Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/696 E. 2022/65 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/696 Esas
KARAR NO : 2022/65

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2015
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :23/02/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yan tarafından müvekkil şirket aleyhinde Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü ’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığı, hal böyle olunca haksız olarak var olmayan bir alacağa istinaden yapılan icra takibi karşısında menfi tespit davasmın açılması zaruretinin hasıl olduğu, davacının alacak iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalının alacaklarının banka havalesi yolu ile ödendiği, ayrıca yine bir kısım alacak iddiası ile tamamı ile hizmetten yoksun olduğu, davamıza konu icra takibi çok sayıda faturaya ilişkin olduğunu, 31.05.2014 tarihli …. No’lu 306,80 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 280,00 TL banka havalesi yapıldığı, 30.06.2014 tarihli …. No’lu 1.536,90 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 1.395,00 TL banka havalesi yapıldığı, 31.07.2014 tarihli … No’lu 1.026,60 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 945,00 TL banka havalesi yapıldığı, 30.08.2014 tarihli …. No’lu 1.242,60 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 1.195,00 TL banka havalesi yapıldığı, 30.09.2014 tarihli … No’lu 3.158,73 TL bedelli faturaya ilişirin olarak 1.900,00 TL banka havalesi yapıldığı, 31.10.2014 tarihli faturaya ilişkin herhangi bir hizmet verilmediği gibi, fatura müvekkiline de tebliğ edilmediği, faturaya ilişkin hizmet bulunmaması nedeni ile takiple birlikte bilgi sahibi oldukları fatura içeriğine itiraz ettiklerini, 30.11.2014 tarihli …. No’lu 2.060,10 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 1.900,00 TL banka havalesi yapıldığı, 31.01.2015 tarihli …. NoTu 767,00 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 700,00 TL banka havalesi yapıldığı, 28.02.2014 tarihli …. No’lu 1.842,10 TL bedelli faturaya ilişkin olarak elden ödeme, 31.03.2015 ve 30.04.2015 tarihli faturalara ilişkin herhangi bir hizmet verilmediği gibi, faturaların müvekkiline de tebliğ edilmediğini, faturaya ilişkin hizmet bulunmaması nedeni ile takiple birlikte bilgi sahibi oldukları fatura içeriğine itiraz ettiklerini, ayrıca bu ödemelere ek olarak davalıya yine banka havalesi yolu ile 995,00 TL ve 1.150,00 TL olmak üzere iki ayrı avans ödemesi yapıldığını, ek olarak müvekkilinin davalıya elden 1.000,00 TL ödeme yaptığını, banka dekontları ile belgelemekte oldukları ödemelerin, ayrıca tarafların ticari defterleri üzerine yapılacak olan bilirkişi nicelemesi ile de doğrulanacağını, ancak bu aşamada bilirkişi incelemesi yapılması beklenmeksizin, öncelikle teminatsız olarak ancak bu talebimizin kabul görmemesi halinde makul bir teminat karşılığında takibin durdurulması, icra veznesine ödeme yapılması halinde bedelin alacaklıya ödenmemesi ve müvekkil adına kayıtlı araçlar üzerindeki hacizlerin ve yakalama emirlerinin tedbiren kaldırılmasını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarından yapılan incelemeye göre müvekkilinin davalıya 479.83 TL borcu olup, bakiye borcunun bulunmadığının tespiti için iş bu davayı takibin durdurulması talebi ile ikame etme zarureti hasıl olduğunu, 479.83 TL’lik bedel icra dosyasına taraflarınca ödendiğini, davanın kabulü ile, takibin durdurulmasına, icra dosyasına ödeme yapılması halinde paranın borçluya ödenmemesine, kötü niyetli davalı aleyhinde asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkiline K.Çekmece … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminata hükmedilmesini talep ettiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın icra takibinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna bahsettiğini, icra takibi usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı tarafır yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini, İcra takibine konu olan faturaların 31 05.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 306,80 TL tutarında fatura, 30.06.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.536,90 TL tutarında fatura, 31.07.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.026,60 TL tutarında fatura, 30.08.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.242,60 TL tutarında fatura, 30.09.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 3.157,73 TL tutarında fatura, 31.10.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 2.937,55 TL tutarında fatura, 30.11.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 2.060,10 TL tutarında fatura, 31.01.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 767,00 TL tutarında fatura, 28.02.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.842,10 TL tutarında fatura, 31.03.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 991,90 TL tutarında fatura, 30.04.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 826,00 TL tutarında faturalardan davacı tarafın ikrarlarından anlaşılacağı üzere kalan bakiyelerden asıl alacak 8.135.15 TL faizi 310.29 TL. neticede toplam 8.445.44 TL. borç muhteviyatının mevcut olduğunu, faturaların muhteviyatının davacı tarafa tebliğ edildiğini, davacı tarafın faturalara itirazı olmadığını, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine dair menfi tespit davasıdır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 31.05.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 306,80 TL tutarında fatura, 30.06.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.536,90 TL tutarında fatura, 31.07.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.026,60 TL tutarında fatura, 30.08.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.242,60 TL tutarında fatura, 30.09.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 3.157,73 TL tutarında fatura, 31.10.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 2.937,55 TL tutarında fatura, 30.11.2014 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 2.060,10 TL tutarında fatura, 31.01.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 767,00 TL tutarında fatura, 28.02.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 1.842,10 TL tutarında fatura, 31.03.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 991,90 TL tutarında fatura, 30.04.2015 faiz başlangıç tarihli, … no.lu 826,00 TL tutarında faturalara dayalı icra takibi yapıldığı, mahkememizce icra veznesine yatırılacak paranın davalı alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında ve İstinaf kararının birlikte değerlendirilerek dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi ile menfi tespite konu talep hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, 20/04/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalı yanın davacı şirkete düzenlediği faturalardan, davacı şirkete 01.03.2014-31.03.2015
tarihleri arasında personel taşıma hizmeti verdiği, bu hizmeti için her ay sonunda davacı
şirkete fatura düzenlendiği ve ertesi ayın 20. Gününde tahsilat yaptığı, 19.09.2016 havale tarihli kök ve 13.10.2016 havale tarihli ek bilirkişi raporlarında davacı
şirketin 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerinde kayıtlı bulunan davalı yanın düzenlediği
13.568,23 TL tutarındaki 10 adet fatura ve 0,60 TL tutarındaki virman kaydı ile karşılığında
davalı yana yapılan 13.568,83 TL ödeme sonrasında davacı şirketin davalı yana borcu
kalmadığı, davalı yanın davacı şirkete düzenlediği 31.03.2015 tarih ve … sıra numaralı 991,90 TL
tutarındaki faturanın alıcı kısmında davacı şirketin şirket kaşesi vurulduğu ve aynı kaşenin
davalı yanın düzenlediği 31.05.2014 tarihli … sıra numaralı ve 31.01.2015 tarihli
…. sıra numaralı faturalarının alıcı kısmında da kullanıldığı, bu nedenle davalı yanın düzenlediği 31.03.2015 tarih ve … sıra numaralı 991,90 TL tutarındaki
faturaya esas olan hizmetin ve faturanın davacı şirket tarafından teslim alınmış olduğu, bununla birlikte davacı şirketin davalı yana 05.01.2015 tarihinde nakit olarak yapıldığını
belirttiği 1.000,00 TL ödemeye ilişkin belge sunulmamış olması nedeniyle bu ödemenin
kabulünün mümkün olmadığı, davacı şirketin 991,90 TL tutarındaki fatura ile 1.000,00 TL
tutarındaki belgesiz ödeme nedeniyle davalı yana 1.991,90 TL borçlu olduğu, davacı şirketin fatura ve hizmeti teslim aldığı 991,90 TL tutarındaki fatura bedeli ile 1.000,00 TL tutarındaki belgesiz ödeme nedeniyle davalı yana 1.991,90 TL borçlu olduğu ve bu nedenle
davacı şirketin borçlu olmadığına dair menfi tespit talebinin yerinde olmadığı,
kanaati bildirilmiş, davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 16/07/2021 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı vekili tarafından verilen 03.05.2021
havale tarihli dilekçesinde özetle ve mealen; 19.09.2016 tarihli raporda davacı tarafın 4.755,45 TL faturaları işlemediğinin sübut bulduğunu, 13.06.2016 tarihli raporda kesilen faturaların toplamı
18.323,68 TL, bunun 13.568,83 TL ödendiği, 4.757,85 TL hesap kaldığının tespit edildiğini, 19.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda ise yukarıda anılan hususları irdelemediğini, 1.991,70 TL alacak olduğunu iddia ettiğini, halbuki önceki 13.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda 4.757,85 TL bakiye hesap kaldığının tespit edildiğini, buna ilaveten 1.991,00 TL eklendiğinde 13.10.2016 tarihli rapor doğrultusunda davacıdan 6.927,00 TL alacaklı olduğunun sübuta erdiğini, 13.10.2016 havale tarihli bilirkişi ek raporunda davalı
yanın ticari defterlerinde 31.12.2015 tarihi itibariyle davalı yanın davacı şirketten 6.927,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Ancak bu raporda davacı şirketin 2015 yılında banka havalesi ile yaptığı 4.074,83 TL tutarındaki ödemeler dikkate alınmadığı, bu ödemeler düşüldüğünde davalı yanın alacak bakiyesi
2.852,17 TL olduğu, bu tutara 2014 yılından devir bakiyesi farkı olan 34,87 TL’nin düşülmesi
sonrasında davalı yanın davacı şirketten 2.817,30 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, aynı raporda
davacı şirketin ticari defterlerinde davalı yandan 0,60 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin elden yaptığı 1.000,00 TL ödeme (belge bulunmaması nedeniyle) düşülmesi ile davalı yanın düzenlediği 991,90 TL ve 826,00 TL tutarındaki faturaların eklenmesi sonrasında davacı şirketin 2.817,90 TL borçlu olduğu, bu tutara 0,60 TL virman kaydının düşülmesi sonrasında davacı şirketin davalı yana 2.817,30 TL borçlu olduğu,
davacı şirketin fatura ve hizmeti teslim aldığı 826,00 TL ve 991,90 TL tutarındaki fatura bedeli
ile 1.000,00 TL tutarındaki belgesiz ödeme ve 0,60 TL virman kaydı nedeniyle davalı yana
2.817,30 TL borçlu olduğu ve bu nedenle davacı şirketin borçlu olmadığına dair menfi tespit
talebinin yerinde olmadığı,
kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi …. esas …. karar sayılı ilamıyla; “… İcra takip dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalı aleyhine 11 adet faturaya dayalı olarak icra takibi yürütüldüğü görülmüştür. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan bilirkişi kök ve ek raporlarında, tarafların defterlerinde birbirini tutmayan toplam 4 adet faturanın bulunduğu, bu faturaların 31.10.2014 tarih … nolu 2.937,55 TL bedelli, 31.03.2015 tarih … nolu 991,90 TL bedelli, 30.04.2015 tarih …. nolu 826,00 TL bedelli, 31.05.2014 tarih …. nolu 306,80 TL bedelli faturalar olduğunun belirtildiği, ödeme iddiasına ilişkin olarak dosyaya sunulan banka dekontları incelendiğinde, açıklama kısmına göre, 31.10.2014 tarih …. nolu 2.937,55 TL bedelli fatura ile 31.05.2014 tarih …. nolu 306,80 TL bedelli fatura yönünden kısmi ödeme yapıldığı, dolayısıyla kısmi ödeme yapılan bu faturaların da davacının kabulünde sayılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda, geriye tarafların ticari defterlerinde mutabık kalamadıkları 2 adet fatura bulunduğu, bu faturaların, 31.03.2015 tarih … nolu 991,90 TL bedelli fatura ile 30.04.2015 tarih … nolu 826,00 TL bedelli faturalar olduğu, zaten davacının da bu faturalara ilişkin olarak hizmet almadığı iddiasını ileri sürdüğü, ödeme hususunda ispat yükü davacıda ise de, bu faturaların tebliğ edilip edilmediği, fatura konusu hizmetin verilip verilmediği hususunda ispat yükünün davalıda olduğu, bu kapsamda mahkemece davacı tarafa yemin hakkının hatırlatıldığı ve davacı tarafça hazırlanan yemin metnine göre davalı tarafa yemin ettirildiği, yeminin davalı tarafından eda edildiği, ancak yeminin, faturalara konu hizmetin verilip verilmediği hususunda değil icra takip dosyasındaki alacağın tamamının tahsil edilip edilmediğine yönelik olduğu, fatura konusu hizmetin verilip verilmediği hususuyla ilgili olarak tarafların delillerinin toplanmadığı anlaşılmakla, deliller toplandıktan sonra gerektiği takdirde bu hususta en son yemin yaptırılması gerektiği, gerek tarafların ticari defterlerinde mutabık kaldıkları ve gerekse kısmi ödemeler nedeniyle davacının kabulünde sayılması gereken 9 adet fatura yönünden ise gerek banka havalesi yoluyla gerekse elden ödeme iddiaları araştırılarak hangi fatura yönünden ne miktarda ödeme yapıldığı tek tek tespit edilerek bu hususta gerekirse yeniden bilirkişi raporu aldırılması, bilirkişi raporunun hükme esas alınması halinde hangi gerekçelerle hükme esas alındığı, tarafların delillerinin neler olduğu, hangi delile hangi gerekçeyle üstünlük tanındığının karar yerinde tartışılması gerektiği halde mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden karar verilmiş olması sebebiyle davacının istinaf başvurusu yerinde görülmüş ve 6100 Sayılı HMK 353 (1) a-6. maddesi kapsamında belirtildiği üzere ve yukarıda sebepleri belirtildiği şekilde “Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan ve ya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması,” halinin de inceleme konusu karar yönünden gerçekleştiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir….” gerekçesi ile bozulmuştur.
Somut davada; davacı vekili tarafından davalı tarafından Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası üzerinden aleyhlerine başlatılan takibe konu fatura borcunu ödediklerini ve bu sebeple icra takibine konu borçtan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosyaya sunulan bilirkişi kök ve ek raporlarında, tarafların defterlerinde birbirini tutmayan toplam 4 adet faturanın bulunduğu, bu faturaların 31.10.2014 tarih …. nolu 2.937,55 TL bedelli, 31.03.2015 tarih …. nolu 991,90 TL bedelli, 30.04.2015 tarih …. nolu 826,00 TL bedelli, 31.05.2014 tarih … nolu 306,80 TL bedelli faturalar olduğunun tespit edildiği ve ödeme iddiasına ilişkin olarak dosyaya sunulan banka dekontları incelendiğinde, açıklama kısmına göre, 31.10.2014 tarih …. nolu 2.937,55 TL bedelli fatura ile 31.05.2014 tarih …. nolu 306,80 TL bedelli fatura yönünden kısmi ödeme yapıldığı, dolayısıyla kısmi ödeme yapılan bu faturaların da davacının kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Tarafların ticari defterlerinde mutabık kalamadıkları 2 adet fatura bulunduğu, bu faturaların, 31.03.2015 tarih … nolu 991,90 TL bedelli fatura ile 30.04.2015 tarih …. nolu 826,00 TL bedelli faturalar olduğu, davacı tarafça bu faturalara ilişkin hizmetin alınmadığı iddia edilmiştir. İhtilaflı olan bu faturalara ilişkin hizmetin verildiğini ispat yükü davalı üzerindedir ve davalı tarafça bu faturala dayalı hizmetin verildiğini ispatlar geçerli bir delil dosyaya sunulmamıştır ve davalı tarafça hizmetin verildiği hususu ispatlanmamıştır. Bu nedenle bu faturalar davacı borcu kapsamı dışında tutulmuştur. Davacı tarafça davalıya 1.842,10-TL ve 1.000,00-TL elden ödeme yapıldığı iddia edilmiş, ancak bu ödemeye ilişkin deliller dosyaya sunulmamış ve davacı tarafa yemin delili hatırlatılmasına rağmen davacı taraf yemin deliline dayanmayacaklarını beyan etmiştir ve bu nedenle bu ödemeler davacının ödediği bedelleri kapsamı dışında tutulmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan fatura bedelleri ve davacı tarafça yapılan ve ispatlanan ödemeler dikkate alındığında davacının davalı tarafa 3.937,55-TL asıl alacak yönünden ve davacı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden 310,20-TL işlemiş faiz talebi yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takipte 3.937,55-TL asıl alacak yönünden ve davacı temerrüte düşürülmediğinden 310,29-TL işlemiş faiz yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 290,16 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 136,04 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 154,12 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 4.247,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 3.717,77 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 136,04 TL peşin harç olmak üzere toplam 163,74 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 904,71 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 94,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine müteakiben Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının aslının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.