Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/693 E. 2021/875 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/693
KARAR NO : 2021/875

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin deri aksesuarları ticareti işiyle uğraşmakta olduğunu, davalı şirket ile ticari ilişki kurduğunu, müvekkilinin tarafından davalı şirkete cari hesap usulü ile çalışıldığını, davalı şirketçe sipariş edilen ürünlerle birlikte faturaları da davalı şirkete tevdi edildiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete kesilen faturalar ve davalı şirketçe müvekkiline yapılan ödemelerin tarafların ticari defterlerinin ve hesap hareketlerinin incelenmesiyle sabit hale geleceğini, davalı şirketçe bir kısım faturalara karşılık nakit ödeme yapıldığını, bir kısmına karşılık olarak da çek verdiğini, bakiye tutara karşılık ödeme yapılmadığı gibi çek keşide etmekten de kaçınıklığını, ödenmeyen ve karşılık olarak çek keşide edilmeyen fatura alacakları için taraflarınca Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, ancak davalı tarafça süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, icra takibine devam edebilmek için Bakırköy Arabuluculuk Bürosunnu …. başvuru numarası ile ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak 14.09.2020 tarihli son tutanakla anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu, bu nedenle itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP; Davalı tarafından süresinde davaya cevap verilmemiş, süresinden sonra davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; Davacı ile müvekkili şirket arasındaki ticari kayıtlar incelendiğinde müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça haksız faturalar keşide edildiğini, faturaların ihtilaflı olduğunu ve müvekkili tarafından kabul edilmediğini, müvekkili şirket borcunu eksiksiz olarak ifa ettiğini, bu hususun tarafların ticari kayıtlarını objektif olarak inceleyecek bir bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, bu nedenle davacı tarafından haksız yere açılan davanın reddıne, davacının haksız ve kötüniyetli takibi nedeniyle aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup; taraflar arasındaki uyuşmazlığın;taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındandır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş. İncelenmesinde; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı asıl alacak ve ferilerinin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, takip dayanağının cari hesap alacağı olduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındaki uyuşmazlık hakkında Mali Müşavir … ‘den rapor alınmasına karar verilmiş, 17/05/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle;” dosya mevcudu belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait 2016,2017,2018,2018 ve 2020 yılları ticari defter belgeleri ile sınırlı olarak yapılan teepit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, raporumuz içerisinde açıklanan nedenlerle;
1-Deva konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden iberet olduğu,
2-Davacı tarafından sunulan 2016,2017,2018,2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda aahibi lehine delil niteliğine halz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu,
3-Davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (10.07.2020) 983.950,94 TL dava tarihi itibariyle de 583.950,94 TL alacaklı olduğu,
4-Davalı yan tarafından, ticari defter ve belgeler incelemeye sunulmadığı için sahibi lehine delli niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı,
5-Davalının gerek iade faturaları, gerekse BA bildirim formları nazara alındığında; davacının 2019 yılında düzenlemiş olduğu faturalar ile davacının takip konusu alacağına konu faturaların davalmın kabulünde olduğunun değerlendirildiği,
6-Davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi (10.07.2020) itibariyle davalıdan olan asıl alacağına faiz talep edebileceği,
7-Neticelen, incelenen ticari defterler, davalı tarafımdan imzalanan mutabakat mektubu, faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari le davacının taleple bağlılık ükesl gereği 533.950,94 TL alacaklı olduğu,” kanaati bildirilmiştir.

Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı taraf, davalı tarafa satıp teslim ettiği ürünlerin bedeline ilişkin olarak cari hesap ilişkisi kapsamında alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf ise savunmalarında, davacıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça haksız faturalar keşide edildiğini, faturaların ihtilaflı olduğunu ve borcunu eksiksiz olarak ifa ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davacı taraf ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmuş davalı taraf ise sunmamıştır. Davacının kayıtlarına göre; davacının davalıya 2016 yılında 3 adet toplam 14.303,55 TL bedelli, 2017 yılında 2 adet toplam 3.022,80 bedelli, 2018 yılında 12 adet toplam 352,433,46 TL bedelli, 2019 yılında ise 14 adet toplam 959.356,25 TL bedelli fatura düzenlediği, davalının davacıyı 2018 yılında 59.000,00 TL ödeme, 2020 yılında ise icra takibinden önce 151.3030,55 TL, icra takibinden sonra 400.000,00 TL ödeme yaptığı, yine davalının davacıya 2019 yılında 134.861,57 TL iade faturası düzenlediği, buna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (10.07.2020) 983.950,94 TL dava tarihi itibariyle de 583.950,94 TL alacaklı göründüğü anlaşılmaktadır. Davalı taraf savunmasında davacıya borcunu eksiksiz olarak ifa ettiğini ileri sürmüşse de ödemeye ilişkin başkaca herhangi bir somut delil sunamamıştır. Davalı taraf,
davacı tarafça haksız faturalar keşide edildiğini, faturaların ihtilaflı olduğunu ve müvekkili tarafından kabul edilmediğini ileri sürmüş ve defter ve kayıtlarını sunmamış olduğundan davalının 2016 -2019 yılları arası BA ve BS bildirimlerine ilişkin kayıtlar celbedilerek incelenmiştir. Davalının 2016 yılına ilişkin Ba kayıtlarında davacı adına 2 adet KDV hariç 10.946,00 TL bildirimde bulunduğu görülmüş, davacının kayıtlarına göre eksik olan 1 adet fatura bedelinin 5.000 TL’nin altında kalması nedeniyle bildirilmemiş olduğu değerlendirilmiştir. Davalının 2017 yılına ilişkin BA kayıtlarında davacı adına bildirimde bulunmadığı görülmüş, davacının kayıtlarına göre bildirilmeyen 2 adet toplam 3.022,80 TL fatura bedelinin 5.000 TL’nin altında kalması nedeniyle bildirilmemiş olduğu değerlendirilmiştir. Davalının 2018 yılına ilişkin BA kayıtlarında davacı adına10 adet KDV hariç 297.550,00 TL bildirimde bulunduğu görülmüş, (%18 KDV uygulandığında 351.109,00 TL olduğu da nazara alındığında) davacının kayıtlarına göre eksik olan 2 adet fatura bedelinin 5.000 TL’nin altında kalması nedeniyle bildirilmemiş olduğu değerlendirilmiştir. Davalının 2019 yılı BA kayıtları ile davacının 2019 yılı BS kayıtları incelendiğinde ise , her iki tarafça aynı adet ve miktarda 14 adet KDV hariç 815.935,00 TL bildirimde bulunduğu görülmüştür. Davalının ödemeleri ve iade faturalarının da davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça başka bir ödemenin ispatlanamadığı nazara alındığında, davacının ticari defter kayıtları ile davalının BA bildirimlerinin uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Bunun yanında davacının kendi kayıtlarına göre 583.950,94 TL alacaklı olduğu, fakat icra takibinde 533.950,94 TL alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla bu konuda davalının celbedilen 2016-2019 yılları arası BS kayıtları incelenmiş, 2018 yılında davacının davalı adına bildirdiği 1 adet 50.000,00 TL lik kaydın davacı kayıtlarında bulunmadığı anlaşılmış, bu miktarın da indirilmesi sonucunda davacı alacağının 533.950,94 TL olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle ispatlanan davanın kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulü ile davalının Bakırköy …. icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Asıl alacağın % 20 si oranında 106.790,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 9.118,54 TL karar harcının peşin alınan 6.448,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.669,74‬ TL ‘sinin davalıdan tahsiline,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 43.747,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 6.448,80 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.334,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2021 12:41

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.