Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/724 E. 2021/357 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/724 Esas
KARAR NO : 2021/357

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçeisnde özetle; Müvekkilin şahıs şirketi olup davalı ile aralarında inşaat-yapı işlerinden kaynaklı ticari ilişkileri vardır. Davalı, ortak çevrede iş yapmalarından dolayı müvekkilin “.. Mah. … Sok. … …” taşındığını ancak çocuklarının okulu sebebiyle taşındığı yeni adreste kalamadığı bilgisine ulaşmış ve kötü niyetli olarak hukuki dayanaktan ve gerekçeden yoksun , durdurulan icra dosyasının 25/06/2020 tarihinde; yani durdurulma tarihinden tam 9 ay sonra yetkili icra dairesine gönderilmesini talep ederek TK 21’e göre kesinleştirmiştir. Müvekkil 14.02.2018 tarihinde … İhale kayıt numaralı sözleşme ile İzmit İlçesi Muhtelif Cadde ve Sokaklarda İçme suyu, Kanalizasyon ve Yağmursuyu Hattı İnşaatı ihalesini yüklenmiş ve taşeronlar aracılığı ile işi yürütmeye başlamıştır. Bu taşeronlardan biri de … olup müvekkil ile aralarında İzmit İlçesi muhtelif cadde ve sokaklarda içme suyu ve kanalizasyon ve yağmur suyu İnşaat işi için düktil borusu döşeme işini tamamlamak üzere şifahen sözleşme sağlanmıştır.
Davalının hak edişinden eksik yaptığı işler dolayısı ile yaptığı kesintinin davalı tarafından icra takibine konul edildiği ancak borcunun bulunmadığı bu sebeple takibe konu miktar ce ferileri yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava görevsiz mahkemede ikame edilmiştir. Eldeki dava tamamı ile haksız ve kötüniyetli bir şekilde ikame edilmiştir. Davacı-borçlunun iddiaları tamamı ile hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialardan ibarettir. Davacı-borçlu borcunu açıkça ikrar etmektedir. Ancak kendince bir mahsuplaşma yoluna gittiğini iddia etmektedir. Eldeki davada takas/mahsuplaşma yoluna gidilmesi mümkün değildir. Borçlar Kanunu 118/1 maddesi gereğince iki kişi karşılık olarak bir miktar parayı veya konuları itibari ile aynı türden malı birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Davalı vekili davanın reddi ile alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmedilmesini,
yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini saygı ile arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE;
İş bu dava eser sözleşmesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafın uyap sisteminden çıkartılan SGK kaydı uyarınca SSK çalışanı olduğunun anlaşıldığı,Bingöl Ticaret odasına yazıla müzekkere uyarınca davalının tacir kaydının bulunmadığı davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda, davalının tacir olmadığı, hizmet alım işini ise spor faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirdiği, uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
İş bu davanın davacı ile davalı arasında eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine yönelik olduğu, davalının tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alınarak Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır