Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/704 E. 2021/155 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/704 Esas
KARAR NO : 2021/155

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2021
Davacı vekili tarafından açılan Sigorta davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı sigorta şirketi ile 14.07.2020 -14.07.2021 tarihlerini kapsayan … nolu poliçe ile … plakalı … model … tipi aracını poliçede belirtilen rizikolara karşı sigortalanmak üzere sigorta sözleşmesi akdettiğini ve davalı şirketin sigortalısı olduğunu, müvekkilinin belirlenen sigorta prim miktarını davalı sigorta şirketine tamamen ödediğini, böylece poliçe geçerli hale geldiğini ve halen yürürlükte olduğunu, müvekkilinin 21.07.2020 günü 05.30 sıralarında aracını evinin yakınına park ettiğini, kapılarını da kilitleyip evinde uyumaya gittiğini, saat 13.30 sıralarında uyandığında pantolonunun yerinde olmadığını görüp o telaşla dışarı çıktığında aracını park ettiği yerde olmadığını gördüğünü, müvekkilinin bu durum karşısında 155 polis ihbar hattını arayarak konuyu anlattığını, polis ekiplerinin kısa sürede olay mahaline gelip gerekli incelemeyi yaptığını, söz konusu hırsızlık olayında müvekkilinin nakit parası ve aracın içerisindeki ürünlerle beraber aracın kendisinin de çalındığını, olay tarihinde polis ekiplerince tutulan olay yeri ve kamera inceleme raporu ile görgü tanıklarının beyanları doğrultusunda 20-25 yaşlarında uzun boylu, zayıf, spor giyinimli, şapkalı birinin araca yaklaşıp çalıştırıp kaçtığının anlaşıldığını, olayın gerçekleştiği yerde yapılan incelemeler ve emareler hırsızlık olayının muhtemel şekilde demir parmaklıklarla kapalı pencereden alet edavat (camdan uzunca ve başında kanca tarzında bir cismin bağlı olduğu sopanın uzatılarak) pantolonun çalınması ve içerisindeki anahtarın alınmasıyla hırsızlık olayının gerçekleştiğini gösterir doğrultuda olduğunu, müvekkilinin bu olay nedeniyle uğramış olduğu zararın davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması için davalı şirkete başvuru yaptığını ve fakat davalı şirket 31.08.2020 tarihli vermiş olduğu cevap yazısında kapsam dışı kaldığı sebebiyle müvekkilinin talebini reddettiğini, bu durum gerek hukuka, gerek hayatın olağan akışına ve gerekse iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu, davalı sigorta ile müvekkilinin arasında yapılan sözleşme devam ettiğine ve teminat altına alınan rizikolar gerçekleştiğine göre; sözleşme uyarınca muaccel hale gelen tazminatı davalı sigorta şirketinin ödemesi gerektiğini, bu itibarla davalı sigorta şirketinin ödeme yapmaması, buna ilişkin olarak verdiği ret cevabı tamamen kötü niyetli olduğunu, ödenmesi gereken tazminatın geciktirilmesine yöneliktir ve açıkça hukuka aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinden mezkur poliçe nedeniyle fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımızı da saklı tuttuklarını, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte şimdilik Sigorta Sözleşmesi Kapsamında müvekkilin uğramış olduğu zarar nedeniyle 1.000,00.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olup, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan davacı tüketici sıfatına haiz bulunduğundan 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri gereğince davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait bulunduğundan, mahkememizin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu Sigorta davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına mahkemece resen karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili Av. … yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.