleşmiştir. Dolayısıyla davalı vekilinin rapora itirazları dayanaktan yoksun olduğundan Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı tarafından dava ve icra takibine konu faturaya konu işin yapıldığı ve fatura bedelinin rayice uygun olduğu bilirkişi tarafından yerinde yapılan incelemede tespit edilmiş ve davacı tarafından işin yapıldığı hususu ispat edilmiştir. Davalı tarafından fatura bedelinin ödendiğine ilişkin herhangi bir geçerli delil sunulmamıştır. Bu sebeple davanın bilirkişi raporu ile de tespit edilen 23.009,34 TL asıl alacak ve davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin 11/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının tebliğ tarihinden itibaren 7 gün sonrası olan 19/12/2014 tarihinde temerrüte düştüğü ve icra takip tarihi ile temerrüt tarihi arasındaki işlemiş faiz olan 1.184,82-TL işlemiş faiz üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne, icra takibinin bu bedeller üzerinden devamına ve fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine, hüküm altına alınan asıl alacak fatura ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.009,34 TL asıl alacak ve 1.184,82-TL işlemiş faiz üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.652,70 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 424,49 TL peşin harcın mahsubu ile 1.228,21‬ TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 662,07 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 424,49 TL peşin harç olmak üzere toplam 873,59‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 3.495,32 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 5,51 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabul edilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, red edilen miktar yönünden kesin olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır