Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/717 E. 2022/622 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/717 Esas
KARAR NO : 2022/622

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş. … Şubesinin 16/03/2021 tarihli yazıları ekinde gönderilen; Bursa ….Noterliği, 07/06/2017 tarih ve …. y. No.lu vekaletname fotokopisinde, çek keşidesi hariç olmak üzere yetki verildiğini, …’a çek keşide etme yetkisinin verilmediğini, keşide bölümünde …’ın”…” kaydıyla imzasının bulunduğunu, çeki keşide etmediğini, keşideci imzası bulunmayan çekin çek vasfında olmadığını, keşide edilmemiş bir çekten dolayı da müvekkil şirketin borcunun ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İnceleme konusu çekteki yazı ve imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit talebi ile açılmış davanın, haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve davanın reddinin gerektiğini, davacı şirket yetkilisi … tarafından, kızı …’ın noterlik kanalıyla çek düzenleme konusunda yetkilendirildiğini ve çekin … tarafından imzalandığını belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

İş bu dava icra takibinden önce imza sahteliğine dayalı açılan menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Davacı davaya konu … Bankası … Şubesi … seri numaralı 30/09/2019 keşide tarihli, 26.000,00 TL bedelli çekteki imza ve yazıların şirket yetkilisine ait olmadığını bu sebeple borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Söz konusu çek incelendiğinde davacı keşideciye ait … adına düzenlenen ,dava dışı …. Tekstil’e ciro edilen iş bu hamil tarafından bankaya ibraz edilen çekin ön yüzünde tek imza olduğu ve de ” …” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
Senet iradenin (iradeye ilişkin beyanın) dış aleme bir yazılı belge olarak yansımasıdır. Hukuki anlamda ise bir kimsenin hazırladığı ve kendi aleyhine sonuç doğuran bir belgedir. Medeni usul hukukunda senet bir kesin delil, ispat vasıtasıdır.
Senet düzenleme biçimi ve ispat gücüne göre adi ve resmi olmak üzere ikiye ayrılır. Resmi bir makam veya memurun katılımı ile düzenlenmiş olan senetler resmi senetlerdir. Resmi bir makam ya da memurun katkısı olmaksızın hazırlanmış olan senetler ise adi senetlerdir.
Adi bir senedin kesin delil teşkil etmesi, senedin sahte olmamasına bağlıdır. Mahkeme huzurunda ikrar olunan veya mahkemece inkar edenden sadır olduğu kabul edilen adi senetler, aksi ispat edilmedikçe kesin delil sayılırlar (HMK m. 205/1). İmza sahibi bu imzasına hiç itiraz etmezse, mahkeme bu senedi kesin delil olarak değerlendirir.
Adi senetteki imza veya yazı, sahibi tarafından inkâr edilirse, mahkemece bir karar verilene kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz (HMK m. 209/1); delil olarak da kullanılamaz. Ancak, senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir ( HMK m. 209/3).
Bir adi senedin kendisi tarafından vücuda getirildiği iddia edilen kişi, kendisine karşı adi senede dayanarak dava açılmasını bekleyebilir ve bu davada, senet altındaki imzayı inkar etmekle yetinebilir. Bununla birlikte bir adi senedin kendisi tarafından vücuda getirildiği iddia edilen kişi (borçlu), bu adi senede dayanarak dava açılmasını beklemeden imzanın kendisine ait olmadığının ya da senedin sahte olduğunun tespiti için ayrı bir sahtelik davası da açabilir (HMUK m.314, HMK m.208/3). Bu sahtelik davası, hukuki niteliği bakımından bir menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya ait olmakla; adi senetteki imzanın inkar edilmesi halinde mahkemenin imzanın sahte olup olmadığı konusunda kendiliğinden araştırma yapması gerekir.
Davalı taraf söz konusu çekin şirket adına çek keşide etmeye yetkili …’ın yine çek keşide etmeye yetkili kızı … tarafından düzenlendiğini iddia etmiştir.
Davacı şirketin İTO kayıtları getirtilmiş,imza sirküleri incelenmiş ve de şirket yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket hesabının bağlı bulunduğu … Bankası … Şubesine müzekkere yazılmış çek keşide etmeye yetkili kişilere ait bilgi ve belgelerin temini istenilmiş,ekli müzekkerede davacı şirket yetkilisi …’ın “Çek keşidesi hariç olmak üzere “diğer emre muharrer senetler düzenlenmeye vekaleten kızı … ‘ı yetkili kıldığı anlaşılmış bu hali …’ın çek keşide etme yetkisine haiz olmadığı görülmüştür.
Tüzel kişiler tarafından tanzim edilen kambiyo senetlerinin keşideci hanesinde bir tek imzanın bulunmasının karine olarak şirket adına atılmış olarak kabul edilmesi gerektiği, ikinci bir imzanın ancak şirket temsilcisinin şahsi sorumluluğunu gerektireceği, tek imzanın yanında temsilcinin isminin ve soy isminin yazılı olmasının temsilcinin sorumluluğunu gerektirmediği, (Yargıtay 19. HD 04/05/2016 tarih 2015/17600 esas 2016/8197 sayılı karar) yine keşideci tüzel kişi unvan ve kaşesi üzerinde tek imza bulunması halinde temsilcinin adı ile birlikte “avalimdir” ibaresi bulunsa dahi avalist sıfatı ile ikinci imza atılmadığından gerçek kişi temsilcinin sorumlu olmayacağı, (Yargıtay 19. HD.’nin 29/05/2014 tarih 2014/5649 esas 2014/10002 sayılı kararı) İçtihadı doğrultusunda çekin ön yüzündeki tek imzanın şirket adına atıldığı karinesi ile şirket yetkilisinin imza incelemesine konu imza örnekleri celp edilmiş,16/05/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda;dava konusu çek aslındaki keşideci imzasının, davacı şirket temsilcisi …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varılmakla davacı şirketin bu çekten dolayı menfi tespit isteminin kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-… Bankası … Şubesi … seri numaralı 30/09/2019 keşide tarihli, 26.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.776,06 TL karar harcı peşin alınan 444,02- TL harcın mahsubu ile 1.332,04- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 444,02- TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 89,60 TL tedbir talebi harcı olmak üzere 595,82-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan toplam 1.153,30- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 5.100,00 TL- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin e-duruşma ile yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır