Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/729 E. 2021/227 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/729 Esas
KARAR NO : 2021/227

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/05/2008
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2021
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkil şirket tarafından … poliçe nolu kasko sigortası ile sigortalanan ve davalı-sigortalının maliki bulunduğu …plaka nolu aracın 03/04/2001 tarihinde çalınıp daha sonra hasar görerek tamamen zayi olmuş bir halde bulunduğunu, yapılan inceleme ve ekspertiz raporuna göre müvekkil şirket tarafından davalı – sigortalıya 7.000 TL hasar tazminatını 01/05/2001 tarihinde ödendiğini, müvekkil şirket tarafından bu ödemenin yapılmasının ardından aracın ruhsat örneğine göre rehinli alacaklı olarak gözükmeyen ancak trafik kayıtlarına göre rehinli alacaklı olan …bank A.Ş tarafından Bakırköy …. Noterliğinin 11/09/2002 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek hasar ödemesinin kendilerine yapılmasının talep edildiğini, müvekkil şirket tarafından hasar ödemesinin bu başvurudan önceki bir tarihte 01/05/2001 tarihinde yapılması ve bu nedenle ihtilafa düşülmesi üzerine …bank A.Ş tarafından müvekkil şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine girişildiğini, itirazları üzerine takibin durduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, 06/12/2005 tarih ve … Karar sayılı ilamla kısmen kabulüne karar verildiği, müvekkil şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 32.848 TL ‘ nin 24/11/2007 tarihinde müvekkil şirket tarafından ödendiğini, ödeme nedeniyle davalı sigortalının sebepsiz zenginleşmesinden dolayı 7.000 TL hasar tazminatının davalı sigortalıdan tahsiline karar verilmesi için davalı aleyhine rucuen tazminat davası açmıştır.
Davalı taraf davaya yanıt vermemiştir.
Dava hukuki niteliği itibari ile sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak davasıdır.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi … esas … karar sayılı ilamıyla, ……..1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
TTK’nın 1269. maddesi uyarınca malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda sigortalı konumunda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o surette sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. (TTK. 1456 Md.)
Somut olayda davacı taraf kasko sigortacısı olduğu aracın 03.04.2001 tarihinde çalınıp daha sonra tamamen zayi halde bulunduğunu, sigortalıya 7.000,00 TL hasar tazminatı ödendiğini ancak bu ödemenin ardından aracın ruhsat örneğine göre rehinli alacaklı olarak gözükmeyen, trafik kayıtlarına göre rehinli alacaklı olan … bank A.Ş. tarafından kendilerine icra takibi yapıldığını ve taraflarınca açılan itirazın iptali davasının reddi üzerine icra dosyasına 24.11.2007 tarihinde 32.848,00 TL ödeme yapıldığını bu durumda davalı sigortalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek sigortalısına ödenmiş olan 7.000,00 TL’nin rücuan tahsilini talep etmiştir.
Dosya içerisindeki belgelerden davacı … şirketi tarafından 05.04.2001 tarihli yazı ile rehin hakkı sahibi bankaya sigortalıya ödeme yapılmasına muvafakat edilip edilmediğinin sorulduğu ancak banka cevabı beklenmeden sigortalıya 01.05.2007 tarihinde 7.000,00 TL hasar ödemesi yapıldığı, rehin hakkı sahibi bankanın ise cevap yazısında ödemeye muvafakatleri olmadığını belirttiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan davacı … şirketinin sigorta akdinin tanzimi aşamasında … bank … Şubesi nin rehinli alacaklı sıfatına poliçesinde yer vererek rehinli alacaklı imtiyazını baştan bilerek kabul etmesi karşısında sonradan sigortalı tarafından ibraz edilen tescil belgesinde herhangi bir rehin kaydı bulunmaması nedeniyle gerçekleşen riziko üzerine tahakkuk eden tazminatı sigortalısına ödemesi, davacı sigortacıyı rehin hakkı sahibine karşı sorumluluktan kurtarmamaktadır.
O halde, davacı bankadan tazminatın ödenebilmesi için gerekli olan muvafakat yazısının cevabını beklemeden işlem yapan ve sigorta poliçesinde bankanın rehinli alacağı olduğunu kabul eden davacı … şirketinin basiretli tacirden beklenmeyecek biçimde ödemesi karşısında sigortalısına rücu edemeyeceğinin düşünülmesi gerekir. O halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir, ……..gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, Yargıtay bozma ilamında açıklandığı üzere, davacı … şirketinin kendisine kasko sigortası ile sigortalanan davalıya ait aracın trafik kaydında dava dışı … bank A.Ş tarafından rehin konulduğu hususunun davacı tarafça bilindiği, ancak davalının ibraz ettiği tescil belgesinde herhangi bir rehin kaydı bulunmaması nedeniyle gerçekleşen riziko üzerine tahakkuk eden tazminatı davalı sigortalısına ödemesinin davacı sigortacıyı rehin hakkı sahibine ( …bank ) karşı sorumluluktan kurtarmayacağı, davacının sigortalısına ödeme yapabilmesi için …bank tan muvafakat yazısının cevabını beklemesi gerektiği, davacı … şirketinin basiretli tacirden beklenmeyecek biçimde yapmış olduğu ödeme nedeniyle sigortalısına rücu edemeyeceğinden rücuen tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu rücuen tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 59,30.-TL karar harcından peşin alınan 94,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 35,20.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı vekilinin yokluğunda ve davalı vekili … yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi.04/03/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.