Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/684 E. 2021/1023 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/684
KARAR NO : 2021/1023

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili davalı ile arasındaki ticari ilişki neticesinde doğan 770.976,26 TL alacağın tahsili için öncelikle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi ….. D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, başvuru neticesinde karşı tarafın ihtiyati hacze yaptığı haksız itirazın reddine karar verildiğini, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, müvekkili firma ile borçlu firma arasındaki ticari ilişki neticesinde 07.08.2017, 19.02.2018, 15.03.2018, 27.04.2018, 28.05.2018 24.10.2018, 31.10.2018, 05.12.2018, 25.12.2018, 22.01.2019, 07.02.2019, 29.02.2019 ve 21.03.2019 tarihli cari hesap mutabakat mektupları ile alacaklı olduklarının sabit olduğunu, dava dilekçesi ekinde sundukları cari hesap ekstresinde de görüleceği üzere borçlu firma tarafından 29.08.2019 tarihinde borç bakiyesine mensubun bir miktar ödeme yapıldığını ancak 770.976,26 TL borç bakiyesinin ise ödenmediğini, neticede; davalının 770.976,26 TL ve ferileri için haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu borcun kaynağını, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap borcu oluştuğunu, bu borç miktarı ile ilgili taraflar arasında mutabakat bulunduğunu iddia ettiğini, takibe konu cari hesap bakiyesine ilişkin bir mutabakat bulunmadığını, davacı yanca icra takibine dayanak cari hesapta belirtilen faturalardan bir kısmının mal alımına ilişkin olmayıp davacı yanca taraflar arasında süre gelen ticari ilişkiye aykırı şekilde kur farkı, vade farkı adı altında düzenlenen ve müvekkilince itiraz edilip davacı yana iade edilen faturalardan kaynaklandığını, mal alış satış faturalarının bazılarında, ürün bedellerinin taraflar arasında kararlaştırılan birim fiyatlarından yüksek şekilde yansıtılmak sureti ile yanlış şekilde düzenlenmesi sebebi ile oluşan müvekkilinin takas mahsup haklarının bulunması sebebi ile taraflar arasında mutabakat sağlanamadığını, cari hesap bakiyesi taraflar arasında kat edilmediğinden, takip tarihi itibari ile muaccel olmadığını, müvekkili ile aynı gruba bağlı … A.Ş. adı altında iplik üretim faaliyeti yapan bir şirket olduğunu, müvekkil şirketin ihtiyaçları üzerine davacı yana kumaş siparişi verdiğini davacı yanın üreteceği kumaş için söz konusu … Firmasından iplik aldığını, söz konusu ipliklerden kumaş üreterek bu kumaşları müvekkiline fatura ettiğini, taraflar arasında oluşan bu üçlü ticari ilişkide cari hesap ile takip edilen borç alacak ilişkisinin takas mahsup şeklinde yürütüldüğünü, davacı yanın müvekkile sattığı kumaşın ham maddesi olan ipliği aldığı dava dışı …’e olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu sebeple müvekkili şirket ile davacı yan arasında ki takas mahsup ilişkisinin gerçekleşmediğini, neticede; davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındandır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 770.976,26 TL asıl alacak, 2.120,18 TL Asıl alacağın değişen oranlarda işlemiş yasal faizi, 151,80 TL ihtiyati haciz masrafı, 755,00 TL ihtiyati haciz vekil ücreti olmak üzere 774.003,24 TL için ilamsız takip talebinde bulunulduğu süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi inceleme günü belirlenerek Mali Müşavir ….’dan rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle;”a) Yanlar arasında davacı tarafından davalıya kumaş satışı yapılası şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
b) Davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 812.393,65 TL alacaklı gözüktüğü, icra takibine ise 770.976,26 TL’nin konu edildiği, davacının taleplerinin içerisinde kur farkı talebi de olduğu, kur farkları haricinde davacının TL olarak davalıdan olan alacağının ise 618.662,72 TL olduğu,
c) Davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının davacıya 618.662,68 TL borçlu olduğu,
d) Rapor içeriğinde gerekçeleri ile izah edildiği üzere, davacının kur farkı talebinin yerinde olmadığı, dolayısıyla icra takip tarihinde davacının davalıdan TL olarak 618.662,72 TL alacaklı olduğu,
e) Davacı tarafından icra takibinde işlemiş faiz + masraf talepleri olduğu, ancak dava harçlandırmasının asıl alacak üzerinden yapıldığı, dolayısıyla takip öncesi faiz ve masraf taleplerinin dava konusu edilmediği, icra takip tarihinden sonra avans faiz oranının talep edildiği, 3095 Say. Kan. Gereği icra takıp tarihinde tacirler arasındaki avans faiz oranının %13,75 olduğu ve dolayısıyla değişen oranlarda uygulanması gerekeceği, davacının sair taleplerinin sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu,” kanaati bildirilmiştir.

Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı taraf, davalı ile aralarında kumaş satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğunu, ticari ilişki neticesinde 07.08.2017, 19.02.2018, 15.03.2018, 27.04.2018, 28.05.2018 24.10.2018, 31.10.2018, 05.12.2018, 25.12.2018, 22.01.2019, 07.02.2019, 29.02.2019 ve 21.03.2019 tarihli cari hesap mutabakat mektupları ile alacaklı olduğunu ileri sürmekte, davalı taraf ise, cari hesapta belirtilen faturalardan bir kısmının mal alımına ilişkin olmayıp davacı yanca taraflar arasında süre gelen ticari ilişkiye aykırı şekilde kur farkı, vade farkı adı altında düzenlendiğini, taraflarınca icra takibinde itiraz edilen ve davacı yana iade edilen faturalardan kaynaklandığını, mal alış satış faturalarının bazılarında, ürün bedellerinin taraflar arasında kararlaştırılan birim fiyatlarından yüksek şekilde yansıtılmak sureti ile yanlış şekilde düzenlenmesi ile oluşan takas mahsup haklarının bulunması sebebi ile taraflar arasında mutabakat sağlanamadığını, cari hesap bakiyesi taraflar arasında kat edilmediğinden, takip tarihi itibari ile muaccel olmadığını, şirketin ihtiyaçları üzerine davacı yana kumaş siparişi verdiğini davacı yanın üreteceği kumaş için dava dışı …. Firmasından iplik aldığını, söz konusu ipliklerden kumaş üreterek bu kumaşları fatura ettiğini, taraflar arasında oluşan bu üçlü ticari ilişkide cari hesap ile takip edilen borç alacak ilişkisinin takas mahsup şeklinde yürütüldüğünü, davacı yanın sattığı kumaşın ham maddesi olan ipliği aldığı dava dışı …’e olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu sebeple davacı yan ile aralarındaki takas mahsup ilişkisinin gerçekleşmediğini savunmaktadır.
Taraflar ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmuştur. Tarafların Ba-Bs formları dosya kapsamına celbedilmiş, yapılan incelemede, davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 812.393,65 TL alacaklı gözüktüğü, icra takibine ise 770.976,26 TL’nin konu edildiği, davacının taleplerinin içerisinde kur farkı talebi de olduğu, kur farkları haricinde davacının TL olarak davalıdan olan alacağının ise 618.662,72 TL olduğu, davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının davacıya 618.662,68 TL borçlu olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 618.662,72 TL borç/alacak hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacının kur farkı talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davacı mal alım/satımını döviz üzerinden EURO olarak gerçekleştirdiği iddiası ile, davalıdan alınan TL çeklere, çeklerin alış tarihi ile vade tarihleri arasındaki farktan kaynaklı kur farkı talebi etmiştir. Bilirkişi raporunda; davacının icra takibinde alacağını döviz cinsinden talep etmediği, bir diğer ifade ile davacı bakiye dövizli alacağını fiili ödeme günündeki kurdan talep etmediği, bu nedenle yapılacak değerlendirmelerde davacının davalıya düzenlediği ve icra takibine konu ettiği/talep ettiği, davalıdan alınan TL çeklerin alım ve vade tarihleri arasındaki kur farkından kaynaklı alacak talebi inceleneceği, keza belirtmek gerekirse; davacının davalıya ait işlemleri döviz olarak takip ettiği dövizli cari hesaplardaki TL ve TL’nin döviz karşılıkları uyumlu olmadığı, örnek vermek gerekirse; davacının dövizli hesap başlangıcı olarak aldığı 30.11.2018 tarihinde TL alacağı o günkü kurdan EURO’ya çevrildiğinde örtüşmemekte, yine davalıdan alınan 2.415.880,00 TL’lik çekin döviz karşılığı dövizli alacaktan hiç düşülmemiş gözüktüğü, davacı da bu karmaşıklığı bildiği için, kur farkı olarak sadece TL çeklerin alım ve vade tarihi arasındaki kur farkını talep ettiği, davacının davalıya düzenlediği faturalarda, malın birim fiyatı EURO olarak belirtildiği, VUK hükümleri gereği ise faturalarır TL olarak düzenlendiği, faturaların üzerinde fatura bedelinin vadesinde döviz cinsinden ödeneceğine ilişkin herhangi bir şerh görülmediği, yine dosya münderecatında yanların dövizli olarak EURO bazında çalışacağı, bir diğer ifade ile kur farklı olarak çalışacağı yönünde yazılı bir sözleşme görülmediği, hal böyle olmakla birlikte; davacı yan ticari ilişki içerisinde 2018 ve 2019 yıllarında davalıdan TL olarak muhtelif çekler aldığı, bu çekler ilgili yıllarda tahsil edilmesine rağmen 10.07.2020 tarihine kadar davacı tarafından davalıya kesilen “TL ve vade tarihleri arasındaki farktan kaynaklı” bir kur farkı faturası bulunmadığı, bir diğer ifade ile yanlar arasında kur farkı faturası kesilmesi veya kur farkı istenmesi konusunda oluşmuş bir ticari teamül bulunmadığı, hal böyle olup da yanlar arasında kur farklı çalışılması teamül haline gelmemiş olmakla birlikte; davacının talebi TL olarak aldığı çeklerin, alım tarihi ile vade tarihleri arasındaki farktan kaynaklı kur farkı talebi olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, yanlar kur farklı olarak çalışsalar dahi, yanlar arasında TL olarak alınan çeklerin vadelerinde dövize çevrileceği ve buna göre kur farkı hesaplanacağı konusunda yazılı bir sözleşme bulunmadığı hallerde, TL çeklerin alım tarihi ile vade tarihleri arasında kur farkı talep edilemeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Esasen davacının düzenlediği faturalar EURO cinsinden olmakla, akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğu ve faturaların mevzuat gereği TL cinsinden düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının TL cinsinden yaptığı ödemelerin ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak yabancı paraya çevrilmesi ve fatura tarihindeki yabancı para ile arada bir fark meydana gelmesi halinde bunun kur farkı olarak davacıya ödenmesi gerekmekte olup davacının kur farkı talep edebilmesi için vade farkı talebinde olduğu gibi ticari teamül bulunmasına gerek bulunmamakta ise de; yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, yanlar kur farklı olarak çalışsalar dahi, yanlar arasında TL olarak alınan çeklerin vadelerinde dövize çevrileceği ve buna göre kur farkı hesaplanacağı konusunda yazılı bir sözleşme bulunmadığı hallerde, TL çeklerin alım tarihi ile vade tarihleri arasında kur farkı talep edilemeyeceği kabul edilmektedir. Bilirkişi raporunda kur farkına ilişkin değerlendirmede bu yönüyle yerinde olup, davacının bu nedenle kur farkı talep edemeyeceği anlaşılmakla, , davacının icra takip tarihinde davalıdan TL olarak 618.662,72 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış, davacının davasını 770.976,26 TL asıl alacak üzerinden harçlandırarak açtığı, davanın 618.662,72 TL yönünden ispatlandığı anlaşılmakla, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, kabul edilen alacak miktarı faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının vaki itirazının 618.662,72 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20 ‘si oranına denk gelen 123.732,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 42.260,85 TL karar harcından daha önce yatırılan 9.296,33 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 32.964,52‬ TL karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 47.983,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 18.419,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 9.296,33 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.040,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

8-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2021 11:35

Başkan ….
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip ….
e-imzalıdır.