Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/723 E. 2020/609 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/723 Esas
KARAR NO : 2020/609

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı … …’ in ayıba konu … plakalı aracı diğer davalı …’ den satın aldığını, aracın 2.813,50 TL hasarı ile Hasar Bedeli Belli Olmayan başka bir kazasının daha ortaya çıktığını, müvekkili şirketin aynı aracı davalı … …’ ten 85.000,00 TL ödeyerek satın aldığını, daha sonra ise müvekkilinin tramer kaydından aracın ağır hasarlı olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin bu haliyle aracı satamadığını, ağır hasarlı olduğu için kiralayamadığını, bu nedenle şimdilik 1.000,00 TL değer kaybının/ maddi zararının satım tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,

6100 sayılı HMK.nun 114. maddesi genel olarak dava şartlarını düzenlemiş ve özellikle de 114/c maddesi, dava şartı olan “mahkemenin görevli olması”nı dava şartı olarak saymıştır. Aynı yasanın 115. maddesi de dava şartlarında eksiklik bulunması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemiştir.
“…. Bilindiği üzere ticari iş ve ticari dava ayrı hukuki kavramlardır. Ticari iş kabul edilen bir husustan kaynaklanan her uyuşmazlık ticari dava olarak kabul edilmemiştir. Ticaret mahkemeleri ticari davalara bakmakla görevlidir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Diğer bir anlatımla bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2’nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)…”
Davacının tacir olduğu ,Davalıların tacir olmadıkları dava konusu aracın da ticari olmadığı anlaşılmakla ,Bu nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile görevsizlik verilerek mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİN’ e gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 26/10/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.